bugün

Oysa herkes beni kays seni leyla sanır.
Cemal safi.
yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz
çünkü bu yol kutludur gider tanrı dağı'na
halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
değişilir topu da bir sokak kaltağına
Oku şayet hisli bir kalp lazımsa,
Oku zira onu yazdım iki söz yazdımsa.
sana kullanılmamış bir gök getirsem.
iki rayı gibiyiz bir tren yolunun, yakın olması neyi değiştirir son istasyonun..
Kılıç Balığının Öyküsü

bu bir kılıç balığının öyküsüdür
yazılmasada olurdu
ama bizi yeni sulara götürecek akıntı durdu
uskumrunun arkasından gidiyordu
sürünün içinde bende vardım
sırtımda bir zıpkın yarası
mutlu olmasına mutluydum
nedense gitmiyordu kulağımdan; bir türlü
ağ var! sesleri
deniz kızı girmiş düşüme ben iflah olmam
dalyanları birbirine katmak orkinosların harcı
dolanınca ağa çok geçmeden küserim
bir çocuk bile çeker sandala beni bu kadar ağır olmasam
beni böyle koşturan yaşama sevinci
kanal boyunca bir oyana bir bu yana
siz yokmusunuz siz; derya kuzuları
kestim kılıcımla karanlığımı dibin
yakamoz içinde bıraktım suları
Ah! aysız gecelerde olur ne olursa
sırtımda bir zıpkın yarası
atın beni mor kuşaklı bir takaya götürün
iğ gözlerimde; kılıcımda hüzün
satın beni satın beni
rakı için!
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

(bkz: cahit Sıtkı tarancı-desem ki)
Oysa herkes öldürür sevdiğini..
Yumuşak başlı isem sanma ki uysal koyunum!
Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum!

Akif.
gökçen der ki yemin ettik andımız deli kurt.
hepiniz metin gibi oynayın
yenilmekten sakın korkmayın
bu gece intikam gecesidir
gerisini bize bırakın
Bende kabahat !! Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine.
''Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim''
Bende kış, alemde bahar
Deli olmak işten değil.
Ve ben ne zaman
kiminle sevişsem
hala seni aldatiyorum.
Bilmeni istediğim çok fazla şey yok aslında giderken, şimdi bir deniz kenarındayız farz et ve gözlerini kapatıp denizin meltemini yüreğinde hisset çünkü gözlerine anlatacaklarım var, bilmeni istediğim çok az şey… adım adım öğreniyorum insan olmayı, merak etme çoktan unuttum, çoktan unutanı.emek dediğin,ekmek dediğin,kader dediğin,keder dediğin,geçer dediğin ve gider dediğin…belki geç geldiğin , erken gittiğin…belki çok sevdiğin ,boş verdiğin...ne varsa.küçük şeyler bunlar,aldırma…sen fırtınalar büyüttün, lakin bil, taşıyabileceğinden ağır değildi yükün…sade şiir, sade hayat,birkaç şarkı,tadında acı,az da güzel anı ne yakışıklı yapar adamı...bil bunları,bunlar mezara girer seninle,toprak olur,filiz olur senden sonra gelenlere,şahidin olur yeniden diriliş gününde,belki cennete bile sokarsın cebinde.bil bunları,bir adam nasıl yakışıklı olur,ekmek kaç para,yaşamak kaç gün,şarkılar niye var,insan neyle yaşar,insan ömrünü neye verir, niye güzeldir öpmek bir kadını,niye güzel değildir bir başkasının öpmesi o kadını,zeytin niye kokar kahvaltı gibi,çay niye demler adamı,martılar nereye uçar,insan aslında ne zaman doğar ve insan aslında ne zaman ölür…sev yeterince,gül gönlünce,güzel ol ölünce…ama bil bunları..
çünkü hayat senin tasası onlarındır.
Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar.
dünyada sizinle istanbul olmak varmış.
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler?..
Anladım ki sen de herkes gibisin.
ve bu ahenkle sarhoş, ister misin sevgilim
hiç sonu gelmeyecek bir ömür geçirelim.
"sen ki, ya bir köşe başında kan sızarak başından gebereceksin
ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara onları göremezsin belki bir daha."
tarifin olmuyor ne kadar yazsam,
ellerim tutmuyor resmini çizsem.
-cemal safi (bir gün gelir biter)
hayır başka turlu olmayacak, ben sana mecburum sen yoksun.