bugün

blogundaki samimiyetine dayanarak böyle ünlü olma meraklısı bir kız nasıl kendini saklar bunca zaman diye düşünüyordum ki pazarlama şeysi olduğunu fark ettim. ilk kitabı daha komikti.
twitterda takılıyormuş. seksi de bir hatun.
çok sevdiğim bir blog yazarı. çok içten ve samimi.
insanların nasıl anlattığını değil, ne anlattığını önemsediği vatandaş.

onun için, sınıflandırılması gereken tür, yazarlık değildir, anlatıcılıktır sadece. bununla da köşe olmuş, düzenli aldığım gazetede bile köşe işgal etmiştir.

okuyup takip edenine lafım yok. ben de arada göz atıyorum. ama bir aptal indikatörü olduğu da yadsınamaz.

çakal.
(bkz: pippa bacca)
(bkz: serbest çağrışım)
dünya güzeli biri olsaydı bile erkekler tarafından çirkin olarak görülecek kadın. böyle kendini saklayıp sonra çıkan kadınlara hep aynı tavırları takınır erkekler. hepiniz aynısınız. (bkz: öküzler)
kitabını falan da okumadım ama bence hiç çirkin biri değil gayet hoş.
kimliğini açıklamakla baya bi rahatladığını düşündüğüm blog yazarı. gizemli kalmak kendisinin de hoşuna gitmiyordu sanırım hani çirkin olduğunu düşündüğünden değil de yakın çevresinden alacağı tepkilerden çekindiği için. üç huysuz halası, üzmekten korktuğu bir babası var en azından. ama babası "seninle gurur duyuyorum" deyince rahatlamış ayşe arman'a verdiği röportaja göre.

bakıyorum her yerde adının pınar selen ışık olduğunu duyuruyor, hani her soruya hemen "aaa benim adım pınar selen ışık" diyecek duruma gelmiş. iyi aman mutlu olsun da...
yaşadığımız yer de iki seks iki orgazmdan bahsedip nasıl para kazanılacağının kanıtıdır kendisi.
popüler kültürün yarattığı tüketim malları gibi yazıları olan, tercih edilmesine şaşırmadığım blog yazarı.
(bkz: selen ışık)
pucca'nın günlüklerini okumadım. kitabını da... ve twitter'da da hiç takipçisi olmadım...
ama malum popüler kültür ve sosyal medya ağları sayesinde izlemediğiniz diziyi a'dan z'ye bilir, dinlemediğimiz şarkıcıyı öğrenir, vs bir durumumuz var ya ben de biliyorum artık bir şekilde pucca'yı ve tarzını...
diyeceğim odur ki kimliğini açıklamadan önce hayali bir kişilik gibiydi, kitaplardan fırlayan karakterlerden herhangi biri, ve tabi özgürdü de yazdıklarında...
şimdi ete, kemiğe, bir isme büründü... işi zor... yazmak istediklerini de artık yazamadığını, yazım dilinin bile değişeceğini kimliğini açıkladıktan sonra işinin eskisi kadar kolay olmayacağını tahmin etmek de hiç zor değil.

keşke bir şeyler gizli kalmayı başarabilseydi... pucca, ün ve şöhrete dik durabilse bu ışıltılı sahte dünyanın davetini elinin tersiyle itebilseydi...
ve son olarak keşke ünlü olma dürtüsü selen ışık'a altın yumurtlayan tavuğu kestirmeseydi ve pucca için sonun başlangıcını kendi elleriyle hazırlamasaydı...

(bkz: altın yumurtlayan tavuğu kesmek)
babası üzüldü mü en çok onu merak ediyorum. bildiğim kadarıyla babası üzülmesin diye kimliğini gizliyordu.
nasıl anlatsam bilemiyorum. eğer mesela genç kızların grup seksendört elemanlarını ilk gördüğünde yaşadığı travmanın psikolojide kendine has bir ismi varsa işte benim kendisini ilk gördüğümde yaşadığım travma da, her ne kadar grup seksendört vakasındaki kadar büyük olmasa da, aynısı. ben böyle hayal etmemiştim işin açığı. neblem yani "sevgilinin burcunu söyle sana nasıl terk edileceğini söyleyim." gibi bir yazı yazacak kadar ilişki deneyimi olmuş birisinin hiç olmazsa adriana karembeu muadili olmasını beklerdim ama bildiğin safiye soyman çıktı bu.
kitabın sanatla, edebiyatla değil popülarite ile bağlantılı olduğunu ve bu durumun zamanla daha da şiddetli bir hal aldığını gösteren, blogundaki yazıları kitap olarak basan * kişi. yeterince popüler olduğunda da kimliğini açıklamıştır.
*
erkeklerin kendisine benzeyen bir kadına tahammül edememesinden dolayı onlar tarafından "orospu" başta olmak üzere türlü hakaretle andıkları bayan yazar. Biz erkekler bir kadın tarafından aldatıldık mı, terk edildik mi ona hemen "orospu" yaftasını yapıştırırız ya bu ablam da terk eden sevgilisine ibne demiş. Durum eşit bence, geçiniz.

"Çük meraklısı" demişler, yahu bu dünyada erkekler sekse düşkünlüklerini kadınlardan daha fazla belli etmezler mi? Dünya düzeni böyledir. Bu yüzden genelevler vardır işte. Erkekler kuku meraklısı oluyor ve bunun için binlerce yıldır mekanlar kuruyorlar da bir tane kadın bunu dile getirdiği zaman hemen karalayalım di mi? Bir de kıza samimiyetsiz ve sahte demişler. Yahu asıl yıllardır cinsel isteği ve sevişme arzusunu sadece erkeklerin hakkıymış ve onlara has duygularmış gibi bizlere empoze edenler sahte, asıl onlar samimiyetsiz. Bu yüzlerce yıldır öyle bastırılmış ki bir kadın çıkıp da bunu dile getirince kötü kadın oluyor. Geçin abicim ya... Erkeğin ihtiyacı varsa kadının da ihtiyacı var. Sen "Akşam bara gittim bir karıyı eve attım" dediğinde havanı atacaksın ama bir kadın bunu dediğinde karalayacaksın. Kadın yapamaz erkek yapar mı diyorsun? Erkeğin elinin kiri kadının yüzünün karası mı diyorsun? O zaman aldatılmaya mahkumsun canım kardeşim. Bu şekilde yaşamaya devam et. Erkeklerin arzuları kadar kadınların da arzuları olduğunu kabul etmeyen bir dünyada yaşamaya mahkumsun. Zamanında dünya dönüyor diye mahkum edilen Galileo'nun ne dediğini hatırlatırım: "Dünya yine de dönüyor ama"... Sen kabul etmesen de kadınların arzuları olmaya devam edecek. Bundan şikayet edileceğine ender olarak da olsa bunu dile getirmeye cesaret eden bir kadına hoşgörü gösterilmeli...

Bunun dışında Pucca, Selen Işık isimli bir izmirli kızımız. Bu cesaretin nereden geldiği belli. eminim bir sürü örümcek beyinli aynı anda "Bütün orospular oradan çıkar zaten" diye akıllarından geçirmişlerdir. Geçirin kardeşim, vız gelir tırıs gider. Unutma ki namus yüzünden neredeyse hergün bir kadının öldürüldüğü bir ülkenin vatandaşı olarak yaşıyorsun. Oysa kimse rus karılarla geceleyen kocalarını öldüren kadınların haberlerini okumuyor. Hani namus... Namus kadına mahsus olunca öldürülme, yaralama o da olmadı karalama serbest değil mi? Genelevler dolup dolup taşarken kimse o erkekler için bir sıfat bulmaya kalkmaz. Aslına bakılacak olursa böyle bir sıfat da yoktur zaten. Neyse, neyse... Neden kendi ismi değil de böyle bir rumuzla blog dünyasına atıldınız sorusuna "ismim selen ışık olunca Türkçe karakterlerden dolayı "selenisik" diye mi açsaydım" cevabıyla beni koparmıştır... Ayrıca sevgilisinin dikkatini çekmek için evi yakması, sonra korkup söndürmesi ama sönmeyen bir kıvılcımın yeniden başlattığı yangın oldukça sevimli anılar. Cem Yılmaz filmini yapmaya gerçekten niyetlendiyse eğer senaryoda zorlanmayacak kadar zengin anılara sahip Pucca...

Sevgilisine kızdığı için anahtarla arabanın kaportasına kocaman "göt" kazıması ve sonrasında bu arabanın sevgilisinin çalıştığı şirketin arabası olduğunu öğrenmesi bunlardan biri... Ya da ilk gençliğinde kızkardeşi ile giydiği aşırı kısa şortuna tepki veren babasına kulak asmadığı için intikam almak isteyen babanın puanlı boxer ile arkadaşlarının arasına gelmesi ve onun da aynı duyguları hissetmesini sağlaması gibi eğlendiren anılar... Buradaki bazı sözlük yazarlarından farkı yok aslında. eminim "experimental" de yazsa aynı zevki alırdım. Tek fark yazılarında sözlüğü değil bloğu kullanmış olması. Ha evet, bir de kadın! Evet, bildiğiniz kadın!
"neden isminizi soyisminizi kullanarak mail adresi almadınız" gibilerinden bir soruya:

"asım selen soyadım ışık. mail almak istediğimde selenisik@.... oluyor. alınır mı hiç" gibilerinden bir cevap vermiş olan yazık la kimin çocuğuysa'sı.
twitter fenomeni bir mahlukat. Sevgilisinin ise yine bir twitter fenomeni olan cerilevis olduğunu öğrendim habertürkten.
yarın akşam tv8deki okan bayülgenin sunduğu kral çıplak programına çıkacağını söylyen ünlü blogger taze yazar.
an itibariyle tv 8'dedir.
kendisini bir kadın olarak tombul bulan, 168 cm boyunda, enine dolgun, beyni cinsel yönde işleyip, arzuları ve fantezileri üzerinden para kazanan, dişleriyle ağrı dağına selam eden, kendisini yazar olarak nitelendiren sosyal medya trollüdür.

ayrıca hayat kadınları vücutlarını kullanarak para kazanırlar.

pucca isimli yazarımız da yaşadığı cinsel hayatı dile getirerek para kazanıyor.

edebiyatımızın böylesine yazarlara ve yazılara ihtiyacı olduğunu bilmek bizleri ümitlendiriyor gelecek adına.

ps: ay lav yu puccaaaaaaaaa
sikiş sokuş muhabbetini alenen yapan bir kadın olmasından mütevellit,sanal ortamda primadonna muamelesi gören, gün görmemiş yurdum insanı tarafından bu özelliği itibarıyla bir balon gibi şişirilerek tribüncü tv yapımcılarının reyting kazandırma uğruna meze malzemesi tadında yenen(amma ve lakin yiğidin hakkını vererek) eli iyi kötü kalem tutan ve bu gereksiz popüleritesini kısmen nickinin sıra dışılığına borçlu olan gereksiz fırsat insanı.
amına koyim, fantezileriyle bu hatuna taş çıkaracak insanlar tanıdım şu dünyada, nesi özel lan bunun? sex sells tamam da nedir bu nevrotiklik?

bildiğin stephanie meyer özentisi, çirkin, garip bir şey.
gülme tavşan kardeş. ama güzelmi değil mi çözümleyemedim.
(bkz: diş)
(bkz: pucca nın dişleri eşek dişleri) *