bugün

ilk geldiğinde bu adam şöyle bişi demişti; galatasaraya alerjim var. ben olsam bende alerji olurum, cünkü real madridte iken az canını yakmadı galatasaray. yazık acıdım bir de bu adama galatasaraya gol atamadan gidiyor. biz ne yiğitler gördük yiğenim, sen bunlardan sadece deniz de damlasın, gitmeden sana ajda pekkandan kimler geldi, kimler gecti şarkısını hediye ediyorum.gel gene bekleriz, ama boyundan büyük laf etme emi?
fb ye gelerek hayatının hatasının yaptığını anladığı için devre arasında gitmeyi kafasına koymuş futbolcu. allah ı var kariyeri tartışılmaz.
ali şenin fenerbahçe nin yediği gollerin yüzde kırkının sebebi olduğunu söyelediği futbolcudur.
fener de olduğu süre içersinde, 2.5 yıl içinde oynadığı galatasaray maçlarında 10 yıllık galatasaray ezikliği serisini devam ettirmeye yardım etmiş, efsane futbolcu. gelse türkiye de bir tek fener e gelebilirdi. geldi 3 yıl oynadı ve gidiyor. akıttığı ter için teşekkür ederiz.
kariyerinin en kötü günlerini fenerbahçe'de geçirmiş futbolcu diyip fitili ateşliyorum. *
fenerbahçelilerin çok büyük bir çoğunluğu için "tamam çok iyi top oynamadı ama takıma tanıtım anlamında büyük katkısı oldu" yalanının baş aktörüdür. bir de bunun bir üst versiyonu olarak "türkiye'nin tanıtımına katkısı oldu" diyebilen daha mal versiyonları da vardır. roberto carlos'un türkiye'ye ya da fenerbahçe'ye katkısı denilson'un vietnam'a, eric gerets'in birleşik arap emirlikleri'ne, batistuta'nın katar'a yaptığı katkı kadardır. o da en fazla! yani batistuta'nın katar'ın el bilmemne takımına transferini duyduğunuzda "vay be batistuta bu ülkeye gittiğine göre harika bir ülke olmalı bu katar, artık petrol zengini arap ülkelerine ön yargılı davranmayalım o zaman" diye düşünmediyseniz dünyanın geri kalanı da "roberto carlos fenerbahçe'yi seçtiğine göre türkiye gerçekten de batı avrupa ülkeleri standartında bir ülke olmalı " diye düşünmedi, üzgünüm. açıkçası gidişi de kimsenin hiç mi hiç umrunda olmayacak. ligimizdeki "yalama futbolcu ekolü"nün bayrak sallayanlarından birisi eksilmiş oldu sadece.

edit: (bkz: hayallerde yaşıyor bazı ibneler)
kendi takımlarında hagi'yi görenlerin burun kıvırdığı futbolcu. fenerliler de hala çemkiriyorlar yok beğeneceksiniz yok çekemiyorsunuz yok şu yok bu. ben hagi diyorum, sen hala carlos'un fenerbahçe'ye gelmeden kazandığı başarılarla hava atıyorsun. roberto türkiye'de yan hakeme su falan fırlatan bi adam işte. bildiğin veteran sol bek.

gerilerden gelen edit: carlos'un kariyerini yok saymak değil amaç. amaç türkiye'deki kariyerini sorgulamak. evet şampiyonlar ligi şampiyonlukları, süper kupaları var. hatta dünya kupası kazanmış lan adam.

peki eeey fenerli arkadaşım. bunların sana ne skim bi faydası var? istesen bi günlüğüne vermezler müzene koyman için lan. hagi'nin kazandırdıkları bizim müzede ama. üzgünüm.
(bkz: mr baldır)
hagi gibi bir çapulcuyla aynı cümle içerisinde kullanılması bile futbola hakarettir. yuh amına koyim arkadaş ya, herifler kazara ronaldinho falan fener'e gelse onu bile hagi zerzavatıyla kıyaslayacaklar.
2.5 yıl olmuş... ne çabuk geçti diye düşünüyor insan. geldiğine inanamamıştık. nasıl olur diyorduk, kariyerinde almadığı kupa kalmamış, real madrid'de 11 yıl oynamış, kendi mevkisinin gelmiş geçmiş en büyük futbolcusuydu. para desek fenerbahçe'den daha fazla para verebilecek birçok ülke ve takım var. ama o geldi ve bize kendisini canlı canlı izleme fırsatını sundu. belki fenerbahçeyle büyük başarılar yakalayamadı ama futbolculuğuyla, insanlığıyla, alçakgönüllü yapısıyla büyük katkı yaptı. kısacası rüzgar gibi geçti diyebiliriz. iyi insanlar fazla kalmıyor maalesef ülkemizde. gönül isterdi daha erken gelmesini, uzun yıllar kalmasını. sağlık olsun. bize bu 2.5 yılda yetti. dünyanın en iyi sol bekini, dünyanın en sempatik futbolcusunu izledik ya o bize yeter... umarım birgün başka bir görevle yeniden gelir fenerbahçemize...

http://i46.tinypic.com/29glxmt.jpg
hagi ile aynı cümle içerisinde kullanılmaması gereken isim. çizik kestane.
fenerbahçe'ye gelişinde futbolculuğu dışında, reklam, takıma abilik, taraftara jest, kombine ve forma satışı, rakiplere hava atma gibi birçok misyon yüklenmiş kişidir. asli görevi futbolculuğu dışında geri kalan misyonlarını tamamlamıştır.

(bkz: güler misin ağlar mısın)
bir galatasaray taraftarı olarak dürüstçe şunu belirtmeliyim ki; Fenerbahçe en doğrusunu yaptı. son zamanlarda yarardan çok zararı vardı, gerek futboluyla gerek yönetimin oteritesini sarsmakla olsun... herşeyin bir husulu, adabı vardır kardeşim. eğer gitmek istiyorsan transfer sezonunu beklersin, açıklama yapar gidersin. aylar öncesinden basına bildirip yönetimi, takımı, taraftarı sarsmazsın. ha şimdi şöyle diyenler olacak "carlos un gitmesi niye bu kadar şeylerinde olsun ki" diye. tabiki olmaz fenerbahçe elbet kapatır bu açığını ancak sen bugün carlos una sahip çıkamıyorsan, sözünü geçiremiyorsan, oteriteni sağlayamamışsan; yarın öbür günde kazım'ın vederson'un otellerde kelepçe fantazileri yapar benden sölemesi. ben bunu bilir bunu konuşurum. saygılar...
küçük dev adam, onu zaten çok seviyorduk ama çubukluyu giyince bi başka sevdik... kendi pozisyonunun gelmiş geçmiş en iyisi... son 20 seneyi biz zaten izledik, öncesini de büyüklerimizden dinledik ki; onun gibi bi sol bek gelmedi bu dünyaya... muhtemelen de gelmeyecek... iyi oynadı kötü oynadı, sampiyonluk kazandı kazanmadı... ben onu sarı-lacivert formayla izlemekten keyif aldım... yolun açık olsun dev adam, yolun açık olsun fenerli carlos usta... birgün, ''fenerbahce'nin yeni hocası'' başlıgı altında görüşmek üzere...
tüm zamanların en iyi sol beki.
açık ara, türkiye'ye gelmiş en kariyerli ve kaliteli yabancı futbolcuydu. dünyada, 10 numara denince sayılabilecek bir kaç isimden biridir hagi. ama 3 numara dendi mi sayılabilecek sadece bir isim vardır.

zaten hagi-carlos karşılaştırması kadar yersiz ve çocukça bir tartışma ancak türk liginde görülebilir. neymiş, hagi bi çalım atmış, carlos göt gibi kalmış falan. o zaman ilhan mansız da dünyanın sayılı oyuncularından. aklınızı seveyim...
hagi'nin de futbol oynadığı türkiye'ye gelmiş en büyük futbolcudur. kariyerinde dünya kupası olmayan ve kıta şampiyonluğu yaşamamış bir futbolcuyla sırf soda eksikliğinden kıyaslanır. birileri 2. sınıf olduğu adı üstünde olan bir turnuvada bilbao'ya monaco'ya uzaktan goller atarken bir diğeri için dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük sol beki olduğundan söz ediliyor, yüzyılın takımı seçilen real madrid'in yüzyılın kadrosunda ismi sol kanatta yazıyordu üstelik. o real madrid'de bazı romenler de oynamıştı, ama biz o kadroda olabilme ihtimalini sevmiştik onların.

futbolun holiganlığını bir kenara koyup doğru düzgün bir mantıkla bakıldığında türkiye'de isminin yanına başka bir isim yazılamayacak, futbol tarihin en iyi sol beki olan futbolcudur. futbol tarihi diyorum bak, utanır lan insan. *
http://i46.tinypic.com/29glxmt.jpg
yaz günüydü sıcakta pişmiş aptal aptal televizyon izliyordum. roberto carlos o gün resmi sözleşme imzalayacaktı. açtım fb tv'yi izledim durdum, izledim, duygulandım, ağladım. dünya starı gelmiş. gelmiş geçmiş en iyi sol bek... bu kadarı size yeter sanırım.

roberto carlos... adam en iyi futbolculardan biri olmasına rağmen siz hala onu eleştiriyorsunuz. adam kanıtlamış kendini. o kadar şampiyonluk, kupaya rağmen fenerbahçe'ye olan sözünü yerine getirmiş ve fenerbahçe'de 2.5 sene top oynamıştır. iyi oynamıştır, kötü oynamıştır. olur futbolcu sonuçta. ama sen kalkıp adamın karakterini, kariyerini karşılaştırıyorsan üstüne üstlük hagi ile yarıştırıyorsan kusura bakma ama sen salaksın.

evrensel düşün: adam türkiye'nin reklamını yapmadı mı? brezilya'ya ve diğer ülkelere türkiye'yi tanıtmadı mı? türk futboluna katkı yapmadı mı? sen hala konuş. sen futbol oyunlarında onla tüm sahayı geçip kaleye gitmiyor muydun? doğru söyle. işte o adam fener'e geldi. sen hala konuş... adam dünyanın en iyi frikik golünü attı. sen hala konuş... fizik kurallarını alt üst eden golü atan da bu küçük dev. sen hala konuş...

"roberto carlos" oğlum roberto carlos sen hala konuş...

(bkz: rüzgar gibi geldi geçti)

yazarın notu: adios carlos! kalbimizdesin. seni unutmayacağız.
fifa'nın düzenlediği yaşayan efsaneler sıralamasında ilk 100 de bulunan futbolcu.
Bilicanın kelepçe taktığı fenerli futbolculardan biri.
bir galatasaraylı olarak diye söze başlayayım.

evet bir galatasaraylı olarak dünya kupalarından tanımıştım onu. taffarel gibi, hagi gibi bir dünya yıldızıydı. şimdi hagi ile yumurta tokuşturur gibi tokuşturmanın alemi yok. sonuçta kulvarları farklı. ha kıyas yaparsak kendisi burada şampiyonluk görmedi ama hagi tam tamına 4 şampiyonluk yaşadı galatasaray forması altında.

iyi futbolcuydu, yardım programlarına bile çıktı. sempatik bir oyuncuydu. yanlış bir hareketini görmedim.

"teşekkürler türkiye" diyerek gitti.

biz de kendisine teşekkür ediyoruz.
hangi sivri zekalının hagi ile karşılaştırdığını anlayamadığım büyük futbolcu. arkadaş hagi farklı, carlos farklı. Klişe tümce ama doğruluğu su götürmez şekilde "mevkileri farklı". Carlos'un o inanılmaz kariyeri tartışılmaz. bunun yanında Fenerbahçe'ye gelişinin Fenerbahçe açısından futbol değil de prestij kazandırdğı da unutulmaması lazım. Sırf carlos'u izlemeye, görmeye Feneri pek sevmeme rağmen maça gittim, Abim Samsun'dan Trabzon'a maça gitti. Ama biz millet olarak carlosla bir avrupa macerası yaşamadık, Fenerbahçe Avrupa maçlarında sahaya bastığı zaman "Hagi"nin galatasaray maçlarında bize yaşattığı güveni, heyecanı, sevgiyi göremedik. Belki Tutup daha uygun bir yaşında, fenerin avrupa'da bir şeyler yapabilecek kadrosu ve mentalitesi olduğu zaman gelse insanlar onu hagi'den daha fazla severdi. Ama böyle olmadı. biz Brezilya'da, real madrid'de,goal stormda, winning elevanda yarattığı harikalar için Carlos'u sevdik, türkiye'de gördüğümüze sevindik. Lakin Hagi'yi Türkiye'de galatasarayla aldığı tarihi başarılar için sevdik, bağrımıza bastık. Arada fark var, karşılaştırma yapılmaması gerek fark.
bundan 30-40 yıl sonra, gözümüz toprağa baktığında bir gün;

- yaa torunum, o zamanlar gençliğimdi, bizde roberto carlos vardı, dünya tanıyor, sen bilmezsin, bizde 2,5 sene top oynadı, yaa işte böyle ne çabuk geçmiş zaman...

gibi geçmişe daldıracak bir futbolcudur.
3 5 2 gibi bir futbol sisteminin dünyada bir süre tutunabilmesini sağlamış futbolcudur.
genel olarak bilir herkes; 3 adet stoperin defans bloğunda oynadığı, tüm kanadın da iki futbolcunun üstüne yıkıldığı garabet bir sistemdir bu sistem. takımın tüm yükünü bu iki kanat oyucusu çeker, çünkü hem defansif hem ofansif anlamda görevleri vardır.
roberto carlos ve cafu sayesinde brezilya yıllarca bu sistemi oynamış, üstüne de dünya şampiyonu olmuştur.
bir de real madrid'in zidane zamanındaki sisteminde sağ kanadı iki kişi kullanırken roberto carlos sol kanatta tektir, bu sayede zidane göbeğe daha yakın oynayabilmektedir.
sistem değiştirtien bir adamdır roberto carlos, tüm zamanların en iyi atak bekidir, cafu ile beraber.
hagi; benim gibi bir beşiktaşlıya nasıl defalarca galatasaray trübününde maç izlettirdiyse, carlos da saraçoğluna bilet parası verdirtmiştir. çok önemli iki ayrı renktir, ikisi de çok büyük futbol efsaneleridir.