bugün

tam bir ruh hastasıdır.
adam derste basmalı uçlu kalem kullandırmazdı. birinde gördüğü anda bağırır çağırırdı. illa ki kurşun kalem olacakmış biz de korkudan öyle yapardık. şimdi olsa inadına kullanırdım valla allahın belası moruk.
duvarlara bakarak anlatan ama duvarlara bakmasına rağmen bizi gören über hocadır.
Her derse girişinde gözlüklerinin arkasın dan kocaman gözleri beni arar kaldırır sözlü yapardı. Kimseyi uyutmazdi. Arada yükselen alçalan sesinede kimse tahammül edemezdi.
Dört yıllık lise hayatımda sadece dokuzda girecekti onda da hamile kaldı yarım bıraktı gitti. Sonra bölümüm sayısal olmadığı için zaten görmedim ama işin kötü yanı sayısalcı arkadaşlarım da görmedi çünkü kadın bebeği doğurduktan bir yıl sonra yine hamile kaldı ve gitti...
Bana anarşist , insanları örgütlenmeye ve eylem yapmaya teşvik eden toplum için zararlı biri olduğumu söyleyen erkek şahıstır.
dosyama işleyemedi allahtan.
o anarşist şimdi yazar oldu hocaa.
net 1.38 boyunda bir psikopattı.milleti tokatlamak için eğil eğil der, salak gibi eğilenleri tokatlardı.

lisede boyumun 1.87 olduğu zamanlar, yani arada 49 cm fark varken psikopat , millete sana ordan bi uçarım bi koyarım tarzında tehditler savunurdu.

bir gün yine böyle tehditler savunurken , hocam uçmanıza gerek yok , iki arkadaş sizi omzuna alsın , öyle daha rahat döversiniz diye laf sokmamdan mütevellit , öğretmen masasının üzerinden kara murat nidasıyla üzerime atlamışlığı vardı.

(bkz: tutmayın küçük enişteyi)
adama "gel bize özel ders ver Allahsız" diyen binlerce veli vardı. tam bir manyaktı. (övgü manasında)
Bizim bi hoca vardi cok super iyiydi her konuda.
salak ve bi o kadarda sapık olan fatih bey.
Hiç bir zaman sike takılmayan Hocadır. Tüm sene susar ama not zamanına gelince egosundan geçilmez,bütün öğrencilerin ağzına sıçar.
Aklıma ums(uygur mete sevim) geldi. Adam o kadar garip ki anlatmak mümkün değil. Konuşmasi bi garip çoğu zaman dediklerini anlamazdim.
"Kadın pisliğin teki çıktı rıza baba" dedirden hocadır. 1.50 boyuyla astım krizi geçirirken cama yetişmeye çalışma anı hala gözlerimin önündedir. Sınıfta cidden uyurdu, lan o kadar gürültüde nasıl uyuyodu hala anlamış değilim.

En kötüsüde bize anlattığı iğrenç ötesi hikayeleridir, yurt anıları, saçlarını yolup sınıfın ortasına atması falan... Daha fazla konuşamıycam.
Dersi hep sabaha denk gelirdi ve bu nedenle sucuklu yumurta yiyerek gelmeyi yasaklamıştı.
Ateistti. Cins de bi ayakkabısı vardı. Ağaçlar oksijen veriyor tapılacaksa onlara tapılmalı derdi. Geçen sene istanbulda metrobüste o ayakkabıyı giymiş birisini gördüm. Aha dedim bu adam kesin ateist. Arkadaş nasıl anladın dedi, ayakkabıdan dedim. O derece de eminim yani.
Kutsal kadındı.
Kadının adını ağzımıza besmele çekerek alırdık.
Hoca çok bilgili olduğundan soru sorunca cevabı verir okey . Daha sonra olayı uzattıkça uzatırdı tamam anladık . Bir de konuşurken burnunu çekerdi . Derste aynısını yapıca ters ters bakardı
en son 9. sınıfta gördüm, bize dünyanın güneş etrafında dönüşünü anlattığı oluyordu, tuhaf biriydi doğrusu.
En sevdiğim en kibirsiz en babacan hocadır kendisi diğerleri hocaların çoğu 5 para etmez sizinle kıyaslanamaz hocam.
150 boyunda turuncu saçlı yeşil pantolonlu hdp'nin o dönemlerdeki versiyonu olan partiye oy veren hoca.

kürt delisiydi kürt olmamasına rağmen.

tehdit yemişliğimiz var.

mardinli bir çocuk için " bu çocuğa dokunan olursa hayatını bitiririm." demişti. sonra aralarında pompa dedikodusu falan çıktı . evet ciddiyim.

kocası zaten zamanın hdp'nin milletvekili falandı.
Inanılmaz detaylara giren, lise 2 müfredatını sallayıp üniversite kaynaklarıyla takılan ama müthiş biçimde bize bir şeyleri 'öğreten' kadındı. Hatırlarım konuları asla boş biçimde vermezdi. Muhakkak bir şeyler katardı-anne nasihatı gibi değil, hoş kadının saçları pembe sarıydı zaten siz düşünün-konuya hayatla ilgili. Bekaretten girer, bunun sadece gelişmemiş toplum simgesi olduğunu erkeklerin gözüne bakarak söylerdi.
Velhasıl bir TMci olan bana en zevkli gelen dersti.
Fotosentezi bile anlatırken dönüp mayoz bölünmeyi anlatabilirdi. Üreme en sevdiği konuydu. Lakabı da Çılgın Bakireydi zaten.
defter kullandırtmayan a4 kağıdı dört de katlayıp not aldırtan tam bir manyak.
Sınıfa gelip sen bu sene çok azdın derdi. (bkz: azmak)
genelde dilini bükerek ve dakikada bir dışarı çıkararak konuşan, ehehehehehe diye gülen bir hocamız vardı.beni biyolojiden yeterince soğutmuştu.
Klasik olacak ama kahverengi ceketli, kıpır kıpır, ani patlamalar yaşayan ve bol bol sınıfa ufak tükürükler sunan bir beyefendiydi.