bugün

Yoktun...
eylül de gitti zaten.
nasip olmadı seninle karşılıklı bankta oturmak..
olsun bunu hayal etmek bile güzeldi...
sevgili kalbim gider herkes gider...
görsel
'Nesnellik' denen öte-beriye zaten hiç ulaşamadığımız, ulaşamayacağımız gibi, tutsağı olduğumuz (sözümona) 'öznellik' de kendi elimizde değildir zaten -- ancak 'nesnel' bir biçimde 'öznel'izdir!
“Umutsuz bir aşk çökmüşse gönlüne sabahın üçünde, özellikle onun orada, yerinde olmadığı kuşkusunu kapıldığında telefon etmeyi gururuna yediremiyorsan, ister istemez içine dönüp kendinle baş başa kalırsın; o anda akrep gibi sokarsın kendini ya da hiçbir zaman postalamayacağın mektuplar yazarsın ona, ya da odanda volta atarsın, hem küfür hem dua edersin, sarhoş olursun, ya da kendini öldürecekmiş gibi davranırsın.
Bu gidişat bir süre sonra tatsızlaşır, bıktırır insanı. Yaratıcı biriysen acılı anılardan ortaya elle tutulur bir şey çıkarabilir miyim diye sorarsın kendi kendine. Ve işte bir gece saat üç sularında başıma gelen tam da buydu. Birden karar vermiştim, çektiğim acıyı tuvale dökecektim.”
Henry miller ın "uykusuzluk" kitabından.
Bütün günler birbirine benzediği zaman da insanlar, güneş gökyüzünde hareket ettikçe, hayatlarında karşılarına çıkan iyi şeylerin farkına varamaz olurlar.

Paulo coelho- Simyacı
görsel
senin dudakların hep yukarı bükülsün kadın...
şu paçoz adamın
şu sefil adamın
şu kitap adamın
aciz ruhunun tek tesellisi budur
(img:#1547482)
görsel
kitap alıntısı diyor amk herif nerdeyse tüm kitabı koymuş kim okuyacak bunu ? insanız biz de.
görsel
“gelecek, bazıları için, hakikaten de uzak bir hatıradan ibarettir.”

kan ve gül - alper canıgüz
görsel
ne o kitap pek afiliydin,kaybettin dimi...
kitap koklayan adamdan hayır gelir mi be usta.
ben hep bir sefil
hep bir paçoz idim.
biz bu dünyanın en güzel en afili kaybedenleriyiz be usta...
bana da yazıklar olsun...
şimdi çağırsa yine koşarak giderim.
güldürdük kitapları
güldürdük iki ayaklıları...
insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
- kürk mantolu madonna
insanlar birbirlerini ne kadar iyi anlatıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit,en zavallı, hatta en ahmak adamı bile , insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık ruha maliktir!... Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyorlar ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz ? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı(eskimek) hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatlığıyla öteye gecebiliyoruz ?
kürk mantolu madonna
-Kendini riske atıyorsun.
+Bu da ölmenin iyi yanlarından biri; eğer kaybedecek bir şeyin yoksa, istediğin riske girebilirsin.

(bkz: Fahrenheit 451)
görsel
'içimizde şeytan var. Can kırıkları var. Nefret var. Yalanlar var. Bir yanımız bizi çoktan terk etmiş kaçıyor. Melankoli ve hüsran var. Keşke bazı geceler hiç sabah olmasa..'
içimizdeki şeytan sabahattin ali
aile içinde karılarına ya da çocuklarına şiddet uygulayanlar, hep zayıf karakterli adamlardır.

-Murakami Haruki / 1q84

kısa ve net.
he amk çok güzelmiş he. ne diyelim bravo. alkış. oha ne güzel dimi. hey allah'ım.

vasat vasat yazılar. hiçbiri bir tolstoy değil.
"iki kere iki dört, yolumuzu kesen, eli belinde etrafa tükürük saçan küstah bir kabadayıdan başka bir şey değildir.iki kere iki dördün mükemmeliyetine tamamıyla katılırım ama bana sorarsanız övülecek bir şey varsa gün gelip iki kere ikinin beş etmesidir.”

(bkz: yeraltından notlar)
görsel
görsel
(img:#1549873)
Bütün insanlar iydir scout yeterki sen onları bir gör.
Kitabı okuyanlar için daha bir anlamlı.
"tek istediğim aslında, orman içinde yalnız ve küçük bir ev. içinde kedim ve ben. yalnız, sadece ikimiz. bir-birimize arkadaş. bir şömine mesela. ve kitaplarım. her gün başka sayfalarda kaybolmak. bambaşka dünyalara seyahate çıkmak. bir de yağmurluysa dışarısı... öööf..."
Bu eksik sana değil, bana ait. Bende inanmak noksanmış. Beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana aşık olmadığımı zannediyormuşum. Bunu şimdi anlıyorum. Demek ki, insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. Ama şimdi inanıyorum. Sen beni inandırdın. Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.