bugün

bu gece 'breh brehh, anadın mıı' mode on yapmış. yakışmamış okancığım. ayrıca
(bkz: reklam kokan hareketler)
(bkz: okan bayülgen e okan demek)
bugünkü programda komser şekspir'deki rolündeki gibi ağzını yamulta yamulta konuşan adam.
yaptıkları "mevkisi" konumu abartılan fabrika ürünü.
şişirilmiş balon adam, komiklikle uzaktan yakından alakası olmadığı gibi kendini zeki sanması, girdiği havalar, kasılmaları falan epey güldürüyor.
disko seysi sunucusu. ailecenek severek izliyoruz diyemicem çunku sadece ailede ben severek izliyorum fekat emmaa velakin wokan beye bir mesajim var. (wokan bilerek yazilmistir,telefon baglantilarindan esintidir). birisi artik okan bayulgen'in memelerini aldirmasi gerektigini soylemeli. çok sallaniyorlar merdivenden inerken gozumuzden kaçmadi.
"sen bu kadar yağlarsan o da sana, yarından sonra, laf geçirir." dememe neden olan insandır. yaptığı işler her ne kadar diğerlerinden farklı olsa da körü körüne iyi eleştiri yapılması ve iyiye yorma konusunda bağnazlığa varan eleştirilerden dolayı her insanın kendini "ulan ben neyim yeaaa" moduna sokması normaldir. ha kişi bu moda girmeyeceğini ağzıyla söylese bile inanmamak lazımdır. yapılanlara bakmak lazımdır.

yani demem o ki herkesi yerden yere vurabilen sözlüklerde okan bayülgen'in bu derece yüceltilmesi, ona, zaman içinde çekinerek ve saygı duyarak yaklaştığı sözlükleri eleştrebilme, onlarla alay edebilme cesaretini vermiştir kendisine. biz de halen "yürrü be okan!! birsin teksin sen!!" diye peşinden yağlıyoruz. o da bunu çok iyi bilip lehine çeviriyor.

bir insan, programlarında bizlere bu kadar yer veriyor diye onu bu denli yüceltmek anlamsız. bu sözlüklerde dokunulamayacak insan yok. okan bayülgen ise giderek dokunulmazlık ilan edeceğe benziyor.
ne derse zeki olarak lanse edilmesi kendisine epey bir artı puan veriyor, lakin bu adam zeki falan değil, popülerliğini kullanarak, basit insanlarla dalga geçerek, ya da tartıştığı kişiyi küçük düşürücü hareketler yapıp bağırarak üste çıkması falan insanların gözünde 'ben zekiyim' imajı oluşturuyor.

mesela geçen haftalarda şahan gökbakar kendisine allahın ayarını verdi, okan ise bunu programında göstererek, zeki imajının altında sadece bir gülücük attı ve geçiştirdi. bu gülücük yine sözlük insanları tarafından 'aa ne cool, şahan'ı kaaleye bile almadı, uff ne koydu, gülüp geçti' olarak yankılandı etrafta. ama orada tek gerçek vardı, neydi? şahan sonuna kadar haklıydı, okan ise cevap veremeyeceği için yine küçük düşürücü hareketle olayı kısmen de olsa kendi yönüne çekti. şimdi böyle bir adama zeki demek gerçek zeki insanlara hakarettir, popüler olmak zeki olmak değildir, saçmalamayın.
disko kralı adlı programda; alkışlarla desteklenmesi durumuna düşen.
sarhoş olduğunu düşünmeye başladığım sevgili sunucu. bu gece neden böyle davrandığı anlaşılamamıştır.
yorumlar okunulduğu takdirde bir çok yazarın sevmediği anlaşılan adam. cool adam da sevmiyormuş en çok bu dikkatimi çekti. lakin "parası neyse vereyim, o çalışmasın program yapmasın evinde bebeğini büyütsün, yeterki gözüme gözükmesin." yazmasını beklerdim o ayrı.

telefona tiki kızlardan başkasını bağlatmayan *, sürekli olarak bağıran ve cumartesiden itibaren 3 gece sol frameye gelmeyi başarabilen adamdır.
reklamın iyisi kötüsü olmazmış.
gökselin ardarda laf soktuğu, program boyunca renk değiştiren şahsiyettir.
"gençler sizden umutlu değiliz, siz kendinizden umutlu olmalısınız." demiştir bu geceki 2. telefonuna veda ederken.. yanlış mı duydum diye düşünmekteyim ama sanırım doğru duydum.
ikide bir, televizyon seyretmeyin.. televizyon berbat bişey diyen, fakat tv programı yapan kişidir. o zaman niye tv programı yapıyosun abi?.. ekmek parası için mi? sen merak etme.. biz neyi izleyip izlemeyeceğimizi iyi biliriz..
(bkz: asımpaşa sıçımdan entel zürafa).
"abi... abicim benim... seni üzmedik değil mi abicim?" kalıbıyla konuşan,aykırı tatlı su kurnazı.
sürekli popüler kültür eleştirisi yapan, programına çağırdığı konukları tv'deki abuk sabuk programları izlettirerek, dalga geçen, kendisinin ne kadar entellektüel ve bilgili,farklı, duyarlı, hatta marjinal olduğunu yansıtmaya çalışarak onlardan farklı bir yolda olduğu izlenimini vermeye çalışan şovmen. ama biz ne yapıyoruz; yutmuyoruz. o zaman bize de aferin. okan bayülgen popüler kültür eleştirisini kendi üzerinden yapmalı; çünkü diğerlerinden hiç farkı yok. o farkı yok etmek amaçlı fotoğraf da çekip, çektiği fotoğrafları kitaplaştırsa da, değişen bir şey olmayacak. biz onu yine ülkenin en başarılı şovmeni olarak hatırlayacağız.
1 mayısı 2 mayısa bağlayan cumartesi gecesi yaptığı programı kafası güzel bi insan olarak domine ederek konuklarının ağzına sıçan insandır.
an itibariyle medya kralı programı reklam arasına girdiginde yaptıgı reklam içerikli konuşmayla beni dumurlara ugratan sunucu.

medya kralı programı tam bitmişti ki bir anda okan bayülgenin seslendirdigi bir küçük video geldi ekrana. başlarda sigara saglıga zararlıdır temalı videolarda yaptıgı gibi ders içerikli bir konuşma yapacak gibi geldi;
--spoiler--
televizyon insanların özgürlükle tanışmalarından sonra icat edilmiştir. televizyonu binlerce kişi izlemektedir. oysa özgürlük......
tv'yi budist bir rahipte izler, dünyayı dolaşan bir kaptanda . kısacası tüm insanlık tv'yi izler.
tv karşısında geçirdigimiz zaman......
--spoiler--.

ve devamında söyledigi cümleler
--spoiler--
ve bilmem ne marka tv ilk defa 3d görüntülü olarak türkiye'de
--spoiler--
sözün bittigi yer bu olsa gerek.

adam tv'nin zararlarından bahsederken bir anda türkiye'ye yeni gelecek bir tv'yi tanıtmaya başladı. para neleri satın alıyor görünce anlıyoruz.

(bkz: mastercard)
(bkz: paranın satın alamayacagı şey yoktur)
not; okan'ın yapmış oldugu bu video'da reklam yazısı en üst sag köşede yazmaktaydı yazmaktaydı fakat tv benden yüksek bir yerde oldugu için görmekte zorlandım. hoş görsemde bir şey degişmezdi.
dün bu zat-ı muhterem sözlüklerde bazı yazılar görüyorum işte reyting almak için ara veriyoruz gibisinden bişeyler söyledi sonra ağzından çıkanlar beni baya güldürdü sözlük yazarı değilim olsam cevap veririm evet diye demek özeniyormuş sözlüklere hemen kaydedelim uludağa.
'en büyük lüksüm, kendime zaman satın almaktır.' sözüyle yine farkını ortaya koymuştur.*
üniversiteye yeni başlamış henüz ortam yapamamış millete yaranmak için çevrede, çevresi olan bir özelliği ile öne çıkan herkese yaranmak, o gruba girmek için her gördüğü kişiye "baba naber yaa" diyen minimalist film bile bile çekemeyen contası yanmış üniversite öğrencisi daha büyecek kendisi.
dün şarkı söyleyen adamlar süperdi. okanıda öğrencilere verdiği desdekten dolayı kutluyorum.
bir gazetede röpörtajını okudum seneye haftada dört gece yapabilirim diyordu inşallah yapar televizyonun okan gibi adamlara ihtiyacı var.
"seks" kelimesini hızlı bir şekilde "siheks" olarak söyleyen şovmen. "sansüre hayır" diye bağıran bir diksiyonla söylüyor cinsel kelimeleri.
susmuyor bu adam ben bunu bilorum elide devamlı havada izah etme pozisyonu off offf.