bugün

gülme krizine girdiğim gündür. sınıfa çıkmıştık. sırada tanıştığım ve arkamda oturan arkadaştan başka birisiyle konuşmuşluğum yok doğal olarak, herkes gibi çevreye sessiz sessiz bakıyorum. sınıfça hocanın gelmesini bekliyoruz. pansiyona yerleşen bir arkadaş, sınıfa sonradan geldi. kısa boyluydu ve beyefendi, garip olan bir görünüşü vardı, ilk izlenimim böyleydi. tanıdıkça öyle olduğunu iyice anladım zaten. her neyse, sınıfa ayağındaki iskarpiniyle "tak tak" ses çıkararak girdi. sınıfa bir kişilik yer vardı. o yerin de sırası vardı ancak masası yoktu. o da "bana da masa kalmamış, şuraya oturayım bari." dedi. olay hemen çaprazımda gerçeklemişti. ben de bu sözü duyunca güldüm, o da güldü. sonra ayıp olmasın diye kendimi tuttukça daha çok gülesim geldi. sonra "oğlum daha lisenin ilk gününden şizofren, deli damgası yiyeceksin; kendine gel." diyerek kendimi susturmayı başardım.
görsel
Kantinin önündeki çöp kovasına düşmüştüm. Şanssızlık derecem son sınıfın sonuna kadar aynı seviyelerde seyretti.
Benim için tam bir fiyaskoydu. Yanlış tercih yapmıştım ve tercihim 4 saatlik mesafede olan kurtköye çıkmıştı. Kalacak yerim olmadığından ve oradaki cemaat yurtlarının mantalitesinden hoşlanmadığım için gitmemiştim. Sonra yakına bir yere aldırdık naklimi 2-3 hafta sonrasında liseye başlayacaktım. Sabahleyin erkenden kalktım,kahvaltımı yaptım, çıktım yola. Okula vardığımda 1 ders gecikmiştim 2.derse girdim. Dersin sonunda karnıma giren bir ağrıyla kendimi hastanede ameliyathanede buldum sözlük. Apandis ameliyati olacaktım. Hemde okula ilk başladığım gün. Zaten 3 hafta tüm yaşıtlarım okuldayken ben evdeydim ameliyatda olunca 15 günde öyle eklendi. Yalnızlıktan nefret edenler bunun ne demek olduğunu bilirler. Hiçbir arkadaşın kalmamış, herkes okuluna başlamış ve sen yalnızsın. Bunun yanı sıra ameliyat olduğum sıra i.b.b ye transfer olacaktım. Transferimde yattı. Benim için zor olan bu zamanlardan sonra nihayet gittiğim gün herkesin ilgisiyle ve samimiyeti ile boğuldum. Sağolsunlar. Lise candır. Mutlaka gidin okuyun.
an itibariyle bitirdiğim gündür. şu çömez muhabbetinden de bir kurtulabilsek hiçbir sorun kalmayacaktaa..
Berbattı.
(bkz: bunu komünist ekibe sorsana delikanlı)
Köşede sessizce günün bitmesini bekleyen yada bir arkadaş bulup bir an önce yalnızlıktan kurtulmaya çalışması.
Muhteşemdi. Dört saat boyunca tenis oynayıp durdum.
forma giymiştim ama bi baktım herkes serbest giyinmiş arabada üstümü değiştirirken 12. sınıf çocuk gördü tüm sene dalga geçtiler.
Nasil acaba.
bundan sonraki hayatında yoldaşın olucak, can dostun olucak insaları ilk defa görürsün o gün. şunu da düşünmekteyimki çıkar amacı gütmeyen tek arkadaşlık çağı lise çağıdır.
Tercih yapıp sonuçlarına bile bakmadan başka bir liseye kayıt yaptırmışım. Neyse ilk gün okula geldim isimler falan söylendi millet bir bir sınıflara ayrıldı ve benim ismim söylenmedi. Sonra tercihlerde okullardan birine ön kaydım yapılmış gittim ön kaydı sildirdim mecburen. ilk gün kaynadı dolayısıyla.
Klasik olarak herkes okulun önünde ayrı ayrı yerlerden birbirine bakar.
ilkokuldan bir arkadaşımla aynımokulda olduğum için nispeten iyi geçmişti.
en samimi arkadaşımla tanıştığım gündür.
Nereye düştük demiştim nasıl bir ergenlik psikolojisiydi bilmiyorum ama bütün kızlar süslü püslü öğrenciden başka her şeye benziyorlardı o günü asla unutmam 4 yıldır üniversitedeyim öyle kız görmedim daha.
benim için kolay olmuştu zira ilkokuldan beri tanıdığım iki arkadaşım ile aynı okula düşmüş hatta biriyle aynı sınıfta düşmüştüm.
ilk günden grubumu kurmuştum lan. 1 sene gittik öyle bir fireyle kalıcı olmadı tabi sınıflar değişti bu sefer yeni arkadaşlar edindim orda kurulan arkadaşlıkların yeri başka oldu tabi bi daha bulamam o ortamı hele ki bu üniversitede. ben dahil hepimiz çok samimiyetsiziz mk.
Ee anlatın bakim gençler teog da matematikten kaç çıkardınız. Şaka gibi başlık ya ulan ben üniversitede ki ilk günümü bile hatırlamıyorum bu sözlükte yaş ortalaması kaç alla sen.
Evet Çömez olduğu anlaşılan grupların okul etrafında hareketli saatler gecirir.
Yurda eşyalarımı bıraktım ve okula gittim. Sabah sırası çoktan bitmiş ancak bahçede bir kalabalık. Bakıyorum firmalar benimkilerden farklı onların ki lacivert benimkiler bordo. Nasıl olur kıyafetleri öğrenip almıştım. Kendisine tip tip baktığım biri anadolulular diğer tarafta dedi. Siz kimsiniz o Zaman dedim, biz sağlık meslekliyiz, binanin ilk iki katı bizim son iki katı sizin dedi. Teşekkür edip bordoluların yanına gittim birinci sınıfları toplamışlar nereye baksam kız. Birinci sınıfları a ve b sınıflarına ayırmışlar Müdür yardımcısı listeleri okuyor, hep kız isimleri hiç erkek yokmu diyorum kendi kendime. Benim adımı da okuyor sonra tekrar kız isimleri arada numunelik erkek isimleri ama ortalıkta erkek yok. Durduğum yerden sıkılıp kalabalığın diğer ucuna geçiyorum sonunda erkek görebildim. 5 erkek ağacın altındaki banklara oturmuşlar. Onları görene kadar kız lisesi herhalde burası adını değiştirmeyi unutmuşlar diye düşünüyordum. Sonuçta gene şanslıydım a sınıfındaydım ve sınıfta dört erkek 22 kız vardı. niye mi şanslıydım B sınıfında 2 erkek 23 kız vardı da ondan.
liseye başladığımda güzel arkadaşlarım olacağını ve nispeten popüler bir yaşantıya ulaşacağımı düşünmüştüm ve bir bok olmadı. hayatımın darbesini yedikten sonra artık ne yenilik olursa olsun hee olur takılırız diye düşünmeye başladım. Üniye geçişte de muhtemelen pek bir heyecan olmayacak ve bir kıza kapak atalım da yeter de artar yia diye düşüneceğim.
Ben kimseye dokunmayayım kimse bana dokunmasın.
binbir emekle calistigin halde istedigim fen lisesinin çakmasina gitmek zorunda kaldim,gidesim gelmedi once okuyamam ben burda falan dedim hatta.sonra bi gittim okula bir suru ortaokuldan dersaneden tanidiklar,arkadaslar sanki ortam degistirmemisim gibi.Ama girdigim gün anladim onumdeki 4 yilin kolay gecmeyecegini,zira o lise kapisi biraz daha farkli oluyor.o kapidan cocuk giriyorsun genc bir birey olarak cikiyorsun neticede.Her zaman soylerim bir insanin karakteri lisede şekillenir. bu yuzden lisemin ilk günü benim hayatimin dönüm noktalarindan biridir.