bugün

türk siyasi tarihi derslerinde yeni yepyeni pek yeni bir başlık olacak olup , bizim tanık oldugumuz , gelecek kuşakların kitaplardan okuyacağı olay.
(bkz: güneş operasyonu sonrası hükümet tsk yakınlaşması)
her kişinin özeli olduğu gibi her devletinde özeli vardır ve bu meseleler aile fertleri arasında halledilmelidir. merak ediyorum acaba muhalefet orduyla bu konuda görüşüp istediği cevap alamadıdamı sesini dünyaya duyurma ihtiyacı hissetti?
harekatın devamını baykal ve bahçeliden bekliyoruz da denebilir.
kaderin cilvesine bak tsk ile islami kesim aynı tarafta , tsk nın akp ye darbe yapmasını isteyenler ise bu sefer tsk ya muhtıra vermişler ; sık sık e muhtıra yayımlayan tsk kendisine verilen muhtıradan rahatsız olmuş'ya ülkeye bak özgürlük yok mu'demiş nolmuş.öğrencilerin kafası çook karışacak diye düşündüğüm , daha türk siyasi tarihinde ne tür açılımlara gebe oldugumuzu merak ettiren olay.hoş oldu aslında siyasi hayatta yeni bir tarz trend soluk heyecan nıhahahah.
demokratik ülkelerde olması gerekendir. siyasi irade orduyu yönetir ve sorgular.
muhalefetin yaptigi aslinda muhtira degil, asker uzerinden hukumete yuklenmek. daha acik ifadesiyle ulkenin en buyuk meselelerinden biri olan terorle mucadeleyi siyasetin, dolayisiyla ic politikanin bir malzemesi haline getirip bunun uzerinden politika uretmeye(!) calismak. yani bir tekeden birden fazla post cikarma gayreti.

oysa olay gayet acik. siyasi irade, yani meclis yetkisi dahilinde bir tezkere cikardi ve bu operasyonlara musade verdi. musadeyi yani emri alan tsk kendi planlamasini yapti, hedeflerini belirledi ve operasyona basladi. ustelik hic kimsenin beklemedigi bir anda. yine gun be gun operasyonla ilgili kamuoyunun bilmesi gerektigi kadar da bilgilendirmelerde bulundu web sitesi uzerinden ve nihayetinde supriz bir sekilde baslayan operasyon yine surpriz bir sekilde bitirildi.

buraya kadar her sey normal. normal olmayan ne? tsk niye haber vemeden cekilmis...! dayanak yapilan sey ise abd savunma bakani'nin bir an once bitirin demesinin uzerinden 24 saat bile gecmeden operasyonun bitirilmesi. oysa herkes biliyor ki abd yetkilileri bastan beri ayni seyi soyluyor. oysa bu en basta kendi devletini, ordunu kucumseme sayilabilecek bir itham icermez mi? bu itham karsisinda genelkurmay baskani cikip "uniformasini" ortaya koyuyorsa, hatta basbakan bile cikip, "tsk ile ugrasmayin, muhatabiniz benim" diyorsa ama buna ragmen hala cikip bu tavir devam ettiriliyorsa burada ciddi ciddi siyasi ahlak ve etigi yeniden gozden gecirip, siyasetin ne kadar cirkeflesecegini gormek lazim.

bu kadar ulkeni ve onun en guzide kurumlarindan birini siyaset ugruna yiprat ondan sonra kalk niye ustune alindin diye cocukca bir tavir sergile. tabi bu tavir dogru malzemeyle yapilsa ona da bir diyecegimiz yok ama bu tavir bile icerigi itibariyle yanlis. cunku hukumet operasyona dair butun yetkiyi tsk'ya vermisse burada hukumete [asker uzerinden yine] yuklenmenin ne anlami var? neticede yipranan, harcanan yine turkiye devleti ve bu devletin sayginlik ifadelerinden bir olan tsk yipraniyor, haysiyetimize ve onurumuza dokunuyor bu mustamleke zihniyetinin eziklik manevralari.

sahsen ben bu abd istedi o yuzden cekildik sozunden bile utaniyorum. degil cikip butun dunyanin gozu onunde bunu soylemek, boyle olabilecegini dusunmek bile kanima dokunuyor. daha o kadar dusmedik, dusrmek isteyenlerin cokluguna ragmen...
komik birdurum.bir zamanlar savunan şimdi işine gelmeyince karalayan..
şaşkın muhalefet tersten dalar, kaş yapacağım derken göz çıkarırsa olabilecek saçmalıklar zincirinin son halkası.
ve muhtıra silsilesi devam eder. yargı hükümete muhtıra verir , hükümet ' çete ' ye. bizi izlemeye devam edin * .