bugün

Cahilliği fark etmek, bir erdemdir.
sol frame muhafızlarının akınlarından sonra bazı yazarlarda cereyan etmiştir.
insanların yüzde 90' ının bu aşamanın farkındalığına bile ulaşamadığı gerçeğini düşününce, şüphesiz bir erdemdir. ileriye yönelik güzel şeylerin habercisidir.
Okumaktan öte, okuduğunu anlayıp üzerinde düşününce insan farkına varır bunun..

Okudukça cahil olduğunu anlayacak kadar bilinçli olmak ise bambaşka bir güzelliktir.
Herkes başaramaz..
güzel histir, en azindan yolu bulmuşsunuz.
Sonu gelmeyen bir bilgi açlığı yarattığından güzel bir farkındalıktır.
tıp fakültesine girenler için versiyonu:
1.sınıfta prof dr.
4.sınıfta uzman
5.de doktor
6.da hemşire
mezun= neyim amk ben

(1-4 arası aynı zaten krallar gibi geziyon ortalıkta)
Cahil olup da her şeyi bildiğini zanneden at kafalarının bilmesi gereken durum.
Şu söz çok hoşuma gider. Ukala tiplerle ilgili.
Hiçbişey bilmiyorsan haddini bil.
çok doğal ve doğrudur. bu yüzden yaşam boyu eğitimin gerekliliğini savunur eğitim bilimcileri.
Bildigimin esiri bilmedigimin cahiliyim.
Hiçbir şey bilmeyen bir insan, doğal olarak düşüncelerinin de özgün olduğunu zanneder.
6000 yıllık yazı kültürünü bi kitap olarak düşünürsek, okumayan insanlar, kitabın üzerine dökülen çay damlasıdır. Bi katkıları yoktur, sadece yazılmış olanları, bulanık hale getirirler.
Okuyan insanlar ise, ne olamadıklarını gördüklerinden, gereksiz özgüvenlerini törpülemeye çalışırlar.
Birde okumasına rağmen cahil olarak kalanlar vardır ki bunların adı okumuş cahildir.
eğer çok okuyan insan zekiyse , ne kadar okursa okusun insanın hep cahil kalacağını anlar . asıl önemli olan ebedi olarak cahil kalınacağını anlamaktır . en zekisi de olsa insan sınırlarından ötürü cahilliğin dışına çıkamaz . yoksa "okudukça cahil olduğumun farkına varıyorum " diyen milyonlarca insan var .

lakin ne kadar okunursa okunsun cahil kalacağını anlamak okumaya engel olmamalıdır .
okumak öyle bir ihtiyaçtır ki ancak okumaya başladığınız zaman bu ihtiyacı anlarsınız. okumak yolculuğa çıkmaktır ama bu yolculuk ne anlatılan hayatlaradır ne anlatılan yerlerdir her kitap kendi bilinç altınıza yaptığınız bir yolculuktur. kitap bir insana sadece kenidini öğretir. yani demem o ki: bilgiden daha fazlası vardır kitaplarda kitap bir insana kişilik kazandırabilecek tek şeydir.

her kitap kendinize yönelttiğiniz sorudur.
her kitap kendi içinizde bulduğunuz bir cevaptır.
her kitap bir iç hesaplaşmadır.
her kitap kişiliğinize kazanır.

bir de okumayan insanlar vardır bunlar çok bağırır her şeyi bildiklerini sanırlar az düşünürler ve daimi bir yabancılıkla kendilerini tanıyamadan ölürler bu insanlara olsa olsa acınır.
biyerden başlamak gerekir sonuç olarak.
Okumayanlar herşeyi bildiğini zanneder, okuyanlar ise okudukça cahil olduklarını görür.
bilinçli şekilde okuyan insanın anladığı gerçek. belli bir bilgi birikimin vardır, lakin yetmez, daha da artmasını istersin, hırs yaparsın, fransız yemeklerinden, moğol müziklerine kadar geniş bir yelpazede fikrin olur. ama yine de yetmez.
"TEK ŞEY BiLiYORUM O DA HiÇBiR ŞEY BiLMEDiĞiMDiR"iN TEZAHÜRÜDÜR.
Cahillerin hiçbir zaman farkına varamayacağı durum.
cahilliğinin önüne geçebileceğinin de farkına varmasıdır kişinin ama düşük zekalı olmasını değiştiremeyecektir çok okuması.
insan bildiğinin alimi bilmediğinin talibi olmalı.
BiLMEDiKLERiMi AYAĞIMIN ALTINA ALSAYDIM BAŞIM GÖĞE ERERDi (iMAM-I AZAM).
farkına vardıysa akıllıdır. varamayan vardır.
"...akıllı insan, neyi bilmediğini bilen insandır"
(sokrates)

der ve meseleyi kapatırım....