bugün

şu ana kadar izlediğim en kötü muhabbet kralı.
zira ailesinden 800-900 tl alıp aynı zamanda 2 işte birden çalışan kızımız "filmleri internetten indirip izlemek daha zevkli, bi elimde kahvem bir elimde sigaram" diyerek hayatının gafını yapmıştır.
babası mühendis annesi emekli, yani maaşı olan, bir abisi abd'de diğer ankarada okuyan kızımıza bu kalabalık içinde aylık ortalama 850 lira düşüyordur ki o maaşı bile alamadan kaç boğaz bakmak zorunda olan var, malumunz.
bu kız bir sinema öğrencisi. filmleri internetten indirip izleyen bir sinema öğrencisi.
o kadar eminim ki sektörde çalıştığı andan itibaren beyoğlu bilmem ne kaçıncı noterden kapattıracak bütün film indirilebilen siteleri.
"elimde sigaram" ona da cevabı rtük versin.
olmadı be abi. cumartesi de izlemeyi midem kaldırmadı.
büyükşehirde üniversitede okuyan gençlerin ekonomik sorunlarının tartışıldığı program. ama katılımcı gençlerin yüzünde zerre sıkıntı ibaresi yok. daha ziyade rahatlık okunuyor. kız olan zaten 'hani hani' diyip konuşmasını beceremedi. okan bayülgen sen bunları devlet yurdundan bulup getirdiğine, bunların ekonomik sıkıntı yaşadığına emin misin? senin programın konusuyla bunların duruşu ters biraz. röportaj yapmışsın çoğu adam yaşamak için bir milyar lazım diyor. maaşı bir milyar bile olmayan ailelerin çocuklarına sorsaydın ya!
bu rakamı telaffuz etmeye çekinirlerdi. siz durumun farkında mısınız?
edit: bir de özel üniversiteden adam çıkarıyorsunuz. ne sıkıntadırlar şimdi. haline üzüldüm ya(!)* *
bu hafta nükleer enerjinin konuşulduğu ve greenpeace temsilcilerinin de katıldığı program.
avam sayılabilecek bir isme sahip olmasına rağmen hedef kitlesi pür-i pak bir biçimde beyaz yakalılar olan ülkem kadar melez program. neredeyse elli yaşlarında bir sunucu-oyuncunun gençlerin sesi olmaya çalışması mı tuhaf? yoksa, yine aynı gençlerin neredeyse elli yaşlarında olan bir insandan kendilerini ifade ya da temsil etmesini beklemeleri mi? ben üçüncü bir şıkta karar kıldım: neredeyse elli yaşlarında olan bir insan, çoğu genç diye nitelenen o insanlardan daha genç! belki de herkes buna şaşırıyor ve eleştirse de izlemekten bir türlü vazgeçmiyor.
artık ciddi anlamda okan bayülgenin bir tv eskisi oldugunu düşünmemi sağlayan yegane program.
türkiye'nin en seviyeli tartışılabilen ve öğretici olan hatta okan bayülgenin bu aralar yaptığı en iyi program.
14 Mart'ta hekimlere karsı uygulanan şiddetin konuşulmasını dilediğim program.
Bugünkü program hakkında konuşulanlar için de düşüncem: büyük sehirlerdeki hasta profili, tahlil- tetkikleri yansıtan bir program olduğu. Bir donem doğuda hizmet yapmış olan bir hekim olarak pek oradaki şartları, hastane ve diğer saglık kuruluşlarına ulaşımın zorluğu ve hasta profilini yansıtmadı. Öyle bir mecburiyeti de yok zaten.
13 şubattan itibaren pazar geceleri yayınlanacak programdır.
muhakkak astral seyahat ve lucid dreaming gibi konuları işlemesi gereken böyle konuşmalı tartışmalı bir okan şeysidir, programıdır.
ha bide bi münazara kralı vardı ne oldu?
bu gece korkunun ele alındığı programdır. çocukluktan bu yana sahip olunan saçma sapan korkuların açıklaması yapılmakta, nelerden kaynaklandığından söz edilmekte.*

'daima korktuğun şeyi yap'
Ralph Waldo Emerson.
bu gece ki konulardan bir tanesi kuantum fiziği, türkiye'de bu konuda ses getiren uzmanlar ile muhabbet kralında...
bu gece konu, paralel evren, metafizik. ilginç.
an itibariyle, kuantum un cıvkının çıkarılmasına isyan eden bilim adamlarının kuantum un ne olduğunu tartıştığı programdır. desteklenesi durumdur.
her hafta düzenli olarak takip ettiğim tek televizyon programı. böylesine seviyeli ve sıkmayan bir tartışma programının televizyonlarda daha yaygın olması gerekir. okan bayülgen'in konulara yaklaşımı ve tartışmayı yönetim şekli takdir edilesi. her hafta dikkat çekici, önemli konular ilgili uzmanların birarada olduğu ortamda masaya yatırılıyor ve irdeleniyor. uzun süre daha devam etmesi dileğiyle..
(bkz: mustafa erol/#10953180)
an itibariyle paralel evrenden bahsedilmekte olan program. bu gece ışıklar açık uyumak zorunda kalacağım.
paralel evrenleri konu alan program. heycanla izliyoruz.
kuantumu karadelikleri paralel evrenleri tartışıyorlardı. birden kalakaldım. programı izlerken yıllardır kafamdaki soru işaretlerinin cevabını buldum. işte ceaplar.
1- üniversitelerimizdeki bilim adamı sıfatı taşıyan insanların gerçekten balon olduğu.
2- anlamadıkları konuları kafalarında oluşturdukları saçma mantığa dayandırıp biliyormuş gözükmeleri.
3-neticesinde gelen sorularda hepsi kendi mantığına göre cevap verdiğinden toplanınca en temel konularda bile çelişmeleri.
4-en önemlisi neden bizim ülkemizin geri kaldığı ve bu konularda ciddiye alınmadığı.
cern den bahsediyorlar yazık. lan sen bırak işin içinde olmayı işin mantığını bilmiyosun daha.
an itibariyle konusunun cinsellik olduğu programdır.
konu cinsellik ve cinselliğin getirileridir. örneğin şu an yayınlanan reklamdan önce doğru doğum tarihi tahmini açıklandı. adet kanamasının olduğu günden itibaren 11.gün ve 16.gün arasında bir kadının yumurtlama ihtimali en yüksek olduğu zaman olduğu için hamile kalma oranı artmaktadır denildi. bu bilgiyi bilmeyen bir sürü çift var ve fakat o çiftlerin bu saatte uyumadan bunu izlediklerini de pek sanmasam da sağlam bir program olacağa benziyor.
reklamdan sonra da seks süresinden bahsedecekler. bakalım neymiş ne değilmiş?
ne garip memleket;gecenin konusu cinsellik. ama kasılmaktan konuşamayan abiler,ablalar...birde sansür koyaymışınız, olay biteymiş.
bu bölümde anal seksin zararlarına da dokunulması gereken program.
Normal saatlerde, her yaştan kadına ve erkeğe eğitim olarak verilmesi gereken bir konuyu tartışan program.
okanın en çok haz aldığım programı.
konu cinsellik ve herkesin dudak büktüğü konuşamadığı konu üzerine harikulade bilgiler veriyorlar.
bengi semerci ısrarla türk toplumundaki erkek egemenliğini ısrarla reddediyor ve diyor ki 15 yaşında bir çocuk cinsel bir ilişki yaşadığında da tüm aileler ortalığı kaldırırdı. allah aşkına hadi oradan, bu ülkede erkek yaparsa okan'ın dediği gibi "aslanım" oluyor. ama telefondaki annenin düşünüş tarzı çok tatlı yalnız, ne yapabilirim kızımı incitmeden diyor. kıyamadım.