bugün

onu bilen herkesin, hatırladığında zihninden burnuna beyaz sabun kokusu yayılıverir. temiz ve doğal dünyayı simgeler. geri gelmemek üzere gidenlerdendir.
Artık yerini plastik ve renkli mandallara bırakmıştır.
hala mevcut olan mandaldır , ama çok tercih edilmediğinden midir bilinmez her yerde satılmaz.
plastik mandallara oranla daha az iz yapar. ayrıca şıktır.*
iş eğitimi - şimdiki adıyla teknoloji ve tasarım- derslerinin vazgeçilmez malzemesidir. az yapmadık tahta mandalları vernikleyip onlardan sallanan sandalye, nihale vs..
düz, içten, harika bir nesne. görevi neyse yapar, ama çok da yapmaz hani yeteri kadar iş yaptıktan sonra bozulur ve emekliye ayrılır, herkes gibi. son zamanlarda ortalıkta pek göremiyorum. plastikler hiç sempatik değil, hele o hafif saydam yeşil renkte olanlar.

tahta mandal çocukluğumuzdur.
küçükken annem sobanın üzerine çamaşır asarken alıp köşelerini kemirdiğim, kahverengi tutturgaç(bu da TDKa benden kıyak olsun)tır.
bizim evde neslinin son örneklerinden bir kaç adet kalmıştır.
daha sağlıklı olduğu kesindir diyeceğim ama bu sefer de ağaçlara kıyamayacağım...
çok severim efendim ben bunları. vakti zamanında ev ekonomisi dersinde bu tahta mandallardan sallanan sandelye yapmış idik. anam ne de güzel yapmış idim ben onu ya. vernikle her milimini cilalamış idim, her gün başına geçer sallar sallar dururdum. ta ki babam bir gün o acı haberi bana verene kadar. alacağın olsun baba sallayacağım diye benim dünyalar tatlısı sandelyemi kırmıstın. hala bekliyorum belki yapar diye. *
plastik olan mandallarla çamaşır tutturulduğunda, iz yapıp kumaşı ezer ve yerinde hafif parlaklık bırakır, çok çabuk kırılırlar. tahta mandallar daha dayanıklı olup, az iz bırakırlar.
tahta mandal ıslandığı an ortasındaki demir menteşe paslanır ve tahta da çamaşırın * üstünde iz bırakmaya başlar. işin greenpeace boyutunu da hesaba katarsak kullanmayınız derim.
çocukluk dönemlerimde tarafımca, amaçsızca kemirilmeye maruz kalan mandal çeşididir.