bugün

tanım: başlığın aynı

şimdi bu biraz caps ver piç nidalarıyla süslenesi bir başlık oldu ama yapıcak birşey yok.

halbuki hep otobüse binerim ben. ama dedim trafik falan, ortaköy yolu adamı skertir akşam akşam, en iyisi tramvayla gideyim dedim ki demez olaydım. sultanahmet'te tramvaya binen ispanyol olduğunu sandığım bir kafile tamda benim oturduğum koltuğun yanında toplaştılar. bir kız var ki dillere destan. yani ayıp olmasın diye çaktırmadan bakıyorum ama baktığım zaman gözlerimi geri alamıyorum. e zaten göt hizzasındayım çok afedersin. aklım kıza kaymış yani. bir erkek var babası olduğunu sandığım ve birde kadın ben diyeyim 80 sen de 135 kilo amk. mutlu mesut yola devam ediyoruz ben ara ara kesiyorum kızı. kızda bana baktı bir ara. resmen mutlu oldum, i love you'nun ispanyolcası nedir yazdım google'a o derece yani.

birden lanet olası ibne makinist yada adı herneyse frene abandı ve olanlar oldu. şimdi hepiniz ah şanslı ibne falan diyorsunuzdur. demeyin ulan!! o 135 kilo olduğunu sandığım kadını yani hasta olduğum kızın annesini birden üzerimde bulmanın ve o kiloyu hissetmenin ne demek olduğunu siz anlayamazsınız. kadın lök diye oturduğu kucağıma. kız nasıl gülüyor. adama baktım skmese bari diyerekten o da gülüyor. ama tuhaf birşey var kadın ısrarla kucağımda gülüyor herkes bize bakıyor ama kadın kucağımdan inmiyor amk. başladı bu bana ispanyolca konuşmaya ve gülmeye. dedim battı balık yan gider bende başladım gülmeye ve şu cümleyi kurdum yazar dostlarım:

welcome to turkey!!!!

(bkz: selam olsun buda böyle bir anımdırcılar)