bugün
- true'nin iyice zıvanadan çıkması9
- 6 mart 2025 fenerbahçe glasgow rangers maçı17
- sözlüğe her hafta bir delinin gelmesi8
- anın görüntüsü18
- imamoğlu'nun 2 yıl kuran kursuna gitmesi12
- arapları seviniz diyen peygamber27
- spor yapalım müslüman kardeşlerim9
- chp'li beykoz belediye başkanının tutuklanması17
- aylık 298 tl ile geçinmek8
- bu sözlükte normal çay içen yok mu yav18
- arkadaş vs sevgili10
- aşk meşk işlerinin sonlanması26
- para biriktiriyor musunuz11
- güvenilir bir insan olmak12
- akepe'lilerin atağa geçmesi15
- 2 nisan 2025 fenerbahçe galatasaray maçıp10
- jose mourinho12
- 6 mart 2025 galatasaray hiç kimse maçı12
- ormanda kaybolan kadın15
- 0 0 7 yetkili olsun kampanyası9
- uludağ sözlük 2025 hataları10
- reelbokkafa9
- türksüz türkiye hayali16
- aykolik bugün nereyi gezdi sorunsalı10
- pandela9
- türkiye genelinde 19 485 977 bekar olması21
- sahurdayız uludağ sözlük27
- gelmiş geçmiş en büyük komutan9
- arapları sevme nedenleri9
- istanbul'un dalağı dışarıda gezen otobüsleri18
- erkeklerin depresyona girmemesi15
- subay olmak vs hemşireliğe devam etmek11
- iyi geceler9
- erkeklerin aslında sadık olmadığı gerçeği16
- hayatın anlamını bulan insan11
- babadan öğrenilen şeyler18
- bi tespitinizi paylaşın10
- künefe'nin abartılmış balon bir tatlı olması13
- prezervatif önerileri8
- sansyoklan nikli yazar18
- cübbe takıp sakal uzatınca her şey halloldu sanmak9
- yahudilerin 20 trilyon dolara hükmetmesi10
- 11 nisan 2001 tandoğan esnaf mitingi9
- abır geri döndü8
- israil'in kürtleri müttefik ilan etmesi8
- yazarların dedelerinin mesleği17
- hani akp liler selo yu sevmezdi21
- sözlüğün en eli güzel kızı32
- iş arkadaşları11
- kafe açma fikri11
r.e.m. in müthiş bir şarkısıdır.
mott the hoople and the game of life.
andy kaufman in the wrestling match.
monopoly, twenty one, checkers, and chess.
mister fred blassie in a breakfast mess.
let's play twister, let's play risk.
see you heaven if you make the list.
hey, andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey andy are you goofing on elvis?
hey, baby. are we losing touch?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
moses went walking with the staff of wood.
newton got beaned by the apple good.
egypt was troubled by the horrible asp.
mister charles darwin had the gall to ask.
hey andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey, andy are you goofing on elvis?
hey, baby. are you having fun?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
here's a little agit for the never-believer.
here's a little ghost for the offering.
here's a truck stop instead of saint peter's.
mister andy kaufman's gone wrestling [wrestling bears].
hey andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey andy are you goofing on elvis, hey baby, are we losing touch?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
andy kaufman in the wrestling match.
monopoly, twenty one, checkers, and chess.
mister fred blassie in a breakfast mess.
let's play twister, let's play risk.
see you heaven if you make the list.
hey, andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey andy are you goofing on elvis?
hey, baby. are we losing touch?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
moses went walking with the staff of wood.
newton got beaned by the apple good.
egypt was troubled by the horrible asp.
mister charles darwin had the gall to ask.
hey andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey, andy are you goofing on elvis?
hey, baby. are you having fun?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
here's a little agit for the never-believer.
here's a little ghost for the offering.
here's a truck stop instead of saint peter's.
mister andy kaufman's gone wrestling [wrestling bears].
hey andy did you hear about this one?
tell me, are you locked in the punch?
hey andy are you goofing on elvis, hey baby, are we losing touch?
if you believed they put a man on the moon, man on the moon.
if you believe there's nothing up my sleeve, then nothing is cool.
bu sarkıdaki back vokaller müthiştir, sarkıda öyle keza r.e.m en iyi sarkısıdır kanımca
jim carrey nin başrolünü oynadığı televizyon yıldızı andy kaufman ın hayatını anlatan film.
jım carrey'nin sadece güldürmedğini aynı zamanda çok da iyi bir oyuncu olduğunu gösteren film.filmdeki en vurucu an, andy kaufmann'ın bir umut çıktığı uzakdoğu yolculuğunda devasız hastalığına deva olarak gördüğü alternatif tıp uygulayıcısı doktorun aslında şarlatan olduğunu farkettiği andır. insanın içi kanar, üzülür.
jim carrey'in kariyerinde büyük bir dönüm noktası olan, ünlü televizyon sovcusu andy kaufman'ın hayatının beyaz perdeye yansıtıldığı izlenesi film.
iki büyük komedyeni buluşturan mükemmel film.
chicken translate yazan lokanta sahibinin dukkaninda ayin elemanini ingilizce olarak yazmasidir.
(#464433) andy kaufman bu esnada; yıllardır insanlara yaptığım şeyi şimdi bana yapıyorlar der. jim carrey'in o anda yüzünde beliren donuk gülümseme için dahi oscar alması gerekirdi.
aydaki adam
aydaki adam
aya giden adamlar
kovdular aydaki adami
aya giden adamlarin ayak izinden
aydaki adam gelecek yine bir gun
inecek yine geceleyin aydan
aydinlatacak yine uykumu
bir bülent ecevit şiiri.
aydaki adam
aya giden adamlar
kovdular aydaki adami
aya giden adamlarin ayak izinden
aydaki adam gelecek yine bir gun
inecek yine geceleyin aydan
aydinlatacak yine uykumu
bir bülent ecevit şiiri.
bir jim carrey klasigidir. diger filmleri izlenmeden once bu izlenilmelidir. sıradısı bir komedyenin -her ne kadar kendisine komedyen dedirtmese de- Andy Kaufman'in hayatını anlatmakta. hele filmin basında bir bardan kovulmamak icin yaptıgı elvis taklidi vardır ki tadından yenmezdir. yine muzikalitesi olan komedyenlerin her zaman daha basarılı oldugunu da tekrar ispatlamakta. ayrıca film sonunda kafanızda bir soru işareti kalıyor : andy oldu mu olmedi mi?..
diger jim carrey klasikleri icin ;
(bkz: The Cable Guy)
(bkz: The Number 23) ha ayrıca;
(bkz: I m The Walrus)*
(bkz: Don t You need somebody to love)*
diger jim carrey klasikleri icin ;
(bkz: The Cable Guy)
(bkz: The Number 23) ha ayrıca;
(bkz: I m The Walrus)*
(bkz: Don t You need somebody to love)*
bu şarkının klibi ise siyah beyazdır.Kovboy şapkalı kişi üzerine düzenlenen klipte şarkıyı etraftaki kişiler de söyler.hoş etkileyici bir klibi vardır.
gerçek gibi görünen yapmacık davranışların ve tutumların dünyasında en doğalı yakalamayı başarmış dahiyane şovmenin * konu edildiği ve jim carrey'nin döktürdüğü milos forman filmi.
filmdeki en özel sahnelerden birisini paylaşmak istiyorum. bu sahne, filmin akışı içerisinde fazla göze çarpmasa bile bana göre anlamlı bir sahnedir.
--spoiler--
andy, karısıyla beraber televizyonda oynayan diziyi izlemektedir. andy, hastalığından dolayı bitkin düşmüş, güçsüz bir halde koltukta oturuyordur. eşi de ona sarılmış ancak ayaktadır.
andy ve karısının televizyonda izlediği dizi 1954'ten 1974'e dek aralıksız süren lassie adlı dizidir. bahsettiğim dizi, çok sonradan yeni versiyonu ile türkiye'de de gösterime girmiştir. az çok hepimizin izlediği lassie ise 1994 yapımı lassiedir. dizideki ana replik, "lassie bize bir şey anlatmaya çalışıyor"dur. malumunuz üzerine lassie herkes tarafından sevilen, güvenilen bir karakter*dir.
dizinin, andy'nin izlediği bölümündeki finalinde, lassie mahkemeye "tanık" olarak! çıkarılır. hakim, lassie'ye bir soru sorar. lassie, bir kez havlar. -köpek dilinde bir kez havlamak evet anlamına gelir, bilmiyorsanız bu sizin cahilliğiniz.- hakim, "lassie doğru söylüyor, mahkeme bitmiştir!" der.
hakimin son repliği andy'nin yüreğine adeta bir taş oturtmuştur. bunu andy'nin yüz ifadesinden anlamaktayız ki bu onun canını fena halde sıkmıştır. daha sonra andy, güçsüz, titreyen elleri ile telefona sarılır. anlarız ki, hastalığı had safhaya ulaşmıştır.
andy, arayacağı numarayı çevirir ve telefon açılınca hüzünlü ve yorgun bir sesle şöyle der; "alo, baba!" sahne de burada biter.
andy, ne kadar uğraşsa da hastalığının gerçek olduğunu ailesine bile inandıramamıştır.
andy'nin canını sıkan da budur zaten. işte bundan sonra kendisini lassy ile kıyaslar. üzülür. bunun sebebi lassy'nin demek istediğine inanılmasına rağmen ona kimsenin inanmamasıdır.
--spoiler--
jim carrey, diğer filmlerinde de olduğu gibi bu filmde de performansı ile alkışı hak etmiştir. benim gibi bir çok kimseyi, andy kaufman gibi birisini tanımasını sağlamıştır.
man on the moon, her şeye rağmen izlenilmesi gereken, özel bir filmdir.
(bkz: andy kaufman)
(bkz: jim carrey)
(bkz: lassie 1954 tv serisi)
--spoiler--
andy, karısıyla beraber televizyonda oynayan diziyi izlemektedir. andy, hastalığından dolayı bitkin düşmüş, güçsüz bir halde koltukta oturuyordur. eşi de ona sarılmış ancak ayaktadır.
andy ve karısının televizyonda izlediği dizi 1954'ten 1974'e dek aralıksız süren lassie adlı dizidir. bahsettiğim dizi, çok sonradan yeni versiyonu ile türkiye'de de gösterime girmiştir. az çok hepimizin izlediği lassie ise 1994 yapımı lassiedir. dizideki ana replik, "lassie bize bir şey anlatmaya çalışıyor"dur. malumunuz üzerine lassie herkes tarafından sevilen, güvenilen bir karakter*dir.
dizinin, andy'nin izlediği bölümündeki finalinde, lassie mahkemeye "tanık" olarak! çıkarılır. hakim, lassie'ye bir soru sorar. lassie, bir kez havlar. -köpek dilinde bir kez havlamak evet anlamına gelir, bilmiyorsanız bu sizin cahilliğiniz.- hakim, "lassie doğru söylüyor, mahkeme bitmiştir!" der.
hakimin son repliği andy'nin yüreğine adeta bir taş oturtmuştur. bunu andy'nin yüz ifadesinden anlamaktayız ki bu onun canını fena halde sıkmıştır. daha sonra andy, güçsüz, titreyen elleri ile telefona sarılır. anlarız ki, hastalığı had safhaya ulaşmıştır.
andy, arayacağı numarayı çevirir ve telefon açılınca hüzünlü ve yorgun bir sesle şöyle der; "alo, baba!" sahne de burada biter.
andy, ne kadar uğraşsa da hastalığının gerçek olduğunu ailesine bile inandıramamıştır.
andy'nin canını sıkan da budur zaten. işte bundan sonra kendisini lassy ile kıyaslar. üzülür. bunun sebebi lassy'nin demek istediğine inanılmasına rağmen ona kimsenin inanmamasıdır.
--spoiler--
jim carrey, diğer filmlerinde de olduğu gibi bu filmde de performansı ile alkışı hak etmiştir. benim gibi bir çok kimseyi, andy kaufman gibi birisini tanımasını sağlamıştır.
man on the moon, her şeye rağmen izlenilmesi gereken, özel bir filmdir.
(bkz: andy kaufman)
(bkz: jim carrey)
(bkz: lassie 1954 tv serisi)
(bkz: man in the mirror) *
jim carrey'nin mutlaka izlenmesi gereken filmlerinin başında gelir.mizah anlayışının ne kadar değişik ve içten olduğunu anlatan bir film andy kaufman gibi birini bizlere tanıtması bi o kadar mükemmel yapar bu filmi.
1999 yapımı, jim carrey ve danny devito nun rol aldığı ilginç film. yani şöyle söyliyim; kahramanımız, forrest gump gibi bir adam. ilginç bir adam. komik olduğunu sanıyor ve sahneye insanları güldürmek için çıkıyor. ama o kadar komik değil ki bu durum onu komik yapıyor. seyircilerin o sahnedeyken bakışları mükemmeldir. anlayacağınız şizofrenik bir film. yalnız şu uyarıyı yapmak lazım; filmi sabırla sonuna kadar izleyin. insanları daha iyi tanıyacaksınız.
1999 yılında Jim Carrey in baş rolde oynadığı filmdir.
jim carrey'nin komedi filmi denmesine acayip bozulduğu film. dedim, oradan biliyorum. ısrarla drama olduğunu söylüyor. haksız da sayılmaz.
akademinin adaletten yoksun olduğunun en güzide delili olan film.
nedense carreye oskara layık görülmez.
halbuki man on the moon oyunculuk açısından haddinden fazla tatmin edicidir.
belkide başka hiç kimse bu kadar rolünü yaşayamaz, yaşatamazdı.
muhakkak izleyin, izlettirin.
nedense carreye oskara layık görülmez.
halbuki man on the moon oyunculuk açısından haddinden fazla tatmin edicidir.
belkide başka hiç kimse bu kadar rolünü yaşayamaz, yaşatamazdı.
muhakkak izleyin, izlettirin.
jim carrey nin oscar ı sonuna kadar hakettiği ancak akademinin poltik oyunları nedeniyle oscar verilmeyen müthiş ötesi film. samimi bir havası vardır filmin. müthiş bir dramadır. jim carrey sadece komedi oyuncusu değilim diye haykırmaktadır sanki. ayrıca çok güzel bir rem şarkısıdır.
alışılagelmişin dışında bir hikaye.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar