bugün

siyaset en temel mantıkla insanların kendi kaderlerini tayin hakkı anlamına gelir, buna karşılık siyasetsizlik ise kendi kaderini başkalarına bırakmak. işte bu nedenle siyasetsizliğin kirliliği toplumun çürümesi, sürüleşmesi demektir.

işi dramitize edecek olursak, sınıflı toplumlarda her birey o ilk günahın kendisini işlemiştir. istediği kadar ilerici bir kişilik ya da insanlığın ilerlemesini isteyen bir birey olsun ve bunun için mücadele versin, siyaset kirli bir şeydir. fakat insanlığın kendi kaderini eline alması ve kendi eserini kendi yaratması için yönetime ve iktidara ihtiyaç duyulmaktadır. bunun karşıtı olan siyasetsizlik ise siyaset yapmanın kendisinden daha kirli bir olaydır. en basit örnekle açıklayalım: ülkenin bir savaş girdiği zaman siz isteyin ya da istemeyin o savaşa zorla giderseniz. belki o savaş komşunuzun boğanıza sarılmak anlamına gelmektedir. işte o noktada geçmişin bedelini ödersiniz. yeterince siyaset yapmamak sizi kirli bir oyunun içine sokmuştur.

siyaset kirlidir, siyasetsizlik ise çürümenin ve parazitliğin kendisine ortak olmaktır. bu suçun bedelini sadece insanlık değil, siz de ödersiniz. insanların siyasete, siyasetin kitlelere ihtiyacı vardır. siysetin kirini dökecek olan kitlelerin kendisi olacaktır. siyasetsizliğin kiri ise asla atılamayacak bir sürüleşmenin kendisidir.
siyasetin en genel tanımı çıkarların uzlaşma sürecidir. lakin bu tanımın aksine herkesin ekosistemde mücadele veren hayvanlar gibi çıkarı adına çalışması ve diğerlerini ezmesi toplumsal kaos meydana getiriyor ve güçlünün kazandığı, merhamete yer olmayan ve adaleti eksik bir düzen meydana geliyor.

siyasetsizlik ile kastolunan fenomen ilgisizlik, tembellik olabilir. ilgisiz ve tembel bir toplumun başına geçirmeyi layık bulduğu kişi/zümre vb. de bu istikamet dahilinde hareket edecektir. bireyselleşmeden toplumsallaşma/toplumsal hareket beklemek de abesle iştigaldir. diğer uçta akıl danışma ve beraberlik de elzemdir. sağlam eğitim temelli düşünen bireylerin istişare ve mutabakat kültürüyle yoğrulması gerekir ki; bu hakkaniyeti gözetecek güçlü bir toplum için olmazsa olmazdır.