bugün

Canımın istediğinde canımın istediğini yapmayı özledim.
Ozlemek.
hint okyanusuna karşı çekirdek çitlemek..
annem ulan annem.

ben her 14 şubatta önce annemle konuşurdum. en sevgilim oydu.
Mahallemdeki bahçeli müstakil evler. Artık hepsinin yerinde koca koca binalar var.
9-10 yaslarindayken babamla her hafta fenerbahcemin maclarini izlemeye giderdik kiraataneye.o zamanlar babam bira icerken arada pet bardaga doldururdu kendinkininden.oyle o sekilde pederle oturusumuzu,pederin fenerbahce yendigi zaman nasil mutlu oldugunu.(hele ki derbilerde) ve o tuzlu fistik kokusu ile bira kokusunun karsimini cok ozledim.simdi ne kadar bira/fistik ikilemesi yaparsam yapayim,babamla yaptigim kadar guzel olmuyor.ayrica bunun asla geriye gelmeyecek olmasi benim icimi parcaliyor...
çocuklumu özledim lan küçücük şeylerden mutlu oluşumu çizgi film seyretmeyi evcilik oyunlarımı arkadaşlarımı sınırsız hayal gücümü hayal kurmayı özledim lan insan büyüdükçe hayal kuramıyomuş küçükken hep büyümek isterdim ama büyünce anladım çocukluğun çok büyük bi nimet olduğunu şimdi düşünüyorum da çocukluma dönmek için neleri feda etmezdim ki.
ben ozledim galiba seni.
Eski beni özledim. Her şeyin güzel olacağına inanan beni. insanların iyi olabileceklerini düşünen beni. Aynadaki gülen gözlerimi. Şimdi komik gelmeyen şeylere güldüğüm günleri. Hayatı gırgıra aldığım zamanları. Kaygısız, kayıtsız,aklı bir karış havada olduğum zamanları. içimde her gün biraz daha silikleşen çocuğu özledim. insanlara eskisi gibi güvenebilmeyi özledim.Her şeyden öte Annemi özledim hem de çok. Geri kalan her şey eskisi gibi dışım aynı ama içim farklı artık. iyi mi kötü mü bilemedim.
sabah geç uyanmayı özledim. sabah 5 ayaktayız. s.... böyle işin ıstırabını.
3 ay süren yaz tatillerini özledim sözlük. Şimdi yılda 2 hafta tatil yapalım diye 50 hafta sabah akşam uğraşıyoruz.
sincapla yengeç i özledim.
çakallı menemeni
ramazan atomu
kırçan

özetle samsun.
Gecekondu hayatını özledim saraylara değişilmez samimi insanlar yakar top oynayan çocuk sesleri ve huzur.
Çocukluğum.
Evi ısıtan soba. Sobanın çevresinde toplana bir ev halkı. Sobanın üstündeki ekmek, mandalina kokusu. Ve Ölümsüzlük iksirini bulmuş bir anne.
Çocukluğumu ,
Farkında olmadan yaşadığım tertemiz rüyalarımı..
Özgürlüğümü.
Hiç kıymetini bilememişim.
hata yapmayı, kaybolmayı özledim. dünya'nın üzerinde bir kum tanesi gibi hissetmeyi, köklerimden, zincirlerimden kopup savrulmayı özledim. gün doğarken dalga sesleriyle uyanmayı özledim. inanmayı özledim. başkalarını özlemeyi özledim.
Egoist olmayan insanlar.
okula gitmediğim zamanları özledim sabah erkenden kalkıp çizgi film izlemek , istediğin zaman uyumak , istediğin gibi takılmak , güzel zamanlardı. özledim doğrusu.
Çocukluğumda renkler daha bir canlıydı sanki. Baharın kokusu bile bir güzeldi, insanı büyülerdi.

Mesela ramazan günleri aile ile birlikte yenilen iftar yemekleri. Çoktan göçüp gitmiş olan aile büyükleriyle birlikte geçirilen o iftarlar, sahurlar...

Kış geceleri derinden derine gelen bozaaaaa sesleri. Dışarısının soğukluğunu tatlı bir hatıraya çeviren evdeki soba. Ve o sobadan tavana yansıyan ışık oyunlarını izleyerek uyumak...

Sanırım insan basitliği ve sadeliği özlüyor yaş geçtikçe. Ya da ne bileyim kaygısız tasasız geçirmeyi günlerini. Aslında insan geçmişte kalan her şeyi iyisiyle kötüsüyle özlüyor. O günleri bir daha elde edemiyecek olmanın hüznüdür bu.
Ozlemeyi ozledim be gulum.

Boyle ozlemle bekleyecegim bir cift gozu ozledim.
mino.
görsel
Çocukken arabanın altına kaçan topu almayı çok özledim. O zamanlar tek sorunum böyle ufak şeylerdi.