bugün

insanlara daha fazlasını istememeyi öğretmek, doğalarına aykırıdır.
bu sistem insan doğasına uymayan bir düşünce tarzını insanlara benimsetmeye çalıştığı için, nasıl yürüyebileceğini hiç bir zaman anlayamamışımdır.
ve insan özgürlüğünün yanında eşitliği seçmeyeceği için, yürümesini pek imkanlı bulmadığım, yürüyebilenin de nasıl yürüdüğünü kavrayamadığım sistemdir.
eh napalım, eşitliği arttırmak için özgürlüğü kısmak, özgülüğü arttırmak için eşitliği kısmak gerekince, insanların özgürlüğü tercih etmesini beklerim ben.
çünkü orada sıradan hayatlarını farklılaştırabilecek, belki biraz olsun iyileştirebilecek fırsatlar geçiyor ellerine.
"sermayenin ilahlaşrtırılması kapitalizmi, bir milletin ilahlaştırılması faşizmi, bir sınıfın ilahlaştırılması ise sosyalizmi doğurur"
roger garaudy
sosyalizm bugüne kadar türkiye halkına sosyalistler değilde anti-komünistler tarafından tanıtıldığı için din düşmanı bir sistem olarak bilinir. bir sosyalist olarak söyleyebirim ki tüm dini inançların rahatça yaşanmasından geçen biricik yol sosyalizmdir.
karl marks ve engels adındaki iki zatın ilkelerini ortaya koyduğu şekillendirdiği ve yön verdiği sistemdir. onlara göre sosyalizm komünizmin bir önceki aşamasıdır falandır filandır diye gidiyor.

almanya'nın neonazi partisi npd' nin de sahiplendiği ideolojidir. bu partinin çoğunluğu kel kafalı elemanlarını bazen 1 mayıs alanlarında görebilir bazen de yaptığı sıradan yürüyüşlerde üzerinde sozialist yazılı siyah tişörtler içerisinde bulabilirsiniz. hatta ve hatta bir kısmı arkadaşlarına da kamerad diye seslenirler. yani; yoldaş. ama sağlığınız için yanlarına varıp halkların kardeşliği falan çekmeyi denemeyin.

buradan da anlaşılacağı gibi sosyalizm her ne kadar marksist düşünürlerin ortaya attığı ve komünizmi adlı pazılın parçası olsa da ciddi anlamda hırpalanmış en azından isim olarak birçok zümre tarafından sahiplenilmiştir. biraz önceki npd örneğindeki elemanların sosyalism anlayışı elbetteki marksistlerin sosyalizm anlayışı ile bir değil. komünizm dediğiniz sistem çok çok çok çok kısa bir özetle, sınırlar kalksın, aile kalksın, mülkiyet kalksın olayından ibaret. yani insanlık 40.000 yıl geriye gitsin. sscb tarihte kaldığına göre marksistlerin sosyalizm denemesi çökmüş oluyor.

o halde marksistleri de komünizmden bir önceki aşamalarını da bir köşeye sallayıp, şöyle diyeceğiz sosyalizm hakkında : sık sık komünizm ile karıştırıldığından bitti denilen öyle sanılan, halkın iktisadi yaşantısını düzenler iken, aynı halkın varolan tüm refahtan yararlanmasını hedef edinen yüce ideoloji. türkçe anlamı ile toplumculuk, halkçılık. peki bu sosyalizm bu toplumculuk nasıl olacak. tabiki toplumun değerlerine sahip çıkarak. millet, din, ahlak, aile, mülkiyet, bunlara sahip çıkılarak yapılacak.

nitekim avrupa'da sosyalist ibaresi taşıyan büyük partilerin birçoğu da bunu yapmakta. (örn; fransız sosyalist partisi, italyan sosyalist partisi...) bunlar özünde sosyal demokrattır ve kendilerini genellikle parti adlarında olduğu gibi sosyalist oalrak tanımlarlar ve avrupa solunun temel temsilcisidirler. ve bu partiler sosyalist enternasyonali oluştururlar. bakın buradan da yakalayabiliriz. sosyalist enternasyonali en çok kim eleştiriyor? kendilerini de tıpkı bu yapıya üye olanlar gibi sosyalist olarak tanımlayan marksistler tabiki. ne olmakla suçlanıyor? sosyalist olmamakla. aslında asıl suçlandıkları şey markist olmamaktır. çünkü marksistler için sosyalist=marksist, sosyalizm=komünizmden önceki aşamadır. aslında evet üstlerde de dediğim gibi olması gereken budur ama olması gerekenler azınlıkta kalmaktadırlar ve çoğunluğa yani marksist olmayıp kendini sosyalist olarak tanıtanalra siz sosyalist değilsiniz deme hakkına sahip değillerdir.

özet ile; sosyalizm sadece komünistlerin üstlendiği bir ideloji değil, pekala dünyanın çeşitli yerlerinde yer yer sosyal demokratlar, yer yer miliyeçiler, yer yer ırkçılar yer yer de muhafazakarlar (buna örnek veremem ama vardır bir yerlere belki) kendilerini sosyalist olarak tanıtabiliyorlar. ve marksistlerin bu ideolojiden ilk bahseden olmalarına rağmen bu kimselere laf atmaya hiç hakkı yok. kendini sosyalist olarak tanımlayan biri bırakın komünist olma zorunluluğunu, pekala bir anti komünist bile olabilir. bunu kendimden biliyorum. benim sosyalizm anlayışım marksistlerin komünizmden bir level öncesi olan sosyalizm değil, yazının üçüncü paragrafında bahsettiğimdir.
"sosyalizm" ne zaman gelir?: en incelenmis imgeler gundelige tasindiginda, yasam kendini anlatmaya basladiginda, yeryuzunun icine yerlestiginde gokyuzu...
bir zamanlar evlere baskınlar düzenlenerek, benim canım kültürlü polisimin kitaptaki sosyoloji başlığını bile sosyalizm kelimesiyle karıştırıp suç unsuru saymasına neden olan; annesinin çeyiz sandığından çıkarılan kırmızı saten kumaşın sosyalizmin simgesi kırmızı bayrak olarak kullanılacağı gerekçesiyle el konulması gibi trajikomik binlerce olaya neden olan ve aslında korkulmayacak, hatta sevilecek ekonomik ve sosyal bir düşünce sistemidir sosyalizm.
insanlar neden sosyalizm'den çekinir veya korkarlar ? bunu hiç anlamıyorum. sosyalizm illa ki sscb veya kübadaki gibi olacak diye bir şart yok ki.
insanlığın bugüne kadar kurduğu en güzel hayal. insan hakları açısından kötü bir yanı yoktur. sadece içeriği hakkında bilgi eksikliği vardır.
Sosyalizm
Yani şu demekki dayı kızı
Sosyalizm
Senin anlayacağın yani
El kapısının yokluğu sende
imkansızlığı
Ekmeğimizde tuz
Kitabımızda söz
Ocağımızda ateş oluşu hürriyetin
yahut, başkası yelde
sen yaprakmışsın gibi titrememek
bunun tersi yahut
sosyalizm
devirmek dağları elbirliğiyle
ama elimizin öz biçimi
öz sıcaklığı kaybetmeden
yahut sevgilimizn bizden ne şan ne para
vefadan başka bişey beklemeyişi
sosyalizm
yani yurttaş ödevi sayılması ihtiyarlığın
yahut mesela
esefsiz
güvenle
emniyetle
gölgeli bir bahçeye girer gibi
girebilmek usulcacık ihtiyarlığa
ve hepsinden önemlisi
çocukların ama bütün çocukların
kırmızı elmalar gibi gülüşü
Nazım Hikmet
komünizmden önceki son merdivendir.
son safha ise komünistlerin zenginleri kazıklara oturtmasıdır.
şiiri, türküsü, şarkısı, sineması, sloganı güzel olan (özellikle Türkiye'de)ideoloji.
uğruna hayatımı ortaya koyduğum, binbir çileler çektiğim, sadece savunmak adına olsa bile çok bedel ödediğimdir. ülke genelinde hakim olan faşist diktatörlüğe karşı mücadele etmenin yanı sıra, içimize sokulan, sosyal-şoven, oportünist, revizyonist eğilimlere karşı da mücadele de çok çektiğim, yıprandığım tükendiğimdir. 18 yaşında başladım sosyalizmi savunmaya, henüz acımasız dünya gerçekleriyle yüzleşmemiştim. 19 yaşında yüzleştim ve şimdi 24 yaşında, 25'i doldurmak üzereyim. koca bir 6 yıl boyunca, çok şey öğrendim bu pis dünya üzerine.. çok ihanetler gördüm ve bunların sıkıntısını çektim.
şimdi sosyalizm bitti diyorlar. onlara bir çift sözüm var,

ey her şey bitti diyenler..
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler,
bitmedi bu kavga sürecek!
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek.
ancak zavallı ateistlerin savunacağı bir düşünce.
(bkz: devrimden sonra)
kardeşlik, eşitlik, özgürlük ile pazarlanmaya çalışılan, kanla gelen ekonomik modellerden biri.
kanla gelir çünkü rusya da, çin de, kamboçya da devrim sırasında ölen milyonlarca insan, kökü kazılan nesiller var.
birileri için bu ölenler istatistik olabilir ama hiç de öyle değildir.
kapitalizm göre bir çok değere sahip olsa da sosyalizm insana "insan" muamelesi yapmadığı için kaybetmeye mahkumdur.
kapitalizmi yerden yere vuran sosyalistler bilmezler mi ki sosyalizm şekillenmesinde kapitalizmin de rolunun olduğunu. hem de azımsanmayacak şekilde.
emperyalizme karşı olmak için sosyalist olmaya gerek yok. benim en çok merak ettiğim emperyalizm düşmanı sosyalist arkadaşların rusyanın, çinin emperyalist politikaları karşısında ne düşündüğü.
bu ülkeleri yönetenler yeterince sosyalist değilmiydi?
emperyalizm sadece abd, ingiltere gibi batı kaynaklı değil hacılar...
yürüyüşlerde "kahrolsun amerikan emperyalizmi yeaaa" diye gezinen, yazın amerikan bayraklı tişört giyen sözde sosyalist kız, sen de haklısın.
dünyada her şey biter, sosyalizm bitmez.
belkide gerçekleşemeyecek kadar güzel olan...
izmlerin en insan canlısı, en toz pembe rüyalısıdır.
insanı eşit olduğuna inandırır. eşitlik masalının gerisinde insana insanı bandırır.
Eşitlik zırvası... Eğer dünyada yaşıyorsan ve eğer insansan, böyle bi şeyin imkansızlığını kavraman lazım. Kendisini en büyük sosyalist(!) sanan kişiler bile bazen çıkarına olan durumlarda susmuşlar, göz yummayı tercih etmiştir. O zaman Kimse sosyalizmden bahsetmesin, sosyalistim diye geçinmesin.
--spoiler--
Güzelliklerin, insanlık bahçesinde karanfilleşerek çoğaldığı; insanların, birbirinin üzerine basarak değil, el ele tutuşarak karanfillere uzandığı dünya bizim dünyamızdır.
--spoiler--
islam'la benzerlikleri olduğu inkar edilen (sağcılar tarafından) rejimdir.
milyarlarca insanda derin izler bırakmıştır. hiç bir zaman başarılı olamamıştır. bütün üretim araçlarının toplumun olduğu, toplumda herkesin eşit olduğu, herkesin çalışma karşısında üretimden pay alacağına dayalı devletin olmadığı bir sistem. ne kadar saçma bir sistem olduğunu anlamak zor değil. sosyalizm uygulandığı bütün ülkelerde insanlara daha iyi hayat şartları sağlayamamıştır. yukarıdaki sosyalizm ile ilgili tanım sadece bir fantezi ve insanları kandırmak için bir propaganda olarak kullanılmıştır. Ruslar, Çinliler ve Hintliler komünizm ve sosyalizm deneyleri yaparak sosyalizmin doğru sistem olmadığını tüm dünyaya kanıtlarken 2 milyardan fazla insana da 3-4 nesil işkence yaptılar, şimdi de kapitalizme geçerek gelişmiş ülkeleri yakalamaya çalışıyorlar.
an itibariyle tv8'deki astroloji uzmanının, 2020'de jupiter ve satürn tarafından getirileceğini söylediği toplum düzeni.

1 dakika sonra gelen edit: "astroloji haritaları bunu gösteriyor" dedi.
sosyal eşitliği savunan ideoloji. marx a göre kapitalist sistem işçi devrimiyle ortadan kaldırılacak ve yerine sosyalizm gelecektir. ardından sosyalist yapı kendinden sönümleneceğinden komünizme geçilecektir. komünizm ile arasındaki en büyük fark devlet yapısının olmasıdır.