bugün

depresyon.
değerli

evet sevgilim var.
aşçı gibi hissedyorum bir kaç gündür. evet aşçı ruh haline büründüm ben. böyle sürekli yarın ne pişğirsem, akşam ne yenilecek, kahvaltıda değşik bir şey olsa bari düşünceleri dolanıyor beynimde. iyiden iyiye manyaklaşıyorum sanırım.
yazarların neredeyse çoğu mutsuz. e haliyle benim de mutlu olasım gelmiyor.
arabamla dağ yoluna çıkıp arabayı bulduğum ilk tepeden aşağı sürmek istiyorum!
sıkılgan.
minumum 17 katlı bir yapının tepesine çıkıp içmek istiyorum..
ruhum öksürmekte.
(bkz: deli sikmiş gibi olmak)
Vanilyali dondurmayi kasiklarken ayni zamanda tarihin arka odasini izlerken buluyorum kendimi. Bir telefon yahut mesaj bekledigim cok asikar, birazda bikkinlik var tabi.
Evinden 5bin kilometre uzakta kimsesiz ve çaresiz bedeni serbest ruhu en ağır zindanda....
2 kasa bira icip roller coastere binmek istiyorum!
yatıp uyumak bir daha uyanmamak istiyorum.
bol arkadaş kazığı yemiş, konuşacak kimsesi olmayan bir hal.
(bkz: hırslı)
fazlaca aşık.
çok karışık...
http://www.youtube.com/watch?v=FFBpOAYR5Tw&feature=results_video&playnext=1&list=PLD6BA8405DE24BAFB aynen böyle *
hansel ve gratel gibiyim birlikte ama yalnız.
harikayım. hayatımdaki yavşakları tespit etme başarımla gurur duyuyorum.
kafam güzel grek müziği dinliyorum ve mutluyum.
sakallar seyrek olup, bıyık bırakmayı hedefleyen erkeğin hüznü var içimde.*
morrissey'in, this night has opened my eyes şarkısında ;

"he said he'd cure your ills,
but he didn't and he never will.." anını söylerkenki umutsuzluğu gibi bir hal işte.

otursam yazsam da epey genişletirdim ne sıfatlar , zarflarla ama, gerek yok ki sözlük çok açıklamaya.

dışarısı masmavi ve griler kaplıyor günden güne sanki. al öyle işte..
berbat.
mutsuzluk gülümseyerek..