kuran da çeliski aramak ve bulmak

(bkz: kuranda çelişki aramak nitekim bulamamak)*

(bkz: arayan belasını da bulur mevlasını da)

islam diğer bütün dinlerin yanlışlıklarını kapatmak adına geldiyse neden bu önlemler en başında alınmadı da günümüzde hala yenileri çıkmakta olan inançlar türedi durdu? Tanrı her şeyi biliyor, her şeye kudreti yetiyordu ya yüzyıllar sonra kullarının onun yolladığı kitaplarda bile ayrılacağını hatta insanlar tarafından değiştirileceğini ve ortak bir inanç bulamayacaklarını kestiremedi mi?
Yoksa yüzyıllardır süren bu kaosun sahibi ve ortaya çıkış kararını veren de mi kendisi? Dogmatik inançlardan kopup en doğru dini bulmamızı isteyen ve sessizliğini korumayı seçen zaten kendisi mi?
Yani her şey ama her şey zaten hiçbir şeyin bile olmadığı zamanlarda planlanmış mıdır?

burdan bu sonuç mu çıkar denilecek, entry uzun yzarak bir kafa karışılıgına ulaşma dilegidir bu ancak.

samimi ise bu sorgulama dogruya dogru bir adım ise benim konu ilgili söyleyecegim şey şudur, tevratta zebur daincil de allah kelamı kitaplardır, tıpkı kitabımız hz kur an gibi, bundan dolayıdır ki, hz isa da , hz musa da bizim peygamberimizdir, tıpkı kur an da bahsi geçen 125 bin peygamber gibi, hepsi de efendimiz gibi aynı islam ahlakı üzere gelmişlerdir ve aynı islam inancı üzere gelmişlerdir, ayrı din degildir, onlar tahrif edilmişlerdir, kur an ın tahrif edilemeyecegini allah kur anın da vaad etmektedir, kıyamete kadar kendi korumasında olacagını.
hz ibrahim in dini de, hz isa nın dini de aynı allah ın gönderdigi islam dır. bunun delillerinden bir tanesi şimdi aklıma gelen, kur an da bahsi geçen fil vakası dır mesela, orda develerine sahip çıkmak için ebrehe nin karşısına çıkan mekke li kişi peygamber efendimizin dedesi abdulmuttaliptir. orada ebrehe nin,

"yahu adama bak, ben kabe sini kuşatıyorum yıkacagım, adam develerinin derdinde", demesi üzerine, abdulmuttalip in,
ben sadece develerimin sahibiyim ve ondan mesulum, orası haram dır ve onunda bir sahibi vardır, sahibi onu korumaya muktedirdir" demesi vardır ve bilinen ebabil kuşlarının fil ordusunu yerle bir etmesi olayı olur daha sonra, buradan anlaşılacagı üzere o insanda allah inancı vardır, tek olan allah a iman etmiştir, ayrıca o dönemde peygamber efendimiz dogmadan da namaz a benzer bir ibadet oldugu aktarılır, yani diyecegim, çok uzun entrylşer yazarak kafa karıştırmaya çalışarak bir yere varamassınız, allah vardır ve birdir, peygamber efendimiz onun kulu ve elçisidir demeden kurtuluşunuz yoktur, bir gün tüm insanların girecegi bir toprak altı vardır, hocanızı özenle seçmek zorunda kalmadan bırakmak lazım bu işleri, dedeniz yanılamaz mı neden bu davayı sürdügünüzü anlamıyorum.

evet fazla kurcalarsak buluruz, ancak çıkış yolu bulamayız kanımca. ben buldum da bir faydasını gördüm mü? yoo..boşver hacı, düşün tabi ama çok kaptırmamakta fayda var, inanıyorsan zaten inanırsın, inanmıyorsan inanmazsın.

bulunmuşu için ;

http://www.turandursun.com

(bkz: arayan mevlasını da bulur belasını da)

Kuran'da hiç bir çelişki yoktur. Kuran hem edebi açıdan, hem bilimsel mucizeleri açısından, hemde düzeni açısından kusursuz bir kitaptır. Nitekim bunları Kuran Mucizeleri başlığı altında inceliyorlar. Kuran'ın Allah katından olduğu Nisa suresinin 82. ayetinde şu şekilde haber verilir: "Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı." Her zaman kişiye yol gösterir. Tavsiye ederim Kuran'ı elinize alın ve rastgele bir sayfa için göreceksiniz ki çıkan ayetler sizinle ilgili, sizin derdiniz çözüm olacak, sizin rahatlamanıza yardımcı olacak ayetler olacaktır.

rüzgara karşı işerseniz ancak kendi üstünüzü pislersinizdir.

her yönü ile çelişkili ve sakil duran bir kitapta boşu boşuna aranmaması gereken şeydir. ilk okuyuşta yüzünüze çarpar zaten...

inanan insanların isteselerde bulamayacakları çelişkilerdir. Çünkü Allah (c.c.) çelişki diye bakılan her konuya gerekli açıklamasını kitabında yapmıştır. inanmayan insanlar için ise durum tam tersidir. onlar için kur'an-ı Kerim in her ayeti çelişkidir. Çünkü her ayetinde Allah vardır, peygamber vardır, iman vardır. Allah'a inanmayan, peygamberine inanmayan, imanı olmayan insanın çelişki bulması doğaldır. tartışılması bile saçma olan konudur son tahlilde.

allah herşeyi yaratmış insana herşeyi zamanla yavaş yavaş vermiş. herşeyden önemlisi akıl vermiş ve birde inanması için ibadet etmesi için bir din göndermiş islam dinini. kişi kalbini mühürlüyosa aklını kullanamayıp kötülüklere kucak açıyo burda allahın suçu nedir. yani allah insanı yaratır can verir ona akıl verir kul ya ona döner yada aklını kullanamayıp yoldan sapar.

olmayan çelişkilermiş meğerse ve de üstelik çelişki arayanlar kendi lağım çukurlarında boğulacakmış. herhalde inanan müslümanlardan bunu istiyor allah! sağa sola saldırmalarını ve ağızlarını her fırsatta bozarak kendileri gibi olmayanlara hakaret etmelerini...

daha okuma yazmayı zor sökmüş onca zerzevat da sözlük gibi, forum gibi yerler keşfederek sağa sola böyle salya saçarlar işte. "aman çelişki deme" hani allah akıl vermişti, hani düşünmeyi ve zekayı insana mahsus kılmıştı? nedir düşünmekten, sorgulamaktan bu kadar korkmanızın sebebi ey cühela?

ona buna saldırıp duracağınıza akıl denen ödülünüzü asgari düzeyde de olsa kullanın. ister iman edin ister etmeyin ama sahip olduğunuz zeka düşünen ve sorgulayan insanlara saygı duymanızı sağlayacaktır. en azından bu kadarını becerin de kendinize güldürmeyin...

aynı başlıkta daha önce de belirttiğim gibi inanlara göre olmayan, inanmayanlara göre olan çelişkilerdir. Allah bize akıl vermiştir bu kısımda yazar kişilerine katılıyorum.

Sorgulama kısmı Allah'ın varlığını, indirdiği kitabın doğruluğunu sorgulamakta denildiği gibi inanan insanlar için gerek olmayan durumdur. inanmayan insanlar kafalarını bu konularla zaten yeterince meşgul ediyorlar.

Sözlüğe geçecek olursak Allah, Peygamber, Din, Kitap ile ilgili başlıkların çoğunun inanç sahibi olmayan insanlar tarafından açıldığı da aşikardır. inanan insanlar -buna ben de dahil olmak üzere- sorgulanacak birşey olmadığı kanısında olduğumuz için bu tarz başlıklar açıp, başlık kirliliği yapmama taraftarıyız. inanan insanlar tarafından Açılan başlıkların geneline baktığınızda, inanç sahibi olmayan insanların açtıkları başlıklara cevap niteliğinde başlıklar olduğu görülecektir.

Diğer bir konu ise inanç sahibi olmayan şahısların kendilerine saygı ve anlayış beklemesi ile ilgili. Yine yeni yeniden açıklamak gerekirse. Olaylar tarafsız gözle incelendiğinde, yapılan eleştirilerin, dozunun eleştiriyi aşıp çamur atma kıvamına geldiğinde inanç sahiplerinin bu konuyla ilgili tepki koymalarıdır. eğer ki sen karşı tarafın inançlarına saygı göstermiyorsan, karşı taraftan saygı beklemekte ayıp olur. Sana taş atana sen ekmek atmak zorunda değilsin. islam dini hoşgörü dini olabilir. Müslüman olabiliriz ama hiçbirimiz peygamber değiliz ve olmayan peygamber sabrımızında zorlanmasından yana değiliz.

bazı bilgi fukarası müselmanların sabrını taşıran eylemmiş, saygı göstermezlermiş yoksa vay vay vay...

bir insan kendi inancı ya da siyasi görüşü hakkında yapılan eleştirilere bile hakaret ile karşılık verecek kadar eğitimsiz, görgüsüz ve bilgisiz olabiliyorsa halen daha nasıl yazı yazabiliyor anlamak mümkün değil.

neymiş inanmayanlar kafalarını bu tip şeylerle fazla meşgul ediyorlarmış... en azından meşgul edecek bir kafaya ve zekaya sahip olan insanlar var hala. ama şunu algılamaktan aciz olanlar da mevcut, inanmayan bir insan da islam hakkında konuşma, tartışma, fikir beyan etme özgürlüğüne sahiptir. kimsenin bir diğerine hakaret ettiği falan yok, ağlamaya da gerek yok. eğer kuran'da çelişki var olduğu düşünülüyorsa bu konuşulur beyan edilir. bir diğeri çıkıp da "vay efendim nasıl çelişki var dersin" şeklinde saçmalarsa da en hoyrat hakareti bizzat o hakediyordur. zira cevap verilecek genişlikte bir seviyeye bile sahip olamadığını göstermiş bulunmaktadır...

diğer yandan bir insan kuran'da, islam'da ya da diğer semavi dinlerde bazı çelişkiler, tutarsızlıklar, sorunlar olduğunu düşünüyorsa emin olun ki sağda solda "elhamdulillah" diyen birçok tipten daha fazla din bilgisine sahiptir. toplumun çok büyük bir kesiminin inandığı şeylere inanmıyor olmak o kadar da kolay değildir. çocukluktan beri verilen tüm bilgileri, aşılanan tüm dini öğretileri bir şekilde aşmanız gerekir. bu da kulaktan duyma dini bilgileri bir kenara koyup bizzat araştırıyor olmanızı gerektirir. bu araştırma sonucunda ya inancınız pekişir ya da gördüğünüz çelişki ve hatalar nedeniyle doğal olarak o dine inanmaktan vazgeçersiniz.

yoksa kulakları tıkayıp zaten herkesin inanıyor olduğu şeyleri tasdik etmek ve "ben inançlıyım" diyip işin içinden çıkmak en kolay olanı, herkesin yapabildiği şey bu zaten...

(bkz: searching)

(bkz: not found)

(bkz: error)

(bkz: mavi ekran)

(bkz: bana fark etmez musluman hiristiyan budist)

kendi hayatindaki celiskileri arayip bulmak yerine sucu baska yerlere atabilmek icin tercih edilmis eylemdir.

çok basittir. koskoca ayetler, surelerden sadece işine gelen kısımları cımbızla çekiyorsun sonra altına bu ne yaman çelişki anne diye yazıyorsun olup bitiyor.
örnek:
islam hoşgörü dinidir.
müşrikleri gördüğünüz yerde öldürün.
(bkz: bu ne yaman çelişki anne)
konu biraz derinlemesine incelenmeden bu angutlarca böyle anlaşılır. aynı şekilde kadınların ağzını burnunu kırınız ayeti de favorilere eklenmiştir.

gel vatandaş gel aradı çelişkiyi buldu ucuzluk burda geel denilesi önerme.

(bkz: kap getirin adam fikir sıçıyor)

"lan bugün ne yapsamda elime gözüme bulaştırsam" ya da "lan bugün ne yapsamda gelen giden bana geçirse" diyenlerin mahsülüdür...

(bkz: (#5244827)) ayetleri hoşgörüyle ve tamamıyla incelediğimizde mutlaka yanılmamıza neden olacak bir arayıştır.

sonucunda insanın (haşa) kur'an'daki değil kendi içindeki çelişkileri bulacağı bir eylemdir. iyi niyetli bir eylem ise sonuçta bulanan sular durulacaktır, fakat değilse yaratılışı berrak ırmak olan, kendi isteğiyle çamur deresi olmaya devam edecektir.

kur'an-i kerim'de gereksiz tekrarlamalar girla gider... celiski suradadir; bir taraftan insana yuce varlik oldugunu bildir, diger yandan gerizekali muamelesi cek... kes artik, bir kerede anliyoruz.

müslümanım diyen bir insan için talihsiz bir fiiliyat olur bu, çelişki bulayım derken bizatihi müslümanlığı ile çelişir.

lakin müslümanım diyen insan kuran-ı kerim'in allah kelamı olduğuna iman etmiştir. en fazla bu arayış müslümanım diyen insanı daha çok öğrenmeye, çelişki gibi görünen kısımları, ayetleri daha çok incelemeye iter, hatta itmelidir.

ve eğer kendiyle çelişmiyorsa, iman noktasında bir zafiyeti yoksa mutlaka bu zamana kadar yazılmış onlarca tefsir, binlerce kitap, çelişki gibi görünen durumları aydınlatacaktır.

burası kendini müslüman olarak tanımlayan insan için geçerli.

* *

müslüman olmayan bir insan için ise abesle iştigaldir. lakin kuran senin bildiğin kitaplardan değildir arkadaşım. onun için sen ben gibi sıradan insanların o kitabı layıkıyla anlayabilmesi için bir dolu müfessir onlarca cilttik eserler vermişlerdir. senin 2 ayeti tokuşturup "aha çelişki" dediğin şey için adam 150 sayfa açıklama yapar ve konuyu islami literatürde bir yere oturtur.

bak islami literatürde diyorum, senin benimsediğin önkabülleri değiştirir, seni ikna eder demiyorum. edemez çünkü. çünkü senin daha önce allah, peygamber gibi temel kavramlardaki ön kabullerinin değişmesi gerekir.

bir diğer ihtimalle de senin "neshetmek" nedir ne değildir ondan haberin yoktur belki.

ez cümle;

gayri müslim penceresinden bakıldığında ne mala ne davara bir faydası olmayan, müslüman penceresinden bakıldığında ise eğer kişiyi müspet araştırmalara itiyorsa ve bunu yapan kişi kendinden eminse faydası dokunabilecek eylemdir.