bugün

Türkiye'de yaşayan insanların, asgari düzeyde de olsa ihtiyacı olan durumdur.

Günaydın gibi dünyada sabah saatlerinde bir insana en pozitif duyguları yükleyebilecek harika bir kelime yeRine aleyküm, selamün gibi arapÇa tamlamalar yapmayı seçen kişiler için Şart olan durumDur.
arapça ile alakalı olmayan durumdur. diller zamanla birbirlerini etkilemiştir. en çok etkilenen dillerden biri ne yazık ki içimizdeki araplar yüzünden türkçe olmuştur. lakin arapça'ya bok atarken selamlaşmak kelimesini kullanmak ne gariptir. yani selam arapçadır ama zamanla türkçeleştirilerek selamlaşmak falan denilmiştir. ne bilim lan, sizce de garip değil mi?

yoksa yine mi gol değil, ha?
selam kelime*sinin kökeninin arapça'dan geldiğini bilmeyen insan* serzenişidir. ayrıca merhaba da arapçadır. bu insana göre birbirimize hello dersek medeni*, selamün aleyküm dersek barbar* oluruz. arapça dilinin savunucusu değilim, bilakis* koyu bir türkçeciyim.
o halde soruyorum tünaydın ne demek? bu kadar yapmacık ve ağızda çirkin duran bir kelime nasıl olur da ilk söz olarak lugate girer?
konuyla ilgili sıkıntısı bulunanlar atatürk'ün güneş dil teorisi'ni incelesinler. atatürk tarafından verilen emir*le dönem edebiyat*çılarının türkçe'yi saf*laştırmak amacıyla kelime avcılığı yaptığını, ama sonuçsuz kalınca bizzat* atatürk'ün hatayı anlayıp ortaya sunduğu teori*den bahs*ediyorum. tüm dünya*ya dili biz yaymışızdır. (teoriye göre)

örneğin*: türk dili, içine aldığı kelime*leri mühür*leyerek yeni bir şekle* sokar. köşe kelimesi kaynak olarak farsça, guşe'dir. ama biz türkler, bu kelimeyi alırken ona sert ve keskin bir söylenişi olan (tıpkı biçimsel olarak köşe gibi) köşe demişiz. keza* arapça manara'yı alıp uzun ve süslü söylenişi ile minare'ye çevirdiğimiz gibi. şimdi yıldızdan önceki kelimeleri çıkar ve ne anlattığımı anla.

kelimeler bizim düşünce gücümüzü ve manevi imparator*luğumuzdur. haa kusura bakma kardeşim ne arapçadan geçerim, ne ermeniceden, ne boşnak, ne kürt, ne fars, ne yunan, ne de diğerlerinden... kelime sana hükmetmez sen ona hükmedersin.

özet geç piç notu: he sensin.
gerekli olmayan gerekliliktir. illa arapça bilmiyorum diye, bu selamlaşma yöntemini kullanmıyorsanız, buyrun efendim artık en azından ne dediğinizi biliyorsunuz.

+ selamünaleyküm, ( Allah'ın selamı sizin üzerinize olsun. anlamında kullanılan bir selamlama sözü.)
- aleykümselam. (Esenlik, selamet sizin de üzerinize olsun. anlamında kullanılan bir söz.)
Kelime kökeni değil sorun dostum. (belki bU cümleyi oluşturan kelimelerin tamamı da Arapça kÖkenlidir. Bilmiyorum)

Sorun, Söylenmek istenen şeyin başkA bir dilde söylenmesidir. Good morning diye selamlaşmanin kOca bir toplumda yaygınlaşması ne kadar tuhafsa, türkiye'de bir ortama girildiğinde Arapça konuşarak selamlaşmak da o kadar tuhaftir.

Kelime köken itibariyle Fransızca'dan da girebilir. AraPça'dan da ama bir durumu anlatmak için tamamen Arapça bir cümlenin, ya da ingilizce ya da portekizce bir cümlenin bu yaygınlıkta kullanılır olması tuhaf.

Ayrıca Yaş olarak hatırlamaya müsaitim, 20 sene önce asla böyle bir selamlaşma şekli yoktu toPlumda. Tıpkı türbanın olmayışı gibi. Sanki paralel gidiyorlAr.
yanlış başlıktır.selamlaşmak için *, arapça bilmeye gerek yoktur.isteyen istediği şekilde selam alır, selam verir.*
- günaydın.
+ sana da günaydın.

diyaloğu geçtiğinde, sana birisi "selamun aleykum desene!" diyor mu?

kendi şahsi düşüncelerini zorla başkalarına dayatmaya çalışan insanlar oldukça, bu ülkeden bir bok olmaz. "sen, benim gibi yaşamak zorundasın." dese biri o insana, "sanane lan!özgürüm ben!" diye cevap verir. ama biraz da kendi özgürlüğü yerine, herkesin özgürlüğünü düşünmesi gerekir.

(bkz: özgürlükten bahseden insanların faşist olması)
(bkz: bir beni tanıyın başlığıyla daha karşınızdayız)
salt arabistan'da var olan gerekliliktir.
kullandığı bir çok kelimenin arapça, farsça, ingilizce ve fransızca olan yurdum insanının bundan haberdar değilmiş gibi, nedense dini bir alt yapısı olduğundan dolayı saldırdığı gereklilik. sen bana her kelimenin mantıklı bir türkçe karşılığını ver ben sana söz veriyorum farklı dillere ait bir kelime kullanmayacağım. ama rica edeceğim otobüs yerine çok oturgaçlı götürgeç deme. intiharıma sebep oluyor.
giderken de pek tabi baybay diyebilir. kimse de ingilizce bilmemesinden ötürü vedasını karşılıksız bırakmaz.

medeniyetten falan bahsedecek insanların neden bu kadar medeniyet düşmanı olduklarını anlamak da güçtür tabi. evet hepsi türkçe olsa ne güzel olur ama olmuyor işte. insanların dilleri zincirlere vurulmuyor, kemiği de yok.
rahat olunması gereken durumdur. zira 'selamunaleykum' yerine, 'Allah'ın selamı üzerine olsun.' da denilebilir.
cevaben de 'aleykumselam' yerine , 'esenlik, selamet sizin de üzerinize olsun' denilebilir. işte bu bukadar güzel bir sözdür.
(bkz: neresi battı söyle çıkartalım)
(bkz: bu da mı gol degil)
gereklilik değil, dil alışkanlığıdır.

ma yihtaj asan hada. bu da arapça. benim ne dediğimi bilmen için arapça öğrenme gerekliliğin yoktur.