bugün

kızlı erkekli: (bkz: girllü boylu)
Özgür vuruş: free kick
(bkz: one minute)
White sea.
Fatih terimle başa baş kapışırlar. Ama hangisi alır bilemiyorum.
Kitleleri peşinden koşturan bir siyasetçi. Gittiği yerlerin çoğunda kimsenin görmediği ilgiyi görüyor.
Havasından geçilmiyor. Karizmasını hiçbir yerde bozmuyor.

Ama bu adama ingilizce cümle ezberlettiren bir danışmanı var.
- Başbakanım "Yu şel"
- "Yu şal"
- "Yu Şel başbakanım"
- "Yu şel"
- "Nat kil"
- "Evet."

O adam ne düşünüyordur acaba konuştukça? Facepalm yapıyor mudur?
selamunaleyküm: selamunhello
http://karikaturistan.wor...an-butuboken-yigit-ozgur/ duzeyindedir
White sea, White sea!. Türkçesi? Akdeniz.
http://www.youtube.com/watch?v=gICFFYeLtsI
ne aplikasyonu? - whatsapp
"we make easy".
everything is something happened.
israil bakani perez : how are you mr erdogan.

rte: fine siz?

beni temsil eden adam benden birazcik daha akili birazcik daha bilgili olsun.

yuzkarasi!

kim getirdi bu adami basa?
sarhoş: wrapnice
boşluk tuşu: emptiness button.
Obama ile anlaşabiliyor sonuçta. Sonuca bakılmalıdır. Teknik ingilizce yeterli sayılabilir.
Fatih terim ki ile yarışır.
bazı yalanlar: some lie'lar, lie lie lalalaaar
ilk akla gelenlerden biri "white sea" faciasıdır.
Buzdolabı: ice cabinet
yine serbest bir çağrışımla (bkz: chicken translate).
One minute. Birde o el kol hareketleriyle hayal edin. Samimiyete fırsat.
Bir dakikalar dır.

(bkz: One minutes)
van militten ibarettir. biri bu adama ingilizce öğretsin amk.