bugün

Şimdiki çocuklar adına çok üzülüyorum. Oyuncakistan dünyasındalar ve envai çeşit oyuncak var ama bilin bakalım ne eksik? Hem abartılı şekilde pahalı bir o kadar da kalitesiz oyuncaklar var.
g i joe larım vardı cocukken onlarda hemde. hepsini tam techizat giydirir yatak başındaki komodin üzerine dizer öylece askeri birlik yaratırdım.
bir varmış bir yokmuş...
memleketin babaları çocuklarına oyuncak alır, harçlık verirmiş...
sonra biri gelmiş...
babalarının herşeyini çalmış... onurunu çalmış...
babaları kuru soğana muhtaç olmuş memleketin çocuklarıının...
harçlık veremez, oyuncak alamaz hale gelmiş çocuklarına...
sonra bir kahraman gelmiş...
çocuklara oyuncak fırlatmaya, harçlık dağıtmaya başlamış meydanlarda...

işte o memleketin onuru kırılan babalarına selam olsun...

5 parmak oyunu vardır hani, bir parmağınızı saklarsınız, çocuğunuz onu bulur...
etiniz, bedeniniz, kemiğiniz bile oyuncak olur evladınıza...
ama namerde asla muhtaç olmazsınız...
onurunuz kırılmasın, boynunuz bükülmesin...
her gecenin, bir sabahı vardır elbet...
güzel günler, güneşli günler gelir elbet...
yeniden sürülür motorlar maviliklere...
görsel

'Çe' ye merhaba diyin.

Artık böyle örgü tercih ediliyor, daha sağlıklı.

Bu da benimki. En sevdiğim hediyem. Çeyizime koyarım bunu.

Ben oynamam, sarılır uyurum. Gelen misafir bebeklerin, çocukların ise gözdesidir. Eve götürmek isteyeni çok. O yüzden klasik hediyemdir.
Çocukların oldugu zannedilen ama aslında buyuklerin hayal dunyasini yansitan, cocuk eglendiricileridir. Silah, otomobil, barby bebek vesaire hepsi büyüklerin ideolojik gostergelerinin cocuga aşılandığı nesnelerdir. Çocuk ise büyüklerin bu oyuncaga yukledigi anlamı bilmez, o yuzden bir arabayı itip ilerletmek yerine, tanışılmasi gereken bir nesne gibi yuvarlar, agzina alir, ona baska bicimde yaklasır. Ancak yeni oyuncaklar cocuk icin hareket alanı saglamadigi icin kisa omurludur, cocuk tanıştıktan sonra bırakır o nesneyi. Cünkü büyüklerin oyuncak zannettigi sey, kendileri icin urettikleri nesnelerin kucuk halidir, oyuncak degil.
kızıma oyuncak alacağım diye girip kayboluyorum oyuncak reyonlarında. gerçekten muhteşem şeyler var. benim neredeyse hiç yoktu oyuncağım. kızımın şimdiden bir oda dolusu oyuncağı var. hiçbirinin yüzüne bakmıyor. bir dilim elmayı alıp ınn düüüt diye halının üzerinde sürüyor.
Bugün kendime bir tane aldığımdır. Çok güzel kavranıyor.

görsel
görsel
çocukların oyun oynadığı alet.
Abim yegenime oyle bir oyuncak almis kiii cok komik la ya ama soylemeyecem ama mantikli yani cocuk sabah aksam ses cikarmak icin su icerken dislerini bardaga vuruyordu:d.
Çocuğuna oyuncak almayanlar çocuklarının geleceğinden çalmaktadır.
not:illaki oyuncak da almak değil mesele hayal gücü kullanılarak oyuncaklar yapılabilir.
ben ölmeden önce isimli şarkıyı anımsatan eser.
karapaks'ın en güzel şarkılarından birisidir kanaatimce. 3 dakika 43 saniyelik bir müzik ziyafetidir.

Bu seninle aşık olduğumuz yer
Bu seninle savaştığımız
Bu seninle seviştiğimiz yer
Bu seninle öldüğümüz yer
kucukken ugruna sokaklarda agladigim, annemin burnundan getirdigim, eglence araci.
bizzat biz... bizler.

oyuncak nedir? çoğu pedagog, çocuğun gelişiminin bilmem nesinden hareketle oyuncakların çocuğun gelişimi açısından mühim olduğu konusunda edebiyat parçalayıp durur. doğrudur da.
yani o oyuncaklar bir fayda unsurudur. o da, çocuk geri zekalı bir birey olmasın. bütün amaç bu.

ya bizler? bizlerin fayda unsuru nedir? ya da fayda unsuruna konu olabilecek şeyler miyiz? en azından bu kadar değer arz ediyor muyuz?
etmediği ortada, işte hayat ortada.

bizler; tanrı'nın ezeli yalnızlığını nihayete erdiren şeyleriz. o kadim yalnızlığa eklenmiş bir değersizlik, bir yalnızlık nüvesi...

(bkz: tanrıyı anlamlı kılan şeyin yarattıkları olması)

bir çocuk oyuncakların tanrısı olduğunu düşünebilir. onlara hükmettiğini. mesela kurmalı oyuncaklar vardı eskiden. sonuna kadar kurulan oyuncağın hareket etme ömrü uzardı. yani onun ''ömrünü'' belirleyen şey minicik ellerin iradesi idi.
bizlerin ise ömrünü, acılarını, yaşayacaklarını hüzünlerini; kaybetmişlerini, hayal kırıklıklarını belirleyen yani bizi ''kuran'' bir tanrımız var.

bir oyuncak olarak bizlerin işi plastik tüp kamyonlarından, araba olabilen robotlardan daha zor.
şayet çocuğun oyuncağı bozulursa onu bir kenara iter ve artık onunla ilgilenmez. yani oyuncak çocuğun gazabından kurtulur.

ama bizim oyuncak müptelası tanrımız öyle mi?
bozulmak yok yola devam!
tanrı'nın mantığı böyle işliyor.
bir yerlerden bizim tökezliyor olmamızı izleyip bunun hikmetli bir hareket olduğunu düşünüyor ve yer yüzüne gönderdiği tellalları sayesinde aynı hikmetten sual olunamayacağını deklere ediyor.
bizi bir köşeye bırakmıyor. oyuncak sepetinin dibinde atılmayı bekleyen bozuk bir oyuncak inanın bizden daha şanslı.

bizlerle oynuyor tanrı. hücrelerimizle oynayıp kontrolsüzce çoğaltıyor olması sonucu kanser; kan değerlerimizi allak bullak edip tansiyonu tavan yaptırması sonucu böbrek yetmezliği, kalp çevresindeki tüm damarları ve kapakçıkları işlevsiz bırakarak (hatta çürüterek) kalp hastası yapıyor bizleri.

bu pili sökülen bir oyuncağa yapılan kötülükle eş değer olamaz, olmamalı.

bizler birer oyuncağız, hepsi bu. ne bir hikmet aramak gerekli varlığımızın altında ne de bu dünyanı halifesi olduğumuzu düşünmek gerekli...
bizler, birer oyuncağız... bu acıya katlanın... ya da....

iyisi mi kandırmaya devam edin kendinizi; hadi...

(bkz: insanların birer oyuncak olması)
(bkz: tanrının dilemesi olmadıkça dileyemeyen oyuncaklar)
kategorilere ayrılan araçlardır.
erkekler için barutlu olanı, kadınlar için uzun olanı, çocuklar için sevimli olanı vardır.
ben çocukların oyuncağından bahsedeceğim.
eğer birgün çocuğunuz olursa ona aldığınız oyuncağı kırdı/bozdu diye kızmayın. oyuncağını kıran/bozan çocuklar zekidir.
merak ettiği için incelemiş ve bozmuşlardır. oyuncağını bozmayanlar ise büyüdüklerinde orta zekalı olurlar. bozduktan sonra tamir edebiliyorlarsa sevinin, geleceği parlak bir çocuğunuz var.
çocukların eğlenmesi için yapılan araçlar.

çocuklar için mutlaka ve mutlaka olması gereken oyuncaklardır.onları eğlendirmek oyalamak vs. oyuncaklar sayesinde gerçekleşir.en önemlisi çocukların eğitici oyuncaklarla eğlenmeleri.bu oyuncaklara bir çok yerden ulaşılmakta.hatta sanal ortamda bile gördüm. sitesinde söylediğim tarz oyuncaklar var. en önemlisi bence çocuklar için eğitici olanlar.
Diecast koleksiyon meraklısı olarak ben, oyuncak tutkumu, model araba hobisine dönüştürdüm. Çocukken oyuncak arabalarla dolu olan odam, şimdi model arabalarla dolu! Ama şu yavruların güzelliğine bir bakın dostlar: http://www.locopoco.com/k...-model-diecast-araba.aspx
oyun kelimesinden türemiş bir nesne adıdır.
oyun kelimesi de oy-' dan mı geliyor bilemem. Ama üzerinde düşününce, oymak bir eylem ise, oynamak da içinde oyma eylemlerinin geçtiği bir eylem olarak adlandırılmış olabilir. oyuncak kelimesi de, 0yun! oyun! oyuncak (-ınca manasında) sonuca varacaksınız merak etmeyin! diyen bir atamızdan yadigar olabilir. Tabi bunlar hep kurgu hep kurmaca.
bütün maşımı yatırabileceğim şey.
çocukların, büyüklerin kullandığı araç ve gereçlerin benzerlerini taklit ederek onlara özenmesini sağlayan etkendir.

(bkz: barbie bebek)
afrikalı çocukların da sahip oldukları şeylerdir;
görsel
görsel
görsel
görsel
Hayatın maketleştirilmiş şeklidir çocuk için.
Genellikle çocuklar oyuncakları ile hayatın provasını yaparlar..Kız ise bebekler,evcilik takımları,erkek ise;tamir setleri..vs..
Anne ve babaların bu nedemle oyuncak seçiminde dikkatli olması gerekir.
Oyuncağın çocuğun hayal gücü gelişimine de yardımcı olası gerekirBu nedenle pahalı mağazalarda herşeyi tas tamam yerind eolan oyuncakları alıp çocuğun önüne sunmak yerine onun birşeyleri birleştirip ortaya bir ürün çıkarabilemsi desteklenmelidir.
Oyuncak seçimi ve oyun kurumundan çocuğunuzun yeteneğini de keşfedebilirsiniz.
Mağazadan alınmış tam kalite pahalı bir bebek yerine birkaç bez parçası ile onunla beraber yaptığınız oyuncak,legoları bir araya getirerek meydana çıkardığınız tren..vs hem çocuğu eğlendirir,hem kıymet bilmeyi öğretir hem de hayal gücünü zorlar..
20 yaşına gelmiş olmama rağmen çok severim oyuncakları. dünyanın en güzel şeyleridir.
tual in 2008 yılında çıkardığı yalınayak albümünden güzel bir şarkı.

sözleri copy paste değil alın teridir.

ne olacaksa olsun ah,
içimde bir sızı
ne kopacaksa kopsun ah
fırtına diyor geliyorum.

tuz bastım yaralarıma
dertlerimi unuttum
yamur özendi göz yaşlarıma
başladım ağlamaya .

sen yine sus
ben konuşurum yerine
sen yine kaç
savunurum aşkı yeniden
sen yine oyna
oyuncak gibi benimle
bana kalan anılar yeter.
Çocukarın sevdiği şeylerdir. Özel günlerde hediye olarak da verilir.