bugün

amaçsızım bu aralar, biraz yorgunum galiba.
Biraz mutlu, gergin, hayallerin içinde, balıklara bakarken, gördükleri arasında kaybolmuş bir çocuk gibi.
Yaşamak; üçüncü sınıf pavyon şairlerinin sınıfı belirsiz kadınlara yazdığı şiirler gibi iğreti duruyor üzerimde. 6 numaralı kapıdan çıkıp, koridorun üzerinde gün batımına doğru yönelen bir tren yolu gibi döşenmiş kırmızı çizgiyi takip ediyorum. Sanki bütün kabileler bu rayların üzerinde idam edilmiş gibi. Islak ve sıcak. Ve kırmızı. Tanrı buraya uğramış gibi bırakılan devasa ayak izleri. Koridorun sonundan yayılan cızırtılı bir ses bütün odaları dolduruyor; “Don’t Cry.” Kafamın üzerinde dönen ama hiç de esinti yaratmayan pervaneye bakıp şarkıya eşlik ederken, Ayrılık ne renk? Diye düşünüyorum sessizce. *
Bu ben değilim. Bu bakışlarda benim değil. Ölmek istiyorum. Ama biliyorum. Ölümüm çok acılı olacak. Bunu biliyor ve bekliyorum.
yarın ki sunuma hazırlanırken gelen yarın dersin iptal olduğu haberiyle internete aç kalmış bir ergen gibi bilgisayarla delicesine sevişen bir ruh halindeyim. evet.
depresif, karamsar ve intihara meyilli.*
şekersiz çayda ki çay kaşığı.
2 saat kadar önce sevgilim beni kızdırdı. Sinirden gittim elimi kestim.
Sonra çok daraldım.

Girdim Youtube a açtım arap düğünlerini. Halaylarına baktım, güzel kızlarına baktım saldım kendimi göbek atacak kıvama geldim.

içimde zerre kadar stres varsa siksinler beni.

Ohhh çal oynasın zilliler.
Ulan o değilde harbi ne hatunlar var lan.
Aptal gibi. Gibi fazla galiba.
kabuğu yarı yarıya kırılmış ancak bir türlü dışarı çıkmak bilmeyen antep fıstığı gibi.
televizyonda milyon kere tekrarlanan keçinin erkeğine ne denir sorusundan bile rahatsız olmayacak derecede rahatsız.
fasistligi bu sozlukten kurtaracak bir super kahraman sloganim bile var

no faso no cry .
yoğurtsuz yenen mantı gibi.
herşeye deme öyle deme üzülür diyen fatmagül'ün abisi gibi.
Suyu özlemiş bir insanım şuanda... çok uzaklardaki bir havuza atlayıp şöyle bir on yıl çıkmayasım var. bazen neden karada yaşıyoruz diye soruyorum kendime hakkaten neden karadaydık ki biz?
kaldırımdan yola atlarsında arabanın geldiğini görünce karar veremeyip ortada kalmış gibiyim.
kararsızım.
maden kazası haberlerini dinledikçe hırsımdan öfkemden ağlıyorum sözlük. uyku falan gitti zaten. o maden ocağında kim yetkiliyse ağzınını burnunu dağıtmak isiyorum.
boşlukta...
kızgın . herkese kızgın.
neye üzüleceğini şaşırmış, depresyona meyilli ruh hali.
olanlara uzulen sonumuzun hayir olmasini dileyen bir ruh hali.
Kömür karası.
Karmaşık ruhum bile bilmiyor ruh halimi.
Hayat sevince guzel filmindeki, aysecik ve tum mahallenin masalarda gobek attigi sahnede olmak istemek.
Mutsuzum. Son günlerde iyi diyebileceğim hiçbir şey yaşamadım.