bugün

sayesinde toplumsal yapının ne kadar bozuk olduğunu görebiliyoruz. ne kadar nankör olduğumuzu, ne kadar sabırsız olduğumuzu, ne kadar kolay tükettiğimizi, ne kadar kolay harcadığımızı, hiçbir şey vermeden çok şey istemeyi ne kadar doğal karşıladığımızı... bir sürü "ne kadar" daha yazabilirim buraya.

bu kadar ikiyüzlülük ve nankörlük midemi bulandırıyor artık. bu adam, beşiktaş'ın başına umut olarak getrilmedi mi? geçen yıl kötü durumda aldığı takımı şampiyon yapmadı mı? üstüne bir de kupa kazandırmadı mı? üstelik bunları beşiktaş'ın kısıtlı kadrosuyla başarmadı mı? o zaman toz kondurmuyordunuz ama.

ne oldu 2-3 maç kötü sonuç aldı diye adamı idam ediyorsunuz şimdi. ne kadar kolay değil mi? yönetim de denizli'ye alternatif arıyormuş. arasın bakalım. geçen sene de ertuğrul sağlam'a alternatif arıyorlardı. ne kadar basit. at gitsin yenisi gelsin. gerçekten midem bulanıyor, iğreniyorum bu geri kalmış zihniyetten. kalıbımı basarım, seneye bu zamanlar da bir başka alternatif arayacaklar.

herşey müstehak bu zihniyete.
ulan nasıl ballı bir adamsa, beşiktaş'ın galip geldiği hafta üstündeki 5 takımın 5'i de aynı anda puan kaybediyor. hatta bunlardan birbiriyle yapanlar berabere kalarak her ikisi de puan kaybediyor. ve yine noluyorsa liderle arasındaki puan 1 maç eksiğiyle 6 puana düşüyor.
kendisine fazla yüklenilmektedir, hata yapmamış mıdır tabi ki de yapmıştır ama bu ülkenin en önemli 3 teknik direktöründen biri olduğunun unutulmaması gerekmektedir, geçen sene Beşiktaş'a kadrosunda ünlü yıldız barındırmadan tamamen takım oyunu oynatarak herkesin koşmasını mücadele etmesini sağlayarak çifte kupa aldırmıştır bu yaptığı hiç bir zaman unutulmamalıdır.
istifa et artık nolur. beşiktaşı mahvettin. korkak oynata oynata takımı ne hale soktun. yıldırım demirören yeterci'lerin ardına sığınıp arada kaynadın ama artık sana yeter !
nankörlük yapılan hocadır. geçen sene mustafa denizli olmasaydı şampiyonluk görebilir miydik acaba? sonra da istikrar cart curt diyoruz. ne oldu ki bu sene? nedir denizli'nin geçen seneden farklı yaptığı şey? nedir hatası istifaya sebep olacak?

yapmayın nolur... denizli gitti diyelim. kim gelsin? kim daha iyisini yapacak? ne garantisi var bunun? o gelecek kişi 1 sene şampiyon yapsın. seneye biraz kötü olsun, ona da git deyin. oh ne rahat iş. sonra da yılırım demirören'e kızıyoruz niye bu kadar borç var diye. yazık hakikaten...
fb ve gs nin olmadığı bir ligde sivası zar-zor geçip takımını şampiyon yapmış olan bir hocadan başka bir şey değildir.yapabileceği maksimum şey barcasız bir ligde R.madridi 3 yapmak.
gene şampiyon yapacak bizi.
basarilarini sansa borclu teknik direktor.
türk futbol tarihinde ciddi anlamda imzası olan teknik direktör.

mustafa hoca ve beşiktaş'ımın adı yan yana anıldığı vakit ne tepki göstermiştim. çünkü lucescu vardı hayallerimde, onu bekliyordum aslında ben. ama olmadı koca mustafa geldi beşiktaş'ımın başına. alışmak zaman aldı mı aldı? ama şimdi türkiye'de başka hiç bir hocayı da istemem yerine. neden mi?

biz beşiktaş olarak ikinci adımız kaos kendimizce. kaosa girdik mi, çıkamayız hemde günlerce. yıllarca bunu yaşadık biz. her çöküşün ardından iyice göçtük, yıkımlar yaşadık. bir kaç mağlubiyette alışıktı kötümserliğe, sezonu kapattık sözlerine.

işte mustafa denizli bunu değiştirdi. bir takımın nasıl ayağa kalkacağını onlara öğretti, bir takımın hedeflerine nasıl asılacağını onlara öğretti, oynadıkları ligin aslında 34 hafta olduğunu onlara anlattı, hak ettikleri sürece formayı giyeceklerini onlara anlattı ve en önemlisi camiaya her zaman olumlu mesajlar verdi. asla yıkılmamıza izin vermedi.

eğer bir teknik direktör bir takımı dipten yukarı çıkarırsa ve iki kupa kazandırırsa bu bir seferlik bir şey olabilir. ama aynı teknik direktör bir takımı tam 12 puan geriden getirip yine zirveye ortak edebiliyorsa artık bunu şans vs gibi safsatalarla adlandırmak yiğidi öldürmek ve hakkını yememek deyimine ciddi anlamda bir ihanettir.

sahada oynattığı sistemi beğeniriz, beğenmeyiz, eleştiririz, eleştirmeyiz bunlar bir kenara, ama mustafa hocanın büyük hoca olduğunu kabul etmeliyiz.

takımı dipten tepeye çıkarma savaşının mutlak galibi olmasının yanı sıra basına da ayar vermektedir. eskiden beşiktaş hakkında saçma sapan haberlerle cümbüş yapan, teknik direktöre sallayan yazarlar mustafa denizli dendi mi iki kere düşünüp ağızlarını açıyorlar.

kısacası,
herşey için teşekkürler mustafa hocam,
taktikler, dizilişler, oyuncular sahada kalır,
ama senin beşiktaş'a kattığın herşey,
bizim yüreğimizde kalır.
büyük adam. bu sene de beşiktaş'ı şampiyon yaparsa, "denizli balı" veya "futboldan anlamaz" diyenler nasıl kıvıracaklar çok merak ediyorum.
ibrahim kaş adlı yeteneksiz kazmanın son iki haftada yaptığı hatalardan dolayı üstünü çizmiş ve bir daha da forma vermeyecekmiş. ya ne bekliyordun bu kalası oynatırken büyük mustafa? sana john terry gibi defans mı oynayacaktı bu oğlan? olan kasımpaşa maçında takımın iki puanına oldu.
mehmet ali erbil ve mustafa topaloğlu'nu da yanına alarak kıbrıs'a yerleşmesini tavsiye edebileceğim teknik adam. hani kıbrıs kumar için uygun ya, o bakımdan.
kendisinden zerre haz etmediğim teknik adamdır. beşiktaş'ın başına ilk geldiğinde delicesine küfür etmiştim yönetime. şampiyon olduğumuzda takımın başında kalmaya devam edecek diye delicesine küfür etmiştim. şuan şampiyonluğa oynadığımız için ve muhtemelen seneye de takımda kalacağı için delicesine küfür ediyorum. ama şu konuda hakkını vermem lazım. türkiye ligi tarihinde gördüğüm en iyi kriz anını yönetme yeteneğine sahip adamdır. sırf verdiği demeçler, saçma sapan felsefi lafları, tahminleri yüzünden tüm ilgiyi üstüne çekiyor ve oyuncuların üstündeki baskı azalıyor. kendisini bu konuda tebrik ediyor ve seneye emekli olmasını tavsiye ediyorum.
stefano marrone konusunda kariyerinin en önemli hatalarından birini yapmış hoca.
mustafa denizli
rezil ettin sen bizi.
beşiktaşın'ın jose mourinhosu. beşiktaş'ın avrupada söz sahibi bir takım olması için sözleşmesini 7 yıl daha uzatması elzemdir.
anti futbolun yeni temsilcisi.

2 nisan 2010 ankaragücü beşiktaş maçında sahaya çıkarmış takımı, millet diyor 3-5-2 oynatıyor. lan ne 3-5-2 si bildiğin 5-3-2 oynatıyor. ankaragücü'ne karşı gol yemiyelim ilerde bobo ve holosko bir kargaşada gol atar belki diye bekliyor. anladık 3 puan her şeyden önemli ama futbolun da mına koymayın iyice. şampiyon olduktan sonra bile taraftarlar kendi aralarında "hacı iyi hoş şampiyon olduk da bir tane güzel maç izleyemedik" diyorlar. fifa bence yıldızları koruyalım sözlerini falan bıraksın önce futbolu koruyalım.
en kariyerli üç türk hocadan biri.
(bkz: fatih terim)
(bkz: şenol güneş)
beşiktaş'ımızla sözleşmesini 1 sene daha uzatan büyük hoca.
en sonunda istikrar.
2009-2010 futbol sezonunun 27. haftasında yaptığı "ankaraspor bu sene küme düşer" kehanetiyle gündeme bomba gibi oturan beşiktaş teknik direktörü.
beşiktaş ile olan sözleşmesini 1 yıl daha uzatmış teknik adamdır. yani bu da demek oluyor ki; oynadığı son iki sezonda takıma neredeyse hiç katkı yapmayan delgado'yu izleyecez, 8 milyon avroya alınan tabata ya gönderilecek ya da yedek oturacak, ekrem dağ gibi bir futbol özürlüsünün eziyetine her maç 90 dakika maruz kalacağız, hem de sol açıkta, ismail oturacak 36 yaşındaki ibrahim üzülmez oynayacak, rüştü olduğu için; hakan arıkan'ın hiç maç oynamadan iyi bir kalecisi olması beklenecek, ibrahim toraman önlibero oynayacak vs vs. bu liste böyle uzar gider. yani gelecek senenin özeti şudur bizim açımızdan: bazen sevinç, paso keder, beşiktaşlı olmak yeter.
o artık beşiktaş'ın büyük denizli'sidir, dileriz hem kendisi hemde beşiktaş için hayırlı bir anlaşma olur.
geçen sezon 34 maçta 60 gol atıp şampiyon olan takımın teknik direktörü.

bakıyoruz bu sezona... ankaraspor küme düşmüş. 6 gol oradan geliyor. 29 haftada toplam 39 gol var beşiktaş'ımızın hanesinde. 6 çıkarıyoruz, 33 gol atmışız. ve, ilginç bir şekilde, henüz şampiyonluk ümidimiz var. can çıkacak ki, umut kesilsin.

haftaya kadıköy'de ekrem dağ'la, sakatlanmayayım diye yürüyerek oynayan holosko'yla, forveti unutup sol açıklarda gezinen bobo'yla, genç ibrahim üzülmez ve yusuf şimşek'lerle mucize yaratırsak 50 golle şampiyon oluruz!
kalan haftalarda ne denli kurt oldugunu göstermesi gereken büyük hoca.
türkiye'nin en tecrübeli teknik direktörlerinden biri olmasına karşın başarısı türkiye ile sınırlıdır.