bugün

(bkz: getiremedi çünkü çok ağırdı)
istanbul'da 300 Bin hattat yaşadığına dair palavraya inanan bir kişi tarafından açılmış başlık. Şehrin nüfusu Osmanlı döneminde en kalabalık zamanında bile 400 bin iken nasıl oluyorda o şehirde 300 bin hattat yaşar? Matbaa geç gelmiştir çünkü halkımız buna idarecilerde dahil okumayı sevmez. Mütteferika bastığı kitapları satamamış ve o da kitap okumaya meraklı avrupalılara yönelik sözlük ve gramer kitapları basmıştır. En modern matbaalar tarafından basılan gazetelerimiz ve kitaplarımız var bir sorun kendinize bunların satış rakamları neden bu kadar düşük.
başlı başına bir kuyruklu yalan. kuyruğunu da başlığı açan kişi dile getirmiş. bakınız o dönemde istanbul'un nüfusu 500bin civarında oldugu kabul edilir. 300bin hattat oldugunu söylemek doğru olmaz. 100bin olarak duymuştum başka bir kaynakta bu bile abartıdır. dönemin okuma yazma oranı %10 lardaydi. 100bin olsa okuma yazma oranı da %100 lere gelir direkmen. osmanlı matbaayı hattatlar işsiz kalır korkusuyla kullanmadı diyemeyiz. çünkü matbaada kitaplar basılmaya başladıktan sonra dönemin ulemasının basılan kitaplar hakkında olumlu , övücü sözler sarfettiği bilinmektedir.
Onu Bırakta...
Kanuni Sultan Süleymanın Avrupadan dansı yasaklaması Osmanlının Bize ne kadar çağdaş olduğunun Kanıtıdır (!)
-ilk defa doğru bir şey söylemişsin. hay ağzını öpeyim.
+öp!
-höst sapık herif.*
ah canım pek de düşünceliymiş osmanlı sarayı, hattatlar işsiz kalmasın diye matbaayı getirmemiş. topkapı'yı samur kürkle döşeyip halkın sırtına avarız vergisini dayarken veya züyuf akçe basarken veya saray harcamalarını kısmak isteyen tarhuncu katledilirken neredeydi o iyi niyet?

osmanlı ukalalığından ötürü matbaayı getirmedi. avrupa'yı küçümsüyordu çünkü. ne zaman ki viyana önünde yenildi, karlofça'yı imzaladı, işte o zaman avrupa'yı örnek almak zorunda olduğunu anladı. zaten matbaa da ondan sonra açıldı.
ha bir de şey var, 1577'deydi sanırım rasathane açılıyor istanbul'da, ama sonra geri yıkılıyor. şeyhülislam fetvası var. niye yıkılmış o rasathane bilir misiniz, yobazlıktan falan değil, falcılar ve amatör astronomlar işsiz kalmasın diye. yani bence öyledir, matbaayı hattatlar için getirmediğine göre.
evet temiz bir bilgi öğrendim bu konu hakkında. yıllarca kendi tarihimizi kendimiz yazmadıgımız için kandırıldıgımız kitaplarda yazan hattatlar işsiz kalmasın yalanını tarihe gömdüm. matbaayı kabullenmememizin sebebi matbaa ülkemize gelse bile basılacak kitapları okuyacak kimsenin olmamasıdır. acı ama gerçek , okumayan bir milletin ecdadı imişiz.
sanki o zamanlarda uğraşılacak başka iş yoktu da matbaa kalmıştı çöküşe giden bir dünya devletinin matbaayı düşünecek hali mi olur.
matbaa vardı da ben mi içtim?

Magnificent sülüman
(bkz: kernel amadeus a artı oy vermek)
ibiş diye başlık altı yazan bir yazarın zortlatmasıdır. meslek erbapları elbette vardır ncak matbaa'yı getirmeyenler bu meslek sahibi insanlar değil "şeytan icadı" fetvası ile matbaa'yı karalayan yobazların gerçeğidir.

ps: ha bir de ibiş sensin sayın yazar. işkembeye mukayyet ol. gaz kaçırıyor.
(bkz: osmana koyiyim mütefferikaya bişi olmasın)

(bkz: osmanlı yobaz değil imparatorluk)

imparatorluk yobaz olamaz roma da yobaz değildi neden bir düşünün bakayım? çünkü onlar sömürgeci paranın olduğu yerde din geçmez.
osmanlı imparatorluğu topraklarını matbaa ilk defa 16. yüzyılda ispanyadan kaçan yahudiler aracılığı ile girmiştir ve bu dönemden itibaren faaliyet göstermiştir. osmanlı devletinde yasak olan matbaa değil, o matbaalarda arapça eser basmaktır. yahudiler, ermeniler ve rumlar 16. yüzyıldan itibaren- çoğunlukla yahudiler- matbaayı kullanmışlardır. gayri müslim tebbanın kullana geldiği matbaayı kullanan ilk müslüman ise ibrahim müteferrika'dır. ibrahim müteferrika'nın arapça harfler ile basımını yaptığı ilk eser kitab-ı lugat-i vankulı (vankulu lugatı) olmuştur. arapça basım yapmanın yasak olması da kuran'ın yazıdığı harflerin matbaa ile çoğaltılmasının kuran a ve islam dinine saygısızlık olarak görülmesidir.
matbaanın icadı reform hareketine yol açması nedeniyle katolik avrupada en büyük değişime sebep oldu. papa ve ruhban sınıfı gücün kaybetmeye başladı, hatta kuzey avrupa ve ingilterede etkisini kaybetti. e bunu gören şeyhülislam matbaayı memlekete sokup bile bile lades der mi? demez!! bilimi, icadı, mucidi şeytanlıkla suçlar mı? suçlar!! cehaleti körükleyip insanları daha da koyun kıvamına getirir mi? getirir!