bugün

kaldırmak çok zordur.için için eritir insanı.
günümüz türk gencinin jessica alba isimli dünyalar güzeli aktrise besledikleri duygu.
her baharda varolmayan birine aşık olup hiç varolmamış dünyayı gerçek sanmaya benzeyen bir durumdur. *
aşkların en güzeli ve acı verenidir kendileri..
karşılık bulduktan sonra muhtemelen ayrılık çanları çalmaya başlar yavaştan ve sıra ayrılıktadır artık.
merkürün gidişiyle içinde bulundugum durum.
sevdiğini söyleyememenin pişmanlığı ömür boyu sürer.üzerinden yıllar geçer;söyleyecek cesareti kendinde bulursun ama onu bulamazsın,bulsan da bıraktığın gibi değildir.
aya benzer yüreğim durumu. çok astrolojik yaşarım aşklarımı.
platon' un ortaya attığı aşk görüşünün rönesans dönemi' nde aldığı isimdir. platon' a göre aşk cinsellik içermeyen iletişim türüdür. buna göre bedenler değil, ruhlar birleşir. bu birleşme için iki ruhun zihinsel, duygusal ve bilgi birikimi bakımından eşdeğer olması gerekir.

platon' un aşk anlayışında cinsiyetin önemi yoktur. hatta iki erkek arasındaki aşk daha yaygındır. o dönemde kadınların tek görevinin çocuk doğurmak ve onları köleler yardımıyle eğitmek olması bu durumu oluşturmuştur.

platonik aşk tabiri italyan, yeni platoncu yazar marsilio ficino tarafından, rönesans dönemi' nde ortaya atılmıştır.
http://www.itiraf.com/platonikim/
onu görmek için gece boyu uyumamak ama ne yazık ki ona açılamamaktır. bunun çeşitli sebebleri olabilir. belki de yaşça senden büyük ya da evli olabilir ne bileyim belkide en samimi arkadaşınla çıkıyor olabilir. ama karşılıklı aşktan daha tatlı ve daha heycanlıdır. hergünü bir sonraki günden farklıdır.
eşsiz tarifi için (bkz: üçüncü şahsın şiiri).
aşkların en safı, en güzelidir.
aşkların en güzeli ve aşkların en acısı sınırında bulunan aşk türü.
aşk kavramını yorumlama kabiliyetine göre değişir.
halk arasında, aşkların en zorudur.
benim açımdan ise, aşkların en güzelidir. çünkü, karşılığı olmadığını ve olmayacağını bilerek aşk duymak, sonsuza kadar bu aşkı yaşayacaksınız demektir.
zira karşılık beklemek, beklentilerin karşılanamadığı noktada aşkı bitirir.

edit: eksi veren arkadaşım, acı çekiyor olabilirsin, seni anlıyorum. ama bilmeni isterim ki, senin içinde bulunduğun durum aşk değil, elde etme arzusu. aşk verilebilecek değerler bütünüdür, alınabilecek değil. ki sadece kişiye değil, her hangi her şeye aşk duyulabilir.

not: tepkim eksi oy almaktan değildir, doğruya eksi veren arkadaşın daha fazla acı çekmemesi için doğruya doğru demektir.
aşk'la kalın...
'necati ister artık cânana hislerini belli etmeyi
lakin korkarım şemsim solar sevdam biter diye'

hayatta ki her şeyde karşılık beklememek güzeldir. eğer can canana, bülbül güle kavuşursa bir anlamı olur mu aşkın? en güzel aşk hasrette olandır. karşılık beklemeden seven birisine ne mutludur. evet, bazen üzücüdür yalnız olmak. ama karşılık beklemeden seven gerçek aşkı yaşıyordur.

bir heyecandır...bir kavgadır...bir nefestir.
önce bitsin diye yırtarsınız bi yerlerinizi, hemen ardından maksat eğlence olsun diye tekrar başlamaya çalışırsınız. fark edersiniz ki onu nasıl sevdiğinizi unutmuşsunuz az biraz daha çabalar şanslıysanız hatırlayamazsınız. şanslı değilseniz eskisinden daha beter bi hastalığa sahip olmuş olursunuz.
yolun başındayken önünüze bakın, yoksa ilerde geceleri ağlamadan uyuyamayınca sorarsınız neden ben diye. ha bide bol bol spor yapın gidin yürüyün koşun açık havada en basitinden, hem oksijen de gitmiş olur beyne.
anın içinde büyüte büyüte yeşerttiğin zaman geçtikçe kaybolan we ne saçmaymış diyebildiğindir ki platonik olarak sevdiğin kişi hayranlık uyandırandır aslında aşık falan olunmaz öyle sanılır.
sonra anlarsın ona değmediğini.ciğeri 5 para etmez o kızın.günler birbirini kovalar sen kalbindeki sevgiyi.ama karşılığı yoktur işte.elinden birşey gelmez.onla 2 kelam edebilmek için maymuna dönersin.ama anlarsın bu böyle olmaz.birşeyler yapmaya çalışırsın ama sonuç vermez.hep seversin,sürekli seversin ot gibi.bazen yaşama sebebini unutursun, hayattan vazgeçersin.artık seni mutlu edecek olaylar gittikçe azalır azalır en sonunda biter.ama sen yılmazsın sevmekten sevgin onu gördükçe daha da büyür.içine sığmaz olmuştur artık.birgün cesaretini toplarsın kendi çapında.artık onu sevmemeye çalışırsın.başarması zordur.*ama başarırsanda o karanlığın içinden sıyrılıp çıkıverirsin.artık onu sallamazsın.saat başı 'lan ben ne malmışım bırak olum başka kızmı yok'dersin.ondan uzak oldukça unutursun onu...
çekilen acısı bile diğer aşktan daha bir zevkli.
belli bir noktaya kadar güzeldir. o kişinin etrafında bir iyilik meleği olasın gelir. o başkasıyla bile olsa üzülür ama vazgeçemezsin. olsun dersin. belki ondan ayrılır. beni sever. hayal kurarsın, uzaktan seversin, heyecanlanırsın; ama uzun sürdüğünde saplantıya dönüştüğünde hem aşık olan hem de aşık olunan için tehlikeli olmaya başlar...
karşılıksız aşk keşide edilen lehtar hissiyatı.
(bkz: meslek yan etkileri)
artık yaşamak istemediğim aşk türü.ilk başlarda karnınızda kelebekler uçuşturur hep böyle olacağını sanma gafletine düşersiniz ama gelin görün ki zamanla karşılık bekler sevdiğiniz gibi sevilmek istersiniz.sevilmediğinizi farkeder ve la bu aşk tek taraflı mı dersiniz içinizden.işte o zaman platonik kelimesi eklenir aşkın önüne.salya sümük ağlarsınız.gülşenin ah bu aşk tek taraflı şarkısı eşliğinde bilmem kaçıncı sigaranızı söndürürsünüz ve ölür müydün sanki sevsen beni derken vizelerin açıklandığı haberini alırsınız.bi bakarsınız ki 25 almışsınız.sen de mi brütüs dersiniz.cevap çıkmaz..ibo ya bağlarsınız.kimse duymaz..zamanla geçer mi.tabiki geçer.ama bu aşk türü yüzünden aşka tövbe edersiniz.tabi yıldız tilbe yetişir imdadınıza:bit dersin bitmez ki aşk laftan anlamaz ki..
çoğu insan ona sıradan gözüyle bakabilirken sen bunu asla yapamazsın.
ne yakışıklıdır, ne havalıdır dişleri yamuktur; ama olsun ne güzel gülüyordur.
sen ölürsün o gülüş için.
tanrılaştırırsın gözünde. ulaşamayacağın raflara kaldırır sonra ulaşmaya çalışırken kendini bitirirsin.
tanışma ihtimaline delicesine sarılır en yaratıcı şeylerini onun için yazarsın.
o bi gün o okul kapısından çıkıp gidicektir.. hem de senden 1 yıl önce.. belki adını bile bilmeden. işte o zaman bitersin sen. kendine güvenin 0 olur niye sevdim bu kadar nasıl sevdim lann tanımadan dersin. her hali kazınmıştır göz kapaklarına saçını düzeltişi sana bakışı aranızdaki her elektrik. bazen öyle rüyalar görürsün ki... " ne biçim rüyaydı elimi tuttu" dersin. "hissettim resmen.." ama sen kendi elini tutmuşsundur yorganın altında. yoksa nasıl hissedersin o "tanıdık" sıcaklığı.. gidince de kendi yalnızlığına sarılıcaksın zaten. geçmiş olsun işin zor
platonik aşk yaşanılan kişi yakındadır. bunu bilmek daha çok koyar insana. keşke atabilsem kafamdan dersiniz. ama nafiledir.