bugün
- siber güvenlik başkanlığı13
- anın görüntüsü29
- 22 eylül 2024 beşiktaş eyüpspor maçı8
- kadın bacağı8
- zenginler ne yer10
- aksaray denince akla gelenler9
- erkek bacağı14
- içlik giyer misiniz15
- bütün sözlük erkekleri alçaktır26
- kıllı erkek mi daha çekici kılsız mı sorunsalı12
- 21 eylül 2024 fenerbahçe'ye verilen penaltı21
- neden sürekli kabız oluyorum22
- bir kadın sizi takip etmeden storynize bakıyorsa20
- bik bik'in mutfağına konuk olmak16
- sözlük yazarlarının pizzaları8
- jose mourinho24
- bekar kadın akşam yemeği10
- sözlükte sevilmeyen erkek yazarlar9
- klarnet calan sarapci koala 68
- fenerbahçe nasıl kurtulur13
- karton toplayan çocuk silik yemelidir12
- narin güran19
- sabah başlayan baş ağrısı9
- sözlük erkeklerinin sözlük kızlarına karşı tutumu13
- sudekiray16
- sari renkli seker15
- victor osimhen9
- mert hakan yandaş12
- bimde çalışanda akıl var mı16
- metin arolat46
- 21 eylül 2024 fenerbahçe galatasaray maçı107
- fenerbahçe taraftarı29
- ismail kartal9
- the crying one9
- sözlükte nefret ettiğiniz yazarlar ve sebepleri18
- okan buruk18
- gabriel sara'ya 19 milyon veren mallar9
- fenerbahçe8
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- sözlük erkeklerinin arabaları10
- seks kasedinizi yaymakla tehdit edilse naparsınız10
- herkes uyudu mu8
- aranızda medyum olan var mı12
- fb gs'yi yensin götüme rakı şişesi sokarım8
- cumartesi gecesi fenerli yazarlar kucağa oturacak8
- b'u r c u23
- ya tarkan da ölürse10
- fenerbahçe galatasaray derbi sonucu ne olur15
- amca diyen kasiyer kız8
- otobüste uyuyamamak8
ultra saçma olarak yapılan tanımı altında denk gelmiştim. sıfat eklemek sözlük formatı açısından çok doğru olmasa da yaklaşıma peşin karşı çıkılmamasını düşündüğüm durumdur. çünkü birkaç saçma nokta var burada. en saçması, ortada bir röportaj var ama herkes başlığı açan yazara yanıt vermeye kalkmış, bir zahmet dinleyin arkadaş.
çünkü orada sorulanı yanlış aktarmış başlığı açan suser. röportajı yapan çocuk hangi kitaplar size en çok ilham verdi diye soruyor, tüm strateji literatürü içerisinde o yanıtları vermesi bu anlamda çok olağandışı değil. ama yazara hak verdiğim iki durum var.
ilki yanıtlar beklenmedik değil; yani belirtilen eserler daha çok "bu işin klasiklerini biliriz ,bak müslüman yazarlar da var aynı işle uğraşmış." mesajı vermekten daha fazla derinliği olmayan bir bütün oluşturuyor.
ikincisi de hepsinin tarihinin 1500 lü yıllarda olması, bugünkü davranış şekilleriyle örtüştürüldüğü zaman absürt değil mi? yani yazar bir tespit yapmış, akademik olarak geçerli olmasa da işaret edilen nokta herkesin fark etmeyebileceği bir nokta. bu anlamda da kıymetini inkar edenler de yanlış yapıyorlar diye düşünüyorum. ben daha dün mutlulukla ilgili bir yazı okudum, kavramın çatısını antik yunanda epikür'ün yaptığı tanımlar üzerine kurmuş ve bu zamana kadar mutluluk ile ilgili en keyifle okuduğum yazıydı. ama bakın bu da bir türev yazı aslında.
sun-tzu'nunki zamansız bir eser, keza prens de öyle. sayfa sayısı az da olsa ben bu iki kitaptan çok, bu kitapları kaynak aldığını açıktan belirten robert greene'in iktidar-güç ile ilgili kitabından esasen çok ilham aldım. ama çıkıp kimseye herkes biliyordur diye "sun-tzu ilham verdi, makyavel ilham verdi" diye anlatmıyorum. böyle bir tavır da var; ilk rastlamadığım, isimlendiremediğim ve hoşlanmadığım.
çünkü orada sorulanı yanlış aktarmış başlığı açan suser. röportajı yapan çocuk hangi kitaplar size en çok ilham verdi diye soruyor, tüm strateji literatürü içerisinde o yanıtları vermesi bu anlamda çok olağandışı değil. ama yazara hak verdiğim iki durum var.
ilki yanıtlar beklenmedik değil; yani belirtilen eserler daha çok "bu işin klasiklerini biliriz ,bak müslüman yazarlar da var aynı işle uğraşmış." mesajı vermekten daha fazla derinliği olmayan bir bütün oluşturuyor.
ikincisi de hepsinin tarihinin 1500 lü yıllarda olması, bugünkü davranış şekilleriyle örtüştürüldüğü zaman absürt değil mi? yani yazar bir tespit yapmış, akademik olarak geçerli olmasa da işaret edilen nokta herkesin fark etmeyebileceği bir nokta. bu anlamda da kıymetini inkar edenler de yanlış yapıyorlar diye düşünüyorum. ben daha dün mutlulukla ilgili bir yazı okudum, kavramın çatısını antik yunanda epikür'ün yaptığı tanımlar üzerine kurmuş ve bu zamana kadar mutluluk ile ilgili en keyifle okuduğum yazıydı. ama bakın bu da bir türev yazı aslında.
sun-tzu'nunki zamansız bir eser, keza prens de öyle. sayfa sayısı az da olsa ben bu iki kitaptan çok, bu kitapları kaynak aldığını açıktan belirten robert greene'in iktidar-güç ile ilgili kitabından esasen çok ilham aldım. ama çıkıp kimseye herkes biliyordur diye "sun-tzu ilham verdi, makyavel ilham verdi" diye anlatmıyorum. böyle bir tavır da var; ilk rastlamadığım, isimlendiremediğim ve hoşlanmadığım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar