bugün

Nietzsche'nin "Tanrı öldü" derken gerçekten Tanrının öldüğünü kastettiğini düşünen insandan farksızdır.
neden ateistler ayetleri müslümanlardan fazla biliyor sanıyorsunuz aq.
isteyen inansın isteyen inanmasın bu bir tür özgürlüktür ahlak bekçisi olup bunu sorgulamanın manası yoktur ateist isen müslüman kişiye saygılı,müslüman isen ateist kişiye saygılı olacaksın.
kuranı okuyup direkt ateist olunmaz bence. kuran, herkesin ahlaken ve vicdanen yanlış bulacağı pek çok nokta olsa bile, yine de allah böyle istemiş olmuş denilebilecek bir kitaptır. inanmak isteyen taraf için göz ardı edilemeyecek düzeyde bir çelişki söz konusu değildir.

vicdanen kuranı sorgulayan kişi ateist değil deist olur ya da diğer dinlerde şansını dener.

kuranda yazanları gerçekten inkar edebilmek için bilimsel gerçekler ile çelişmesi gerekir. bunun için de sağlam bir bilimsel altyapı gerekiyor. bu benim izlediğim yoldu. bilimsel altyapımı sağlamlaştırana kadar ateist olmaya cesaret edemedim. çünkü gerçekten korkunç bir son ile karşılaşmak istemez kimse (bkz: cehennem).

bilim tanrıyı gereksiz ve dinleri geçersiz kılıyor.
diğer tarafı tanımak, bilgi sahibi olmak doğrudur.
Bence direkt olarak ateist olunmaz. Deizme geçilir. Bunca yıllık Müslümanlık tecrübesinden sonra, hemencecik ateizme geçilebileceğini sanmıyorum. Sonuçta, din çocukluktan aşılanır insanlara. Bir insanın çocukluk evresi çok önemlidir. Çoğu şeyi çocukluk evresinde edinir ve bu edindiklerini ileriki yıllarda bırakması pek kolay değildir. Kuran'ın araştırılması, bana göre çok önemli değildir. Ben hiç araştırmadan dinden çıkmıştım. Çünkü çocukluğumda, dini tam olarak benimseyememiştim. Sanırım benliğime ters gelen bir şeyler oldu. Okuduğum bir çizgi romanda binlerce gözü olan bir yaratık vardı. Karşısındaki kişi ona sen tanrı mısın diye sormuştu. Yaratık da, ben düşünceyim demişti. insanlar, nedenleri arzularlar ve benden tanrıyı yarattılar demişti. Hiç de unutmam bunu. Bir ateistin de Kuran'ı çok araştırması normaldir. Ateist, sürekli şüphe eder çünkü. Bu konularda tartışmak ister. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek ister. Sürekli şüphe halinde olan bir insan, sebeplere ve sonuçlara önem verir. Buna göre değerlendirme yapar. Teist insan ise, bilmeyi elbette arzular. Fakat bildiklerini kendine yeterli görür. Dinler dogma olgular olduğu için, aşırı derecede sorgulayamaz. Eğer çok sorgularsa inancında bir zedelenme mutlaka olur. Şüphe, sabit bir olgu değildir. Şüphe, hep daha fazla şüphe getirir. Ha ben, ateizmin afillisi olan, apateizme mensubum. Orası ayrı.
Din kitaplarını okuyup anlayanlar ateist, anlamayanlar dindar olurlar. Kimin sözüydü hatırlamıyorum.
görsel

Ateistler 2.
Diğer inanç mensuplarının ateizme geçme dinamiklerinden bahsetmek yersiz. islam özelinde konuşacak olursak: evet bize islam diye yutturulan şeyler, asırlardır iktidarların ve devletin üzerimize tahakküm için kullandıkları donelerden ibarettir. Ancak bunlardan şüphe edenler ve gönlünü hakikate açanlar eğer pozitivist kâfir eğitiminin yutturduğu dolmaları kusabilirlerse Kur'an hakikatine nüfuz edebilirler. Bu meyanda vicdanlı bir ateist, kültürel müslümanlardan daha avantajlı ve hakikate yakındır. Burada püf noktası aynı şüphenin bilime ve mantığa karşı da duyulabilmesidir. bilimi ve mantığı dogma haline getirirse kişi Kur'an'dan zerrece nasiplenemez.