bugün

hükümetin bu parayı fona devredip, yemesiyle sonuçlanır. Türkiye'de fon demek "ben yiyim, benden sonraki hükümetler ödesin" demektir.

Uzun süredir ara ara bu konuyu gündeme getiriyorlar, tepkileri görüp geri çekiyorlar. Geçerse çalışanların çok büyük kayıpları olacak. insanlara bunları söylemek yerine "ancak %10 kıdem tazminatı alabiliyor" gibi yalanlar söylüyorlar. Türkiye'de hakettiği halde kıdem tazminatı alamanyanların sayısı yok denecek kadar azdır.
insanı çileden çıkartan olay.

yahu ayıp, vallahi artık bu kadarı ayıp! yani göz dikilmeyen bir kıdem tazminatımız kalmıştı çok şükür onu da elimizden alın da bir şey kalmasın artık vallahi helal olsun size...

bu nedir ya! insanların haklarıyla oynamak bu kadar kolay mı yani?
düpedüz; işçinin, emekçinin, alın teriyle hak ettiği, anasının ak sütü gibi helal paraya devletin ortakçı çıkması hadisesidir.

- allah-illah aşkına edep yahu! azıcık edep!
evlenirken ve askere giderken tazminat alma olayı kalkıyor. ayrica işten atılsan da tazminat alamiyorsun. kendin çıkınca zaten alamıyorsun. hesaplama 1 yil için 30 günluk değil 22 günluk brüt ücret üzerinden olacak. şimdi gidip çalışma bakanına ve başbakana sorsan biz işçinin haklarını koruduk der. yazıklar olsun ne diyeyim. işçinin kalesini yıktılar. kıdem tazminatı olmaksızın işçilerin sağlıklı çalışması mümkün değil. patronlar artık kafalarina göre istedikleri gibi işten çıkartabilecekler herkesi. ayrıca kadinlara 3 çocuk yapın deyip evlenince aldığı tazminatı kaldırmak da hangi mantıkla o yasaya konmuş anlamak mumkün değil. yani diyor ki kadınlar yasa çıkmadan tazminatlarını alıp ayrılsın çalışma hayatında bir tane bile kadın kalmasın amk hepsi evi de otursun. bunların da istediği bu zaten. bir taşla iki kuş. rabbim bana kul hakkıyla gelmeyin demiş. eğer o allah allahsa tayyip erdogan ve tayfasının öte dünyada yatacak yerleri yok...
kalkan şey sadece kıdem tazminatı değil. hükümet de kaldırmış, yaldır yaldır vatandaşın üzerine koşuyor. eğer ki, kıdem tazminatı ile ilgili geçen sene verilen tepkiler ve bunun sonucunda bu hatadan dönen hükümet bu sefer başarırsa, bu sikişe hem biz, hem hükümet alışır.

ondan sonra gelsin makam arabaları, geziler gitsin makarnalar kömürler. sonra da akp çok yardımsever.
az bile yapıyorlar...

iki homurdanıp gene televizyonun başına çöküyorsunuz.

çok sevdiğim bir laf vardır;

eşeğe semer vurulurken fikri değil, ölçüsü alınır.

sokağa dökülmedikçe sadece birer sayı olarak kalacaksınız... hakkınız, hukukunuz olmayacak...
yanlış önermedir. (bkz: lafı götünden anlamak)
(bkz: kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi)
büyük küfürden sonra beddua edilir ancak nereye ayaklanacak millet vatan vatan deyip bi halt edemeyen milletiz. kuyruğumuzu sıkıştırıp oturturlar yine. haram zıkkım olsun , yediğin her kul hakkı, işçi , yoksul hakkını yediğin her haram lokma bi tarafından çıkartama içinde patlasın.
adamın alnı secde görüyor abi yanlış yapmaz milletini düşünür hep diye savunulacak olay.

lan din bu kadar nasıl kör eder anlayamıyorum.
yahu siz kafayı mı yediniz? dedirtir. ama hükümete değil, başlığı açana. kıdem tazminatının ne olduğundan, nasıl ödendiğinden bihaber olan dangalakların karşı çıktığı uygulamadır bu. yirmi yıl emek verip tazminatını hakeden işçiye kıdem tazminatı vermemek için şerefsiz, orospu çocuğu işverenlerin attığı taklayı, oynadığı oyunları bilmeyenler ya da o işverenler karşı çıkar bu düzenlemeye. geç bile kalınmıştır, kaç temiz insanın, kaç çalışanın hakkı yendi bugüne kadar sırf şu düzenleme yok diye. hıyarın biri de gelmiş yok kıdem tazminatı kaldırılıyor yazıyor burada. ulan ne kaldırması, şimdiye kadar olmayan güvenceyi veriyor sana devlet dingo!
Devletin harac karsiliginda olmayan guvenceyi vermesini davulla zurnayla karsilayan kekolari da ortaya cikaran karar.

Ulan nasil bi halk, nasil bi hukumet, nasil bi millet ki emekcinin en dogal hakki olan bir tazminatin isveren tarafindan eksiksiz odenmesi icin devlete harac verilmesini dogal karsilasin?

Yani hukuksuzluk, hukugun kendisi olmus; kimse cikip bir sey demiyor.

Hee su var ki bu kadar gerizekaliliga cok az. Denildigi gibi devlet hic odememeli.

Biz kimiz ki? Vatandasiz, ise gelindigi gibi ezilebilecek bocekleriz.

Ne deniyor buna? Vatan borcu, vatan sevgisi, devlete baglilik vs.

Bi allahin kulu da cikip sen salak misin amk devlet hak odensin diye harac keser mi be mal adam demiyor.
ben de maas da verilmesin, fona yatirilsin,
haksizlik olmasin diye toplanan paralar esit dagilsin.

hatta elalemin elektrigini, suyunu odedigimiz yetmiyormus gibi tazminat istemeyelim, maas istemeyelim, egitim zaten istemeyelim.

yasasin, hulooooo

bir oy bir haksizlik. yasasin
tane tane yazıyorum amk!

kıdem tazminatı düzenlemesi adı verilen düzüşün aslı şudur.

-hükümet diyor ki; bazı işverenler ödeme zorluğu, iflas gibi nedenler göstererek kıdem tazminatı ödemiyor.
-bu yüzden kıdem tazminatı fonunu oluşturuyoruz.
-iş verenler çalışanların kıdem tazminatları her ay bizim fona aktarıcak.
-biz de 30 gün üzerinden yatan kıdem tazminatlarını çalışanlara 22 gün üzerinden geri ödeyeceğiz.
-8 güne kesik atacaz.

sen sokağın birine dükkan açmışsın, üç tane çakal gelmiş, ''burada it-kopuk çok fazla, sen sekiz günlük kazancını bize ver, biz seni koruyalım'' diyor.

bir de nedeni bilinmeyenler var.

-askere gidene kadar çalışanın kıdem tazminatı fona aktarılacak. ama askere giderken alamayacak. neden?
-evlenene kadar çalışan kadının kıdem tazminatı fona aktarılacak. ama evlenince alamayacak. neden?
-3 yıl, 5 yıl çalışan emek verenin kıdem tazminatı fona aktarılacak. ama alamayacak. neden?

şirin görünme, hizmet yapıyoruz, işçinin lehine gibi gösterilen kilit cümle şu;

fon ile çalışanların kıdem tazminatlarını güvence altına alıyoruz.

kurda, kuzu emanet ediyoruz.
Milyonlarca taşeron işçi için olumlu bir düzenlemedir.

Bir gün dahi çalışsan, çalıştığının karşılığı kıdem tazminatı fonuna yatacak.

Hakkını hukukunu almış, tuzu kuru işçi arkadaşlar ve sendika ağalarının bugüne kadar aklına gelmiş mi her sene sonu giriş çıkış yapılıp bütün tazminatı ve izin hakkı yakılan taşeron işçiler.

Bu durumda milyonlarca insan üstelik yıllardır çalışıyorlar.

Düşün 10 senedir çalışıyorsun, geriye dönüp baktığında 1 gün ne kıdem var ne 1 gün izin hakkı.

Akp nin yaptığı çok önemli bir hizmettir. 30 gün değil varsın 20 gün üstünden hesaplansın.

Kendi götümü kurtarayım gerisi tufan diyen işçi sendikacı takımı derdine yansın.
benim gibi kıdem tazminatını bırakıp gidenler için önemsizdir ancak ne olursa olsun yasa çıkmadan işten çıkıp tazminatınızı alın derim.*
detaylı olarak yazmam durumunda ciddi bir doktrinsel tartışma metnine sebep olacağından başka bir bahara bırakıp, bir taraftan hak veren diğer taraftan hak gasp eden taslaktır diyorum.
girdi-çıktı yapılan taşeron işçilerin işverenleri hükümet adına çalışan taşeron şirketlerdir. bir çoğu da hastane gibi devlete bağlı kurumlarda çalışmaktadır. girdi-çıktı yapmak haksızlık, hakkınızı arayın, sendikalaşın derken, milletvekili torpili ile giren bu taşeron işçiler, olmaz işimizden oluruz, devlet bize ekmek verdi, yapamayız diye redettiler.

sana bu kör halinle iş vermişiz daha ne istiyorsun dediklerini ne ara unuttunuz?

madem hükümet böyle bir hak arayışı içinde, girdi-çıktı yapan peşkeş çektiği yandaş taşeron şirketlerine hesap sorsun.
hükümetin işçiyi düşündüğü için geçirmeye çalıştığı şey.

iktidar bir yandan, yandaş basın bir yandan habire pompalıyor güzel olacak diye, saf milleti inandırıyor.

ulan madem işçiyi düşünüyorsunuz, kıdem tazminatına hiç dokunulmasın fona aktarılsın, isteyen işten çıktığında, askere gideceğinde, evleneceğinde yahut ev alacağında çeksin.yoo olur mu o zaman patronlar yandım diye bağırır.

yok taşeron işçisi alamıyormuşta bilemem neymiş, biz de beyin yok ya yedirecekler aklı sıra 1 gün çalışmaya bile kıdem tazminatını zorunlu yap o zaman, bak sorun çıkarıyor mu sendikalar.

yüzlerce askeri tırışka bir örgü ile cezaevine atan devlet bu sorunun üstesinden işçi lehine karar alamaz mı, alır hem de eşşek gibi alır ama kim umursar gariban işçiyi. dini bütün patron taşşağı yalamak varken, işçi zaten ezik bir dua ya iki damla hikayeden gözyaşına oy veriyor

almanya da, isveç te, belçika da yokmuş. a kafasız, a kurnaz oralarda asgari ücret 1200 bizde 300 euro. yap asgari ücreti 1200 euro

vazgeçsin işçi bu haktan.

bu chp ne boka yarar onu anlamıyorum.
artık iyiden iyiye hükümet niyetini resmi yoldan bildirmiş taraflara. önceden fon diyorlardı şimdi tamamen kalkacak diyorlar. yüzde 50 mutluysa sorun yok demek ki.

http://ekonomi.milliyet.c...detay/1784303/default.htm
30 gün üzerinden ödenen tazminatın, 22 gün üzerinden mi, yoksa 11 gün üzerinden mi ödenmesine karar verilmeye çalışılıyor.

--spoiler--
büyük sikiş var hacı!
--spoiler--

girdi çıktı yüzünden kıdem tazminatı alamayan taşeron işçilerin haklarını korumak için yapılıyor muş muş.

--spoiler--
atacağın yalanı da tilkiler siksin
--spoiler--

taşeron işçi dediğin özelleştirme ile zengin olan şirketlerde çalışan işçiler. devlet hastanelerinde, türk telekomda orada burada çalışan şirket elemanları.
öncelikle;

(bkz: geçmiş olsun)

sonra;

nüfusun yaklaşık 7 yada 8 milyonunun gerçek bir işi var. toplan(a)mayan vergi, üretim azlığından dolayı çok düşük, birey başına kongo düzeyindeki katmadeğer, enerji ve altyapı maliyetleri, sosyal güvenlik görev zararları ve daha sayılamayacak bir çok kalemle beraber son 10 yılda devletin her kademesinde artık izan, insaf, vicdan sınırını çoktan aşan hırsızlık, yolsuzluk, talan yüzünden açılan karadelik bu 7 - 8 milyonun cebinden finanse edilmek zorunda (zorunda dediysek bu düzen için böyle. ahlaklı siyasetçileri seçen ahlaklı bir halk olaydı böyle olmazdı)

hastanelere hastane yöneticisi diye atanıp ayda 20-30 bin maaş + prim alan imam hatipli

trt'de ayda 3 saat işi olmayıp 15 - 20 bin maaş alan tosun,

çalıştığı okula senede 3 kere gitmeyen yada haftada 2 saat dersi olup asgari ücretin 2 - 3 - 4 misli maaş alan torpilli öğretmen

hanesine her ay toplamda 8-10 bin para girdiği halde devletten oy deposu olduğu için kömür gıda yardımı alan binlerce aile

pezevengin birinin metresine televizyonda yaptığı program başına verilen 850 bin türk liraları

devletin gelir kalemi olan ama bir şekilde peşkeş çekilen bahis ve benzeri oyunlardan gelmesi gereken ama gelmeyen milyarlarca dolar

kaçak mazot ve sigarayı belirli bir etnik gruba gelir kaynağı olarak ayıran gene bu etnisite mensubu bakanın sebep olduğu milyarlarca dolarlık vergi kaybı

hamster gibi üreyen yavşakların 8-10-15-20 tane sıçtığı veledlerin sağlık ve öğrenim giderleri için harcanan ve karşılığı hiç alınmayan milyarlar

basın ilan kurumunun yandaş medya organlarına dağıttığı milyarlar tutarındaki ilanlar

melih gökçek'in parasını milletten peşin alıp, botaş'a ödemediği 5 milyar dolar,

sümeyye'ye ödenen aylık 32 bin euro

bilal'in 6 gemisi

kavasın birinin ortağı olduğu hastaneler zincirlerine tanınan vergi muafiyetleri + devlet tarafından verilmeyen hizmetler için ödenen milyar dolarla

liste yapmaya kalksak yüzbinlerce kalem çıkar (abartı değil)...

evinde oturup alık alık dizi - maç seyrettiğin sürece de bunları sike sike sana ödettirecekler.
akp hükümetinin özel sektör çalışanını perişan edeceği konu.

işçinin tek yasal güvencesi olan kıdem tazminatını da alın elinden bir bu kalmıştı zaten... bana hiçbir allah'ın kulu kıdem tazminatının kaldırılması konusunda işçinin bir gram lehine hareket olduğunu ispatlayamaz.

iş sadece bununla da bitmiyor... piyasanın aşağı yukarı %60'ı asgari ücretten görünür, iş tazminat almaya geldiğinde (genellikle) gerçek ücretten hesaplanır. şimdi hal böyle olunca ileride hesaplanacak olan kıdem tazminatını siz düşünün... aynı zamanda 22 günden hesaplanacak ki o ayrı bir bomba.

tamamen mide bulandırıcı, tamamen işçiyi perişan etmeye yönelik bu yasa kabul edilemez.

bakın tartışmaya bile kapalı bir konudur bu!
memleket hırsız dolu milli servet yetmemektedir. acil tasarruf politikasi gerekmektedir. vekil sayisi, makam saltanati son bulmalidir. garipten ve orta direkten alinan vergiler ve kesintiler cozum degildir. ki biz tasarruf olayini becerememekteyiz. ilk oncelik bu olmalidir.
sosyal medya anca hükümetin kızlı erkekli içkili miçkili söylemlerine tepki versin. bu sosyal medyada bazen tam bir göt oluyor. hayat seks ve içkiden ibaret değil diye bir söz vardı. hah işte o.

bülent arınçtan alıntı yapmak.