bugün

cesur yürek bakkal derler bana diyen bir bakkala sahip dizi.
trt'ye giydirmeyecek, aksine aaaa hepimiz bunlarla büyüdük kafasıyla giydirecekmiş gibi yapıp yan yatacak dizidir. izleyin görün.
trt konusuna yanlış bir mantıkla yaklaşmaktadır. diziye olan sevgi bunu gölgelememeli.

mesele trt'yi izeleyip izlememek değil. ben atv'yi de izliyorum ama ona para ödemiyorum. mesele bu. mesele, trt'yi vergilerle finanse ettiğim yetmiyormuş gibi bir de elektrik faturasıyla finanse ediyor olmam. bunun izlenip izlenmemekle alakası yok.

neyse bu bölümü yok sayıp sonraki bölümleri heyecanla bekleyebiliriz sanırım.

edit: öyle diziyi seviyoruz diye başımızı kuma sokmak yok. eleştiri ise eleştiri olacak. yoksa hayalkırıklığına uğrarız. ben bu diziyi farklı olduğu içi seviyorum. o özelliğini yitirdiğinde de basarım eleştiriyi acımam.

edit 2: neyse bu bölümü pas geçtirmemiştir. yine hafiften yarmaya devam ediyor.
devlet bürokrasisiyle dalga mı geçiyor geçmiyor mu bir türlü anlaşılamayan dizidir.
katalitik soba ile eskiye de selam çakmıştır.
bıyıklı sedefle ibrahim tatlısese selam çakmışlardır. ulan kuş uçsa selam çaktı göz kırptı yorumlarından fenalık geldi. o değil de golcü sakallı adama üsküdara giderkenden hastaydık on nömoro olmuş.
--spoiler--
-nabzı atmıyo!
+hiç mi atmıyo?
--spoiler--
Amına kodugumun elektriğinin kesilmesi sebebiyle izlenilemeyen dizi.

Lan trt payı veriyom o kadar allah allah ya...
the walking dead'e selam çakmış dizidir.
the walking dead'e harika bir gönderme yapmıştır.
sedefe verilen gazlar iç şişirendir. hayır bişey değil gazı alıp seni seviyorumlu falan mesaj attım sözlük, ilk cevap "o nerden çıktı" oldu, ikinci "mesajın gelmedi galiba", üçüncü de "neyse"ydi. sonra kız neden kıvrandı hıh. daha da gaza gelmem.* * *
"şahite şahit"le de uçurtmayı vurmasınları anımsatmıştır. hatırlayalım:

- git bunları yak
- git onları yakıp yakmadığına bak
- git onları yakıp yakmadığına, bakıp bakmadığına bak da gel
- git onları yakıp yakmadığına, bakıp bakmadığına, bakanın bakıp bakmadığına bak gel.

dur dur! şimdi de benim simetrime referans vermiştir:

--spoiler--
hatırladın mı bir zamanlar zengin ama gurursuz bir adam vardı.
--spoiler--
--spoiler--
bu bölüm bize ilanı aşk ettirir.
--spoiler--
duygularımı haykırmak , kendisine açılmak istediğim birisi olsa kırkıncı bölümü izledikten sonra yeminle bir dk ka durmaz koşardım ona. en azından içim içimi yiyeceğine
duyguları haykırmak daha iyidir . işte öyle bir bölüm oldu durma koş ve söyle , kısacası seviyorsan söyle de içinde yara büyümesin!
erdal bakkalın döktürdüğü bir bölüm oluyor.
böyle bitmemeliydi.
mecnun yapma sedefe yapılır mı bu?
umarım klasik türk dizisine dönmez bu sahneden sonra dediğim dizidir.
nasıl asap bozucu bir bölüm sonudur o öyle.
--spoiler--
elektrik faturasının fazla gelmesi üzerine erdal bakkal: kesin bunlar sabaha kadar kendilerini şarj ediyorlar.

üşüyorum üstümü örtsene iskender.-Çakma dede

sıcak olur dede eti.-mecnun

sedef: ben seni taa ben seni taa...
mecnun: ne biçim konuşuyorsun be?

gene bütün dünyanın yükü ismail'in sırtında.-ismail abi

teyzecim sana allah rahmet eylesin nur içinde yat inşallah.-mecnun

sonunda da ağzımıza sıçtı çok sağolsun, sedef'e biraz yazık olmadı mı sanki?
--spoiler--
nasıl bir gökyüzüne sahip gözlerin senin müge boz.
sedef'in o bakışından sonra beni üzüntülerin içine gereğinden fazla gark etmiştir. tahminimce yanlış tercih yapmıştır mecnun. ileride göreceğimiz dizimizdir.
hafız sen naptın ya seni bu kadar çok seven sedef'e(leyla'ya) yapılır mı bu
-bi dizi ama insan sevdiği kadını unutur mu? ölse bile, hele ki bir de leyla olursa, unutmaz.. demek ki gerçek mecnun değilmiş..
--spoiler--
yapma bunu be mecnun, yapma bunu.

o çiçekler leyloş un du be.

senin gibi mecnun olur mu bea
--spoiler--