bugün

(bkz: anladık hacım odtülüsün bravo)

bu üniversite kilitli laboratuvarlarıyla meşhurdur.
haftasonu içinde bebek arabası trafiği yaşanan okuldur.
türkiye'nin her anlamda en iyi kampüsüne sahip okulu.
(bkz: kampüslerin kare ası)
mini etek giyen kız populasyonun gün itibariyle tavan yaptığı okul. genelde dombili kızların tercihi olması göz zevkimize ziyadesiyle zarar vermiştir. be ablacım bacak desen ağaç gövdesi gibi, zerafet desen o kadarı manda da vardır. ne diye giyersin o minileri yaw? isyan felan olduk hep beraber.
öğrencileri arasındaki rekor sigara kullanımıyla adından söz ettiren eğitim-ilim mekanı.
askerleri okuldan çıkarmasıyla uludag üniversitesine örnek olmaya çalışmıştır. eminim bu olay en çok güler osman köseoğlu yurdunda kalan kızları sevindirecektir. ben o kızların hepsini severim.
azıcık adrenalin, birazcık heyecan isteyen bünyelerin, 10 liraya 4 porsiyon eğlence yaratabileceği eğitim yuvası. anlatayım...

bir arabaya dört kişi doluşur(en az biri odtü'lü olmamak şartıyla) ve odtü istikametinde ilerlersiniz..
odtü giriş kapısına gelince, kendini bordo bereli zanneden götü kalkık özel güvenlik elemanlarından biri gelir ve kimliğinizi sorar. kimliğiniz olmadığı için bu sorudan kurtulmaya, soruyu geçiştirmeye çalışırsınız. bi yandan da dümen icabı elleri cüzdanlara atar, kimlik çıkarıyor ayağına yatarsınız...

sizin kimliklerinizi çıkarmayıp da beyhude laflarla zamanını çaldığınızı düşünen güvenlik, bir öncekine nispeten hiddetli bi ses tonuyla 'kimliklerinizi çıkarın' komutunu verir ve başını arkaya doğru çevirip, diğer komandolarla bi fikir münakaşasına girer...

güvenliğin başını geriye çevirmesini fırsat bilip, hemen oracıkta küçük bir beyin fırtınası yaparsınız. ve iki yol olduğunu anlarsınız. birinci yol; kimliği olmayan arkadaşı nizamiyede indirip, kampüse dalmak, ikinci yol ise güvenliği siklemeyip bas gaza aşkım bas gaza eşliğinde cool ve karizmatik bir tavırla tozu dumana katarak ilerlemektir. birincisi mantıklı olmakla beraber, gençliğin getirdiği delikanlılık ve 'gazcı' arkadaşların telkiniyle ikinci ve mantıksız olanı seçersiniz...

bu esnada borda bereli yanınıza yeniden yanaşır. kimliklerinizi göstermediğiniz için sabrı taşan eleman, sinirlenmiştir. daha önceki komutunu değiştirerek 'arabadan inin' der ve ipler kopar...

'bas mına koyum' naraları eşliğinde gaza basar, kampüse kaçak yoldan girersiniz. komando ise baka kalır bi süre. ardından olayın farkına varır ve düdüğünü öttürür: düüüüt dütt. ama hiç sikinizde olmaz.

devam edersiniz, az gidersiniz, uz gidersiniz ve birden dikiz aynasında beliren polis sirenleriyle kısa süreli şok yaşarsınız. işler boka sarmaya başlamıştır. nizamiyedeki komando, polis ekibini aramış ve sizi ispitlemiştir. godoş herif!

bu sefer de polis aracından kaçmaya çalışırsınız. güya diğer kapıdan çıkacak ve polisi atlatacaksınızdır. lakin imkanı yok ki gerçekleşsin bu hayaliniz. polis arabası git gide yaklaşır size... o an, ağız ya da burundan değil, götten soluk alıp verirsiniz...

yaklaşan polis arabasıyla birlikte adrenalin salgınzı da artar. ve en sonunda polis arabası seyir halindeki aracınızın yanına yaklaşır, derken tıpkı aksiyon filmlerinde olduğu gibi aracınızın önünü keserek sizi durdurur.

ekip arabasından hızla iki kişi iner. o an 'çık dışarı' çık dışarı' seslerinden başka bişey duyduğumu hatırlamıyorum.*
neyse efendim sonra, polisler kimlik ister, niye böyle bi mallık yaptığını söyler, ayaküstü sorguya çeker sizi. durumu açıklarsınız. hatta ibnelik yapıp suçu güvenliğe atar, size kaba davrandığını, sizi tahrik ettiğini ve sonucun böyle olduğunu anlatırsınız. memur beyler ikna olur. ama devlet babanın da ikna olması gerekir. onun bedeli de on liralık bir makbuza bakar. cezanız kesilir, ödemeyi yaparsınız. ve herşey sonlanır. adrenalin salgısı azalır, bünye olağan seyrine geçer.
türkiye de açılmış ilk internet sitesinin kulanıcısıdır.
dün geceki etkinliğiyle farkını ortaya koymuş okuldur.
zannediyorum ki hiçbir üniversitesinin fizik amfisinde yaklaşık bir 300 kişiyle bira ve sigara içemezsiniz.dün geceki korku gecesi olayında bu gerçekleşti efenim.
dahası kampüsüyle,ringleriyle,hocalarıyla,sosyal zekası henüz gelişmemiş öğrencileriyle benim gönlümü kazanmış güzide okulum.
abazan yurdu meşhurdur.
iyidir, hoştur, harbiden okuması zordur.
insanın iliğini dimağını kurutma potansiyeline sahip üniversite. girişi vardır. bir lisans programını 4 senede bitirmek hayal, 5 senede bitirmek her genç kızın rüyası, 6 senede bitirmek olağan, 7 senede bitirmek zorunludur. 7. seneden sonra şutluyorlar zaten.
en son olarak tecavüz girişimi iddiası ile gündeme gelen üniversitedir.
ne kadar ipini sapını koparmış varsa hepsinin tercihettiği bir devlet üniversitesi.
şu an bünyesinde bulunduğum, türkiye'deki en büyük kampüslerinden birine sahip olan, girmesi çıkmasından daha kolay olduğu güzide okulum.
fizik lablarında 70'li yıllardan kalma labaratuvar malzemelerinin kullanıldığı bir devlet üniversitesi
ayrıca öğrencilerin de pek akıl sağlığı yerinde değil.
solcu teröristlerin eğitim yuvası. ayrıca ilahiyat fakültesinin dahi bulunmadığı yer.
bi kaç ay sonra belki de bi öğrencisi olabileceğim türkiye' nin en güzide iki üniversitesinden biri olan üniversite.

(bkz: boğaziçi üniversitesi)
eğitim fakültesi öğrencilerinin, herhangi bir üniversiteye gitmiş düz lise ya da anadolu lisesi çıkışlı mezunlarıyla aynı kaliteye sahip olduğu üniversite.

cedit: vah ki ne vah. birinin kuyruğuna bastım. ama çekmem ayağımı. biraz acısın.
her öğrencisinde ve öğretmeninde ayrı bi normal ötesilik olduğunu düşündüğüm üniversitem.
hatta ring şoförü bile değişik burda yaw.
kampüsünde köpeklerin pek bi rahat gezdiği üniversitedir fekat köpekler kadar rahat gezemeyen insanları da barındırır bünyesinde...
öğrenci işlerinin ışık hızında işlediği oluşum. fakat yanlış hesaplıyorlar sanırım ışık hızını...
öğrenciyi beyin ve et parçası olarak gören profesör stereotipindeki ydyo temel ingilizce bölüm başkanı bülent kandiller'in kendi doldurduğu listening cd'leriyle büyülediği okuldur. gerçekten de ülkedeki en iyi üniversitelerden biridir ve kendi alanım olduğu için gözlemlediğim kadarıyla ingilizce eğitimi konusunda kendinden başka hiçbir şeye güvenmez. 4 yıllık bölümden mezun olup da uluslararası geçerliliği olan bir makale yazamayacak durumdaki öğrenciler göz önünde bulundurulduğunda bu yönüyle de takdir edilendir.
ortadoğu ve balkanların en karizmatik insanları listesinde zirvede yer alacak kişi olan abim nail özdemir'in okuduğu üniversite.
http://2.bp.blogspot.com/...y2k/s1600-h/nail+abim.jpg
ders kaydını yapmak çağ öncesi sisteminden dolayı eziyet, eğer anlayışsız bir danışmana düşerseniz onay almak ayrı bir eziyet olan okul. ayrıca tabi ders onayı almak için kalkıp daha okul başlamadan hocayı görmeye gitmeniz zorunluluğundan bahsetmiyorum.

odtü ders kodları section numaraları ile uğraştırsın, ders seçmek seçilen dersleri görüntülemek, notları öğrenmek için ayrı ayrı zibilyon tane şifre tc kimlik numarası öğrenci numarası girdiredursun. diğer üniversiteler gerçtekten iki tıkla odtü de zibilyon tane şifre girerek yapabildiğiniz işlemi tek bir sistemde toplayıp hızlıca yaptırabiliyor.

bürokrası ve hantallık buram buram her noktasına sinmiş. maalesef.