bugün
- ankarada gezilecek yerler10
- akp'lilerin zamlara itiraz etme eşiği16
- günün sözü8
- imamoğlu ve özel'in mücadele edeceği tarih10
- mel mel bakan gibson vs masklavi18
- sahi bir 2023 hedefi vardı ne oldu ona35
- 24 saatte 11 kişinin sahte içkiden dolayı ölmesi9
- müşterilerini ilaçla bayıltıp taciz eden taksici14
- ben hep 50 liralık alıyorum14
- istanbulda sahte içki ölümleri11
- 2025 aile yılı12
- sözlüğün çok sakin olması13
- emekli aylıklarını nasıl öderiz telaşı içindeyiz43
- fakirlere mana bulmak10
- inekler neden kalp krizi geçirmez8
- menzil cemaatinde gerginliğin giderek artması16
- imamoğlu nu yolsuzluktan tutuklamak14
- sözlüğe güzel bir kız bırak25
- matlab8
- yağmur8
- pipisi kalkmayan erkekle evlenir misiniz12
- akşam yemeği hazır9
- 32 yaşındayım her gün süt içsem boyum uzar mı8
- yılmaz özdil14
- aşk ne kadar sürer sorunsalı12
- kırmızı kart diye bağırmak11
- şuan dinlediğin şarkı8
- el değiştiren belediyelerde hizmetin aksaması8
- dün fetöyü savunanların bugün apoyu savunması46
- evlenmek istemeyen erkek18
- istanbul trafik yoğunluğunda dünya birincisi8
- 15 bin tl alıyorum geçinemiyorum ama oyun rte ye13
- kuş başı şişteki kuyruk yağı11
- soğuk kış günlerinde iç ısıtan şeyler16
- beşiktaş ta hırsız yakalandı11
- 14 yaşındayım hepinizden üstünüm8
- 13 ocak 2025 cumhurbaşkanımızın müjdesi46
- zayıflamakicinyaratil mis10
- 13 ocak 2025 konyaspor fenerbahçe maçı39
- hull city17
- pandela9
- beklenen büyük istanbul depremi14
- yazarların favori tatlıları30
- anın görüntüsü12
- 30 yaşından sonra aşık olmanın imkansız olması9
- öğrencisine sapık mesajlar atan din hocası14
- kemalistlerin 15 temmuzda korkudan altına işemesi25
- sabah ezanı10
- teröristle müzakere değil mücadele edilir18
- gerçek atatürkçülerin oy verebileceği partiler10
obsesyon ve kompulsiyon larla seyreden anksiyete bozuklukları içinde sınıflandırılan bir psikiyatrik bozukluktur..
(bkz: OCD) (obsessive compulsive disorder)
dual-core bir process'tir(!)
obsesyon (takıntı, saplantı) : düşünsel(teorik) platform: ellerinin daima kirli olduğunu düşünmek
kompulsif (zorla(n)ma) : eylemsel(pratik) platform: ellerini daima yıkamak
veya
uğurlu bir sayı edinmek ve çeşitli eylemleri o sayı kadar yapmak, burada temel sorun sayının ve yapılan eylemlerin bağıntılı niceliğidir. Yani misal, sadece 'kapıyı kapattım mı acaba' diye daima 2 kere kontrol eden insanla, bu tür birçok takıntısı(kapı, ocak, yoldaki çizgiler, elbise düğmelerinin hangi tarafa doğru iliklendiği, simetrik problemler, abdest alma ayinleri, cinsel saplantılar, sağ-sol el(ayak) saplantıları vs..) olan insanlar bu hastalığın 'disorder' statüsünde incelenip incelenmeyeceğinin saptanmasında bilinçli ve/ya bilinçsiz deneklik yapmaktadırlar.
Baskı ve korkunun galebe çaldığı bir çocukluk en uygun kök saldığı yerleşkedir, bunun yanısıra çoğunlukla cinsel ve/ya dinsel içeriklidirler.
Genetik olduğu kanıtlanmamasına rağmen olabiliritesi gene de kuvvetli bir ihtimaldir.
%100 tedavisi 'kesinlikle' yoktur, zira her insanda belirli düzeyde varolan bir durumdur. işbu nedenle (bkz: ruh tamircileri)ne bu konuda inanmamanız önemle tavsiye olunur.
ilaçla kısmen tedavisi (bkz: seretonin), (bkz: dopamin) gibi (bkz: norotransmitter)ler (sinirsel iletken kimyasallar) yoluyla sağlanabilmektedir.
ileriki aşamalarda (bkz: majör depresyon) ile kanka olma ihtimali mevzu-u bahistir.
Din açısından bakarsak konuyla ilgili gerçekten sağlam ipuçları yakalamamız mümkündür. Misal dinimizde (bkz: vesvese) , (bkz: vehim) diye adlandırılan ve Kur'an da da 'vesvese şeytan işidir' diye sembolize edilen durum işte bizatihi bu ocd vakasıdır.
Gene misal (BKZ:GAZALi)nin boy abdesti mevzuunda buna mukabil söylemiş bulunduğu, lakin genele de yayabileceğimiz prensibi olan:
''abdestinizi alın, eğer emin olmazsanız bir daha alın, lakin hala emin değilseniz, arkanızı dönüp üç adım atın ve üç kere öksürün, bu eyleminizden sonra eğer hala aklınıza 'acaba sorusu' takılırsa şirke girmiş olursunuz'' beyanı konuyla direkt yakından ilintilidir.(gerçi gazalinin sözüne uyup benzeri durumlarda bu eylemi gerçekleştirmenin de insanı paradoksal bir kısırdöngüye sokacağı ve determinizm ilkesinin iyiniyetli de olsa alt-üst edileceği aşikardır)
velhasıl-ı kelam işte özetle böyle bir illettir ocd dediğimiz vak'a.
dual-core bir process'tir(!)
obsesyon (takıntı, saplantı) : düşünsel(teorik) platform: ellerinin daima kirli olduğunu düşünmek
kompulsif (zorla(n)ma) : eylemsel(pratik) platform: ellerini daima yıkamak
veya
uğurlu bir sayı edinmek ve çeşitli eylemleri o sayı kadar yapmak, burada temel sorun sayının ve yapılan eylemlerin bağıntılı niceliğidir. Yani misal, sadece 'kapıyı kapattım mı acaba' diye daima 2 kere kontrol eden insanla, bu tür birçok takıntısı(kapı, ocak, yoldaki çizgiler, elbise düğmelerinin hangi tarafa doğru iliklendiği, simetrik problemler, abdest alma ayinleri, cinsel saplantılar, sağ-sol el(ayak) saplantıları vs..) olan insanlar bu hastalığın 'disorder' statüsünde incelenip incelenmeyeceğinin saptanmasında bilinçli ve/ya bilinçsiz deneklik yapmaktadırlar.
Baskı ve korkunun galebe çaldığı bir çocukluk en uygun kök saldığı yerleşkedir, bunun yanısıra çoğunlukla cinsel ve/ya dinsel içeriklidirler.
Genetik olduğu kanıtlanmamasına rağmen olabiliritesi gene de kuvvetli bir ihtimaldir.
%100 tedavisi 'kesinlikle' yoktur, zira her insanda belirli düzeyde varolan bir durumdur. işbu nedenle (bkz: ruh tamircileri)ne bu konuda inanmamanız önemle tavsiye olunur.
ilaçla kısmen tedavisi (bkz: seretonin), (bkz: dopamin) gibi (bkz: norotransmitter)ler (sinirsel iletken kimyasallar) yoluyla sağlanabilmektedir.
ileriki aşamalarda (bkz: majör depresyon) ile kanka olma ihtimali mevzu-u bahistir.
Din açısından bakarsak konuyla ilgili gerçekten sağlam ipuçları yakalamamız mümkündür. Misal dinimizde (bkz: vesvese) , (bkz: vehim) diye adlandırılan ve Kur'an da da 'vesvese şeytan işidir' diye sembolize edilen durum işte bizatihi bu ocd vakasıdır.
Gene misal (BKZ:GAZALi)nin boy abdesti mevzuunda buna mukabil söylemiş bulunduğu, lakin genele de yayabileceğimiz prensibi olan:
''abdestinizi alın, eğer emin olmazsanız bir daha alın, lakin hala emin değilseniz, arkanızı dönüp üç adım atın ve üç kere öksürün, bu eyleminizden sonra eğer hala aklınıza 'acaba sorusu' takılırsa şirke girmiş olursunuz'' beyanı konuyla direkt yakından ilintilidir.(gerçi gazalinin sözüne uyup benzeri durumlarda bu eylemi gerçekleştirmenin de insanı paradoksal bir kısırdöngüye sokacağı ve determinizm ilkesinin iyiniyetli de olsa alt-üst edileceği aşikardır)
velhasıl-ı kelam işte özetle böyle bir illettir ocd dediğimiz vak'a.
asla iyileşmeyen tekrarlama hastalığı.ilaçla, ameliyatla veya psikoterapi ile etkisi azaltılabilir.
insanı yaşamdan soğutan, insanın uykusunu kaçıran ve yapabilecekleri şeyleri kısıtlayan beter olası kişilik bozukluğu rahatsızlığı. tedavisi %100 vardır demek yanlış olur çünkü devamlı nükseden bir hastalıktır. ilaç tedavisi ve psikoterapiyle yaşamda oluşturduğu negatif etki minimuma indirilebilir.
Bir davranışın saçma olduğunu bile bile tekrarlamak.Saçmalığının bilincinde olarak tekrarlamak.anksiyete olduğu için kesinlikle tedavisi vardır.
söyle ki obsesyon lan acaba ben evden çıkarken ocağı kapattım mı sorusunu kendine sormakken kompulsiyon ise lan ben emin değilim şu lanet ocağı kapattığımdan dur bi gidip bakayım demektir. her insanda az biraz var olacağı gibi fazlaca bulunanların bir psikologa görünmesi şarttır. *
sürekli eve gidip kapının kilitli olup olmadığını kontrol eden insanlarda olabilen bozukluktur.
sürekli bölüneceğiz korkusuyla yaşayan bu yüzden sağa sola girme arzusunu yenemeyenlerde görülen bozukluktur.
6 aydır yoğun bir şekilde tedavisini gördüğüm hastalık. ilaç tedavisi ve kişisel telkinlerle hastalığın etkileri minimuma indirilebiliyor. obsesyonların zorladığı rituelleri ve kompulsyonları yerine getirmek kişiyi bir nebze rahatlatsa da bunlar hızla birbirini besleyen kısır döngüye yol açmakta bu yüzden bu zorlayıcı kompulsyonlara girmemek kişinin kendikendisine uygulayacağı en iyi çözümdür.
sürekli içinde heyecan taşıyan bünyedir. kaybetme korkusuyla yaşar çünkü takıntıları vardır. hayatta bağlı olan şeylerin elinden gideceğini bilmesi onda bu hastalığı yaratmıştır ama önemli değildir bunun farkında olmayanlar da var, sen en azından farkındasın ama aşırı farkındasın... öyle ki vücuduna çeşitli ilaçların girmesine izin veriyorsundur.
jack nicholsonun döktürdüğü as good as it gets filminde çok güzel işlenen psikiyatrik bozukluk.
(bkz: monk)
en yaygın saplantıları şöyle ki;
-bulaşıcı hastalıklar ve mikroplardır, kişi tokalaşmak ile hastalık kapmaktan korkar.
-sürekli endişe etmektir, örneğin ocağı açık unutmak, ütüyü üzerinde bırakmak, kapıyı kitlemeyi unutmak gibi.
-aşırı düzen ve temizlik, örneğin kişi her gün evin her tarafının tozlarını alır ve eğer bir yer eksik kalırsa büyük bir sıkıntı ve rahatsızlık yaşar.
-zarar verilmesi, örneğin sürekli olarak birilerine zarar vereceğinden korkmak.
-seks. evet sürekli zihinde belli seks görüntülerinin yer alması sonucu kişinin bu düşüncelerin dışarı yansımasından korkması. en önemlisi ve bizi ilgilendiren kısım burası.
biz erkek milletinin tamamı bu illetin pençesinde.
sapıklıklarımızı mazur gösterecek bu hastalığa sıkı sıkıya bağlanmalıyız.
belki de tek kurtuluşumuz bu olur.
(bkz: minareyi çalan kılıfını hazırlar)
-bulaşıcı hastalıklar ve mikroplardır, kişi tokalaşmak ile hastalık kapmaktan korkar.
-sürekli endişe etmektir, örneğin ocağı açık unutmak, ütüyü üzerinde bırakmak, kapıyı kitlemeyi unutmak gibi.
-aşırı düzen ve temizlik, örneğin kişi her gün evin her tarafının tozlarını alır ve eğer bir yer eksik kalırsa büyük bir sıkıntı ve rahatsızlık yaşar.
-zarar verilmesi, örneğin sürekli olarak birilerine zarar vereceğinden korkmak.
-seks. evet sürekli zihinde belli seks görüntülerinin yer alması sonucu kişinin bu düşüncelerin dışarı yansımasından korkması. en önemlisi ve bizi ilgilendiren kısım burası.
biz erkek milletinin tamamı bu illetin pençesinde.
sapıklıklarımızı mazur gösterecek bu hastalığa sıkı sıkıya bağlanmalıyız.
belki de tek kurtuluşumuz bu olur.
(bkz: minareyi çalan kılıfını hazırlar)
takıntı hastalığı.
en sık görülen obsesyon kirlilik obsesyonudur.bunu nötralize etmeye çalışan kompulsiyon ise yıkama kompulsiyonudur.
kisaca (bkz: okb)
bu hastaliktan kurtulmanin imkansiz oldugunu düşünenler vardir.kesnilikle yanlış edinilmiş bilgiler dogrultusunda ortya çıkan kanıdır.evet bu hastalikla baş etmek zordur ama iyi bir tedavi yöntemi ile etkilerini azaltmak ve kurtulmak olasidir.
bu hastaliktan kurtulmanin imkansiz oldugunu düşünenler vardir.kesnilikle yanlış edinilmiş bilgiler dogrultusunda ortya çıkan kanıdır.evet bu hastalikla baş etmek zordur ama iyi bir tedavi yöntemi ile etkilerini azaltmak ve kurtulmak olasidir.
(#5286414)
yaklaşık 300 takıntım olmasından dolayı gittiğim doktorun hastaneye yatırarak tedavi edeceğini söyleyerek adını bile duymak istemeyeceğim kadar çok nefret ettiğim hastalık .. bu arada temeli psikolojik değil fizyolojiktir.
(bkz: beyin kimyası)
(bkz: seratonin)
(bkz: beyin kimyası)
(bkz: seratonin)
yönlendirmeyle buraya kadar geldiğim, 6. nesil hoşgelmiş yazardır.
bardağın dolu tarafına bakmak lazım ; evi böyle bozukluğu olan birine emanet edince rahat ettiren hastalıktır. Dışarı çıktığında camlar kapalı, elektrikli cihazların unutulmadığı ve sizin aklınıza gelemeyecek bir çok şeyin hasta emanetçinin aklına geleceği ve rahatlamanızdır söz konusu hastalık.
türkçede saplantı zorlantı bozukluğu diye geçer. saplantıyı anladım da zorlantı ne dostum ya?
kafasına herhangi bir olayı çok takan insanlar "takıntı yaptım galiba" derler. onlar ehl-i cühela diye nitelendirilebilirler izninizle. çünkü bir şeyi kafaya takmak, takıntı değildir. takıntı, insanların bir şeyin ne kadar düşük ihtimalli ya da gerçek dışı olduğunu bilseler de "ya olursa" diye düşünmekten kurtulamamalarıdır.
misal, evden çıkarken, tehlike teşkil edebilecek her şeyi kontrol etmiş insanlar ya unuttuysam diye tekrar tekrar kontrol edip saatlerce çıkamamaktalarsa bunlar takıntı sahipleridir. veya hasta olmadığını bile bile sürekli "ya hastaysam, ya başladıysa" diye düşünüp tıp kitaplarından ayrılamayan insanlar da hastalık takıntısı sahipleridir. ha bu arada, hastalık takıntısı ile hipokondriyazis birbirinden farklı şeylerdir. hastalık takıntısı olan insanlar hasta olmadıklarını bilirler, ancak hipokondriyaklar gerçekten hasta olduklarını düşünürler.
bir de takıntılı insanların beyin kimyalarında bir dengesizlik vardır. aynı kimya bozukluğu aşık insanlarda da görülmekteymiş. yani aşk takıntı mıdır?
düzeltme: itinayla bilgi vermeye çalışan entiri niye eksilenir ki?
kafasına herhangi bir olayı çok takan insanlar "takıntı yaptım galiba" derler. onlar ehl-i cühela diye nitelendirilebilirler izninizle. çünkü bir şeyi kafaya takmak, takıntı değildir. takıntı, insanların bir şeyin ne kadar düşük ihtimalli ya da gerçek dışı olduğunu bilseler de "ya olursa" diye düşünmekten kurtulamamalarıdır.
misal, evden çıkarken, tehlike teşkil edebilecek her şeyi kontrol etmiş insanlar ya unuttuysam diye tekrar tekrar kontrol edip saatlerce çıkamamaktalarsa bunlar takıntı sahipleridir. veya hasta olmadığını bile bile sürekli "ya hastaysam, ya başladıysa" diye düşünüp tıp kitaplarından ayrılamayan insanlar da hastalık takıntısı sahipleridir. ha bu arada, hastalık takıntısı ile hipokondriyazis birbirinden farklı şeylerdir. hastalık takıntısı olan insanlar hasta olmadıklarını bilirler, ancak hipokondriyaklar gerçekten hasta olduklarını düşünürler.
bir de takıntılı insanların beyin kimyalarında bir dengesizlik vardır. aynı kimya bozukluğu aşık insanlarda da görülmekteymiş. yani aşk takıntı mıdır?
düzeltme: itinayla bilgi vermeye çalışan entiri niye eksilenir ki?
(bkz: türban)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar