bugün
- atatürk resmine basan piçe uçan yumruk17
- zafer partisi8
- queen ravenna'nın ölmesi14
- anın görüntüsü15
- yazarların gurur duydukları özellikleri17
- bayburtta picasso'ya ait ünlü tablo yakalandı22
- 13 yaşındaki çocuğun aids ten ölmesi8
- bir cumhurbaşkanı nasıl olmalı11
- zeynep bastık'ın beyaz külodu23
- filistin meselesi bizim milli meselemizdir21
- peter parker'ın mutsuz olması16
- gecenin şarkısı8
- izmir 3 koşuda hangi at gelir8
- birlikte diyete başlayalım mı9
- menzil cemaatinin 17 milyar serveti olması23
- yazarların romantiklik seviyesi25
- realite manipülasyonu16
- profesörün sokak köpeği saldırısına uğradığı ülke26
- dini bütün bir kızı etkilemenin yolları12
- yazarların kendilerini tanımlama şekli13
- kanka olmak istediğiniz yazarlar22
- kadınların katlandığı eziyetler14
- sözlük yazarlarının akşam yemekleri11
- izmirde 5 çocuğun öldüğü yangın13
- gül gibi kokan sözlüğün ağır abisi21
- belediye konserleri yasaklansın9
- mesai saatlerinde entry girenleri cimere bildirmek8
- israfa son vermek için yapılması zaruri olan 3 şey26
- müslüman diye hamas'ı savunmak9
- judas'ın ölmesi8
- 17 yaşında bmw vs 3 yaşında egea9
- kedimi kim yedi1'in ölmesi13
- güvenmemeyi nasıl öğrendin10
- reis deyince akla ilk gelen23
- mel mel vs eylulsabahi24
- özlem zengin21
- gece yatarken kurulan hayaller16
- tanışmak istediğiniz yazar14
- bazlama açmayı bilmeyen kız10
- bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri8
- ölsem helvamı hangi yazar yapar22
- sana şimdi ne mesajlar geliyordur9
- b12 takviyesi10
- yazarların en çok sevdiği aylar22
- puura11
- sözlük kızlarının bugünkü kombinleri22
- sigara içen insan aptaldır11
- thusnelda10
- amk diyen kezo8
- sevgilisinden yeni ayrılan kız11
1996 tarihli ikinci opeth albümü morningrise'dan insanı yavaş yavaş 11 dakikaya yaya yaya büyüleyen,pek meşhur son şarkısı..sözler:
i am awaiting the sunrise
gazing modestly through the coldest morning
once it came you lied
embracing us over autumn?s proud treetops
i stand motionless
in a parade of falling rain
you voice i cannot hear
as i am falling again
devotion eludes
and in sadness i lumber
in my own ashes i am standing without a soul
she wept and whispered: "i know..."
we walked into the night
am i to bid you farewell?
why can't you see that i try
when every tear i shed
is for you ?...
i am awaiting the sunrise
gazing modestly through the coldest morning
once it came you lied
embracing us over autumn?s proud treetops
i stand motionless
in a parade of falling rain
you voice i cannot hear
as i am falling again
devotion eludes
and in sadness i lumber
in my own ashes i am standing without a soul
she wept and whispered: "i know..."
we walked into the night
am i to bid you farewell?
why can't you see that i try
when every tear i shed
is for you ?...
Gerçekten iyi müzik yaptıklarına kanıt bir şarkı.
why can't you see that i try
when every tear i shed
is for you ?...
bölümünde zevkin doruk noktasına ulaştığı şarkı.
when every tear i shed
is for you ?...
bölümünde zevkin doruk noktasına ulaştığı şarkı.
opeth in en slow parçası sanırım. ama böyle çok sevimli bi parça ya.
dinlerken tüyleri diken diken eden, 11 dakikanın sonunda kendinizi farklı yerlerde bulabileceğiniz opeth şaheseri.
depresyona girilmek isteniyorsa ondan baskasına basvurulmayacak sarkı.
an itibariyle calmasina musade ettigimiz, ozledigimiz sarki.
adinda farewell gecen her sarki gibi huzun yuklu.
overdose'u tehlikeli olabilir derim ben...
adinda farewell gecen her sarki gibi huzun yuklu.
overdose'u tehlikeli olabilir derim ben...
en acı sabahlar opeth ile başlar dedirten şarkı. Defalarca dinleyip soğumadığım, soğuyamadığım eser.
morningrise gibi zaten melankolik bir albümün, melankolinin dibine vuran şarkısı. eski opeth havası, opeth'in bilinen ilk "mellow" şarkısı. hem dark hem mellow olan opeth'i opeth yapan ilk şarkı. ama acaiptir ki bilinen opeth tarzında değil.
(bkz: bid farewell)*
am i to bid you farewell?
why can't you see that i try
when every tear i shed
is for you ?
sorularıyla bünyeyi alt üst eden opeth şarkısı. dinginlikten isyana doğru giden, 10 dakika 54 saniyemi bana dar eden.
why can't you see that i try
when every tear i shed
is for you ?
sorularıyla bünyeyi alt üst eden opeth şarkısı. dinginlikten isyana doğru giden, 10 dakika 54 saniyemi bana dar eden.
sırf "autumn's proud treetops" bölümünü duymak için bile dinlenecek opeth şarkısı. ayrıca, biraz kastıktan sonra hemen hemen benzer bir versiyonu çalınabiliyormuş. ben bugün bunu gördüm. *
opeth' i bir tarza oturtmak isteyenlerin neresine oturtacaklarini bilemedikleri sarki. bazen bazi seyleri bir yere koymayi denemektense, onun uçusunu ve uçurusunu izlemek ve hissetmek yetiyor.
türkçe çevirisi tarafımdan $öyle yapılan muhte$em $arkı;
"gün doğumunu bekliyorum,
gösteri$sizce, soğuk sabaha bakarak..
söylediğin o yalan;
kucaklıyor bizi, sonbaharın gururlu ağaç tepelerinde..
hareketsiz kalıyorum,
yağan yağmur görkeminde.
sesleniyorsun; duyamıyorum,
tekrar düşerken ben..
bağlılık uzakla$ıyor..
ve ben üzgünlükle yava$ça yürüyorum kendi küllerimde..
ve ruhsuz bir şekilde duruyorum.
o ise, ağladı ve fısıldadı 'biliyorum..'
geceye doğru yürüdük..
sana elveda mı demeliyim?
neden görmüyorsun denediğimi,
her döktüğüm göz ya$ım,
sadece senin içinken.. "
"gün doğumunu bekliyorum,
gösteri$sizce, soğuk sabaha bakarak..
söylediğin o yalan;
kucaklıyor bizi, sonbaharın gururlu ağaç tepelerinde..
hareketsiz kalıyorum,
yağan yağmur görkeminde.
sesleniyorsun; duyamıyorum,
tekrar düşerken ben..
bağlılık uzakla$ıyor..
ve ben üzgünlükle yava$ça yürüyorum kendi küllerimde..
ve ruhsuz bir şekilde duruyorum.
o ise, ağladı ve fısıldadı 'biliyorum..'
geceye doğru yürüdük..
sana elveda mı demeliyim?
neden görmüyorsun denediğimi,
her döktüğüm göz ya$ım,
sadece senin içinken.. "
bulaşık yıkarken dinlediğim şarkıdır. peşine de harlequin forestı bağladığım zaman toplamda 22.5 dk lık bir hipnoz seansına başlıyorum. eziyet ancak bu şekilde keyfe dönüştürülebilir. bulaşıkla sorunu olanlara tavsiye ederim.
(bkz: face of melinda)
alıp götüren ,düşündüren,gözden iki damla yaş getiren hede.
*
*
http://www.youtube.com/watch?v=2frjwvDQg5I
buda videosu.
buda videosu.
"in my own ashes, i'm standing without a soul" kısmı ile, ayrılık yaşayan bir bünye tüm zamanlardaki en güzel tarifini kazanmıştır.
mikael burdan sana sesleniyorum. beş kilo taşşak var lan sende.
mikael burdan sana sesleniyorum. beş kilo taşşak var lan sende.
opeth tarihindeki en iyi albüm olan morningrise tan çıkan nadide bir şarkı.öyle dalgalanmalar yaratırki sizde bir an rahatlarken bir an sinirlenebilirsiniz.
5.-6. dakikalarında tekrarlayan ritmi ve eşsiz basları beni benden alıp götüren, hatta ruh haline göre insanı uyuşturup bırakan nadide eser.
tam manasıyla progressive bir sanat eseri. opethin şu dünyaya bırakmış olduğu muhteşem ayrılık şarkısı... insanı bir dünyadan öbür dünyaya sürükler... mikael akerfeldtin boynuz yedikten sonra yaşadığı ikilemi anlatır...**
şarkının ortasını geçtikten sonra tekrarlayan bir düzine kadar ritm ve ardından gelen her seferinde farklı bir sesle zaten öncesinde mayışmış olan ruhunuzu emer. i stand motionless der ya başlarında, oralarda aslında hipnotize ediyor sizi. farkında değiliz... ben bugün hissettim bunu o yüzden yazma ihtiyacı hissettim. bekledim ne zaman girecek dedim o eşsiz bateri ve akustiğe abanışlar... midem kasıldı şerefsizim. şarkıyı yaşadım resmen... daha da yaklaştı. sanki yaklaştıkça içimden bir parça kopacakmış gibi oldu... elektronun muhteşem sesi duyulduğu zaman zaten şarkının bütün herşeyi size bambaşka gelmeye başlıyor. opeth etkisi de bu olsa gerek sanırım. çünkü akustik gitardan sonra gelen bu tip ani girişler ve çıkışlar metal sevmeyen çoğu arkadaşıma opethi dinletebiliyor. müzik denen şey bu kadar büyüleyici işte. opeth denen insan evlatları da bu kadar yaratıcı ve sanatçı işte. şarkının sonunda atılan riff ve genel sözlerinden bahsetmeye gerek dahi duymuyorum.
ve entrymi bitirirken buradan mikael akerfeldtin annesine seslenmek istiyorum: ablacım böyle bir insanı doğurduğun için çok teşekkür ediyorum sana. bu adam bir deha!
edit: harf hatası.
şarkının ortasını geçtikten sonra tekrarlayan bir düzine kadar ritm ve ardından gelen her seferinde farklı bir sesle zaten öncesinde mayışmış olan ruhunuzu emer. i stand motionless der ya başlarında, oralarda aslında hipnotize ediyor sizi. farkında değiliz... ben bugün hissettim bunu o yüzden yazma ihtiyacı hissettim. bekledim ne zaman girecek dedim o eşsiz bateri ve akustiğe abanışlar... midem kasıldı şerefsizim. şarkıyı yaşadım resmen... daha da yaklaştı. sanki yaklaştıkça içimden bir parça kopacakmış gibi oldu... elektronun muhteşem sesi duyulduğu zaman zaten şarkının bütün herşeyi size bambaşka gelmeye başlıyor. opeth etkisi de bu olsa gerek sanırım. çünkü akustik gitardan sonra gelen bu tip ani girişler ve çıkışlar metal sevmeyen çoğu arkadaşıma opethi dinletebiliyor. müzik denen şey bu kadar büyüleyici işte. opeth denen insan evlatları da bu kadar yaratıcı ve sanatçı işte. şarkının sonunda atılan riff ve genel sözlerinden bahsetmeye gerek dahi duymuyorum.
ve entrymi bitirirken buradan mikael akerfeldtin annesine seslenmek istiyorum: ablacım böyle bir insanı doğurduğun için çok teşekkür ediyorum sana. bu adam bir deha!
edit: harf hatası.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar