bugün
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi28
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması36
- zalbert ramstein10
- yazarların bira içme rekorları9
- jose mourinho26
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi16
- sözlükten hatun kaldırmak9
- maca sekiz10
- acun ılıcalı8
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu30
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- meral akşener21
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- anın görüntüsü14
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı12
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190540
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel13
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- albay kemal14
mantığın ön plana çıkması durumudur. kişinin içinde bulunduğu durumun devamlılığı olmayacağına ya da devamı olmasının mutluluk getirmeyeceğine inandığı hallerde ortaya çıkar. şüphesiz ki "vazgeçme" kararını eyleme sokabilecek güçlü ve kararlı bir kişilik de gerektirir. gripin'in durumu özetleyen güzel bir şarkısı mevcuttur: (bkz: senle yarınım yok ki).
seviyorsan birkisiyi vazgecmek cok zordur üzücüdür. ama olmuyorsa olmuyor ondan vazgecmek lazim.
Başaramamak..
Kaybetmek..
inancını yitirmek..
Uğruna mücadele ettiğin şeyin zannettiğin şey olmadığını farketmek.
Kaybetmek..
inancını yitirmek..
Uğruna mücadele ettiğin şeyin zannettiğin şey olmadığını farketmek.
bile bile kendini ateşe atmaktır. içiniz acır , öyle böyle değildir bu acı. günler geçer aylar geçer bu acı azalmaz daha da artar. yaralar kabuk bağladı derken, hiç beklenmedik bir yerden anıları çıkar tekrar tekrar kanar. zamanla unutamazsınız ama acıyla yaşamayı ögrenirsiniz.
ölümcül bir hastalığın pençesinde olduğunu öğrenmek. o insandan evvel öleceğini düşünmek bu nedenle gözleri açık gitmek istememek.
ölümü yaşamaktır. kötüdür lan lanettir. pistir. kakadır. tühdür yazıktır. daha fazla konuşmak istemiyorum.
level atlamaktır.
vazgeçilmenin akabinde gerçekleşir.
dışarıda düş içimde yaş ağlasam ne olur
yanlışım boşa dayanmışım
yalnızım ansızın, kaybetmem ben onu
sanmışım boşa inanmışım
sözlerin sarmaz bedenimi
gözlerinse çok uzaklarda
kaybettik severken
yorulduk denerken
bana sabırlar dilerdin sen pes ettin
benden erken
yanlışım boşa dayanmışım
yalnızım ansızın, kaybetmem ben onu
sanmışım boşa inanmışım
sözlerin sarmaz bedenimi
gözlerinse çok uzaklarda
kaybettik severken
yorulduk denerken
bana sabırlar dilerdin sen pes ettin
benden erken
Vazgeçmek bir tercih midir yoksa son noktayı koymak mıdır? Katı sınırlar içinde var olan bir fikir değiştirme zorunluluğu mudur yoksa paşa gönlün maymun iştahlılığı mıdır?Bir gidiş midir yoksa dönüş müdür?
Hepsi birdendir; hiçbiri değildir...
Son noktayı koymanın vazgeçiş olduğu durumda; bize kuvvetli bir rüzgar gerekir. Çok kuvvetli bir rüzgar çıkmalı, savurmalı etrafa her şeyi ve işte gitmenin gerektiği o an gelmeli...Rüzgar cesaret üfürmeli. insan cesaret bulmalı ve sonra yol almalı.
Her tercihin bir vazgeçiş olduğu durumlarda ise elimizdeki ipliğin acının,riskin iğnesinden geçmesine göz yummak gerekir. Çünkü yaşam vazgeçtiklerimizin akıbeti hakkında ipuç(lar)ı vermez bizlere.
Kafamızda kalan "ya", "acaba", "ama" gibi albenili sözcükler olur. Yüreğimizi kaplayan ise bazen şüphe bazen tedirginlik, çoğu zamansa heyecan olur...
Vazgeçiş bir fikir değiştirme zorunluluğu kılığındayken; en çok hüzün taşır. Zorunluluğun bilincinde olmak, dayatmayı çok yakından hissetmektir.Dayatılan konu vazgeçmeyi buyuruyorsa insan hüzünlenir. Çünkü insan olmak elinde olmayanı özlemektir. Ve vazgeçilen hep özlenir.
Rüzgar cesaret üfürürken,iplik acının iğnesinden geçerken fark etmeli; vazgeçmenin içinde neler barındırdığını...
Vazgeçmek benliğinde "geçmek" eylemini bulundurur. Geçmek,geçebilmek için önce gelmek gerekir. Çünkü ancak geldikten sonra,belli bir noktaya vardıktan sonra mümkündür geçmek.
Gelmek bir gidiştir;geçmek de öyle. Ama geçmek vazgeçmeye dönüştüğü anda yolculuk yönünü değiştirir. Gidiş dönüş olur. Zaten dönüşte bir gidiş değil midir aslında?
Peki ya dönüşe geçmenin imkansız olduğu, kişinin çaresiz kaldığı durumlar??? Ölümü çağrıştıran durumlardır bunlar. Hatta bazen ölümden ziyade cinayeti çağrıştıran durumlardır.
Cinayet...Severken vazgeçmek cinayettir. Birini sevmek; içinde duyguların en masum ve en yücesini saklamaktır. Birini severken vazgeçmekse kurşun sıkmaktır; içinde saklanan o duyguya-duyguların en savunmasız olanına-. Kanatmaktır yüreği. Cinayet işlemektir. insanın kendisini suçlu hissetmesidir. Ve sonra bir ömür boyu kurtulamamasıdır kendi yargıçlığından...
alıntı.
Hepsi birdendir; hiçbiri değildir...
Son noktayı koymanın vazgeçiş olduğu durumda; bize kuvvetli bir rüzgar gerekir. Çok kuvvetli bir rüzgar çıkmalı, savurmalı etrafa her şeyi ve işte gitmenin gerektiği o an gelmeli...Rüzgar cesaret üfürmeli. insan cesaret bulmalı ve sonra yol almalı.
Her tercihin bir vazgeçiş olduğu durumlarda ise elimizdeki ipliğin acının,riskin iğnesinden geçmesine göz yummak gerekir. Çünkü yaşam vazgeçtiklerimizin akıbeti hakkında ipuç(lar)ı vermez bizlere.
Kafamızda kalan "ya", "acaba", "ama" gibi albenili sözcükler olur. Yüreğimizi kaplayan ise bazen şüphe bazen tedirginlik, çoğu zamansa heyecan olur...
Vazgeçiş bir fikir değiştirme zorunluluğu kılığındayken; en çok hüzün taşır. Zorunluluğun bilincinde olmak, dayatmayı çok yakından hissetmektir.Dayatılan konu vazgeçmeyi buyuruyorsa insan hüzünlenir. Çünkü insan olmak elinde olmayanı özlemektir. Ve vazgeçilen hep özlenir.
Rüzgar cesaret üfürürken,iplik acının iğnesinden geçerken fark etmeli; vazgeçmenin içinde neler barındırdığını...
Vazgeçmek benliğinde "geçmek" eylemini bulundurur. Geçmek,geçebilmek için önce gelmek gerekir. Çünkü ancak geldikten sonra,belli bir noktaya vardıktan sonra mümkündür geçmek.
Gelmek bir gidiştir;geçmek de öyle. Ama geçmek vazgeçmeye dönüştüğü anda yolculuk yönünü değiştirir. Gidiş dönüş olur. Zaten dönüşte bir gidiş değil midir aslında?
Peki ya dönüşe geçmenin imkansız olduğu, kişinin çaresiz kaldığı durumlar??? Ölümü çağrıştıran durumlardır bunlar. Hatta bazen ölümden ziyade cinayeti çağrıştıran durumlardır.
Cinayet...Severken vazgeçmek cinayettir. Birini sevmek; içinde duyguların en masum ve en yücesini saklamaktır. Birini severken vazgeçmekse kurşun sıkmaktır; içinde saklanan o duyguya-duyguların en savunmasız olanına-. Kanatmaktır yüreği. Cinayet işlemektir. insanın kendisini suçlu hissetmesidir. Ve sonra bir ömür boyu kurtulamamasıdır kendi yargıçlığından...
alıntı.
ya koy götüne rahvan denilesi durumdur.
bir anımı paylaşayım.
aşk falan yalan benim kız bi,r gün aradı elimde bıçak keserim bileklerimi barışmazsak diyor.
istemiyorum dedim.
telefonu 3g'ye alıp bıçağı öz babasının gırtlağına dayadı hani öyle seviyordu.
ama ne oldu dersen terk etti bir zaman sonra.
aşk dediğin nisan yağmuru gibi vurur geçer.
edit:altımdakine katılıyorum
edit2:böyle deyince olmadı biraz tuhaf gibi oldu
edit3:ulan tamam özür dilerim de espri yapmadım boşbulundum
edit4:altımda terliyorsun bebek.
bir anımı paylaşayım.
aşk falan yalan benim kız bi,r gün aradı elimde bıçak keserim bileklerimi barışmazsak diyor.
istemiyorum dedim.
telefonu 3g'ye alıp bıçağı öz babasının gırtlağına dayadı hani öyle seviyordu.
ama ne oldu dersen terk etti bir zaman sonra.
aşk dediğin nisan yağmuru gibi vurur geçer.
edit:altımdakine katılıyorum
edit2:böyle deyince olmadı biraz tuhaf gibi oldu
edit3:ulan tamam özür dilerim de espri yapmadım boşbulundum
edit4:altımda terliyorsun bebek.
imkansiz olan. haa imkanli diyosaniz yasamamisiniz hic bisey. olumden baskasinin hepsinin yolu var. o yuzden seviyodum vazgectim yine de falan, yalan bunlar. seven insan gider, sonuna kadar gider, yolun sonunu bilmese de gider, ha gidemiyosan da ancak gotumu seversin.
simdi cikip seviyodum demeyin.
simdi cikip seviyodum demeyin.
Dertler benim çile benim özledim amk.
(bkz: yok öyle bi dünya)
Hayallerinizin gerçekleşmeyeceğini anladığınızda ve sevginizden karşılık göremediğinizde hiç istemeseniz dahi yapmak zorunda hissettiğiniz şeydir. Artık bu sevda sizi sizi o kadar çok yormuştur ki bunun sonucunda sevmekten vazgeçmişsinizdir.
Olmuyorsa zorlama tamam cok seviyor olabilirsin ama bu kendinden taviz verip kendini ezdirecegin anlamına gelmez üstelik ilişki zamanla yıpranarak cekilmez bir hale gelir.
cok zor be. basarabilenlere helal olsun. yuregini eze eze mantiginin sesini dinlemek bir nevi.
Kimisi yorulmuştur kimisi artık dayanamamıştır kimisi de onu üzmemek için hayatından çekilmiştir.vazgeçerken bile sevebilmek hem sevgi hem vazgeçiş bu öyle birşey ki kendini bile bile yakarsın.yaşayan bilir.
Onun sana olan sevgisini nefretle değiştireceğini bile bile onun mutsuzluğunu mutluluğa çevirmek için yapılan acı dolu eylem.
karşılık alamama durumu söz konusu ise mantıklı olan eylem.
mecburiyetten yapılan bir eylem.
umudun yitip gittiği, sevdiğin kişi tarafından bitirildiği noktada vuku bulur.
zararlı bir alışkanlığı bırakmak kadar zor ama zaruridir. ya da gangren olmuş bir uzvu kesmek gibi. ve de hiçbir zaman kolay değildir. hayattaki en zor kararlardan ve süreçlerden biridir.
zararlı bir alışkanlığı bırakmak kadar zor ama zaruridir. ya da gangren olmuş bir uzvu kesmek gibi. ve de hiçbir zaman kolay değildir. hayattaki en zor kararlardan ve süreçlerden biridir.
kilometrelerce uzaklaşabiliyorsun da kalbinden kaçamıyorsun cümlesinin vücut bulmuş halidir. sevdiğini bilirsin, sevildiğini bilirsin de elinden bunları bildiğin halde bir şey gelmez en çok da bu koyar insana...
Onca soru var cevabını alamadığım, onca düşünce var kafamın içerisinde, onca ihtimal var, ya farklı olsaydı ne olurdu diye. Bunlara rağmen vazgeçmek en zoru işte. Severken vazgeçmekten daha zoru da cevapsız soruların cevaplarını alamadan vazgeçmek...
güncel Önemli Başlıklar