bugün

taşeron da lazım bu ülkeye burnunuzu sokmayın.
eninde sonunda gerçekleşecek olan.

ancak bunu seçim sonrası değil, 2017 yılında yapılacak olan baskın erken seçim öncesine falan bekleyin. o da en iyi ihtimal.

bakın sözleşmeli personel için, danıştay'ın oturmuş içtihatları var diyorduk. adam belediyede çalışıyor 7 senedir, sözleşmeli vaziyette. sonra hooop iş akdi, bir idari işlemin neticesinde feshediliyor. danıştay napıyordu? çok bariz, somut, makul bir neden yoksa feshin temelinde idari işlemi iptal ediyordu.

aynı şey bugünlerde yargıtay marifetiyle, taşeron işçiler için yapılıyor. bu, bir fiili durum yaratmaktır. yani artık taşeron işçilerin fiilen kadrosu, mahkeme eliyle, tesis edilmiştir.

ancak taşeron işçilerin ve ailelerinin ne yazık ki tek sıkıntısı kadro, iş güvence, gelecek garantisi değil. çalışma şartlarının insani koşullardan uzak olması, aynı işi yapmalarına rağmen çok daha düşük bir ücrete çalışmaları gibi.

değişecektir arkadaşlar. çok geç bile kaldı ama değişecek. ve bunu hangi parti yaparsa yapsın, bilin ki yapmak zorunda kaldığı için yapacak.
Halkın şikayet ettiği şeyleri daha sonra lütufmuş gibi vermek ve zamanında bu şikayetlerin karşısında durmak siyaset değildir. şöyle ki: taşeronda çalışanlar kadro isteyip yok deyip daha sonra sizleri kadroya almak, asgari ücret ve emekli maaşlarına zam isteyenlere yok deyip daha sonra sizr zam yapıyorum demek, akaryakıt pahalı diyenleri duymayıp size destekleme veriyorum demek, gss borcu olanlara hadi bu defa affettim demek siyaset değil umut tüccarliğı yapmaktır.
Hangisi dogru soyledikleri mi vaad ettikleri mi bilinmeyen durumdur.
bakalım ahmet davutoğlu sözünde duracak mı? tek başına iktidara gelirse taşeronlara kadro verecekti. hadi bakalım.
verilmesin . hakketiler bunu . emeklilerde sürünsün . madencilerde patlasin . bunu siz istediniz .
SÜREÇ başlıyormuş;

http://www.memurlar.net/haber/551122/
süreç filan yokmuş akp yine milleti kandırmış;

http://www.sozcu.com.tr/2...&utm_campaign=ekonomi
hepsine verilmeyecek olan kadro kisitlama koyacaklar mesela o bolum mezunu o isi on yildir yapan adami memur yapacak iki yillik lise terki degil devlet isleri boyle iste basta sevinir sonra uzer.
an itibariyle bakan açıklamış; Taşeron işiçilerin kadroya almasıyla ilgili düzenlemeyi 21 Mart'tan önce Meclis'e sevk etmiş oluruz.

http://www.gazetevatan.co...tan-once--909876-ekonomi/
keşke verilmeseydi.
nedense yurdum insanının kendini devlete atmakta güttüğü amaç, yan gelip yatmak.
daha şimdiden ben hele bi kadroya geçeyim hayatta böyle çalışmam diyen adamlar görmüş biri olarak söylüyorum bunu.
bence devlet memurluğu diye bir kavram hiç olmamalı. insanların ömür boyu iş garantisi olduğu fikri ciddi bir gevşekliğe neden oluyor.
yıllardır kandırmaktalar. bi durum olmaz.
21 Mart’a kadar TBMM’ye sevk edilecek düzenleme ile taşeronda çalışan işçilerin bir bölümü kadroya alınacak. Maliye Bakanı Naci Ağbal, önceki gün Bakanlar Kurulu’na brifing verdi. Hükümet, asıl işlerde çalışan taşeronların kadroya alınmasını hedefliyor. Yaklaşık 100-150 bine yakın taşeron işçinin bu düzenlemeden yararlanacağı tahmin ediliyor.

Hükümet, alt işverenlik çerçevesinde asıl işlerde çalışanların kamuda istihdamına yönelik olmak üzere geçiş koşulları, süre ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirleyecek. Hangi taşeron işçilerin kadroya alınacağı ile ilgili bir liste hazırlandı. Temizlik, güvenlik ve yemek gibi yan işlerin dışındaki asli işleri yapan işçilerin kadroya alınması hedefleniyor.
Ancak hükümetin son dakika sürpriziyle asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapmadan 600-650 bini bulan taşeron işçilerini kadroya alabileceği de konuşuluyor. Maliye bürokratlarının böyle bir tasarrufta bulunma ihtimalinin düşük olduğu kaydedilse de birçok yetkili, “Bu kişiler zaten kamuda çalışıyor” görüşünü ifade ediyor. (Kaynak: Milliyet Haber)
300 bin kişiden kapıyı açıp, önce 200 bine, şimdilerde ise 100 bin civarına düşülen sayıda taşeron işçinin kadroya alınmasıdır.
gönül ister ki tek bir taşeron kalmasın, herkesin güvencesi olsun, ama olmayacak tabi. 50-100 bin arası bir rakam çıkar ortaya en iyi ihtimalle. zira taşeronun en büyük dilimleri olan temizlik ve güvenlik kafadan kadro dışı kaldı. bunlar neredeyse 4'te 3'ü oluşturuyor.
belediyedeki temizlik işçisini (çöpçü) almayıp, hastanelerde tek işi telefonlara bakmak olanları, tıbbi sekreter adı altında kadroya almak son derece adaletsiz bir uygulamadır.
ayrıca bir çok taşeron firma, personel temini yanında, işin yürümesini sağlayan araç, makine, alet vb. ekipmanları da sağlamaktadır. personeli kadroya alıp taşeron firmaya yol vermek şu an için hukumetin elinde değil. asıl iş ayrımı yapılırken, işin vasfından ziyade, bu hususa, devletin ekipman envanterine ve doğabilecek maliyetlere bakılacaktır. yani işçi hakeden de olsa bu sebeple yaptığı işe kadro acilmayabilir.

umarım tüm taşeron adı altında çalışanlar için en hayırlısı olur.
bu aralar yine dillendirilen şey. yakın zamanda gerçekleşecek gibi.

kafama takılan husus, asıl iş/asli iş kavramı.

ukalalık olarak algılamayın, kamu hukukunda kendi çapında uzmanlaşmış biriyim. eğer asıl iş/asli iş - yardımcı iş gibi bir ayrım getirilirse bu düzenlemenin iptali yoluna gidilir.

bir kere bu asli iş kavramını çok somutlaştırmak gerekiyor. işin doğası, kurumların kadro yapısı cartı curtu gibi objektif nedenlerle ancak bu kategori oluşturulabilir ki bu da bence mümkün değil.

objektif kriterlerden yoksun vaziyette bu ayrım yapılırsa düzenleme iptal edilir, çok net.
kendi yerleştirdikleri taşeronları yine kendi elleriyle kadroya alarak başkanlık seçimlerinde oy toplama telaşı ile oluşturulmuş kadro verilme işlemi.
Milliyet'in haberine göre hükümetin son dakika sürpriziyle asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapmadan 600-650 bini bulan taşeron işçilerini kadroya alabileceği de konuşuluyormuş. Maliye bürokratlarının böyle bir tasarrufta bulunma ihtimalinin düşük olduğu kaydedilse de birçok yetkili, “Bu kişiler zaten kamuda çalışıyor” görüşünü ifade ediyormuş.

http://www.sabah.com.tr/e...-icin-kadro-mujdesi-yolda
an itibariyle başbakan açıklamıştır.
ee biz kpss ye ne için çalışıyoruz ki diye sorulması gereken soru.
eşekmiyiz lan biz çalış kpss ye bir ton kurumdu mülakattı yırt kendini şanslıysan atan memur ol.
adamlar torpille çalıştırdıkları işçilere kadro veriyorlar adalet nerede lan adalet diyeceğimde bazı yazarlar saf mısın bir de soruyorsun diyecekler.

sisteminizi de adaletinizi de ...... bu gün gittim mezun olduğumu kanıtlamak için 2 saat sıra bekledim be insafsızlar o kadar para alıyorsunuz sınavdı carttı curttu bunları da halletsenize sistematik bir şekilde.

işçiler açısından bakılınca sevinilecek bir durumdur lakin biz üniversite mezunları için adaletsiz sistemin ne kadar güzel işlediğini görmemizi sağlar.

teşekkürler sayın başbakanım teşekkürler sayın cumhurbaşkanım işçilerimizi düşündüğünüz için.
bize de bir güzellik yaparsınız inş. günü geldiğinde.
yalnız belediyede çalışanlar için geçerli değil bu durum. onlara kadro yok.

http://www.cnnturk.com/ek...eron-isciye-kadro-mujdesi
görsel
çıkanlara hayırlısı olsun. keşke daha çok taşerona çıksaydı.
Insanlari siniflandirip birbirine dusman eden sisteme lanet olsun.
Şimdi şöyle bir durum tespiti yapalım.
Devlet işçi ve memurlarını sınavla alıyor mu? Evet
peki kazanamadı ve taşeronda çalışmayı kabul etmeyip ya kendi işinde veya asgari ücretle başka yerde çalıştı? ?!..'" Kanun böyle.
peki.(başını önüne eğer ve gider.).
1 kasım dan sonra göreve başlayanlar için geçerli değil deniliyor, ne derece doğrudur ?
kadroyla uzaktan yakından alakası olmayan durum.
yedi yıldır taşeron olarak çalışmaktayım böyle bi ayrıcalığı zaten çalıştığım süre zarfında bile bir kere istemedim.
yapılan haksızlığın ve yolsuzluğun önüne geçebilmek için çabaladım ama cürmüm ile bi avuç yeri bile yakamadım.
taşeron firmalara para yedirilmemesi gerektiğini savundum hep yıllarca, yapılması gereken buydu ama bunun kadro olarak değil farklı statü oluşturularak yapılmasıydı ve yapıldı da ama yine haksızlık yapılarak ve hak yenilerek yapıldı...
sınava tabii tutulacağını açıkladılar ve haklılar. o kadar insanın hakkını yiyerek kadro veya özel statü ben zaten istemiyorum.
asıl iş yaparak kanunsuz şekilde çalıştırıldık yıllarca köle gibi..
hakettiğimiz parayı şirket aracılığıyla birileri yedi ve yemeye devam ettiler.
sendikal hakkımız yoktu geçen seneye kadar.
muhattabımız yoktu eşit derecede derdimizi anlatabilecek...
haksızlığa sesimizi çıkardığımız anda işten atılmakla tehdit edildik hep.
şu anda gelen statüyle toplu sözleşme haklarımız yanacak.
şu anda gelen statüyle kıdem tazminatı haklarımız yanma eşiğinde.
sözde istihdam dedikleri şeyin bize değil devlete faydası olacak çünkü para yiyen şirketlerin paraları devletin hazinesinde kalacak.
olması gerekende buydu zaten ama bize de bundan biraz pay verilmeliydi o da olmayacak bize verilen bu statünün gram faydası olmamakla birlikte tonlarca zararı var.
sabrederek bugünlere kadar geldim bu işte bu haberden sonra işten ayrılmayı bile düşünüyorum artık.

neyse asıl söylemek istediğim konuya geleyim ben 30-40 yaş aralığında olan bekar, dul ya da çocuklu dul kadın yurt dışı vatandaşlığı olan arkadaşlara seslenmek istiyorum uludağ sözlük aracılığıyla... evlenmeyi istemeyen ben artık evlenmek istiyorum ama sizlerle.
alın beni ne olur kurtarın bu adaletsizliğin başkenti olan dünya ülkesinden.
söyleyeceklerim bu kadar...
sevgiler, saygılar...