bugün

Korkmayın lan! Hepimiz öleceğiz hem de o kadar kısa bir süre içinde ölmüş olacağız ki ölmeden önceki o son anda bile etrafa şaşıran gözlerle bakacağız. Sormaktan, sorgulamaktan korkmayın, yaşamaktan korkmayın, samimiyetten korkmayın, insanlardan korkmayın zira siz korksanız da korkmasanız da kanınızı emmek isteyenler size sormadan emecekler kanınızı ()artık ne kadar kanınız varsa) bu yüzden bir de korkarak zaman kaybetmeyin. Saman gelip balya gitmeyin, okuyun, gezin (dünyayı olmasa bile gidebildiğiniz noktaya gidin, bahçenizin sınırı nerede bitiyorsa oraya dek varın), merak edin! Merak etmeyen ölmüştür, soru sormayan ölmüştür, düşünmeyen ölmüştür!

Gülmekten çekinmeyin, konuşmaktan çekinmeyin, saçmalamaktan çekinmeyin zaten kim neyi ne kadar iyi biliyor ki? Hiçbir şey bilmiyoruz o yüzden bilmemekten korkmayın, öğrenmeyi isteyin! Sevmekten korkmayın, korkmaktan korkmayın, acı çekmekten korkmayın, aldatılmaktan korkmayın siz de yalancısınız zaten siz de kandırıyorsunuz zaten o yüzden kimseye bahane bulmayın. Hayatın kendisinden korkmayın! Vicdanınıza, empatinize iki elle sarılın ki o size yolunuzu gösterecektir.

Önemli bir canlı olmadığınızı aklınızdan çıkarmayın siz dünyadaki bütün iyilikleri ve güzellikleri hak eden biricik canlılar değilsiniz, siz sadece bu rastlantı ve zorunluluğun ufak bir parçacığısınız ve emin olun yok olduğunuz zaman hiçbir şey değişmeyecek hatta yok olduğunuzda dünya hala yerinde kalmışsa sizin gibi bir paraziti üstünden atabilmenin sevinciyle daha bir güzelleşecek daha bir çiçek açacak ama öyle bir gün gelirse ne mutlu ki siz orada olmayacaksınız!

Tanrı yok bunu aklından çıkarma o sadece bir saplantı, sadece var olanla olmayan arasında kurulmaya çalışan sahte bir köprü, o sadece insanın egosununi, isteklerinin, özlemlerinin, yalancı adaletinin, yalancı barışının bir karşılığı keza dinler de başka şeyler değiller hatta dinler Tanrı'nın aşağılanmasından başka bir şey değiller. Tanrı'dan korkmayın onun varlığı ya da yokluğu mesele değil, mesele senin şu anda yaptığın? Bir şeyler yap, bir şeylerle uğraş bir meşgale bul kendine; ağaç dik, böcek koleksiyonu yap, karikatür çiz, mecmua biriktir kafana göre ne yaparsan yap git buzulların son yüz yıllık değişimini incele istersen git güzel müzikler bul başka müzikler bul onları dinle onları yorumla onları anlat ama ne yaparsan yap bir şeyler yap!!!

Dostlarını, aileni, sevgilini, eşini, çoluğunu çocuğunu çok büyütme gözünde onlar da senin gibi bu rastlantının birer ürünü onlarn adlarını ne altın varaklarla süsle ne de yokmuş gibi davran onları oldukları gibi sev, oldukları gibi gör, oldukları gibi anla! Onlar önemsiz değiller ama onlar o kadar da önemli değiller... Önemli olanın ne düşün? Nedir önemli olan? Para mı? Aşk mı? Araban mı? Hangisi önemli? Önem sıran ne senin?

Bir ayağınla zemine sapasağlam basabil ve diğer ayağın gökyüzünde gezsin ne çıkar? Aklın bir karış değil aslında iki karış havadaysa sorun var demektir, aklından, hayallerinden, duygularından korkma, tanı onlarıi gör ve tanı! Kendin için bu kadar süslü şey yaparken şunu unutma "sen dünyaya gelmiş ve dünyadan geçecek olan yüz milyarlarca sıradan insandan bir tanesidir" unutma her şey olacağına varıyor zamanını kontrol et çok hızlı yaşlanıyorsun.

Ve bir gün musalla taşına yatırıldığında kimsenin umurunda olmayacağın günler kapıya dayandığında yani dünya üzerindeki bir anlık bir aksiseda olup geçtiğin o gün geldiğinde bunların hiçbir anlamı kalmayacak, kurtulacaksın işte o zamana kadarki bu saçma zamanı nasıl geçireceksin? Seçim senin bu hapishanede olabileceğin kadar özgürsün hangi tarafta yer alacaksın?

"Cehalet mutluluktur" sözü o kadar iki yüzlü bir sözdür ki! Cehalet mutluluk değildir mutsuzluğun bir ölçeği yoktur, herkes kendi çemberinde döner herkesin zinciri kendisine kısadır, herkesin üzüntüsü kendisine büyüktür bu ölçülmez! Bu tasavvura kolay yerleşen bir şey değildir! Ve "bilmek" ya da en azından "bilmeyi istemek" nefes almaktır! Farkında olmanın getirdiği mutsuzluğun yanında cehaletin getirdiği mutluluğun yanında devede kulaktır boş ver hesaba gelmez zira bu terazi bu sikleti çkmez.

Hadi hayırlı tıraşlar.
devletin ortaya çıkış sebebi olan duygu.
ecele faydası olmayan olgudur.
fakat güzel ve gerekli bir duygudur.
izmir korkutuyor. noluyoruz izmir o gök gürlemesi de neydi.
Bazı zamanlarda kayıtlara geçmeyen rekorlar kırdırtır.

http://www.dailymotion.co...scare-prank_fun?start=107
Korku kesinlikle bilmemekten kaynaklanır. insan tanımadığı bilmediği şeyden korkar. insan neyden korkuyorsa onu incelemeli ve bilgi sahibi olmalıdır. Korkudan kurtulmak için bu yapılmalıdır.
bilinmeyen, hakkında fikir sahibi olmadığımızdan zihnimizin tehdit olarak algıladığı "şeyleri" tanımlamamız.
insanı uykusundan edebilen his. harekete geçmek için tetikleyici kuvvet.
Korku, on beş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını kabusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış…

(bkz: osho)
Korku karanlık bir gecede kendi karanlığının gecenin karanlığını yenmesi durumudur.
Ne gündüz yardım edebilir artık sana ne de sığınabilirsin gecelere.
Tüm ışıklar sönerken yazmaya devam edeceksin korkarak.
Hayata devam etmeni sağlayan şey bu korku olacak.
korku bilinmeyen değildir. eskiden öyle düşünürdüm ama bildiği şeylerden daha çok korkmalı insan. her şeyden korkuyorum ben. o en masum insanlardan, asla korkulmaması gereken yaratıklardan... ve en çok da sizin kaçacak delik aradığınız tiplerden korkmuyorum. her şeyi biliyorum ve korkuyorum. yatağıma hayaletler geliyor sanki. herkes beni boğmak istiyor gibi. korkuyorum kısaca.
Yüzüne Baktıkça hissettiğim, hissettikçe çaresizliğe gömüldüğüm... canımdan parçam... korkuyorum, çok...
Saat sabahın 5inde dışarı kola almaya çıkıp parkta oturmaya geldikten sonra bir adamın adeta 10 bıçak darbesi yemişcesine çığlık atmasını duyup tınlamadığı duygudur.
ego kaynaklıdır. sinirlendirir.
Son bir iki gündür sahip olmadığım his, duygu. Başıma ne gelirse gelsin diyorum, hiç umrumda değil. Hayat boka sardıkça insan intiharı falanda düşünüyormuş. Korku, korkmak büyük nimettir; değerini bilin.
neredeyse bütün canlılarda bulunan bir duygudur.
insanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi birşey vermedigi için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.

William Shakespeare

Korku bazı şeyleri sona erdirir.Korku kan akışını, kalp atışlarını, solunumu, düşünceyi, sindirimi her şeyi bozar.Korku ilginç bir duygudur çünkü bu, aslında insansı değildir.Bu duygu çok kısa süreli bir hayatta kalma rolüne hizmet ettiği hayvanlardan alınmıştır.Hiçbir hayvan korku içinde yaşayamaz.insanların aslında korku duyacakları hiçbir şey yoktur.Onlar kendilerinin sonsuzluk olduklarını biliyorlardı.Şimdiyse korku gezegenimizi çevreleyen temel bir enerji gücü haline geldi.

Korkunun içimizde yol açtığı zarar işte böyledir...

Sonsuzluğun Mesajı - Marlo Morgan

¸.••.¸¸.••.¸¸

"Düşmanın nefret olduğunu düşünüyoruz ama hayır düşman korkudur." Gandi

¸.••.¸¸.••.¸¸

Korku, bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile tetiklenen rahatsız edici ve olumsuz bir histir. Korku belirli bir ağrı veya tehdit olarak algılanan bir tehdit sonucunda, uyarıcı bir tepki olarak ortaya çıkan yaşamsal bir mekanizmadır. Korku görünüşte evrensel bir duygudur. Herkes bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde çeşitli korkulara kapılabilir. [1] Tehlike ile karşılaşan bir kişi korkar ve bu korku sonucunda kaçmak için bir tepki oluşturur ( aynı zamanda kavga et-kaç tepkisi olarak ta bilinir.), ancak aşırı durumlarda ( nefret ve terör gibi ) korkan bir kişi donup kalabilir veya felç tepkisi vermesi de mümkün olabilir. John B. Watson, Robert Plutchik ve Paul Ekman gibi bazı psikologlar korkunun temel ya da doğuştan gelen küçük duygu dizilerinden birisi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu dizi aynı zamanda sevinç, üzüntü ve öfke gibi duyguları da içerir. Korku kişide, herhangi bir belirli türde duygusal durum veya anlık bir dış tehdit oluşmadan meydana geldiği takdirde, anksiyete olarak ayırt edilmelidir.



Anksiyete veya endişe, canlılarca deneyimlenen kaygı, korku, gerilim, sıkıntı halidir. Canlıların dış ortama uyum çabasında koruyucu bir tepkidir. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında Anksiyete bozuklukları olarak incelenir. Psikiyatride bir grup hastalığın genel adıdır.

Terleme, titreme, çarpıntı vs. gibi bedensel belirtileri görülebilir. Başına kötü bir şey geleceğini düşünme, rezil olmaktan veya komik duruma düşmekten korkma gibi bilişsel (düşünsel), fakat çoğu kez nedeni belirsiz, tanımlanamayan bir gerginlik durumudur.

Anksiyete, genelde kavramsal, somatik, duygusal ve davranışsal bileşenlere sahip olmak biçiminde tanımlanır (Seligman, Walker & Rosenhan, 2001). Kan basıncı ve kalp atışının artması, terleme, ana kas gruplarına ani kan akışının hücum etmesi nedeniyle kaslarda gerginlik, bağışıklık ve sindirim sistemi fonksiyonlarının yavaşlaması gibi fiziksel etkileri vardır. Bunlara ek olarak mide bulantısı, el ve ayaklarda soğukluk, titreme -üşüme hissedilir.

Duygusal açıdan ise hastalık korku ve panik hissine neden olur. Kişi her şeyi olabilecek en olumsuz yönüyle ele alır, moral seviyesi en alt düzeydedir. Davranışsal olarak ise hasta, anksiyete kaynağından kaçma eğilimi gösterir. Yine de anksiyeteden sadece patolojik bir durummuş gibi bahsetmek yanlış olur. Bu his, korku, kızgınlık, üzüntü ve mutluluk gibi duygularla beraber gelen, insanoğlunun hayatta kalmasıyla bağlantılı temel duygulanımlardan birisidir.

Anksiyete tedavisi en az bir yıllık ilaç tedavisi şeklinde seyreder. Bunun yanı sıra derin nefes alıp vermek endorfin salgılanmasına neden olduğu için hastaları rahatlatır. Masaj, aromaterapi, telkin gibi yöntemlerin de işe yaradığı bilinmektedir.

FOBi LiSTESi

ablütofobi: yıkanmaktan korkma
agirofobi: caddelerden ya da caddelerde karşıdan karşıya geçmekten korkma
agorafobi: açık yer ya da kalabalık korkusu
ailurofobi: kedilerden korkma
akluofobi: karanlıktan korkma
akrofobi: yüksek yerlerden korkma
akustikofobi: belirli seslerden kokrma
algofobi: acı çekmekten korkmak
amaksofobi: araba (ya da taşıt)korkusu
amatofobi: toz korkusu
amnezifobi:Hafızasını kaybetmekten korkma
amofobi:Sivri cisim korkusu
anatidaephobia: ördekler tarafından izleniyor olma hissi / korkusu
androfobi: adamlardan korkma
anemofobi: fırtına korkusu
antlofobi: sel korkusu
antropofobi: insanlardan korkma
apifobi: arılardan korkma
arakibutirofobi: yerfıstığı ezmesinin, yerken, damağa yapışmasından duyulan korku
araknofobi: örümceklerden korkma
aritmofobi: sayılardan korkma
asimetrifobi: simetrik olmayan şeylerden korkma
astenofobi: güçsüz olmaktan korkma
astrafobi: şimşek korkusu
ataksofobi: düzensizlikten korkma
atelofobi: mükemmel ol(a)mamaktan korkma
aviofobi: uçuş korkusu

B

ballistofobi: silahtan ya da mermilerden korkma
batofobi: derinlik korkusu, yüksek binaların yanından geçmekten korkma
batrakofobi: kurbağa, semender gibi çiftyaşayışlı (amfibyen) hayvanlardan korkma
belonefobi: iğnelerden korkma
bibliyofobi: kitaplardan korkma
bromidrosifobi: vücut kokusundan korkma
brontofobi: gökgürültüsünden korkma

D

datafobi: veriden korkma
dentofobi: dişçiden korkma
dermatopatofobi: deri hastalıklarından korkma
dekatriaparaskevifobi: ayın 13'ünün Cuma gününe gelmesi korkusu

E

eisoptrofobi: aynalardan korkma
elektrofobi: elektrikten korkma
emetofobi: kusmaktan korkma
entomofobi: böceklerden korkma
endofobi: Giyecek korkusu
epistaksiyofobi: burun kanamasından korkma
eritrofobi: yüz kızarmasından duyulan korku
erotofobi: cinsellik korkusu

F

farmakofobi: ilaçlardan korkma
fazmofobi: hayaletlerden korkma
febrifobi: yüksek ateşten korkma
filemafobi: öpmekten ya da öpüşmekten korkma
filofobi: sevmekten, aşık olmaktan korkma
fobofobi: korkmaktan korkma
fotofobi: ışıktan korkma

G

gametofobi: evlenmekten korkma
gefirofobi: köprülerden geçmekten korkma
gerontofobi: yaşlı insanlardan ya da yaşlanmaktan korkma
glossofobi: topluluk önünde konuşmaktan korkma

H

haptofobi: dokunulmaktan korkma
harpaksofobi: hırsızlardan ya da bir suçun kurbanı olmaktan korkma
helyofobi: güneş'ten korkma
helshoesafobi topuklu ayakkabılardan korkma
hematofobi: kan korkusu
herpetofobi: sürüngenlerden korkma
hidrofobi: sudan, yüzmekten ya da boğulmaktan korkma
higrofobi: nemden ya da yağmurdan korkma
hipegiyafobi: sorumluluktan korkma
hipnofobi: uyumaktan korkma
hipofobi: atlardan korkma
homiklofobi: sisten korkma
homofobi: eşcinsellerden korkma

i

ihtiyofobi: balıklardan korkma
islamofobi: islamdan ve müslümandan korkma

J

jinefobi: kadınlardan korkma
japonofobi: Japonlardan korkma

K

kainatetofobi:Yenilik korkusu
kakofobi: çirkinlikten, çirkin seylerden korkma
kakorafiyafobi: başarısız olma korkusu
kanserofobi: kanser olmaktan korkma
kardiyofobi: kalp hastalığından korkma
karnofobi: etten korkma
katagelofobi: dalga geçilmekten korkma
kemofobi: kimyasal maddelerden korkma
kenofobi:Karanlık korkusu
keymafobi: kıştan ve soğuktan korkma
kimofobi: dalgalardan korkma
kinofobi: köpeklerden korkma
kitinofobi:böcekten korkma
klimakofobi: merdivenden düşmekten ya da merdivenlerden korkma
klostrofobi: kapalı yer korkusu Kapalı ve basık yerlerde duyulan korkudur. Asansör, basık tavanlı odalar, koridorlar, kapıları kapalı ve kalabalık otobüs, yeraltı çarşıları, metro, alt geçitler ve kilitli odalar onlar için korku verici yerlerdir. Hastanın temel korkusu bu sayılan yerlerde sıkışıp kalmak, nefes alamamak ve boğulmaktır.
koprofobi: dışkı korkusu
koulrofobi: palyaçolardan korkma
kremnofobi: yüksek yamaçlardan ya da uçurumlardan korkma
kriyofobi:buzdan ya da donmaktan korkma
kronomentrofobi: saatlerden korkma
ksantofobi: sarı renkten korkma
ksenofobi: yabancılardan korkma
ksilofobi: tahta şeylerden ya da ormanlardan korkma

L

limnofobi: göllerden korkma
litikafobi: davalardan ve mahkemelerden korkma
logofobi: belirli kelimelerden korkma
lökofobi: beyaz renkten korkma

M

manyofobi: delirmekten korkma
mastigofobi: cezalandırılmaktan korkma
mekanofobi: makinelerden korkma
melanofobi: siyah renkten korkma
mikrobiyofobi: mikroplardan korkma
mizofobi: kirlilikten korkma
monofobi: yalnızlıktan korkma
musofobi: farelerden korkma

N

nekrofobi: cesetten korkma
nelofobi: camdan korkma
niktofobi: geceden korkma
nozokomefobi: hastanelerden korkma
nüdofobi: çıplaklıktan korkma
Negrofobi: Siyahilerden korkma

O

obesofobi: şişmanlamaktan korkma
ofidiyofobi: yılanlardan korkma
okofobi: taşıt araçlarından korkma
orofobi:Yamaçtan iniş korkusu
osmofobi: belirli kokulardan korkma
otofobi:ıssız bir yerde kişinin tek başına olmaktan duyduğu korku

P

pantofobi: her şeyden korkma
papirofobi: kâğıttan korkma
paraskavedekatriafobi: ayın onüçü ve cuma olan günden korkma
patofobi: hasta olmaktan korkma
pedofobi: çocuklardan korkma
peladofobi: kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma
penyafobi: fakirlikten korkma
pirofobi: ateşten korkma
plakofobi: mezar taşlarından korkma
pogonofobi: sakaldan ya da sakallı kişilerden korkma
politikofobi: politikacılardan korkma
porfirofobi: mor renkten korkma
potamofobi: ırmaklardan ya da su akıntılarından korkma
potofobi: alkollü içeceklerden korkma
pteronofobi: kuş tüyünden korkma
pupafobi: kuklalardan korkma

R

radyofobi: radyasyondan, x ışınlarından korkma.
ranidafobi: kurbağalardan korkma

S

selenofobi: ay'dan korkma
siderofobi: yıldızlardan korkma
simetrofobi: simetriden korkma
skiofobi: gölgelerden korkma
sosyofobi: toplumdan, genel olarak insanlardan korkma
soteriofobi: başkalarına muhtaç olmaktan korkma

T

tafefobi: diri diri gömülmekten korkma
takofobi: yüksek hızdan korkma
talassofobi: deniz ya da okyanus korkusu
tanatofobi: ölümden korkma
teknofobi: teknolojiden korkma
teratofobi: gebe kadının, şekilsiz, çirkin bir çocuk doğurmaktan korkması
termofobi: ısıdan korkma
testofobi: testlerden ya da sınavlardan korkma
tokofobi: gebe kalmaktan ya da çocuk doğurmaktan korkma
tomofobi: ameliyat olmaktan korkma
toksifobi: zehir korkusu
topofobi: belirli yerlerden korkma
travmatofobi: yaralanmaktan korkma
trikinofobi: gıda zehirlenmesinden korkma
triskaidekafobi: 13 sayısından korkma
tripanofobi: aşı ya da iğne olmaktan korkma
trikopatofobi: saç hastalıklarından korkma

U

ürofobi: sidikten korkma

V

venereofobi: zührevî hastalıklardan korkma
venüstrafobi: güzel kadınlardan korkma
vermifobi: solucanlardan korkma

X

xenofobi: yabancılardan korkma

Z

zelofobi: kıskançlıktan korkma
zoofobi: hayvanlardan korkma
Korkularim var.. aklima gelince mideme oturan, aklimi oynatan. Duzelir degil mi. Keske duzelse..
Korkuyorum.
Bazi seylerden cok korkuyorum.
Duyguların en boktanı.
insanlığın tarihsel kaderinde en büyük rolü bu arkadaş oynamıştır,günümüzde ise paradan sonra ikinci sırada gelir.
"Kendi tecrübelerimden yola çıkarak sana şunu söyleyeyim: korku onbeş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını kabusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış.
OSHO"
insanın yolunu engelleyen duvarlardır.
Aslında insan bu duvarları kendi örmüştür.
Yani aslında tek engeli kendisidir.
kendi yolunu kendisi engelliyordur.

'Acaba ne olur?' Diye düşünerek O duvarları kırmaktan korkar.
Kırarsa olumsuz sonuçlar elde edeceğini sanar.

Fakat bu sorunun cevabı bir tek kendisinde saklıdır.
Ve Denemeden de asla bu sorunun cevabını alamaz.
Denemeden bilemez. Neyin onu beklediğini.

Belki beklediği gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşır.
Ama bu da ona bir tecrübe kazandırır.
Bardağa 'yarı boş' değil, 'yarı dolu' diyebilmeyi öğrenmek lazım.
Bir olayın sadece kötü yönlerini değil; iyi yönlerini de düşünmek gerek.
Mesela 'En azınan denedim ve cesurum!' diyerek kendiyle gurur duyabilir.

Ziraa Cesaret korkusuz olmak değildir, Korkuyu yenmektir!
kadim şaman inancında, yer altında varlıklar var. eğer korkarsan, der şaman, sana musallat olurlar.

bu maddi varlıklar için de geçerli. korkarsan polisler musallat olur. veya korkarsan bir gece yarısı köpekler peşinden koşturur.
Üç temel duygudan biridir.

insanlar korkar, umar veya öylesine yaşarlar.

Genellikle öylesine yaşarız. Belki de hayatin en zevkli kısmı budur. Dusunmemektir belki de esas nimet.

Bazı zamanlar umarız. Kazanmayi, elde etmeyi, elde tutmayı, iyiye ulaşmayı umarız. Bu yüzden bence korkunun karşıtı korkusuzluk değil umuttur.

Ve çoğu zaman da korkariz. Kaybetmekten. En önemlileri saymiyorum. Onlar insani uzuyor. Ama ornek verecek olursam öyle zenginler vardır ki fakir kalmaktan korkan.

Ama korku daha aşağıdan daha derinden gelen bir sestir. Çoğunlukla adini da koymayiz. O sadece fısıldar arka plandan.

Kazandim kaybettim Vazgeçtim sıktır ettim umursamadim derken en son raddeye hazırlanır herkes yavaş yavaş ve bilmeden. Ve bu biliş öyle bir biliş ki, bilmeden.

Neyse.
Sen en iyisi sıktır et.
istediğin şeyi hedeftekine yaptırabilmek için gereken en temel duygulardan biri. Öyle bir yaptırımı var ki hem sevdiğin hem de nefret ettiğin kişi/varlıktan korkabiliyorsun. Korkutarak istediğini elde etmek ne derece etik bu başka bir konu ancak şu zamana kadarki gözlemlerime göre belirli bir bilinç seviyesine ulaşmamış insanlar kesinlikle ve kesinlikle istemedikleri bir şeyi korku faktörü olmadığı sürece yapmıyorlar veya yapmamaları gereken bir şeyi (kime göre neye göre bu da tartışılır) korku olmadan yapmaktan vazgeçmiyorlar.
Bunun en güzel örneğini çocuklarda görebilirsiniz. Deli gibi sevdikleri anne-babalarının bile sözlerini canları istemezse dinlemezler. Bunu kimi zaman meraktan yaparlar (elektrikli eşyalar ve prizler ile oynamak gibi) kimi zaman da yaşları gereği (2 yaş sendromu) tamamen gıcıklıktan ve inattan yaparlar.
Deneyimlerin etkileri de yadsınamaz elbette. Çocuktan daha büyük, daha bilgili ve deneyimli, daha kudretli olan büyüklerin ikazları binbir zarar ile gerçekleşmeye başladığında yani musibet ve nasihat durumu söz konusu olduğunda insanoğlu bir şeylerin daha fazla bilincine varmaya başlıyor. işte tam da bu noktada tıkır tıkır işleyen (kitleler için genel olarak söylüyorum - bireysel bazda değişiklikler olabilir tabii) sistemler ortaya çıkıyor: hukuk gibi, din gibi, eğitim gibi, askeriye gibi... Her birinin temeli, ciddi bir yaptırımı olan bu duyguya dayanıyor.