bugün

olgunlar çarşısında rastladığım *, kapağı hoşuma gittiği için aldığım ve bir hafta içinde bitirdiğim roman. bende iyi bir izlenim uyandırmıştır. hele o jeffrey - charlie tartışmaları beni benden almıştır. --spoiler-- charlie: ancak bu ilginç bir avantaj. kendinin ve herkesin öleceğini bilmezsen üzülmesin de. hangisini tercih edersin? bilmemeyi ve sonunda şaşırmayı mı, yoksa bütün hayatın boyunca bilip yaklaşmasından korkmayı mı? jeffrey düşündü. jeffrey: sanırım çoğu kimse bilmek istemezdi. bence üzerinde düşünmemeyi tercih ederler. ama ben bilmek isterdim. yoksa insan tembel olup şişmanlar ve her şeyi sürekli erteler. biri sana gelecek hafta öleceğini söylese, muhtemelen geri kalan hayatını olabildiğince dolu yaşamaya çalışır, tehlikeli sporlar filan denerdin. bak, batman farklı. o ölümlü. canını gerçekten riske atıyor. superman'in sadece kriptonit'ten uzak durması gerekiyor. ne mühim! superman hiçbir şeyden korkmuyor çünkü şu aptal taşla karşılaşabileceği birkaç istinai durum dışında zaten zarar görmüyor. batman ise hepimiz gibi, dolayısıyla o da bizim gibi bir şeylerden korkuyor. bu yüzden en cesur olanı o, çünkü bunları bir kenara atıp savaşa devam edebiliyor. anlatmak istediğim şu: kaybedecek ne kadar çok şeyin varsa, savaştığında o kadar cesursun demektir. batman bu yüzden superman'den üstün ve bu yüzden ben senden çok daha zekiyim. --spoiler--
Çok sürükleyici değil. Sağlam bir konusu yok. Ama akıcı anlatım, özellikle sevdiğim büyük puntolu olması ve fazlasıyla şaşırtıcı sonuyla beğenimi kazandı.

Ayrıca yer yer varoluşu sorgulaması, ilginç tespitleriyle boş bir yazar okumadığımı düşündüm.

vesselam...
Cok reklami yapilmis oyle de guzel boylede guzel denilmis bi hevesle almis oldugum gelin gorunki foss cikan kitaptir. Her seye kanmayin her kitabida almayin.
beni bana anlatan bir kitaptır..
Her biri diğeri kadar yalnız olan üç milyar insan. Dörtte üçünün susuzluğunu asla gideremediği, sularla kaplı bir dünya.
Okunmasi gereken kitap.
Charlie'nin konuşmaları eğlendirir.
bir kitabı kötülemeden önce biraz düşünmek herkes için faydalı olabilir, gerçekten. hem burda, hem de ekşisözlük'te bu kitap çok büyük eleştirilere maruz kalmış durumda. "bu kitabı almayın." demek ne demektir ya? sen kimsin ki insanlara kitabı almamaları konusunda öğüt veriyorsun? hayatında kaç kitap yazdın, kaldı ki kaç kitap okudun? hayatında kaç kez eleştirmenlik yaptın? sen kimsin kısacası? unutmayın, kötü kitap yoktur; sana hitap etmeyen kitap vardır sadece.

her neyse. kitap bence çok güzel ve mükemmel bir kurgu. başta başlarken 1 kaç bölüm öylesine bir kitap gibi okuyorsun fazla bir beklentin olmuyor fakat 1 kaç bölüm sonra işler iyice sarpa sarıpta en sonunda müthiş kurgusunu açıkladığında gerçekten şok oluyorsun, ben böyle oldum açıkçası. aynı zamanda charlie-eliza bölümleri beni çocukluktaki hislerime götürürken, charlie-jeffrey sohbetleri de gerçekten güldürdü. özellikle jeffrey'in bir yerde "zaten charlie penislere bayılır." cümlesi vardı ki çok gülmüştüm. bence okunası bir kitaptır. okumadan ölmeyin diyemiycem, ya da o kadar ödülü haketti diyemem. ama bence okunası bir kitap. asla bir kitabı "okumayın bunu! iğrenç!" diye yargılamam. kaldı ki kimsenin yargılaması doğru olmaz.

son olarak, beni benden alan final cümlesiyle bitiriyorum;

--spoiler--
Sonunda doğru kelimeleri bulabilmiştim. Üzerimize hâlâ küller yağarken ona doğru eğilerek kulağına fısıldadım.
--spoiler--
Orjinal adi jasper jones olan kitaptir. Yazari craig silveydir.
Super ötesi bir kitap.