bugün

orhan pamuk'un kariyerini altüst edecek, rezil kitap. ulan herif, sen; benim adım kırmızı ile kara kitap ile fethettin bizi, cümlelerle, kelimelerle oyunlar oynadın, zihnimizi hoplattın, kimse anlayamamış ama ben anladım dememize vesile olup sevindirdin bizleri, zordu seni hazmetmek, ne bu şimdi? yazıklar olsun sana, verdiğim para da haram olsun.
nedense nobel ödüllü bir yazarın değil de sıradan bır yazarın popüler olmak ıcın yazdıgı basıt ask romanı ızlenımı bırakan kitap. basit ötesi. yüzeysel.
aşk acısının insanı ne hallere düşürebileceğini gösteren ayrılık ve özlemle ilgili betimlemeleri oldukça enfes olan roman.
ilk cümlesi etkileyici; "hayatımın en güzel anıymış, bilmiyordum".

ikinci cümlesi, "bilseydim bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi?"

Nobel ödüllü bir edebiyatçının 4 yıllık emeği, ve ikinci cümlesinde çok göze çarpan bir anlatım bozukluğu barındıran orhan pamuk romanı.
Bu sefer kimlerden "araklama" yapacağını kimlerden "fon" bulacağını merak ettiğimiz kitaptır.
istanbul tasvirlerinin ahmet midhad efendi ciddiyetiyle yapıldığı , ayrıntılar ve anlatım biçimi ile cevdet bey ve oğullarından sonra hazla okuduğum bir başka pamuk oğlan romanı.
#3972310
#3955570
#3959004

#3938148 numaralı entryde de değindiğim gibi, aslında herkesin okumamasını dilediğim romandır. yarım bırakın. okuduklarınızı unutun. lütfen.
orhan pamuk'un yine harikalar yarattığı kitabının adıdır. "neden nobel aldığı" sorusuna en güzel ve anlamlı cevap da bu kitaptır.
romanda yer alan eşyaların sergileneceği müzedir. kitabın çıkış tarihiyle müzenin açılış tarihinin aynı olacağı söyleniyordu ama müze 2010'a ertelenmiş.
bende kara kitap ve benim adım kırmızı kadar iyi bir izlenim bırakmamış kitap. ayrıca imla hataları ve anlatım bozukluklarını düzeltmekten okuyamadığım bir kitaptır.

misal; "bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi?"
Postmodern bir yazarın geleneksel yeşilçam klişesi konularından zengin erkek fakir kız aşkının romanı.

*******spoiler**********

1) Orhan Pamuk'un belirttiği gibi aslında ilk aşk romanı değildir. Yeni hayat kitabı da kara kitap romanı da geri planlarında bir aşk romanıydı. Ama burada farklı olan kitabın sadece ve sadece saf aşkı, tutkuyu ve aşıkken insanın neleri yapıp nerelere sürükleneceğini anlatmak istemesidir.

2) Kemal, sevgilileri ile evlenmeden de yatmak istemesi, karşısındaki kadının hayallerinin neler olduğunu düşünmemesi, kendi kafasında bir dünya yaratıp sevgilisini o kalıba sokması, nişanlısı varken bir de sevgilisinin olmasını arzulaması ve bunun ne gibi sonuçlar doğuracağını önceden hiç tahmin etmemesi gibi özellikleri ile gerçek bir türk erkeğidir.

3) Sırtüstü yüzmenin huzuru, eşyaların da bir ruhunun olduğu inancı, sessizlik içerisinde bir ailenin aynı televizyonu izlemesi, günlük hayatın sıradanlığı ve bu sıradanlığın mutluluk vermesi ile zamanın akışının elde tutulamayışı, herkesin eninde sonunda yaşadığı hayatı "çok mutlu bir hayat yaşadım" şeklinde özetleyebilmesi ve gerçek hayat ile roman karakterlerinin birbirine karışması gibi harika enstantaneler...

4) Kitabın önceki romanları aksine daha kolay okunabilmesi, daha düz olması ve vurucu noktanın sonlara saklanması ile Orhan Pamuk'un diğer kitaplarına göre daha sıkıcı buldum ben.

5) Kitabı Kemal'in ağzından dinlememiz nedeniyle Füsun'un hislerini, düşüncelerini dinleyemeyişimize üzüldüm en çok ama etkileyici bir aşk romanı olması için gereken de buydu. Sonuçta siz de aşıkken sürekli olarak acaba "o" ne yapıyor, ben böyle yapınca "o" ne düşündü acaba vs. diye kendinizi yemez misiniz? Herşeyi bilirseniz aşkın büyüsü de kaçar.

6) Benim çıkardığım yorum şu yönde: Füsun, bekaretini çok aşık olması ve evleniriz umuduyla Kemal'e vermesine rağmen olayların akışı sonucu ve başkalarının düşüncelerine göre belki de öyle olması gerektirdiği için kendi hayatını, kendi hayalini ve kendi güzelliğini yaşayamadığı için intihar etti ve yanında Kemal'i de götürmek istedi.

*******spoiler**********
türkiye'de orhan pamuk'un iftiralarına tepki nedeni ile çok fazla okunmadığı söylenen kitap.
http://www.milliyet.com.t...a=Melih%20Asik&ver=99
hikayesini tutkuyla yaşarken gururun gölgesinde, anlaşılamamanın, karşılığını bulamamanın verdiği yorgunluk ve kırgınlıkla kahramanını çoktan tüketmiş ve sonunda öfkeye tutularak hoyratlıkla unutulmaya çalışılmış, buna rağmen vazgeçilmemiş hatta belki hastalıklı yanını sadece tecrübeli gözlerin görebileceği gizli takıntılı bir biçime dönüştürmüş, zavallı yarım kalmış hikayelerinin tesellilerini arayanların, ayrıntılı anlatımını çok görmeyeceği ve sonuna kadar hayranlıkla okuyabileceği, orhan pamuk kitabı.
Pamuk un son romanıdır.Korsan da 5 ytl ye alınabilir.
kapağında, arka planında nostaljik istanbul manzarası bulunan pembe bir buick'in içinde oturan 5 insanın siyah beyaz fotoğrafı vardır.

not: biraz uzun bir betimleme oldu, kolaycılar için*;
(bkz: http://www.masumiyetmuzes...res/visual/gallery/01.jpg)
(bkz: masumiyet mezesi)
Gereksiz uzatmalarla takıntılı bir aşk hikayesini anlatmış Osman Pamuk. Ayrıca pek masum bir aşk olduğu da söylenemez. Ben kitabı da karakterleri de beğenmedim.
büyük hevesle alınıp, büyük bir iştahla okunmaya başlayan orhan pamuk kitabı. şöyle ki anlatım çok başarılı. kendimi sibel yerine de koyduğum oldu, füsun da oldum kemal de. kemal çektiği aşk acısıyla içimi burktu, sayfalar ağır gelmeye başladı. günde okuduğum sayfa sayısı azalmaya başladı. korkuttu kitap. öyle bir içine çekti ki acısıyla kemal oldum o acıyı göğüs kafesimde hissettim. sevgilimin nişanlandığı aklıma geldi füsun'da kendimi buldum gözyaşlarıyla okudum, aldatılmıştım birden sibel oldum. okunan ilk 200 sayfayla beni yerle bir eden son 400 sayfası okunmak için beklenen kitap. orhan pamuk'un sanatçılığına hayranlık uyandıran eser.
o kadar uzamasa, aşkı anlatmakta başarısız kalacak kitaptı.
basit bir ask hikayesinden oteye gidemeyen kitaptir subjektif bir bakisla.yarim birakmisimdir.okuyamamisimdir.
sevdiğinizin insana ait tuzluk, izmarit, firkete ve mendil gibi eşyaları biriktirmeye teşvik eden roman.
Okunabilecek bir Orhan Pamuk klasiğidir.Aşk onun kitabında yeniden şekillendi.
alıntı;
Gerçek aşk acısı varlığımızın en temel noktasına yerleşir,bizi en zayıf noktamızdan sımsıkı yakalar ve diğer bütün acılara derinden bağlanarak bütün gövdemize ve hayatımıza hiç durdululmayacak bir biçimde yayılır.Eğer umutsuzca aşıksak baba kaybından en sıradan talihsizliğe mesela anahtarımızı kaybetmeye kadar herşey, diğer bütün acılar dertler ve huzursuzluklar her an yeniden kabarmaya hazır olan bu ıstırabımızın tetikçisi olur.
an itibari ile bitirdiğim, yeşilçam tadında orhan pamuk kitabı. 6 senelik bir emeğin ürünü olan 586 sayfalık koca kitapta not almama sebebiyet veren tek cümle ise; "sigaranın o kadar sevilmesi, nikotinin gücünden değil, bu boş ve anlamsız alemde, insana anlamlı birşey yaptığı duygusunu kolaylıkla vermesindendir" cümlesidir. kısacası beni gaza getiren, ileride nobel edebiyat ödülünü alamamam için hiçbir sebep olmadığını bana çok açık bir şekilde gösteren kitabımsı. çok sivrilmem lazım çookkk..
kafalarda orhan pamuk ile ilgili birazcık önyargı varsa yerden yere vurulma potansiyeli taşıyan ama daha şimdiden bir orhan pamuk klasiğine doğru giden kitap. kitabı okuyunca insan bu adamın ödülü boşuna almadığını anlıyor bir kere daha. aşkı çok güzel ve tipik orhan pamuk kalemiyle resmetmiştir gözler önüne. bu adamın kalemi bir farklı kesinlikle.