bugün

alet etmek, yararlanmak. mesela ''sevgiler günü!! başlığını sevgilisi omadığını ilan etmek için kullanmak.
(bkz: kullanılmak)
canliyi kagit mendil gibi görmek.
haddinden fazla kulluk eder gibi görünüp dünya nimetleri uğruna (için) gözyaşlarıyla feryad-ı figan etmek..bu durumda tanrıya tek itiraf cümlesi şu olur: tanrım seni kullandım...taşaklarımın altına yastık serecek kadar mürid sahibiyim cennetinin nuruyla yanıp tutuşan ve aydınlanan..ama ben de bir kulum..affet seni kullandım...
insan insana yaparsa bunu ayıp olandır.
Kul-lan-mak. Hiç bu açıdan düşünüldü mü acaba? kul: tanrının yarattığı insan; köle(tdk)

kul kelimesinin içinde bulunduğu kelimeye nasıl bir anlam kattığına bakalım şimdi de, örnek kelimemiz "kapıkulu". Kapıkulu: Osmanlılarda devletten ödenek alan, "sürekli görev yapan" atlı ve yaya askerlerden oluşan örgüt. (tdk)

bu tanımda yer alan "sürekli görev yapan" kısmı çok mühimdir, yani bir yere bağlı, ölene kadar çalışan, modernize edilmiş kölelik, işi ise askerlik.

yani kul kelimesi / hecesi, önde veya arkada yer aldığı durumlarda, sürekli bağlılık, aşırı aidiyet, sonsuz ve sınırsız hizmet, kölelik vb manalar katıyor, içinde bulunduğu kelimeye.

-lan eki ise, bir şeyin eyleme dönüşmüş halini yaratmak için türkçe'de kullanılan bir ektir. örn: akıl, akıllanmak. bal, ballanmak. güç, güçlenmek vb.

kul, kelimesine gelen -lan eki ile, bir şeyin, eylem sahibine, eylem sahibinin isteği bitene veya "kullanılan" şeyin miadı dolana kadar bağlanması, hizmet etmesi, en kaba tabirle kölelik etmesi anlamı oluşmaktadır. tam bir hakimiyet ve hüküm vardır ortada.