bugün

Nasıl bir ülkede yaşadığıma şaşırdığım zamanlar çok oldu. Yakın zamanlarda bir kez daha şaşırdım. Şefkat-Der, 25 Kasım 2011 tarihinde, şiddet gören kadınlara yönelik bir korunma klavuzu yayınlamış. Klavuzdaki öneriler, "Kocanız sizi öldürmeden siz onu öldürün!" olarak özetlenebilir. insan oturup düşündüğünde mantıklı da bulunabilir. Çünkü söz konusu kadınlar şiddeti son raddeye kadar yaşayıp canlarından oluyor. Ama gene de tuhaf bir durum. Bakın neler var öneriler arasında;

"-Boşanmak istediğinizi eşinize telefonla bildirin ki şiddetle karşılaşmayın.
-Hızlı koşmayı öğrenin. Her gün antrenman yapın, savunma sporları çalışın.
-Kıyafetiniz koşmaya uygun olsun.
-Eşinizin yemeğine düzenli olarak sakinleştirici katın.
-Silah taşıma ruhsatı alın. Hatta av tüfeği ruhsatı. Poligonlarda atış eğitimi alın. Aslında aileler kızlarına evlenmeden önce silah eğitimi aldırmalıdır çünkü evlendikten sonra zorluk çıkabilir.
-Çelik yelek giyin. Boğazınızı ölümcül saldırılardan koruyabilmek içinse özel boyunluklar kullanın.
-Eşinizden ayrıysanız yalnız yaşamayın, bir ev arkadaşı bulun. Ev arkadaşınız mümkünse polis olsun.
-Biber gazı ya da elektroşok aleti taşıyın.
-Kılık kıyafetinizi, yürüyüşünüzü değiştirin, peruk takın. Hatta estetik ameliyat olmayı bile düşünün.
-Yurt dışına gitme olanaklarını değerlendirin.
-Evinizde, tartışma anında kaçıp korunabileceğiniz, sığınak benzeri bir oda hazırlayın.
-Acilen hastaneye gitmek zorunda kalırsanız kendi kimliğinizi ya da eşinizin sigortasını kullanmayın ki sizi bulması kolay olmasın.
-Savcılığa mutlaka dilekçe verin. Bu daha sonraki aşamalarda işinize yarayacaktır."

Bu maddelerden sonra ise son olarak birkaç öneri daha eklenmiş.

"Eşiniz sizi kesinlikle öldürmek istiyorsa, savcılığa başvurmanız fayda etmediyse, devlet sizi korumuyorsa, eşinizi öldürme değil ama durdurma amaçlı olarak elini bir daha kullanamayacak şekilde onu yaralayın. Hangi elini kullanıyorsa onu hedef alın ama iki eli olursa daha iyi olur. Eğer yaralamayla onu durduramayacağınızı düşünüyorsanız, o sizi öldüreceğine siz onu etkisiz hale getirme tercihinde bulunabilirsiniz. Hele ki çocuğunuza yönelik şiddet varsa ve onun canına da kastediyorsa hiç düşünmeyin. Bu nefsi müdafaaya girer ve hafifletici sebepleri vardır..."

Sizi bilmem ama ben bu önerileri ürpererek okudum. Güzel hayallerle başlayan ama sonunda karşıdakinin canına bile kastedilecek bir savaşa dönüşebilen evliliklere mi, yoksa "devlet sizi korumuyorsa" ifadesine mi daha fazla üzülmek gerek karar veremedim.

http://www.sefkatder.org/klavuz.html
(bkz: nefret söylemi)
militan ev hanımı yetiştirme kursu.
--spoiler--
eğer her şeye rağmen potansiyel katille ummadığınız anda karşılaşır da ,yanınızda kendinizi korumak amacıyla silahınız falan da yoksa,ve kaçma durumunuz da yoksa,size potansiyel katil, ”ne olur boşanma benimle,bir kez daha dene,ayrılma ,teklifimi kabul et” falan derse..maalesef öldürülmemeniz için kendinizin can güvenliğinizi sağlamak için zaman kazanmak için,asla sert yanıt vermeyin reddetmeyin,”olabilir,.psikolojim pek yerinde değil kedimi kötü hissediyorum,tamam ne yapalım bir daha deneyelim,bana biraz müsaade ver”gibi,potansiyel katilin durumuna göre bir cevap verin…ve uygun fırsatta,tekrar kurtulmak için planlar yapın,bulunmanıza neden olan hatayı bir daha asla yapmayın,çünkü artık böyle bir çözümü yapabilecek bir fırsatı elde edemezsiniz!

son çare:maalesef son çare olarak eşiniz sizi kesin öldürmek amacında ısrarcı olursa ve defalarca saccılığa polise başvurduğunuz halde devlet sizi korumuyorsa,siz eşinizi öldürmek amacıyla olmasa da kendinizi korumak amacıyla,eşinizin bir daha elini kullanması zor olacak şekilde yaralamaya yönelik silahlı,bıçaklı,eylemde bulunabilirsiniz..bilekten vurmak kesmek gibi…(hangi elini daha iyi kullanıyorsa o elinde,ama iki eline yapılırsa daha garantili bir çözüm olur.))FAKAT YARALAMAYLA KENDiSiNi ÖLÜMDEN KURTARAMAYACAĞINIZI DÜŞÜNÜYORSANIZ,POTANSiYEL KATiL SiZi ÖLDÜRECEĞiNE SiZ ONU,(KENDi CANINIZI KURTARMAK iÇiN) etkisiz hale getirme-(ÖLDÜRME-AĞIR YARALAMA) TERCiHiNDE DE BULUNABiLiRSiNiZ.. Hele hele çocuğunuzu falan da öldürmeye kalkıyorsa hiç düşünmeden siz ondan önce davranın ve size saldıran potansiyel katil etkisiz hale getirmek için(öldürmek-ağır yaralamak)için zaman kaybetmeden harekete geçin.(.potansiyel bir insan bir insanı öldürmeye kalkarsa diğer kişi o insanı öldürürse Ceza Kanununda ceza verilmiyor…nefsi müdafaa vb..) Daha önce eşiniz size şiddet uyguladıysa ve tehdit ettiyse kesinlikle savcılıklara şikayetiniz olsun..ilerde kendinizi savunma amaçlı bir şey yaptığınızda bu mahkemede sizin lehinize olacaktır!Ayrıca eşinizin size yaptığı şiddet ve tehditlerle ilgili güvendiğiniz yakınlarınıza anlatın,ilerde şahitlik için de bu faydalı olacaktır!
--spoiler--

gece gece ağzım açık okuduğum, okudukça kahrolduğum yazıdır. tamam kadına şiddet ülkemizde büyük bir sorun ama bunun bu şekilde çözülebileceğini düşünmek imkansız. şu öneriler hazırlanırken hiç kafalarında canlandırmışlar mıdır acaba kadının görüntüsünü?

spor ayakkabılı, çelik yelekli, elinde ekmek bıçağı olan, cebinde biber gazı, boynunda boyunluk, belinde silah...
böyle bir dişinin çekip çevirdiği bir yuvada çocuklar ne kadar sağlıklı büyüyebilir? eve gelen erkeğin sinirleri ne denli sağlam kalabilir? ev ortamında devamlı potansiyel katiller olma durumunda cinayeti kim engelleyebilir?

evet, potansiyel katiller...
erkeğini potansiyel katil olarak gören bir kadın da potansiyel katildir. devletin dahi kendini ölüme terk ettiğini düşünen bir kadına öldür diye dayatmak ne demektir?

yazıda şöyle bir bölüm var;
potansiyel katil: "ne olur boşanma benimle,bir kez daha dene,ayrılma ,teklifimi kabul et" derse...

yahu birini öldürmeye gelen biri nasıl böyle cümle kurar? yani standart bir türk erkeği annesinin evine giden eşine bunu derse potansiyel katil mi olacak? kadın böyle mi değerlendirecek? ne yapıyorsunuz siz? zaten yayınlanan fotoğrafa bakınca da bir tek kesilmiş bir erkek kafası eksik gibi duruyor yanlarında, sanki terör örgütünün yayınladığı videolardan alıntı gibi olmuş.

bir sorunu çözmeye çalışmadığınız çok açık, ne yetiştirmeye çalıştığınız aşikar. yazılanlar saçma gelebilir belki bizlere ama yazılanlardaki gibi yaşamaya başlayıp kocasını kesecek kadınlarımız da fazla ve yakında görmeye başlayacağız haberlerde...

ne diyebilirim ki...
her aileye bir imam yerine her aileye bir evlilik danışmanı atasalar böyle bir sorun kalmaz. çünkü değişmesi gereken ne kadınlar ne de erkekler. bizim toplum olarak değişmemiz, yükselmemiz gerekli. ama hangi iktidar bilinçlibir toplum ister ki?
ya da toplumumuz bilinçlenmek ister mi?

ya aslında o kadar çok söylenecek söz var ama,
her şey o kadar yanlış ki...
esas derdi birkaç çarpıcı ifade yüzünden görmezden gelinen rehberdir.

türkiye'de erkekler tarafından "cinsler arası ilişkinin türk-islam ve ataerkil tarzı" nedeniyle öldürülme tehdidi altında yaşayan az sayıda kadın var. ama kadınların çok büyük bir kısmı, ölüme varmasa bile sıkı erkek kontrolü, baskısı, şiddet tehdidi veya genellikle dayak biçimdeki şiddeti altında yaşıyorlar. kadının fiziken ve zihnen kendini mücadeleye hazırlaması bile sözkonusu kontrol, baskı ve şiddet atmosferinde gedikler açacaktır.