bugün

temiz duygularınızı öyle ulaşılmaz yerlere koyun ki orada çiçekleri tutku ve hayranlık uyandırsın, sanatçı başyapıtına nasıl değer verirse siz de öyle koruyun onları.

vadideki zambak, balzac.
görsel
Aldatıldık kandırıldık bir ihtimal deyip binbir ihtimal yaratan biz. Ama unuttular bizim adımız tecrübe oldu biz salağa yatan tarafız oğlum kalkıp da görünmeyenler, içimizde milyon tane kırık varken bile vazgeçmemek bizim tarafın işi be kardeşim. Unuttular ama be kardeşim biz bu işin üstadı olduk.
Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi mânâya veren en cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan âhenkti aşk.

Kitab-ı Aşk
iskender pala
istemeden kirleniyor insan.

Yusuf atılgan/anayurt oteli
Nuh kendine emradileni yaptı,
Fakat yapayalnız öldü.

ibrahim ateşte yanmadı ama
Günlük güneşlik bir havada öldü.

musa elçi oldu, denizi yardı,
ama kahır içinde öldü.

Yunus balığın karnında değil ama
insanın kucağında öldü.

Zekeriya saklandığı ağacın içinde değil,
O ağacın bulunduğu ovada öldü.

#firavunaşiirler #muratdal
insanın hayatında öyle bir an gelir ki önünde uzayıp giden karanlık yolda ilerlemekten başka çaresi kalmaz, geri adım atamayacak kadar yorgundur çünkü ve yerinde duramayacak kadar da yıkkın. Hayatta çoğu zaman asıl ihtiyacımız olan şey de budur işte, sağlam kalan parçalarımızı toplayıp kör bir kararlılıkla yolumuza devam etmek.

(bkz: emrah serbes)
(bkz: deliduman)
inanmıyorum, kanmıyorum ama seviyorum.
Içimdeki bu boşluk mu? Değil. Bir şey var, ama eksile eksile var. Aylak adam' dan.
Eğer ;
yanlış bir hikayede hissediyorsan kendini,
tek başına bir savaş veriyorsan,
kaybetmemek için direniyorsan bırak gitsin..
çünkü hiçbir aşk tek kişilik bir savaş değildir.

(bkz: ezgin kılıç)
(bkz: har ve kül)
Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayim.
Gabriel Garcia Marquez.
Unutma ki sahip olduğun en önemsiz şey bile sana ait olmayan en kusursuz şeyden daha değerlidir. Çünkü sana aittir o, senindir..

(bkz: senden sonra)
düşünceler göklere yükseliyor ; fakat vücut toprağa bağlı.

tek tek koparılması kolay olan milyonlarca iplikle bağlı.
insan birşey bekliyordu.sabahtan akşama kadar bekliyordu.ve hiçbirşey olmuyordu. insan tekrar tekrar bekliyordu, düşünüyor düşünüyordu. sakaklari agrimaya başlayana kadar düşünüyordu.. hiçbirşey olmuyordu. insan yalnız kalıyordu.yalnız. yalnız...
Ama sen bir şeyler söylesen ben anlardım. Söylemedin. Anlamlı anlamlı sussaydın en azından, o bile bir şey demek olurdu. Olmadı. Bir sürü laf edip hiçbir şey söylememeyi nasıl başardığını hâlâ almıyor yarım aklım. Şu an tek bir kelimesini bile hatırlamadığım bir dolu laf edip hiçbir şey söylemeden gittin. Senden geriye ara sıra hatırlayıp gözlerimin yaşarmasına neden olacak iç burkan bir çift laf bile kalmadı. Ayrılmalı, elvedalı çok film izlemiştik oysa beraber... Hiçbirinin sonu böyle bitmiyordu. Şöyle afilli bir veda bile edemedik birbirimize... "Kendine iyi bak, böylesi ikimiz içinde en iyisi..." türünden laflar ediyordun giderayak, ben de bende kalan birkaç kitabını en kısa sürede iade edeceğim türünden saçmalıklarla mukabelede bulunuyordum. Adam gibi ayrılmayı bile beceremedik,sanki işleri bozulduğu için yolları ayıran iki müflis tüccar gibiydik.
Tesirsiz parçalar.
görsel
Stefan zweig- bilinmeyen bir kadının mektubu.
görsel
görsel
kont atıldı; "doğru söyleyin Felix, söylendiği kadar güzel mi?"

kontes araya girdi:

"ona nasıl böyle bir soru sorarsınız. dünyanın en güzel kadını gerçekten sevilen kadın değil midir her zaman?"

-vadideki zambak, balzac.
Karanlığı seven birini güneş rahatsiz eder.
Kimseyi düzeltmeye ya da kurtarmaya çalışmayın.
Bu hayatta öğrendiğim en şüphesiz şey;
Orospuluğu benimseyeni, sikmeyen kaybeder.
(bkz: islam deklarasyonu)
(bkz: Alija izzetbegoviç)
görsel
"Hayatımın en güzel anıymış, bilmiyordum." orhan pamuk
içeri gir.
Kapıyı ört.
Işıkları yak. 
Bana sarıl.

Dışarı çıkalım.
Sinemaya gideriz.
Filmi terkederiz.
Yani illa terkedilecekse bir şey...
Yürürüz.
Sarhoş olurum.
Sen olma.
Bana sarıl.

Gökyüzüne bakarız.
Karanlıkta olsa bakarız.
Dua ederim. ikimizin yerine.
Sen etme.
Bana sarıl.

Sigara içeriz.
Ellerimiz üşür.
Ben ısıtırım.
Sen bana sarıl.

Paramız biter, yürürüz.
Bitmeyen bir yol buluruz.
Bitmeyen bir türkü söyleriz.
Aşık olurum.
Sen olma.
Bana sarıl.

Konuşuruz.
Hep anlatırız.
Kimleri öptüğünden bahsedersin.
Ağlarım.
Sen ağlama.
Bana sarıl.

Kavga ederiz.
Küfür ederiz.
Bağırırsın.
Küserim.
Sen küsme.
Bana sarıl.

Güleriz.
Unuturuz öleceğini annelerimizin.
Anneler ölmesin.
Annem ölürse bana sarıl.
Çünkü bilirsin,
Bazen anneler ölüyor. Anneler ölünce çocuklar hep hüzünlü bakıyor. Hep yorgun bakıyor. Hep kırmızı bakıyor. Hep düşecekmiş gibi bakıyor.
Ve benim sırtımı dayayabileceğim bir duvarım yok.
Gölgesinde dinlebileceğim bir omuzum da yok.

Korkuyorum.
Bana sarıl.

Canım acıyınca,
Ellerim titreyince,
En çok gök gürleyince,
Yağmur yağınca,
Ve her gün doğumunda,
Düşünce bir bebek rahme,
Bir kuş uçunca,
Denizler dalganınca,
En çok yıldızların altında,
Bu cehennemin dört bir yanında,
Nefes aldıkça...
Bana sarıl.
-Nursen Yıldırım
görsel
Mutluluk her zaman yanınızdadır, yeter ki en karanlık anınızda ışığı açmayı unutmayın.
görsel
Yavaş yavaş ölüyoruz.