bugün

bildiğin reklamcı bu başbakanımız.siyasetle uğraşmasa topçu olucakmış belki ama bana kalırsa reklamcı falan olmalıymış.12 eylül anayasasının tarihini darbe dönemi anasayası ile aynı güne denk getirmesi bilmemne, cem uzan' ın beyaz gömleği ve döner dağıtması kadar sığ.

(bkz: cem uzan ın beyaz gömleği)

duygusal adam canım.

böhüü diye bi ağlama değil ama helal yani, kasımpaşalı her yerde kasımpaşalı.
mecliste, şehitler için bile bu denli duygulu hali yaşamayanın; 12 eylül 2010 referandumunda evet için ağlamasıdır.
(bkz: erkekler ağlamaz)
*
vicdan ve duygu sahibi normal her insanın anlık yoğun duygusallığın yansımasıdır.

suçsuz yere idam edilen bir insanın yazdığı duygusal mektubu okuyan bir insan ağlarsa bunun altında bit yeniği arayanların duygusuzluğudur asıl sorun.
üzerinde fazla durulmaması gereken olaydır. insan bu; hüzünlenir ağlar, neşelenir güler. başbakan dediğin de insan sonuçta, ağlamış. sahte veya suni olduğunu tartışmanın bir anlamı yok, adamın içini bilemiyorsun. bu durumlarda hüsnü zan daha iyidir. "şehitlere ağlamadı" diyenlere de aynısını öneririm; adamı gece gündüz kameraya çekmiyorlar, ya evinde ağlıyorsa veya içi kan ağlıyorsa? Bu ihtimalleri de düşünmek lazım.

farzedelim gözyaşları sahte, referandumda daha fazla evet oyu için yapıyor bunu veya yaklaşan seçimler için biraz daha uzun vadede. yanlış diyeceksin, "cık"layacaksın, kınayacaksın; güzel de, türkiye'nin siyasi tarihinde kaç tane dürüst adam vardır? bir iki tane. hem siyaset dediğin kirli oyunlar değil mi, hile ve düzenbazlık gırla. "adam oy için ağlıyor" diyen tayfaya sorulması gereken sorular var; devlet bahçeli apo hususunda konuştuğu sırada "asamıyorsan al sana ip" diye urgan atması ne kadar samimidir, kemal kılıçdaroğlu'nun doğuya gidip siperde "ben çömelmem" diye ayakta durması ne kadar samimidir? hadi buyrun, böyle sorduğum an yemeyeceğim küfür kalmaz, değil mi? akp yandaşı, göbeğini kaşıyan adam damgaları vurmazlar mı bana? Halbuki, ne akp'ye oy vermişliğim-desteklemişliğim var, ne de erdoğan'a içten bir sevgim. yine de yaparlar.

son söz olarak şunu tekrarlayacağım; hüsnü zan arkadaşlar.

not: devlet bahçeli ve kemal kılıçdaroğlu sadece örnek için kullanılmıştır, adamların içini bilmediğim için bir yargıya varmadım, varmıyorum.

edit: 2. paragrafın son 3-4 cümlesindeki düşüncelerimi haklı çıkardığınız için teşekkürler. keşke mesaj da atsalardı, diyalog güzeldir. imla.
memlekette görülen olan bitenden bunların hiç payı yokmuş gibi, saf ve masummuşlar gibi, bir de içli içli ağlama sevdasına girmişler. şaka mısınız nesiniz, rating toplamaya çalışan sabah programı yarışmacılarına döndüler iyiden iyiye. bu kime yaranmadır, nedir allahaşkına ya. hayır bu duruma içlenenler olmuş sanırım, insanlık halleri diye, e git bari teselli et. " akp li değilim ama götüm " belli, ondan böyle şeyler yazıyorsun.
bu film bitmez...AKP nin gözyaşları...
(bkz: fetullah gülen)
(bkz: duygu sömürüsü)
Referandum sürecince görülebilecek eylemdir . Ciddiye alınmamasında fayda vardır .
(bkz: atma recep din kardeşiyiz)
"12 Eylül 1980 darbesinin idam ettiği ilk kişi olan Kurtuluş Hareketi Dev-Lis üyesi Necdet Adalı, 1977 yılında Ankara Yıldırım Beyazıt Lisesi'nde öğrenciyken Ankara ismetpaşa'da bir kahvehanenin taranması olayına karıştığı gerekçesiyle tutuklandı. Ulucanlar Cezaevi'nde tutuklu bulunduğu sırada gerçekleştirilen bir firar eylemine "Nasıl olsa suçsuzluğum anlaşılacak" diyerek katılmayan Adalı, kendisini yargılayan mahkeme başkanı Albay Hamdi Sevinç'in muhalefetine rağmen mahkeme heyeti tarafından suçlu bulundu. Karara şerh koyan Sevinç bu nedenle ceza aldı ve daha sonra ordudan istifa etti. Adalı 8 Ekim 1980 tarihinde Ulucanlar Cezaevi'nde asılarak idam edildi. Nevzat Çelik'in Necdet Adalı için yazdığı "Şafak Türküsü" şiiri daha sonra Ahmet Kaya tarafından bestelendi."

ağladığı olay budur. kendisine hiç oy vermedim ama, takdir ettim kendisini..

(bkz: ağlayan ağlasın ağlayamayan ağlar gibi dursun)
siz asıl ağlamayı 2011 seçimlerinden sonra görün.

(bkz: gavur izmirden 1 koli selpak hediye edicez)
ilk defa içten geldiğine inandığım bir harekettir kendisi tarafından. ben bile ağladım.
(bkz: acıların çocuğu tayyip)
(bkz: tayyip erdoğan ile referandum odası)
(bkz: yalandan kim ölmüş ki)
(bkz: timsah gözyaşları)
babamın "milletin anasını ağlattı, biraz da kendisi ağlasın" diye yorumladığı olaydır.
a man, a country, a religion, a helal story, coming soon.

tanım: sasırtıcıdır.
türkiye'de çoğu kişinin hoşuna gider.
(bkz: recep tayyip kadar başınıze taş düşsün *)
bir duygu sömürüsü olarak gözyaşıdır. başbakan ağlar mı? ağlar neden olmasın.
başbakan niye ağladı? Mustafa Pehlivanoğlu nun mektubunu okuyup ağladı. daha önce okumamışmıydın bea başbakanım. ne güzelde ağlıyorsun mustafa nın annesine yazdığı mektubu okurken.

başbakan eğri oturup doğru konuşalım. başkasının anasını al git derken diğerinin anasının üzerinden ağlayacaksın. sonra annelerin siyaseti olmaz diyeceksin. her şeye anaları karıştırarak mı annelerin siyaseti olmaz diyeceksin. bırak analarımız rahat rahat dursun oldukları yerde.

bence timsah gibi ağlıyorsun. hem yerim hem ağlarım mantığı. mağduruz ulan biz ağlaması ama mağdur olan sen değilsin. senin yaptığının binde birini yapmamıştır mustafa pehlivanoğlu. ama sen başbakan o rahmetli? soruyor musun kendine neden? hemde o günleri rahat rahat yaşayan biri olarak.

he sizler o vakitler (1980 lerde) tıngır mıngır milli selamet felsefesiyle etliye sütlüye karışmam diyordunuz ya. hakkaten şimdi o günleri sömürmekte haklısınız. ne etliye ne sütlüye karıştınız ama o günlerin mağduru sizsiniz. vay bea. duygulandım.

atma recep. allah aşkına atma.
duygu mu sömürmüştür, yoksa;

"... nişanlıma da selam eder, mutlu bir yuva kurması için cenabı hak'tan..."

diye devam eden cümlenin etkisi mi çözmüştür o bünyeyi muallaktır..

aşk başka tabii.
(bkz: timsah gözyaşları)
türk halkının en çok önem verdiği şeylerden olan dinle kandırıp başarılı olduğunu görünce, bir diğer zayıf noktası olan gözyaşıyla kandırmaya çalışmasıdır.
buradan biz istediğimiz kadar yemezler diyelim halkımızın zeki(!) kısmı olan %46 lık kısmı da onla birlikte ağlamaktadır.
bu iş nereye kadar gidecek, bizi kim kurtaracak merakla izlemekteyim.
ağlamayana meme yok derlermiş zatı muhteremler.rte de bu önermeyi kendine hayat felsefe yaptı kanımca.