bugün
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle47
- smokin joe9
- geceye bir şarkı bırak12
- eski sevgiliyi özlemek28
- gömlek ütülemek18
- anın görüntüsü24
- bir erkeğe yemek yapmak16
- güzel karı görünce verilinen tepkiler13
- yol fotoğrafları9
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi15
- kuşu ötmeyen yazarlar14
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı14
- kar yağması22
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği13
- larisalisa öldü mü22
- yazarların akademik uzmanlık alanları9
- uludağ'ın kaderi28
- jaguar'ın yeni logosu13
- en etkili içki hangisi21
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı19
- depresyona girme nedenleri8
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı32
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi31
- larisalisa21
- unutulmayan film replikleri17
- yavuz sultan selim45
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız17
- doritoslu çiğ köfte13
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı11
- gecenin şarkısı11
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi11
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- nervio abla23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin12
- rakının berbat bir içki olması38
- utopyalarkralicesi22
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri8
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
quantum fiziğini yemiş içimiş kedi,şimdi efem bu kedi bir kutudadır
kendisine yönelik olan ışıkla çalışan bir silah vardır bildiğimiz üzere ışık parçaçık ve dalga olmak üzere iki şekilde hareket eder eğer parçacık olarak ilerlerse tetiğebasılacak kedimiz ölecektir dalga olarak ilerlerse tetik çekilmeyecek ölmeyecektir ve fakat ışık aynı anda ikisini de yapabileceği ve bu belirsiz olduğu için kedi aynı anda hem canlı hem ölü kalabilir bu süperpoze durum yeni mantığın temelidir fuzzy logic denilen budur saçaklı mantık vs.
alev alatlı teyzemiz bu konuya kabusve rüya adlı kitaplarında sarmıştır okuyalım öğrenelim
kendisine yönelik olan ışıkla çalışan bir silah vardır bildiğimiz üzere ışık parçaçık ve dalga olmak üzere iki şekilde hareket eder eğer parçacık olarak ilerlerse tetiğebasılacak kedimiz ölecektir dalga olarak ilerlerse tetik çekilmeyecek ölmeyecektir ve fakat ışık aynı anda ikisini de yapabileceği ve bu belirsiz olduğu için kedi aynı anda hem canlı hem ölü kalabilir bu süperpoze durum yeni mantığın temelidir fuzzy logic denilen budur saçaklı mantık vs.
alev alatlı teyzemiz bu konuya kabusve rüya adlı kitaplarında sarmıştır okuyalım öğrenelim
roman diye okumamak lazım, hayal kırıklığı yaratabilir. ama güzel bilim kurgudur, (science fiction, not fucktion) ama öyle mesnetsiz sallanmadığı, çok okumalara, çok çalışmalara mal olduğu aleni. didaktik ama rahatsız etmez, okumak iyidir.
2020li yıllar. Postnişinde Yüce Pirin oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı, iktidarını tüm hışmıyla güçlendirmeye devam etmektedir. Dünya halkları ya Kutsal Koalisyona biat edecekler ya da Sömürülmezlerin ve Lanetlilerin kaderlerini paylaşacak, yeryüzünden silineceklerdir. Rüya, gezegenimizde hayatın Kutsal Koalisyonun dışında kalarak da sürdürülebileceğine inanan bir avuç insanın, Onarımcıların öyküsüdür. Onarımcılar, kendilerine "gururlu oldukları kadar da utangaç olan" Turnaları örnek alırlar. Dünya görüşünden ödün vermeyen, dünya görüşünü bizim dünya görüşüne uyarlamayı reddeden, sınırsız çayırlıklardan başka özgürlük tanımayan, kendi yaşam biçiminden gayrısına boyun eğmeyen, yalakalığa tenezzül etmeyen, laubali olmayan vakur Turnaları. Seher Yıldızını rehber edip dağlara çıkarlar. Dünya halklarına çelik bir kapan kuran feodal oligarşinin mutlakmış gibi duran gücüne rağmen, Mucizeler Diyarının kurmayı başarırlar. Mucizeler Diyarı vatandaşları "düşünülmesi imkansız olanı" düşünmeyi öğrenirler. Çünkü, Mucizeler Diyarının "Asal Yassa"sı, Yeni Fiziki temel almıştır ve o topraklarda "bir şey ne imkansızdır ne de kesin." Rüya bir ütopyadır. Kara Kalpaklı Adamın "eski" Türkiyenin yangınının küllerinden yoğurduğu bir ütopya. "... Sadece kendi ulusumuza yönelik günübirlik çözümler üreterek yaşayakalmak da mümkün değildi. Sunulacak alternatiflerin Roma Kulübü üyelerinin bile zihinlerini çelecek kadar sağlam basan alternatifler olması gerekiyordu. Ezeli ve Ebedi Gerçekliki yansıtan holistik alternatifler. Başka kısmi gerçekler. Direnişimizin bilimsel gerekçesi." "Kara Kalpaklı Adam da öyle dedi," dedi, imre Kadızade. "Bize dokunmayan yılan bin yaşasınnın bilimsel gerekçesi, Kutsal Koordinatlarımızın bilimsel gerekçesi, Reddi ilhakın bilimsel gerekçesi. Olmazsa olmazımız Muratımızın bilimsel gerekçesi. Bizim biz olarak yaşacak olmamızın bilimsel gerekçesi. Evrensel dolandırıcılığa karşı çıkmanın bilimsel gereçesi. Bozgunculuğun bilimsel gerekçesi. Mucizeler Diyarının bilimsel gerekçesi. Bilimin apayrı bir kolundan yola çıkarak inşa edilen, Mucizeler Diyarı mağduranın! Irk ayrımının karşısına Potinbağı Teoremi ile çıkan, soykırımın karşısına Birlikte Evrilme ile dikilen, Yeni Dünya Düzeni doğrusallığını çokdeğişkenli mantık ile tahtından indiren Mucizeler Diyarı. Bin yıllık yalnızlığın sonu. Bin yıllık savrulmanın sonu. Bin yıllık ezikliğin sonu. Arabesk olmayan yeni bir dünya. Nafile olmayan yeni bir dünya."...alev alatlının güsel kitabı
schödinger' in kedisi çok ustaca kurgulanmış bi düşünce deneyidir. deneyin büyüklüğü kuantum dünyasıyla, klasik fiziin dünyasını bir araya getirmesinden gelir.
hatırladığım kadarıyla malzemeleri yazim;
1 adet kedi,1-2 gr radyoaktif bi element, 70'lik yeni rakı şişesi, zehirli bir gaz *, fotosel gibi bişi, birde kapalı kutu.
hazırlanışı;
efendim önce rakı şişesinin içine sarin konur. kapağınada fotosel monte edilir. sonra bu şişe ve diğer tüm malzemeler kutunun içine atılır. ve beklenir.
soru şudur kapağı acmadan kedinin o an ki durumu için ne söyleyebiliriz? kedicik ölü müdür, diri midir? cevap her ikisidir. kedimiz biz kapağı açacağımız ana kadar hem ölü hem diridir.* malesef öyledir. akside idda edilemezdir. bu ölü diri meselesi ya ölüdür ya diridir tabi meselesinden çok daha karmaşıktır.
peki içerde ne olmuştur.
1-yarılanma süresinden bi haber olduğumuz radyoaktif madde herhangi bir zamanda ışıma yapmıştır.*, ışıma sonucu elektron fırlamış şişenin alıcısına çarpmış ve gazı serbest bırakmıştır. serbest kalan gaz kediciğimizin kasları ve reflekslerini haşat etmiş kendinden geçirmiş ve 10 dakika içinde kuyruğunu titrettirmiştir. * *
2-yada daha radyoaktif madde yarılanma peryoduna girmemiştir.ve o an için kedi yaşıyordur.
sorun radyoaktif maddenin yarılanma süresi bilinmediğinden kedinin durumu hakkında kesin yorum yapamayışımızdan kaynaklanır. allah bilir der geçeriz. oysa klasik fizikte herşey formülüze edilmiştir. sonucu bilinmektedir. kuantum fiziinde ise olasılıklar devreye girmiştir. kesin bir sonuç yoktur. kedi ya ölüdür ya diridir, ışık ya dalgacıktır ya parçacıktır. bu olasılık durumunu begenmeyen albert amca isyan edip bhor'a itafen; siz zar atan bir tanrı ya inanıyorsunuz, ama tanrı zar atmaz; diye serzenişte bulunmuştur ve şu ana kadar yanılmıştır.
Schödinger deneyinde kedi en nihayetinde ölmektedir ama kendisi satanist değildir. Gayet hayvan sever bi insandır. saygıyla anıyoruz kendisini.
hatırladığım kadarıyla malzemeleri yazim;
1 adet kedi,1-2 gr radyoaktif bi element, 70'lik yeni rakı şişesi, zehirli bir gaz *, fotosel gibi bişi, birde kapalı kutu.
hazırlanışı;
efendim önce rakı şişesinin içine sarin konur. kapağınada fotosel monte edilir. sonra bu şişe ve diğer tüm malzemeler kutunun içine atılır. ve beklenir.
soru şudur kapağı acmadan kedinin o an ki durumu için ne söyleyebiliriz? kedicik ölü müdür, diri midir? cevap her ikisidir. kedimiz biz kapağı açacağımız ana kadar hem ölü hem diridir.* malesef öyledir. akside idda edilemezdir. bu ölü diri meselesi ya ölüdür ya diridir tabi meselesinden çok daha karmaşıktır.
peki içerde ne olmuştur.
1-yarılanma süresinden bi haber olduğumuz radyoaktif madde herhangi bir zamanda ışıma yapmıştır.*, ışıma sonucu elektron fırlamış şişenin alıcısına çarpmış ve gazı serbest bırakmıştır. serbest kalan gaz kediciğimizin kasları ve reflekslerini haşat etmiş kendinden geçirmiş ve 10 dakika içinde kuyruğunu titrettirmiştir. * *
2-yada daha radyoaktif madde yarılanma peryoduna girmemiştir.ve o an için kedi yaşıyordur.
sorun radyoaktif maddenin yarılanma süresi bilinmediğinden kedinin durumu hakkında kesin yorum yapamayışımızdan kaynaklanır. allah bilir der geçeriz. oysa klasik fizikte herşey formülüze edilmiştir. sonucu bilinmektedir. kuantum fiziinde ise olasılıklar devreye girmiştir. kesin bir sonuç yoktur. kedi ya ölüdür ya diridir, ışık ya dalgacıktır ya parçacıktır. bu olasılık durumunu begenmeyen albert amca isyan edip bhor'a itafen; siz zar atan bir tanrı ya inanıyorsunuz, ama tanrı zar atmaz; diye serzenişte bulunmuştur ve şu ana kadar yanılmıştır.
Schödinger deneyinde kedi en nihayetinde ölmektedir ama kendisi satanist değildir. Gayet hayvan sever bi insandır. saygıyla anıyoruz kendisini.
kuantum durumunun klasik durumla anlatılmaya çalışılmış şekli ve tam bir fiyasko. bir kedinin hem canlı hem ölü olması da ne demek. felsefi sorunlara kapı açabilecek, kavram karmaşalarına yol açabilecek bir düşünce deneyi.
muhtemelen radyasyondan ölmüs kedidir.
kutuyu açarsak ölmüş diyebileceğimiz,açmazsak canlı kabul edeceğimiz izafi bir şekilde hem ölü hem diri kediciktir.
konuşan karizma ablanın aşmış kitabı.
o sesle kitabı cd ye okuyup piyasaya sürse, gerilim cd si listelerinde zirveyi kimseye bırakmaz.
o sesle kitabı cd ye okuyup piyasaya sürse, gerilim cd si listelerinde zirveyi kimseye bırakmaz.
bir yakalarsam allah yarattı demeden parça pinçik edeceğim, etini ve derisini hayrına satanistlere bağışlayacağım, kuantum fiziği belasının öğrencilerin başına geçirilmesinde bir numaralı pay sahibi hayvan. ne güzel klasik fizikle idare ediyorduk, ne gerek vardı şimdi kuantuma?
"Olasılık" kavramına değişik bir bakış getiren deneydir. "Paralel evrenler teorisi'nde zihinin etkisi nedir?" sorusunu getirir akıllara. Gerçeklik dışarıdan karışılamayan bir olay mıdır yoksa asıl gerçekliği oluşturan, hatta etkileyen şey esasında zihin midir?
Mesela şu örneği düşünelim,
Her birimiz evimizde yalnızken arkamızda bir ayı olmadığını biliyoruz, çünkü elimizde kanıtımız var, arkamızı dönüyoruz, ve ayı yok,
Mantığımıza göre ayı yok, çünkü ayının olması kurulmuş toplum, mantık ve bilim düzenine göre imkansız,
Ama arkamıza döndüğümüz zaman ayının var olma olasılığını yok ettiğimiz teorisini kim yalanlayabilir?
Mesela şu örneği düşünelim,
Her birimiz evimizde yalnızken arkamızda bir ayı olmadığını biliyoruz, çünkü elimizde kanıtımız var, arkamızı dönüyoruz, ve ayı yok,
Mantığımıza göre ayı yok, çünkü ayının olması kurulmuş toplum, mantık ve bilim düzenine göre imkansız,
Ama arkamıza döndüğümüz zaman ayının var olma olasılığını yok ettiğimiz teorisini kim yalanlayabilir?
zor, ama tamamlanabilir alev alatlı kitabı.
1.kuantum fiziği simgelerinden.
2.alev alatlı'nın bir romanı. küreselleşmenin yol haritasını çizen ve olunca nasıl olacağını gözler önüne seren seri kitapların ilki.
2.alev alatlı'nın bir romanı. küreselleşmenin yol haritasını çizen ve olunca nasıl olacağını gözler önüne seren seri kitapların ilki.
bir kitabın bu kadar sınırsız olabileceğini bilseydim birinci sınıfta okulu bırakırdım.
bir kedinin dehaya olan katkısıdır ki -şapkamı getir mazlum...
van kedisinin yanında bok yemiştir. *
pavlov un köpeği gibi bilim uğruna harcanan hayvancağızlardan biridir. minnoştur, pamuktur adı her ne ise yazık olmuştur. fizikteki mutlak doğruları sorgulatma amacı güden, kuantum çıkışlı bu paradoksta, şerefsiz schrödinger kediyi kapalı bir kutuya koyar ve bu kutunun içine hain bir düzenek yerleştirir. radyoaktif atomun bozunmasıyla harekete geçecek bir çekiç ve bu çekicin harekete geçmesiyle kırılacak bir zehir şisesi vardır kutuda. schrödinger tüm bu fanteziyi ''bu kapalı kaldığı süre içerisinde kedi ölümüdür yoksa dirimidir'' sorusunu sormak için yapmıştır. sonra da eğer sürenin sonunda kutunun içine bakarsak yarı yarıya ölü veya diri durumuyla karşılaşırız ama eğer bakmazsak kedi hem ölü hem diridir gibisinden abidik gubidik söylemler geliştirerek bilim dünyasına kendince katkıda bulunur. insan mısın, yedi cami yaptırma durumundan haberin var mı diye de sorarlar adama. panter emel var bildin mi sen schrö?
(bkz: paralel evren)
(bkz: paralel evren)
(bkz: the big bang theory)de sheldon'ın Penny'e Leonard ile çıkma konusunda anlatmaya çalıştığı durumdur. Gerçi Pennyyanlış anlamıştır.
Kuantum fiziğinin ve bunu dünyadan söz etmek için kullananların karşı karşıya olduğu temel gizemin "Nasıl oluyor da herhangi bir şey meydana geliyor?" değil de, "Nasıl oluyor da herhangi bir şey varoluyor?" sorusu olduğu çok açıktır.
Eğer, yaygın görüşe bağlı kuantum fizikçilerinin inandığı gibi, gerçeklik esasında içine bir çok değişik olasılık katılmış, neyin ne kadar katıldığı belli olmayan bir aşureyse,(ki fizikçiler ne derse desin bu asla doğru değildir ve Tanrı evrenle zar atmamıştır) bu bir sürü karışım halindeki madde-dalga akışı içinde biz etrafımızdaki katı, kesin nesnelerin bildik dünyasını nasıl anlayabiliriz? Gerçeklik hangi noktada ve niçin gerçekleşmiştir?
Fizikçilerin haklı olarak laboratuarlarda çözümünü aradıkları bu evrensel soruya ruhsallık her zaman doğru yanıtlarını a priori olarak vermiştir. Fizikçilerin bu bilinemezci sorunu açıklığa kavuşturma çabasıyla, kuantum kuramının öncülerinden Irwin Schrödinger, kedisini tartışma konusu yapmıştır.
Schrödinger'in kedisi hayvan deneyleri için kullanılan laboratuar kafeslerinden birinin içine yerleştirilir, yalnız kafesin duvarları katı bir maddeden yapılmıştır. Bu son derece önemlidir çünkü paradoksu anlayabilmek için kediyi deneyin sonuna dek görmememiz çok önemlidir.
Geçirimsiz kafesin içinde Schrödinger, ölümcül bir deney düzeneği hazırlamıştır. Schrödinger kafesin içine bir parça radyoaktif,madde yerleştirir; basitçe anlatacak olursak, çürümüş bir parçacığı %50 yukarıya, %50 aşağıya ateşleme olasılığı olan bir düzenek kurar. Eğer bu parçacık yukarıya ateşlenirse, kedinin yemeğine zehir bırakan bir anahtarı çalıştırır. Kedi yemeğini yer ve ölür. Aynı şekilde, eğer parçacık aşağıya ateşlenirse, kedi için sadece yemek bırakılır ve kedi yeni bir deneye tabi tutulmak üzere hayatta kalır.
Olacakların bu seçimi, en azından yukarısı ölüm, aşağısı yaşam dersek, bizim günlük yaşamımızda her gün yeniden belirlemek zorunda olduğumuz seçimdir. Fakat, işler kuantum kedileri için o kadar kolay değildir. Hele hele basit hiç değildir, çünkü ana kuantum kuramına göre, kedi hem canlı hem de ölüdür. Kedi iki durumun da aynı anda üst üste bindirildiği bir durumda var olur; tıpkı elektronların aynı anda hem parçacık hem dalga olduklarının söylendiği gibi.
Bu durumda dalga fonksiyonu (kurallar) bize kedinin zehiri yiyip öldüğünü (olasılık1) ve kedinin yediği yemekten çok zevk alıp yaşadığını (olasılık 2) söyler. Biz ancak; bu dalga fonksiyonu temelden "çöker" ve tüm olasılıklar aniden sabit bir gerçekliğe karşılık gelecek duruma düştüklerinde kediyi ya gömebiliriz ya da okşayabiliriz.
Görülen o ki; böyle bir çöküş bir ara olmuş olmalıdır. Çünkü kafesin kapısı açılıp, içeriye bakılınca kedinin kesinlikle ölü olduğu görülür. Fakat niçin? Schrödinger 'in kedisini ne öldürdü?
Bu soru sadece mekaniksel kuantum kedilerine değil, bize de sorulması gereken bir sorudur ve çevremizde gördüğümüz her şey doğrudan "niçin gerçeklik var? " ya da başka şekilde soracak olursak "varoluşun amacı nedir?" sorunsalında odaklaşır ve kedinin kimlik krizinin neden bir paradoks oluşturduğunu gösterir.
Bu bir paradokstur, çünkü bir yanda dünya ya ölü ya da diri olan sıradan kedilerle doludur, öte yanda yüzyılımızın en bilimsel beyinlerini meşgul eden fizik bunun imkansız olduğunu söylüyor. Schrödinger denkleminin matematiği kedinin kaderini hiçbir şeyin belirleyemeyeceğini, hiçbir şeyin onun dalga fonksiyonunu çökertemeyeceğini söylüyor. (En azından fiziksel hiçbir şeyin)
Kafese konacak herhangi bir fiziksel nesne, örneğin, bize kedinin ölü mü yoksa diri mi olduğunu söyleyecek bir kamera çok fazla olasılığın dokunuşundan etkilenecektir. Sonuçta klasik kuantumun mekaniksel davranış biçimini sergileyecektir. Yani kendi gözlerimizle gördüğümüz sonuca rağmen, kuantum kuramı kedinin hem ölü hem diri olduğunu ve de hep öyle kalacağını söyler. Bu paradoksa aynı zamanda "gözlem sorunu" denmesi şaşırtıcı değildir, çünkü hem bizim sağduyumuzla yaptığımız gözlemlerimize meydan okur hem de gerçeği şekillendirmede gözlemin-gözlemcinin oynadığı kritik rolü öne çıkarır.
Eğer, yaygın görüşe bağlı kuantum fizikçilerinin inandığı gibi, gerçeklik esasında içine bir çok değişik olasılık katılmış, neyin ne kadar katıldığı belli olmayan bir aşureyse,(ki fizikçiler ne derse desin bu asla doğru değildir ve Tanrı evrenle zar atmamıştır) bu bir sürü karışım halindeki madde-dalga akışı içinde biz etrafımızdaki katı, kesin nesnelerin bildik dünyasını nasıl anlayabiliriz? Gerçeklik hangi noktada ve niçin gerçekleşmiştir?
Fizikçilerin haklı olarak laboratuarlarda çözümünü aradıkları bu evrensel soruya ruhsallık her zaman doğru yanıtlarını a priori olarak vermiştir. Fizikçilerin bu bilinemezci sorunu açıklığa kavuşturma çabasıyla, kuantum kuramının öncülerinden Irwin Schrödinger, kedisini tartışma konusu yapmıştır.
Schrödinger'in kedisi hayvan deneyleri için kullanılan laboratuar kafeslerinden birinin içine yerleştirilir, yalnız kafesin duvarları katı bir maddeden yapılmıştır. Bu son derece önemlidir çünkü paradoksu anlayabilmek için kediyi deneyin sonuna dek görmememiz çok önemlidir.
Geçirimsiz kafesin içinde Schrödinger, ölümcül bir deney düzeneği hazırlamıştır. Schrödinger kafesin içine bir parça radyoaktif,madde yerleştirir; basitçe anlatacak olursak, çürümüş bir parçacığı %50 yukarıya, %50 aşağıya ateşleme olasılığı olan bir düzenek kurar. Eğer bu parçacık yukarıya ateşlenirse, kedinin yemeğine zehir bırakan bir anahtarı çalıştırır. Kedi yemeğini yer ve ölür. Aynı şekilde, eğer parçacık aşağıya ateşlenirse, kedi için sadece yemek bırakılır ve kedi yeni bir deneye tabi tutulmak üzere hayatta kalır.
Olacakların bu seçimi, en azından yukarısı ölüm, aşağısı yaşam dersek, bizim günlük yaşamımızda her gün yeniden belirlemek zorunda olduğumuz seçimdir. Fakat, işler kuantum kedileri için o kadar kolay değildir. Hele hele basit hiç değildir, çünkü ana kuantum kuramına göre, kedi hem canlı hem de ölüdür. Kedi iki durumun da aynı anda üst üste bindirildiği bir durumda var olur; tıpkı elektronların aynı anda hem parçacık hem dalga olduklarının söylendiği gibi.
Bu durumda dalga fonksiyonu (kurallar) bize kedinin zehiri yiyip öldüğünü (olasılık1) ve kedinin yediği yemekten çok zevk alıp yaşadığını (olasılık 2) söyler. Biz ancak; bu dalga fonksiyonu temelden "çöker" ve tüm olasılıklar aniden sabit bir gerçekliğe karşılık gelecek duruma düştüklerinde kediyi ya gömebiliriz ya da okşayabiliriz.
Görülen o ki; böyle bir çöküş bir ara olmuş olmalıdır. Çünkü kafesin kapısı açılıp, içeriye bakılınca kedinin kesinlikle ölü olduğu görülür. Fakat niçin? Schrödinger 'in kedisini ne öldürdü?
Bu soru sadece mekaniksel kuantum kedilerine değil, bize de sorulması gereken bir sorudur ve çevremizde gördüğümüz her şey doğrudan "niçin gerçeklik var? " ya da başka şekilde soracak olursak "varoluşun amacı nedir?" sorunsalında odaklaşır ve kedinin kimlik krizinin neden bir paradoks oluşturduğunu gösterir.
Bu bir paradokstur, çünkü bir yanda dünya ya ölü ya da diri olan sıradan kedilerle doludur, öte yanda yüzyılımızın en bilimsel beyinlerini meşgul eden fizik bunun imkansız olduğunu söylüyor. Schrödinger denkleminin matematiği kedinin kaderini hiçbir şeyin belirleyemeyeceğini, hiçbir şeyin onun dalga fonksiyonunu çökertemeyeceğini söylüyor. (En azından fiziksel hiçbir şeyin)
Kafese konacak herhangi bir fiziksel nesne, örneğin, bize kedinin ölü mü yoksa diri mi olduğunu söyleyecek bir kamera çok fazla olasılığın dokunuşundan etkilenecektir. Sonuçta klasik kuantumun mekaniksel davranış biçimini sergileyecektir. Yani kendi gözlerimizle gördüğümüz sonuca rağmen, kuantum kuramı kedinin hem ölü hem diri olduğunu ve de hep öyle kalacağını söyler. Bu paradoksa aynı zamanda "gözlem sorunu" denmesi şaşırtıcı değildir, çünkü hem bizim sağduyumuzla yaptığımız gözlemlerimize meydan okur hem de gerçeği şekillendirmede gözlemin-gözlemcinin oynadığı kritik rolü öne çıkarır.
(bkz: schrödinger in kedisi)
aynı anda hem ölü hem canlı, hem orada hem burada olabilen kuantum kedisi.
(bkz: ya tutarsa)
erwin schrödinger'in ortaya attığı düşünce deneyi. sonradan bu deneyi önerdiğine kendide lanet etmiştir.
"kutuyu açana kadar kedinin kaderi hem ölüymüş gibi hemde diriymiş gibi işler ne zaman ki kutu açılır gerçek görünür o anda kaderi belli olur" aşağı yukarı böyle bir tanım yapılarak flashforward dizisinin 6.bölümün kız tavlamak için kullanılan ve işe yarayan hede.
(bkz: isengard ın gözü)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar