bugün

fenerbahçelilerin dahi sevdiği, takdir ettiği, başarılı bulduğu gerçek galatasaray futbolcusu ve gerçek galatasaray taraftarı.
az önce de akıttığı gözyaşlarıyla bunu gözler önüne bir kez daha sermiştir.
aslan yürektir. o akıttığı gözyaşları milyonlarca galatasaraylı'nın göz yaşlarıdır.
bir türk olarak kariyerini yurt dışında en iyi değerlendirmiş olan futbolcu.
hakiki, delikanlı, herkesin takdirini kazanmış galatasaraylıdır. o ağlayınca ben de kendimi bırakıtım. mabedine veda etmiştir.
gözünden akan her damla yaşa ortak olduğumdur.

yürüyedursun.
galatasaray'ın emektar son mohikanıdır. inşallah başarılı olur bu sezon da akıttığı göz yaşları sevinç gözyaşlarına dönüşür. bizimkiler de tabi.
tanıyan bilir. ben galatasaraylıyım. hatta o -lı yapım eki, takımın bir parçası olmaktan bizi alıkoyar düşüncesiyle, "hangi takımlısın?" diye sorulduğunda, "galatasarayım!" diye cevap veririm.
neyse, burada konu ben değilim.

herkes bilir. ayhan akman galtasaray'ın kaptanı. galatasarayla maddi ilişkisi bu minvalde. manevi ilişkisi; -en azından akıllarda kalacak, on yıl sonra çocuklara anlatılacak olanı-
"bir ayhan vardı, 5 metrelik yarıçapında rakip futbolcu yokken kendi kendini çalımlamaya kalkar yere düşerdi. ali sami yen'e veda ederken herkesin aklında metin oktay, herkesin ağzında galtasaray varken; onun aklında cem yılmazla çektiği reklam filmi, onun ağzında sakız vardı."
neyse ki, burada konu o da değil.

bilen bilir, kasım 1993'te manchester'ı eleyip şampiyonlar ligi'ne katıldığımızda tugay'ın gözyaşları, bütün türkiye'ye sevinci, gururu, zaferi aynı anda yaşatmıştı. o gece her şey kusursuzdu. ama tugay'ın gözyaşları söylenecek her sözden, atılacak her zafer çığlığından daha iyi anlatıyordu hissettiklerimizi. bütün gazetelerde tugay'ın gözyaşları içindeki fotoğrafı vardı ve altında "tugay hem ağladı hem ağlattı" yazıyordu.

şimdi sene 2011. galatasaray ali sami yen'deki son maçında rezil olmaktan bir fenerbahçeli'nin golüyle son anda kurtulmuşken... stadın ışıkları sönmeden önce, ali sami yen'e yazılmış bir şiir okunuyor. arda utancından ağlayamıyor. taraftar ağlıyor. taraftar, takımının düşürüldüğü hale ağlıyor. taraftar yarın kalbinin en hızlı attığı yere girecek dozerlere ağlıyor. taraftar hırsından, sinirinden, çaresizliğinden ve maruz bırakıldığı hayal kırıklığından ağlıyor. bu sırada kameralar bir adamı gösteriyor. sahanın ortasında saçları sarı gözleri kırmızı ilk bakışta kim olduğu anlaşılamayan bir adam... ağlıyor. tugay yine ağlıyor. tugay yine "hem ağlıyor hem ağlatıyor."

o'nun ağladığını görünce hatırlıyor taraftar. 1993'ü hatırlıyor. kim olduğumuzu, ne olduğumuzu hatırlıyor. koltukları "domuzdan ne koparsam kardır, satarız ednancım çok para." mantığıyla söktürülmüş stada gelip taşın üstünde oturan; hatta saatlerce ayakta, her şeye rağmen takımının yanında duran taraftarın karşısına geçip gevşek gevşek sakız çiğneyen boklavatlardan başka olduğumuzu hatırlatıyor bize o gözyaşları. o'nun gözyaşları.

o'nun gözyaşları bizi bi' takım için ağlamaktan değil, bu takım için ağlamayandan utandırıyor.
o elleri titredi ya öyle ,o gözyaşları süzüldü ya gözlerinden işte o an gerçekten veda ettik ali sami yen'e. gerçek bir galatasaraylı vardı sahada .belki de veda eden tek gerçek galatasaraylı oydu.büyüksün tugay kerimoğlu.ingiltere de bile neden bu kadar saygı gördüğünü ve bu saygıyı sonuna kadar nasıl hak ettiğini tekrar tekrar kanıtladın bize.
uzun süreler gurbette kalmış bir galatasaraylının yaşaması doğal şeyleri bu gece yaşamış futbol adamı.
gerçek galatasaraylıdır. kaptanlarımızdandır. aslandır. canımızdır. abimizdir.
benim fenerbahçeli olduğumu herkes bilir ama dün gece ki göz yaşlarını gördüğümde benim bile gözlerim yaşardı.

böyle yürekli insanlar her zaman değer görmeli taktir edilmeli.

tek kelime ile helal olsun.
Fenerbahçeli birisi olarak benimde nadir sevdiğim galatasaylı oyunculardan birisidir. Adamdır, dün bütün Türkiye'nin duygulanmasına sebep olmuştur.
adam gibi adamdır. dünkü samimiyetini bir beşiktaş'lı olarak takdir ettim.
sahadaki ruhsuzlarla yanyana durmasına utandığım insandır.gerçek galatasaraylıdır,canımızdır,ciğerimizdir.
fanatik bir beşiktaş taraftarı olarak gerçekten çok sevdiğim,beğendiğim adam gibi adam.
yurtdışında bizi başarıyla temsil eden futbolcu.

ayrıca dün akşam döktüğü gözyaşları sadece galatasaraylıların değil eminim ki bütün rakip taraftarlarınında yüreğini sızlattı. ve gerçekten şu dönemde ,şu anda galatasarayda top koşturan ve futbolcuyum diye geçinen birçok kişiye ders verebilecek futbolcu...
rakip takımlar için ezeli rakip ebedi dost tabiri kullanılır ya hep. neden ebedi dost dendiğini dün akşam bize göstermiştir. böyle oyuncular iyi ki var. teşekkürler tugay fanatik bir beşiktaşlının dün gece gözlerinin dolmasını sağladığın için.
tugay kerimoğlu, bülent korkmaz ve o jenerasyonun futbolcuları sadece futbolcu değil galatasaraylıydı... galatasaraydı.
bu adamlar ki uefa kupasını paralarını alamadan kazandılar. üstelik de tesadüfle değil bileklerinin gücü ile.
bizi galatasaray yapan bu adamlardır. onlara geçen hakkımız sonuna kadar helal olsun.

edit: tugay uefa kupasında maalesef yoktu ama o aşamaya gelişimizde büyük emeği vardır.
neden bilmiyorum ama galatasaray'da olduğu için kıskandığım adamdır. bu adamı bizim (beşiktaş) teknik kadroda görmek isterdim.
adam gibi adamdır; çok severim kendisini de sivas maçında tip olarak giderek Fatih Terim'e benzemeye başlamış gibi geldi bana...
teknik adamlık olarak herhangi bir başarısı bulunmayan adam. hatta teknik adam bile değil daha. ama niye bu kadar başarılıymış gibi bir kanı var anlamak mümkün değil. futbolculuğu iyiydi o ayrı. ama hagi'nin de futbolculuğu iyiydi.

not: bursasporluyum.
galatasarayın parlak döneminde emeği büyük olan insanlardan biridir.
hagi'nin hiç vakit kaybetmeden sepetlenmesinin ardından galatasarayın 5 yıllık mukavele teklif etmesi gereken efsane futbolcu.

yardımcısı da ergün olsun. ergün penbe.
hagi'nin ardından teknik direktörlüğe getirilecek olan efsane galatasaray futbolcusudur. sezon sonuna kadar başarı ışığı gösterirse gelecek sezonda da takımın başında kalacaktır. başarı ışığı göstermek için de 6-7 hafta yeterli bir süredir.
galatasaray da teknik direktörlüğü layıkıyla yapabilecek. gerçek galatasaraylılardan bir tanesi. takımın başına gelmesi halinde hem otorite açısından bir sıkıntı yaşanacağını sanmıyorum hem de takım içi arkadaşlıkla ilgili sorunlar çözüm bulacaktır.
efsane galatasaraylı futbolcu. takımın başına da en çok yakışacaklardan. ancak lig sonuna dek takımın başına geç denildiğinde geçecek, git denildiğinde gidecek bir yapıda olmaması, teknik ve taktik anlamda kendisini yetiştirip ispat ederek galatasaray'ın evladı kontenjanından değil -ki öyledir- bir teknik direktör gibi gelmesi, kişisel kariyeri için de gs için de doğrusu olacaktır.