bugün

bir zamanlar bol bol tv kapatan kuruldu hatırlıyorum bir kere star tv'yi 15 gün kapatmışlardı, tabi bunlar geçmişte kaldı artık en fazla uyarıyor ya da ceza verdiği programın yerine belgesel yayınlatıyor.
gelip bir zahmet kendi ailemin örf ve adeti hususunda kapatma, para cezası ve bok püsür vermesini istediğim kurum.

habire uyarı, ceza, kapatma gönderiyorlar dört yana; çünkü standart olarak türk ailesi sigara içmeyen, alkolü kanun geçerse içmeyecek, dine aykırı tek hamle yapmayan, kimsenin birbirine elini kaldırmadığı, çocuklar ne kadar embesil ve salak olurlarsa olsun affedildikleri ve dirhem dayak yemedikleri, anne ve babanın birbirinden sadece ölerek ayrıldığı, ailenin bok gibi zengin olduğu ve onlar zengin değilse devletin sizi bok gibi zengin ettiği, evde hizmetçi, boğaz manzarasında kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği, ikindi, öğle çayı, gecenin körü eğlencesi yaşandığı, bok gibi para içinde yüzerken osurmanın dert edildiği bir ortamdadır. *
e benim niye ailem böyle? ben niye bu bahsedilen ilişkileri yaşamadım?

rtük gel ailemi ve beni türk standartlarına uydur, dellendirmeyin beni ayağımın altına alırım.
(bkz: fenerbahce sevilla yi elerse bikini giyerim)
" ahmet çakar bikini giyerse saat 11'den sonra giysin sorun yok, ama 11'den önce erotik olur çünkü müsahama edemeyiz " diyebilen bir kurum.
akp tayfası tarafından doldurulan yer olacaktır. her yere kendi adamlarını titizlikle yerleştirmeyi başaran ve devlet içinde devlet olmayı planlayan akp'nin yeni planlarla el attığı kurul olmuştur.

yeni tasarı hazırlanmakta imiş üstelik. neymiş efendim "rtük üyeleri" dokunulmazlık özelliğine sahip olacakmış. afedersinde ne lan bu? demek geliyor. ne yapıyorda dokunulmazlık özelliğine sahip olunuyor altı üstü televizyon ve radyo denetleyen bir kurulun.

daha da bitmiyor dokunulmazlık ile bittabi. mali ve sosyal hakların genişletilmesinden tutun, başbakanlık müsteşarı ile aynı maaş alıp aynı tazminata sahip olma, yeni zamlar ve kendileri ve ailesinin sağlık giderlerinin devlet tarafından karşılanması. ne güzel lan bu işler. tayyip beni de alsana tayfana.

açlık ve sefalet içinde yaşayan birçok insanın yardıma ihtiyacı varken zenginin cebi yine dolduruluyor. tabi dolacak tayfadaki herkez kardeşimizdir hesabı açılmış. hastalanan kişiler hastahane hastahane dolaşırken üstelik hala da içeriye alınmazken sokak ortasında hayata tutunma çabası veriyor. ama nedir olay güzel ve yalnız ülkemde arkan sağlamsa cebin de işin de sağlığında sağlamdır.

işte o %47'nin %2si bunlara sahip olacaktır geri kalan %45 ise kimbilir 1 aylık karın tokluğuna, yalanlara kanıp basacaktır oyları.

görüldüğü üzere durmaları yok yola devam ediyorlar.
tv konusunda her .oka maydanoz olan, televizyonu sanki onlar icat etmiş gibi davranan kurum.

öyledir ki sadece türk tv'lerine değil, yabancı kanallara bile karışırlar. yqabancı kanallarda erotik yayın fazla kaçtı mı, uydudan şifre koyarak veya kabloludan silerek kendilerini iş yapmış zannederler.

sen tonla para verip uydu almışsın, kablolu yayına geçmişsin, şöyle oturup istediğin şeyi seyredeceksin, rtük der ki "olmaz, istediğini izleyemezsin, evindeki tv'den biz sorumluyuz" der gibi, ona şifre koy, ötekisini sil, kanallarla oynar durur.

(bkz: paranla rezil olmak)

erotik yayın yapan kanallara takmış durumdalar, ama yurtdışından yayın yapan bölücü yayın yapan roj tv, kurdsat gibi kanallara her ne hikmetse dokunmazlar, yine aynı şekilde misyonerlik yapan, amcı ülkede hristiyanlığı yaymak olan hayat tv de aslanlar gibi saçma sapan yayınlarını yapmaktadır, rtük'ün aslında bunlara kod, şifre koyması gerekir. bırakın millet 2 sevişme sahnesi izlesin ne olacak ki...

(bkz: sanane)
yaptığı baskılar * sonucu tv kanallarında film esnasında içki içen adamın elindeki kutunun buğulandırılmasına ve içki yerine meyve suyu denmesine sebep olmuş kurum.
olayın b.kunu çıkaran kurumdur.

yeter ulan artık. yok gençlerin korunmasıymış da bilmem ne. ben film izlemek istiyorum, doğru düzgün izlemek istiyorum. sahneleri kesilmeden, saçma sapan şeyler mozaiklenmeden film izlemek istiyorum. en basit sevişme sahnelerini bile sansürletiyorlar. bu kafayla bir arpa boyu yol alamaz bu ülke. türbana geldi mi özgürlük. filme, alkole, sigaraya geldi mi gençler etkilenir diye sansür.

not: ne alkol ne de sigara kullanıyorum. allah'a şükür de müslümanım. ama ben müslümanlığımı kendim yaşamak istiyorum. açık sahnelere bakıp bakmamanın günahı sevabı bana kalsın istiyorum bakıp bakmamayı kendim seçmek istiyorum. ulan kemal sunal filminde b.k(ben de sansürleyyeim bari) kelimesini sansürlüyorsun da ne oluyor?
sansürü çığrından çıkaran, milletin ahlak bekçileridir bunlar. memleketteki çocukların, gençlerin ahlaklarından sorumlu hissederler kendilerini. o kadar vatanseverdirler ki yardımları toplayıp iyi niyetle yeni şirketler kurarlar finanse ederler, yardım amacıyla, herneyse..

tv'de bir film izlemekteydim. filmdeki adam puro yaktı. bir baktım puro gözükmüyor. daha sonra içki koydu bardağına o da gözükmüyor. kurye zahid akman'a bela okuyup değiştirdim kanalı. baktım kemal sunal filmi vardı başka bir yerde. bari şunu izleyeyim dedim kızgınlığımı unutturur diye. kemal sunal eşoleşek dedi. daha doğrusu diyemedi. çünkü sansürlenmişti. kurye zahid akman'a ağız dolusu sövüp kapattım televizyonu. iyice dellenmiştim. bu ne lan dedim. terbiyemiz, ahlakımız onlara mı kalmış. elbette kalmamış. ama üstlerine vazife hissediyorlar işte. ahlak bekçisi olmuşlar. sigarayı içkiyi sansürlerler ama atv'de magazin programında bikinili karıların memeleri, götleri zoomlanır ama herhangi bir sansür gelmez. niye gelsin? kanal yönetimi bunun arkasından reklam koyup para kazanacak. niye sansürlesin? çoğunluğu boş insanlardan oluşan milletimiz de izler bunları.

eskiden tv'lerde hiç böyle sansürler olmazdı. son bir kaç senede açık söylüyorum boku çıktı olayın. dışarıda çocuklar, gençler binbir kötü küfür duyuyorlar. okullarda birbirlerine küfürler ediyorlar. hadi biri çıkıp söylesin ilkokul çocukları küfür etmiyorlar birbirlerine diye. nerden öğreniyorlar bu küfürleri? tvlerden mi? elbette değil. dışarıda yaşadıkları hayattan öğreniyorlar. arkadaşlarından öğreniyorlar. ailelerinden öğreniyorlar. bazı büyüklerinden öğreniyorlar. ilişki içinde oldukları büyüklerinden öğreniyorlar. bizim kurye zahid'de gidiyor tv'leri sansürlüyor.

ey zahid akman, insanların ağızlarına da fermuar çeksene hadi. çocukların kulaklarına kulaklık tıkasana hadi!

sinir : yemin ediyorum bıktım artık bunlardan. insanın telefon açıp ağız dolusu hakaret edesi geliyor.
feshedilmesi gereken oluşum.

yalnızca şu anki yönetiminden dolayı değil, tümden feshedilmesi ve bir daha açılmaması gerekmektedir. herkes kendinin rtük'ü olabilir hali hazırda. yayınlarını beğenmediği televizyon kanallarını televizyonunun hafızasından silebilir isteyen. ya da çocuğunun kötü etkileneceğini düşündüğü programların izlenmemesini sağlayabilir bir ebeveyn. hiç olmadı programları çocuklarıyla birlikte izleyip, zararlı unsurları tanıtabilir çok rahatlıklar.

ne işe yarar ki rtük? denetleme mekanizması mı? insanımızın kendi aklı yok mu?

doğru lan, kendi aklı yok bizim insanımızın. devlet bile bunu belirtiyor aslında bu tip kurumlar vasıtasıyla. "ben sana yeterli eğitim veremiyorum, bir çoban edasıyla güdüyorum hafız" diyor utanmadan.
filmlerdeki her seks muhabbetini, her memeyi, her öpüşme/sevişme sahnesini keserek farkında olmadan korsana veya orijinal cd piyasasına canlılık katmış kurum.
misal; televizyonda nadir de olsa kaliteli bir film gösterilir*, oturur izlerim. bi öpüşme yakınlaşması olur, hemen çaaat bi sonraki sahneye geçilir ya da reklam girer. bunlara alıştık ama; filmi izledikten sonra imdb'ye film hakkında bilgi almak için girdiğimde televizyonda izlediklerimle zerre alakası olmayan sahnelerin de varlığından haberdar olurum. örnek: cruel intentions. en az yarım saati kesilmiştir tv'de.
dolayısıyla, ben ve benim gibi düşünen film-severler, *sansürsüz olduğu için, dvd'ye yönelir. orijinal dvd'ler ortalama 15-20'den satılmakta olduğu için; çoğu insan korsan ve divx alemlerine akar.

ama onu bunu geçtim; uygulamaları hakkında en merak ettiğim konu şudur: benim küçükken gündüz kuşağında izlediğim, gayet meme, öpüşme sahnesi, küfür vs. kesilmeyen filmler ne oldu da artık sansürleniyor? ilk izlediğim erotik filmler show tv'deyken; şimdi bir öpüşme sahnesi bile izleyemiyoruz. abazan bir insan zannedilmeden önce açıkmalamamı yapayım: istesem porno da izlerim bilgisayara takıp; ama demek istediğim bu değil. "zorla muhafazakarlaştırma". kapiş?

küçükken dedim; daha yakınlardan bir örnek vereyim. 2005 yılıydı sanırım. show'da duvara karşı oynuyor. bütün seks sahnelerini göstermelerini beklemiyoruz zaten. filmin sonunda sibel, cahit'in otel odasına gidiyor, baya bi sevişiyolar. bi ara sibel çırılçıplak bi halde ayağa kalkıyor. tv'de sevişirlerken meme uçları, g.tleri fln buzlanıyor. sibel kekilli'nin ayakta çırılçıplak durduğu sahnede ise, sibel'in meme uçları ve cinsel organı buzlanıyor.
yıl: 2008. aynı film fox'ta oynuyor*. ancak ne hikmetse; sibel'in cahit'in odasına gittiği nerden baksan 10 dk.'lık sahne toptan kesiliyor. "ne oldu da bu kadar kapandık 3 yıl içinde" diye sormadan edemiyor insan.

bütün bunları da "çocukları koruma" adına yapmak ise, eskiden çocuk olmadığını iddia etmek gibi bir şey.
tv8 dahil 28 kanalı kapatma kararı almış olan kuruldur. *
--spoiler--
Radyo Televizyon Üst Kurulu, dün yapılan üst kurul toplantısında şaşırtan bir karar aldı ve 28 TV kanalının yayını durdurma kararı aldı. Kapatılan televizyon kanallarından 11'i D-Smart'ta yer alan Doğan Grubu'na ait TV kanalları olurken, 3'ü Digitürk'te, 14'ü ise Türksat'ta yayın yapıyor. Öte yandan RTÜK, Türksat'ta yayın yapan ancak karasal yayın lisansı bulunmadığı halde, bazı illerde yayın yaptığı belirlenen TV 5, Kanal 1, TV 8, Net TV, Tempo, Tatlıses, Kon TV, Marmara FM ve Ses TV'nin de vericilerinin kapatılmasına ve yöneticileri hakkında da suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

internethaber
--spoiler--
kanallara ceza niyetine zorla belgesel dayatan kurul.

(bkz: şaka gibi)
(bkz: recep tayyip üst kurulu)

kurulumuna para vermem.
Bu hafta avrupa yakası'nda uyguladıkları sansürü sonuna kadar desteklediğim oluşum! Lan, cüş, oha gibi güzide argoları yasakladıkları gibi "sokarlar" gibi bir kelimeyi gerçek anlamında kullanılıyor olsa da sansürletmiş kurum ya da kişi. Tebrik ediyorum bu tutumundan dolayı rtük'ü çocukların ahlakını korumak lazım yalnız daha erken saatte yer alan, haber bültenlerinde yer alan saygıdeğer başkanının ve başbakanın konusmalarını da aynı şekilde sansürlemek konusunda da aynı tutumu sürdürebileceklerse gönülden desteklediğim kurum. Oha'dan alınan bir kurum, şerefsiz kelimesini çocukların dimağına yerleştiren bir başkana ve bir başbakana ses çıkartabilecekse varsın yasaklasın.
bizlerin seçici olacağımıza güvenmediği için, bizim yerimize karar vermeyi kendine görev edinmiş bir kuruldur.
sansür kurumudur.
sü-rtük *
(bkz: recep tayyip in ulema kurulu)
saymanın mesleğine takılmış kurum. 2 yıldır bas bas bağırıyoruz başkan koltuğunda oturan adam hakkında kimseden ses çıkmıyor.
(bkz: deniz feneri derneği davası)
geçen hafta kurtlar vadisi dizisinde azeri delikanlısı nazır'ın yarak kelimesini biplemiş kurumdur buradaki sorun devletin bir diğer kurumu olan tdk'nın öz türkçede de olduğu gibi yarak'ı silah techizat anlamında kullanmasıdır ki büyük çelişki vardır arada. ya onu oradan kaldıracaksın yada biplemeyeceksin ki halkın aklında soru işaretleri kalmasın.
- sigara içilen sahnelerde sigarayı mozaikliyerek sigara karşıtı bir tutum sergilediğini sanan,
- film veya dizilerdeki "hıyar", "hayvan" gibi kelimeleri dahi sansürleyerek küfüre karşı bir tutum sergilediğini sanan,
- en basit sevişme sahnelerini (bazen sadece öpüşmeleri) sansürleyerek ahlaksızlık! karşıtı bir tutum sergiledeğini sanan,
- film ve dizilerdeki kan, kurşun ve yaraları sansürleyerek şiddet karşıtı bir tutum sergilediğini sanan,

ama hepsinde de yaptığı; televizyonu izleyen herkesin her an sigara manyağı, küfürbaz, tevacüzcü ve de şiddete eğilimli psikopatlar olacağını düşünmeleridir. kısaca biz rtük' e göre öyle bir milletiz ki; tv de sigara içen biri gördümüz mü tiryaki olur, küfür edeni gördü mü herkese ana avrat düz gider, en basit bir öpüşme sahnesinde bile ahlakımız temelinden oynayıp tevacüze yönelir, en basit bir kan, yaralanma sahnesini gördüğümüzde de bıçak pala ne bulursak önümüze gelene saldırırız!
otu boku yasaklayan, ota baka ceza veren, hiçbir işe yaramayan kurul.
kötü sözcükleri bipleyen, sigara ve alkol sahnelerinin çıkarılması yada mozaiklenmesini sağlayarak kendini kandıran kurum.

(bkz: çocuk mu var karşınızda)
Huysuz Virjin'in en çok korktuğu kuruldur.