bugün

aynı semtin çocuğuyuz.
kendisi göztepelidir. aynı zamanda istanbul oyuncak müzesi'nin sahibidir.
Nedense hakkında hiçbir şey bilmiyorum, çok ilginç.

Kim bu dalyaprak?
konuşkan, anlatmayı seven ve hiperaktif olduğunu düşündüğüm kişi. oyuncak müzesinin hastasıyız.
Kadıköy'de iki defa rastladım. Hatunlarla fink atıyor köftehor vay seni vay vay dedim.
herkesin kulağına küpe olması gereken bir hatırlatması vardır..

"eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen , gün gelir en sağlam yerinden kopar ...canın yanar, canını yakar."
Dün tek kişilik gösterisi görçek i izleme fırsatım oldu, tavsiye ediyorum. Kendisi oldukça bilgili ve donanımlı bir insan.

Ayrıca perugia üniversitesinde kendisinin müzecilik anlayışı doktora tezi olarak incelenmiş.
Farklı dallarda eser vermiş olan Ulama mağduru edebiyatçı.
Hem Trabzonlu hem solcudur.
sallamasyon üstadı.
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük şairlerindendir.
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük aydınlarındandır.
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük meddahıdır.
Hakkında kötü bir şey yazıldığında üzülüyorum. Aydınlanmaktan bu kadar mı nefret ediyorsunuz?
yazdığı kitapların, değerli hafızasının bir back-up'ı olduğunu düşündüğüm, alçak gönüllü ve yaratıcı sanatçı. Edebiyat ile araştırmacılığı dans ettiren mucize insan.
samimiyetine bir türlü inanmadığım şair ve performansçı.
bunca orospu çocuğunun, bunca şerefsizin kol gezdiği ülkede böyle düzgün, temiz insanlar kaldı mı lan gibi düşüncelere daldıran ender kişiliktir.

ne zaman dinlesem, o akıcı ses tonu, hikayeleri anlatış biçimi insanın içini ısıtıyor.

senin bu ülkeyle ilgili umutlarımızı yeşertmeye ne hakkın var be sunay abi....
oyuncak müzesi için minnettar olmamız gerekir.
Zülfü livaneli gibi boş adamlardan birisi.
iyi yazar ve anlatıcıdır ama istanbul dışında hiçbirşey bilmez, sürekli olaylarda bir istanbul vardır ve bayar.
kişiyi eserlerinden biliriz ve çok iyi biliriz, kalemine kuvvet deriz.
birlikte iş yaptığım için söyleyebilirim ki tanıdığım en paragöz, en samimiyetsiz, en duygu sömürücüsü şahsiyettir.
Senelerdir kendisinden habersiz biçimde savunduğum "ülkenin aslında en büyük problemi cahillik" tezimi arkalamasıyla, çok sağlam argümanlarla bunu desteklemesiyle kendisini ekstra sevdiğim, isviçre çakısı gibi adam. TV'de zamanında yapmış olduğu programların sohbetleri şahane, youtube'da başlamış olduğu 2-3 dk lık kısa hikayeleri çok şahane yine. Keşke kendisinin bir haftalık podcasti olsa da dinlesek. Zor tabi.
O da lazim bize!
Son dönemlerde youtube da her pazar yaptığı paylaşımlarıyla güne güzel başlamamı sağlayan büyük insandır. Kitapları, tv programları, youtube kanalı, kurduğu oyuncak müzesi vs. Ne yaparsa güzel yapar, ne söylerse güzel söyler.
geçen akşam evrenin sonundaki restoranda aramızda geçen bir diyalog:
- sunay abi kontrfile güzelmiş, iyi ki gelmişiz. ha bu arada unutmadan, benim havlum düştü.
- ne! nerede düşürdun onu da? (dünyalı şivesi ile)
- telaşa mahal yok, satürn açıklarında sanırım.
- redaktörünü almadan gitme, satürn halkı takıktır imlaya. her gördüğü -de, -ki, -mi'yi ek sanır.
Az bir şey değildir. Sunay bey yazdıklarıyla çizdikleriyle, kalitesi ortadadır. Kalemi sağlamdır. Okunup üstüne uzun süre düşünülmelidir.

içinde barındırdığı değil, dışına bıraktığı sözcüklerden oluşur bir şiir.

Sunay Akın
Her kitabı sindire sindire okunmalıdır. Hele ki hayatta ufak detaylara değer veren biriyseniz başucu yazarınız olmalı.

Sunay akın size hikayeler anlatmaz. Yaşanmışlıklar anlatır. Kahramanları sadece insan değil, şu dünya üzerindeki her nesne kahraman olabilir. Hatta yazdıklarından görsellerle ve canlandırmalarla süslenmiş çok güzel bir program ortaya çıkabilir.

Kendisi bana şunu öğretti: hayatın kendisi koskaca bir tesadüfler ağıdır.