bugün

Paula coelho'nun muhteşem eseridir kitap sizi alır sürükler, hiç sıkılmazsınız okurken adeta orada o anı yaşıyormuş gibi olursunuz. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum. Bitmek üzere şuan bu bittikten sonra Hakan Günday'ın Kinyas ve Kayrasına başlayacağım
bir paulo coelho kitabı. okumaya yeni başladığım için bir yorum yapamayacağım. bir arkadaş tavsiyesi ile başladım, bittiğinde geri dönerim buraya.
Fazla şişirilmiş bir kitap. Hiçbir felsefesi yok.
Bi kere okunup rafa konacak bir kitap degil zaman zaman alinip okunur ve her okunusta farkli bir tad alinir.
Ardından "ferrarisini satan bilge "okunmasını tavsiye ederim.
Modern kimyada kullanılan bir çok tekniği de geliştirmiş kişilerdir. (ayrımsal damıtma vs.)
(bkz: Walter white)

Adam altın üretiyor altın daha ney!
Paulo coelho'nun yazdığı roman.Okumanızı öneririm.

görsel
son sayfaları bende olan kitap.
son sayfalarını kokladığım kitap.
kokusu sayfalara sinen kitap.
sadece bir kitap.
samuel l. laydor isimli bir yazarın da simyacı isminde bir kişisel gelişim kitabı vardır ve okunasıdır.
an itibariyle bitirdiğim kitaptır, hayallerimizin peşini bırakmayalım temalı.

"Birşeyi gerçekten istersen onu gerçekleştirmen için bütün evren iş birliği yapar."

"insanın geride bırakmış olduklarını düşünmemesi olanaksızdır."

"Bir düşün gerçekleşmesini bir tek şey olanaksız kılar; başarısızlığa uğrama korkusu."

"Üzerinde yaşadığımız dünya, bizim daha iyi ya da daha kötü olmamıza göre, daha iyi ya da daha kötü olacaktır. Aşkın gücü işte burada işe karışır, çünkü sevdiğimiz zaman, olduğumuzdan daha iyi olmak isteriz."
Hayalperest bir yazarın yazdığı sikimsonik kitap.
Brezilyalı eski şarkı sözü yazarı Paulo Coelho'nun, yayınladığı 1988 yılından bu yana dünyayı birbirine katan, eleştirmenler tarafından bir fenomen olarak değerlendirilen üçüncü romanıdır.
iki tane arkadaşımda daha geçen gördüğüm ve önerdikleri; burada da görmemle şimdi, okumaya karar verdiğim kitap.
okunması okutulması gereken ender kitaplardan. güzel eser. evet.
simya ile uğraşan kişiye verilen isim. kitabı da güzeldir.
arkadaşlar bırakın maçı, kitap konuşalım.

lise zamanında, gizlice okuduğumdur. hatta kitabı ödünç aldığım kişiye, gün içinde kitabı teslim ettiğimi hatırlıyorum.
Lise zamanında, baya sürükleyici bulmuştum sanırım.

Neyse, okuyun.
Gizlice...
çok da şey bi kitap değildir. biraz abartılmıştır. akıcıdır, okunur tabi orası başka.
Okumak, herkes daha uykudayken, güneşin doğuşunu izlemek için şafak vakti uyanmaya benzer.
# kitap #
doğaüstü öğelerin fazlaca serpiştirildiği kitaptır.
içeriğini felan bilmiyordum, bu sıra dünya klasiklerini okuyorum ve ismini çok sık duydum. bu yüzden alıp okuyayım dedim. okuduktan sonra bu kitap nasıl dünya klasikleri arasına girmiş diye düşünmeye başladım. tamam kitap güzel ama öyle aman aman övülecek bir tarafı yok.
2000 yıllarında belediye dağıtmışcasına her Türkçe öğretmenin elinde olan o kitap.
Hepsi de çok çok överdi aslında kitabı.
başka bir deyimle;
ismindeki o sırrı çözmeye çalıştığım kitap.
Simya neydi?
Simya emekti, Simya iyilikti bla bla bla
Geç okuduğum kitaplardan birisi ama iyi ki de geç okumuşum dediğim kitap. Açıkçası harika bir akıcılıkta geçti. Ama son final için çok tatmin edici bir üslup kullanılmış diyemicem. Yazar son bölümde belağat dediğimiz unsuru biraz boş vermişlikle yazmış. Her ne ise.

Kitabın birçok kısmı ders mahiyetinde ama ben bir kısmını kendi anlam dünyama göre yorumlıyim.

-'Bir tek öğrenme yöntemi vardır. diye yanıtladı simyacı. ''Eylem Yöntemi. Bilmen gereken herşeyi sana yolculuk öğretti.''-

Dünya yolculuk yeri olduğuna göre, bu yolculukta her bir gün, saat, saniye ne kadar daraltabilirsen daralt.
Bir öğrenme fiili işler. Ama neyi öğrendiğin çok önemli.

Dini mülahaza açısından; hayat yolculuğunda öğrenebildiğimiz kadarını öğrenmek!.
ve daha sonra bu öğretilere hakkıyla amel edebilmek... asıl sorumlu olabiliceğimiz husus bu gibi geliyor bana.
Günümüz insanını manevi yorgunluğa iten manada bu. Hep daha fazlasına talip olmak.
Ama mevcut ilmine talebe olmak yok. hep talep. insan talebe olma yolunu seçmiyor. doğru ya biz biliyoruz.

Her şeyi bilmişliğimiz de ki, hiç bir şeyi bilmeyişliğimiz ne acı.

Bilebildiğimizin sorumluluğunu yerine getirsek. dünyada sorumsuz kimse kalmayacak gibi.

işte ''Bilmen gereken herşeyi sana yolculuk öğretti.'' den kasıt; Senin hayatın boyunca sana lazım olacak doneleri, Allah bahşettiği hayat ile birçok işaretlerle sana sundu. (kitapta da işaretlerden çokça bahsediliyor)
bu verileri anlayıp, anlamlandırıp, hayatının izdüşümü yapmak sana kalıyor. şimdilik yazabildiğim bu kadar. yorumlandırılıp konuşulacak uzun bir mesele.

(dini mülahazadan kasıt; evrenselitelik bağlamında tüm dinlerin kapsayıcılığı kastedildi. Dünyada tüm dinler ''tevhid akidesine'' imanı farz kılar. velev ki o din bozulmamış bir din ola elbette.)
simya: eski dönemlerde terorik bilgi ve birikime dayanmadan yapılan deneylerdir, simya ile uğraşanlara simyager denir.
Özellikle ygs ye hazırlanan arkadaşlar iyi bilirler simya ile kimyanın farkını. Simyada ölümsüzlük iksiri, maddeleri altına çevirme gibi uğraşlar yapmışlardır. Felsefe taşını bulma çalışmalarıda yapmışlardır.
uzun zamandır merak ettiğim bir kitaptı, okudum sonunda. hiç beğenmedim. akıcılığına sürükleyiciliğine diyeceğim bir şey yok ama anlatım dışında her şeyiyle resmen bir kişisel gelişim kitabıydı.
- peki dünyanın en büyük yalanı ne? diye sordu delikanlı, şaşkınlık içinde.
- ne mi? hayatımızın belli bir anında, yaşamımızın denetimini elimizden kaçırırız ve bunun sonucu olarak hayatımızın denetimi yazgının eline geçer. dünyanın en büyük yalanı budur.