bugün
- larisalisa öldü mü21
- eski sevgiliyi özlemek26
- doritoslu çiğ köfte13
- gozlerinmeyhanesi'nın vefat etmesi24
- 23 kasım 2024 bodrumspor'un verilmeyen penaltısı12
- unutulmayan film replikleri15
- yavuz sultan selim41
- pornocu orospuların yarra yerken gözünü bereltmesi9
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle26
- geceye bir şarkı bırak15
- gecenin şarkısı12
- 23 kasım 2024 kayserispor fenerbahçe maçı29
- akp belediyesinin 85 milyon liraya konser vermesi21
- babasız kızı hamile bırakıp kaçmak10
- kar yağması18
- levhi mahfuza erişmek mümkün müdür9
- yazarlara gelen son mesaj9
- aleyna tilki'nin verdiği göğüs frikiği11
- nervio abla43
- 23 kasım 2024 bodrumspor galatasaray maçı16
- larisalisa19
- uludağ'ın kaderi23
- her türk kadınına 100 türk erkeğinin yürümesi16
- acildeyken sözlüğe girmek10
- gozlerinmeyhanesi v622
- anın görüntüsü14
- hayatında aksiyon arayan yazarlara öneriler9
- jaguar'ın yeni logosu9
- amerika'nın icat ettiği bir şey söyleyin15
- rakının berbat bir içki olması38
- karınız için sözlüğü bırakır mısınız16
- en etkili içki hangisi20
- utopyalarkralicesi24
- çocukluk travmaları18
- true'nun ölmesi14
- wolverine gibi tırnakları olan kız10
- galerinizde bulunan en saçma fotoğraf15
- kürdüm 5000 yıllık tarihim var var mı diyeceğin21
- rusya nükleer güç kullanılır mı sorusu18
- etek giyersen tecavüzü hakedersin13
- mutluluğun formulü8
- güzel erkek isimleri18
- homofobik yazarlar birliği10
- sözlük yazarlarının yapmayı en çok istediği meslek21
- hayatı seviyorum eylemleri21
- sözlük yazarlarının favori haber kanalı8
- true ile utopyalarkralicesi11
- profilinizden karakter analiz ediyorum toplanın12
- sözlükte birbirine yakıştırdığınız yazarlar11
- sözlükteki ruh hastaları13
nazan bekiroğlu tarafından yazılan ve timaş yayınları tarafından basılmış olan bir kitap.
nazan bekiroğlu'nun köşe yazılarını derlediği kitabıdır. Dili, anlatımı kendine özgü ve yaratıcıdır.
(bkz: mor takıntısı)
--spoiler--
Adı koyulmamış hiçbir şeyin gerçek anlamda var olduğuna ikna olamayan bir kalbin sahibiydim ben.
Aklımla kalbimin, hâlimle sözümün, teslimiyetimle vehmimin arasında kaldım ben. Aklımı gösteren ismimle aşkımı gösteren ateş arasına düştüm, o uçurumda yittim ben. Aynı anda iki şey olunamadığı için aşkın saltanatında, o uçurumda yitirdim ben.
--spoiler--
Adı koyulmamış hiçbir şeyin gerçek anlamda var olduğuna ikna olamayan bir kalbin sahibiydim ben.
Aklımla kalbimin, hâlimle sözümün, teslimiyetimle vehmimin arasında kaldım ben. Aklımı gösteren ismimle aşkımı gösteren ateş arasına düştüm, o uçurumda yittim ben. Aynı anda iki şey olunamadığı için aşkın saltanatında, o uçurumda yitirdim ben.
--spoiler--
--spoiler--
Ve dörtte üçü su olduğundan mı vücudumuz okyanuslar gibi Ay'ın cazibesinin etkisindedir...?
Bu yüzden mi içimiz gelgit halindedir...?
Sular ve gökler arasında yapayalnızım.
Tut ki yeni yaratılmışım...
Bu yüzden mi sudan sebeplerle yitiririz su gibi aziz şeyleri çoğu zaman.
Sular durulduğunda aydınlanır anlamlar ama sular durulmaz dalgalanmadan...
--spoiler--
Ve dörtte üçü su olduğundan mı vücudumuz okyanuslar gibi Ay'ın cazibesinin etkisindedir...?
Bu yüzden mi içimiz gelgit halindedir...?
Sular ve gökler arasında yapayalnızım.
Tut ki yeni yaratılmışım...
Bu yüzden mi sudan sebeplerle yitiririz su gibi aziz şeyleri çoğu zaman.
Sular durulduğunda aydınlanır anlamlar ama sular durulmaz dalgalanmadan...
--spoiler--
ve gün gelir ibrahimin hikayesini anlatırsınız.nasılsa ateş yazılarında uzmansınız.nasılsa ateş sözcüğünü bilmek yanmaya mani değil.
hayret
neredesiniz
ölebilirim dediniz ölmediniz
yaşayabilirim dediniz yaşamayı bilmediniz
kaderiniz:ibrahim
yaşamınız ibrahim
ama hayır ateşten ibrahim değilsiniz ateşten kelimeleriniz var ateşiniz değil teslim değilsiniz.gibi birşeydi yanlış hatırlıyorda olabilirim.
hayret
neredesiniz
ölebilirim dediniz ölmediniz
yaşayabilirim dediniz yaşamayı bilmediniz
kaderiniz:ibrahim
yaşamınız ibrahim
ama hayır ateşten ibrahim değilsiniz ateşten kelimeleriniz var ateşiniz değil teslim değilsiniz.gibi birşeydi yanlış hatırlıyorda olabilirim.
"helal et gitsin aklını" cümlesiyle akıllara kazınan müthiş kitap.
--spoiler--
işte bu sonsuz panayırdan selametle çıkabilmek için ödeyeceğin küçük bedel:
Aklın.
haydi şimdi, bir zamanlar o kadar güvendiğin aklı, bir zamanlar yegane silâhın olan aklı, seni yollarda bırakan aklı yollarda bırak.
aç kendi içine gözlerini..
hudutsuz bir hissîliğe sığınarak, güvenerek sezgiye; her hikayenin giriş, gelişme ve sonuçtan ibaret bir bütün olduğunu inkâr et.
değil mi ki hoş geldin yâ şehr-i ramazan mahyalarının elveda yâ şehr-i ramazan mahyalarına dönüştüğü gece kar yağacak.
değil mi ki gecenin orduları kimse görmeden senin içinden geçecek.ve gecenin orduları senin içinden geçerken senden başka kimseler görmeyecek.
değil mi ki doğum ve ölüm tarihleri arasına sıkışmış bir hayat olacaksın.ve her dediğin doğru çıkacak.
değil mi ki şimdiden bir hîç sin.bizim çok sonraları sürünerek geleceğimiz yerde şimdidensin.
işte önünde dizlerim üstündeyim.
değil mi ki sen bir delisin.
helâl et gitsin aklını!
aklın geride bile kalmasın
--spoiler--
--spoiler--
işte bu sonsuz panayırdan selametle çıkabilmek için ödeyeceğin küçük bedel:
Aklın.
haydi şimdi, bir zamanlar o kadar güvendiğin aklı, bir zamanlar yegane silâhın olan aklı, seni yollarda bırakan aklı yollarda bırak.
aç kendi içine gözlerini..
hudutsuz bir hissîliğe sığınarak, güvenerek sezgiye; her hikayenin giriş, gelişme ve sonuçtan ibaret bir bütün olduğunu inkâr et.
değil mi ki hoş geldin yâ şehr-i ramazan mahyalarının elveda yâ şehr-i ramazan mahyalarına dönüştüğü gece kar yağacak.
değil mi ki gecenin orduları kimse görmeden senin içinden geçecek.ve gecenin orduları senin içinden geçerken senden başka kimseler görmeyecek.
değil mi ki doğum ve ölüm tarihleri arasına sıkışmış bir hayat olacaksın.ve her dediğin doğru çıkacak.
değil mi ki şimdiden bir hîç sin.bizim çok sonraları sürünerek geleceğimiz yerde şimdidensin.
işte önünde dizlerim üstündeyim.
değil mi ki sen bir delisin.
helâl et gitsin aklını!
aklın geride bile kalmasın
--spoiler--
(bkz: mor manyaklığı)
nazan bekiroğlu'nun farklı olgularla ilgili denemelerini harmanladığı kitabı. ismini içindeki mor mürekkep ile alakalı bir denemeden alıyor. bu denemeyi ve diğer eserlerinde geçen bazı kısımları okuyunca anlıyoruz ki mor kendisi için çok özel bir renk. kitaba gelince, tüm nazan bekiroğlu kitapları gibi şiirsel ve derin. anlayıp sindirmesi de meşakkatli. uzun ama huzurlu bir yolculuk gibi. içe dokunan ve hatta kendinizle ilgili bilmediğiniz yerleri okuyunca keşfettiğiniz cümleler var. sadece küçük bir örneği:
"...ihanet kol geziyor. kendi kendime ihanet etmek için, kendi kendime her an izin verebilirim. kendimden kaçıp sığınacağım kendim bir türlü barışa yanaşmıyor. kırık aynalarda çoğalan yüzlerimin sahtekarlığından bıktım usandım. hangisine 'ben'im diye yönelsem, sonunda hep aynı çıkıyor: bu da ben değilmişim. gidecek yer yok, nereye gitsem aynı yerdeyim..."
'hiç emniyette değilim' isimli denemeden..
"...ihanet kol geziyor. kendi kendime ihanet etmek için, kendi kendime her an izin verebilirim. kendimden kaçıp sığınacağım kendim bir türlü barışa yanaşmıyor. kırık aynalarda çoğalan yüzlerimin sahtekarlığından bıktım usandım. hangisine 'ben'im diye yönelsem, sonunda hep aynı çıkıyor: bu da ben değilmişim. gidecek yer yok, nereye gitsem aynı yerdeyim..."
'hiç emniyette değilim' isimli denemeden..
Nazan Bekiroğlu'nun etkileyici anlatımıyla hazırladığı kitabı " Mor Mürekkep " .
Ve kitabın arka kapağında şöyle bahis ettmiş mor mürekkep'ten ;
"Mürekkep neredeyse tarihe karışıyor. Kağıda düştükten biraz sonra rengini mora teslim eden sabit kalemler de öyle. Hele mor mürekkep. Aramaya kalkışsanız kırtasiyeci yüzünüze bir garip bakacak. yine de ben işte, bütün bunları yazdım. Yazdıklarımın bir kısmını kalemime mor mürekkebi çekmeden evvel ben de bilmiyordum, yazarken öğrendim. Keder gözyaşlarının mor olduğunu biliyordum örneğin.
Gözyaşları mor olan teyzeler de vardı hayatımda. ikiye katlanmış kağıtlar arasında bir damla mor mürekkebin bıraktığı lekelerle oyalanan bir çocuktum. Buyrun işte burası benim için. Bunlar ters ayaklı cücelerim. Şu köşede gece kelebeklerim, şunlar da devlerim, perilerim ve cinlerim."
Ve kitabın arka kapağında şöyle bahis ettmiş mor mürekkep'ten ;
"Mürekkep neredeyse tarihe karışıyor. Kağıda düştükten biraz sonra rengini mora teslim eden sabit kalemler de öyle. Hele mor mürekkep. Aramaya kalkışsanız kırtasiyeci yüzünüze bir garip bakacak. yine de ben işte, bütün bunları yazdım. Yazdıklarımın bir kısmını kalemime mor mürekkebi çekmeden evvel ben de bilmiyordum, yazarken öğrendim. Keder gözyaşlarının mor olduğunu biliyordum örneğin.
Gözyaşları mor olan teyzeler de vardı hayatımda. ikiye katlanmış kağıtlar arasında bir damla mor mürekkebin bıraktığı lekelerle oyalanan bir çocuktum. Buyrun işte burası benim için. Bunlar ters ayaklı cücelerim. Şu köşede gece kelebeklerim, şunlar da devlerim, perilerim ve cinlerim."
"ben", dedi "hayatın kelimelerden çıkarılabileceğini zannetmiştim. oysa karşıladıkları nesneyi bile göstermiyorlar. demek kelimeler hayattan çıkıyor, hayat kelimelerden değil."
"iki hidrojen atomunun bir oksijen atomuna 72.5, tam 72.5 derecelik bir açıyla bağlandığı, hiçbir kar tanesinin bir diğerine uymadığı, seyyarelerin şeffaf küreler üzerinde birbirine değmeden harikulâde bir nizam içre deveran ettikleri ülkedeyim. fevkalâde emniyetteyim."
"bir yazar artık 'yazmaz' olduysa, bilin ki ya sahiden yaşıyordur ya da sahiden ölüyordur."
sabırla okunduğunda sessizliğe ses verecek bir bekiroğlu eseridir;
"içimizdeki yangına bir ses ararken,
hep başkalarının sesiyle konuşuyoruz.
ödünç kelimelerle."
"içimizdeki yangına bir ses ararken,
hep başkalarının sesiyle konuşuyoruz.
ödünç kelimelerle."
güncel Önemli Başlıklar