bugün

ortadoğu'da yahudilerin başlattığı bir gelenek. genelde yahudi krallarıdır. son peygamber arap bir tüccardır.

Ortadoğu'daki din önderleri.
Farsça bir sözcüktür, Kuran'da geçmez. Kuran'da nebi ve rasul olarak geçer.
Allah katında insanların en üstünü ve en hayırlıları olan insanlar. Eğer peygamberler olmasaydı insan vahiyden bihaber kalırdı.

Onların peygamber olduklarına dair vücutlarının herhangi bir yerlerinde Nübüvvet mühürü vardır.
Epic troll. *
farsça elçi demektir. neden türkler bunu dini terim olarak kullanır anlamıyorum, sonuçta kuran'da resul olarak geçiyor.
islamınki muhammed sözlüğü (bkz: hzpikachu), nevet.
''maalesef, ben o değilim. ama umudunuzu kaybetmeyin. çünkü birgün, o gelecek. sefil ruhlarımızın karanlığına bir güneş gibi doğacak. evet gelecek!

ben o değilim ama o, gelecek!

belki karlı bir gecenin ortasında ya da serin bir bahar sabahının ilk ışıklarında!

o gelecek.

önce inkar edecekler onu, yalnızca gerçek aşıklar tanıyacak.

binlerce, onbinlerce aşık, onun gelişi ile yeniden aşka düşecek.

geceleri evine ekmek götürmek için yol kenarında bekleyen hayat kadınlarını o kurtaracak.

ganyan bayilerinde bir umuda aldanmış umutsuzlara, o umut olacak.

hergün aynı ruhsuz hayatı yaşayanlara, bir tane hayatları olduğunu o hatırlatacak!

bize aşkı yeniden öğretecek!

işte o gün,

gecekondu mahallelerinin çamurlu sokaklarında misket oynayan çocuklar, kafalarını kaldırıp gökyüzüne baktıklarında bambaşka bir aydınlık görecekler.

akıllılar, işte o gün delirecek.

gerçek deliler itibar görecek.

haklı ile haksız, o gelince ortaya çıkacak!

bekleyin onun gelişini.

işte o gün, siz ve ben yeniden buluşacağız.

işte o zaman, siz beni takip edin.

hayır, ben o değilim!

ama sizi ona ancak ben götürebilirim!

o geldiğinde beni susturamayacaklar! beni unutmayın kardeşler!

onun gelişini bekleyin.

gelecek!''

suzan'a.
Paraya para demez..

Cenneti dünyada yaşar... Erkenden göç eder...
gerektiğinde örümcekten, güvercinden medet uman arap tiplemesi.
ortadoğudan çıkar genellikle.
tanrıdan haber aldığını iddia eden şizofrendir. tanrının belli insanı öne çıkartıp onu kendi üzerinden kutsatıp putlaştırması mümkün değildir. zaten akıl vermiştir ve akıl herkesin kendi rehberidir, onu kullanan zaten tanrılara ulaşır.
bu peygamber denen insanlar tanrıları kullanarak onların adına kendi eylemlerini meşrulaştırmak için türlü türlü oyunlara girişen sahtekarlardır.
bunların amacı kendi fikirlerini tek doğru gibi sunup bunu tanrıyla temellendirmek ve kendi fikirlerine kutsiyet atfedip buna uymayanları yok etmek.
tanrıya inanıyorsan o halde beni de kabul edeceksin kafası insan putlaştırmaktan fazlası değildir.
akıl birilerinin peşine takılmak için değil kendi yolunu bulmak için vardır ve kim tanrıyla konuştum bana din verdi diyorsa bilin ki en büyük sahtekardır.
bedavadan premium üyelik kazanmış user.
Şuanda olsa kendisine şizofren tanısı konacak şahıslardır.
Dogruluğu tebliğ eden .
gülerler,ağlarlar,üzülürler,tuvalet ve uyku ihtiyaçları vardır.
onları bizden farklı kılan sıfatları ise şunlardır.

masum: peygamberler isteselerde günah işleyemezler.Zaten isteyemezler.
fetanet: peygamberler allah tarafından aşırı üstün zekaya sahiptirler.
tebliğ : allah tarafından aldıkları vahyi yorum katmadan iletirler.
sonuncu ölünce niye güncellemedikleri merak konusudur.
göğe yükselen, gökten koç inen, denizi ikiye bölüp kübünü alan, mistik güçlerle bezeli bir karakterler.
Bütün Peygamberler, Allah'ı bilmeye davet eden tevhid dinine mensupturlar. Hiçbir Peygamber kendinden önceki peygamberlerin dinini reddetmemiştir. Hz. Âdem'den sonra bütün Peygamberler dini aynı, şeriatı değişik tebliğ etmişlerdir.
Dünyadaki her millete gönderildiği kuranda yazar

NAHL-36: Andolsun ki biz, "Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının" diye (emretmeleri için) her ümmete bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan bir kısmını doğru yola iletti. Onlardan bir kısmı da sapıklığı hak ettiler. Yeryüzünde gezin de görün, inkâr edenlerin sonu nasıl olmuştur!
(bkz: din tüccarı)

en büyük lokmayı genelde bunlar götürmüştür.
'' antika sanatlar çarşısı tarif edici üstadları isterler

düşünün ki antikacılar çarşısında pek çok antika eserler teşhir edilmiş, insanlar da bu antika sanatları seyretme ve tanımaları için davet edilmişler. eğer bu antika sanatları onlara tarif eden bir muarrif üstad veya rehber olmazsa, insanlar çok iyi dikkat etseler bile o antika sanatlardan bir şey anlayamayacaklardır. ve onların da sergilenmesinin bir hikmeti ve manası kalmayacaktır.
işte kainat kitabı ve o kitap içerisindeki her bir varlık cenab-ı hakk'ın bin bir esmasına mazhar birer antika sanattırlar. bu varlıkların ve sanatların ne işe yaradıklarını, neleri hatırlattıklarını ve ne manalar ifade ettiklerini insanlara tarif edebilecek muarrif üstadlara ihtiyaçları vardır. işte o muarrif üstad ve rehberler de peygamberlerdir.''

- necdet içel, peygamberliğe yapılan itirazlar, s. 26
''saraya davet edilenlere teşrifatçılar gerekir

üstad bediüzzaman hazretlerinin ''on birinci söz''de de tarif ve tasvir ettiği gibi allah (celle celaluhu), kainatı ve sonra şu muhteşem dünyayı bir saray gibi yaratmış ve insanları bu dünya sarayına davet etmiştir. bu saraya gelen insanlar, bu sarayın adabını ve yapılış hikmetini ve davetin sebebini öğrenmek isteyeceklerdir. işte bu davetçilere teşrifatçılık yapacak, sarayı müştemilatıyla beraber tanıtıp hikmetlerini tarif edecek o teşrifatçılar ise peygamberlerdir.''

- necdet içel, peygamberliğe yapılan itirazlar, s. 26
kitap gönderilen peygamberlere büyük peygamber denir.
farsça "haber getiren" anlamındaki "peyamber" kelimesinin arapça'ya geçerken bozulmuş hâli.
peygamberler yoldan çıkmış kavimlere gönderilir, tarihte hiç türk peygamber yoktur.