bugün

çok üzgünüz. tüm futboseverlerin, türk halkının başı sağolsun. spor programlarının neşesiydi. dik duruşu, hayatı ti ye alması hepimize cesaret verdi. her spor programında gözlerimiz kazım abiyi arayacak. içimizde güzel bir ukte olarak kalacak. seni hiç unutmayacağız. nur içinde yat kazım abi.
Allah rahmet eylesin ve mekanı cennet olsun.

hepimizin bir gün yaşayacağı anı bizlerden önce yaşamıştır. hepimizide kendisi kadar çok seveni uğurlayabilse keşke.

selametle...
türk futboluna yorumları kadar, futbolculara adı ve soyadıyla hitap etmesiyle de renk katmış olan futbol adamı.
allah rahmet eylesin.
hayat kısa tutun hayata
neyi başaramadın ki sen bu dünya da
cennetten yer ayır çarşı'ya tabi
sen hepimizin abisiydin kazım abi.

beşiktaş.
sevmezdim, ne bileyim... neden bu kadar şaşırıp üzüldüğümüde bilmiyorum. tanımıyorum kendisinide. ama içimden iyi adamdı demek geliyor. tanımasakta biz seni öyle bildik. mekanın cennet olsun kazım kanat. şimdi beni duyuyorsan yada okuyorsan bunları, daha önce isminle ilgili yaptığım espriler için affına sığınıyorum.
(bkz: yazar burada kendine kızmış)
ahmet çakar'a "doktor" diye seslenişi kulaklarımdan gitmeyecek olan yazar. allah rahmet eylesin..
çarşı grubu kazım kanatın ölümünden sonra "beşiktaş'ın cesur yüreği, seni unutmayacağız" diye bir pankar açmıştır. gerçekten de öyle.

(bkz: ölümüne çarşı ölümüne beşiktaş)
varligi dahi insana kendini iyi hissettiren, ayni renkler icin ya$ayan milyonlarin cogu zaman sesi, yuregi olan abimiz, buyugumuz. cogu zaman da hep ahmet cakar ile aralarinda gecen tatli sert munaka$alarla, doktorlarla, tatli su cinleriyle anacagiz kendisini. mekani cennet olsun.
yorumculuğunu çok sevmezdim fakat hayata karşı olan direnci beni hep hayran bıraktırmıştı kendisine. hedefinede ulaşmıştı aslında ve yenmişti kanseri.
bize bir ders verdi diye düşünüyorum. evet, bir insan istediği zaman üstesinden gelemeyeceği engel yoktur, karşısında hiç bir şey duramaz. lakin ne yaparsak yapalım, ölüm de bizi bir yerlerde kıstıracaktır örneğini, bize çok açık bir şekilde gösterdi. üstesinden gelinemeyecek tek engele yenildi kazım kanat. allah sevenlerine sabır versin, kendisine de rahmet eylesin.
iyi adamdi ya, allah rahmet eylesin.
ölümü tüm spor çevrelerini ve bizleri üzüntüye boğmuş ama bir kez daha hayatın gerçeklerini dank diye kafamıza vurmuş beşiktaşlı spor yorumcusudur. hepimiz birgün öleceğiz! allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Bir akşam önce izleyip, ertesi akşam vefat haberini duyunca üzüldüğüm beşiktaşlı yazar. allah' ın rahmeti bu ramazan ayında üzerine olsun.
çok fazla umursamadıgım bir hadise idi, oglu konusana kadar, hakikaten üzüldüm o zaman, kendisine de üzülmüştüm aslında, öldügü için degil, 1 kaç ay önce bir röportajını dinlemiştim budrumda yapılmış, sacmalıyordu, allahın varlıgından hiç haberi var gibi konusmuyordu, tanrı felan acaip cümleler kuruyordu, açıkcası konusmasından rahatsız olmustum, ama oglu konusunca öldügünü anladım hakikaten ölmüştü ve dar yerdeydi artık, allah ile kendi arasında bilmiyorum, ogluna sabır dilerim, bir babayı kaybetmiş evlattır.
03.02.2008 de sözlükte küpeli ve yakışıklı amcamız demiştim. bunun sonuna -dı eklemek ne kadar acıdır ki bir beşiktaşlı olarak -dı diyorum. canım güzel gözlüm benim. bu dünyada göremedim diğer taraf varsa orada seni görürüm canım benim dediğim beşiktaşlı.
soyadı gibi cennete kanatlandı güzel, iyi kalpli beşiktaşlı abimiz. allah gani gani rahmet eylesin.
kanserle mücadelede birçok insana örnek olmuş spor yazarıydı. adını duyduğumda aklıma gelen ilk şey euro 2008 almanya maçı sonrasıydı sanırım, "hamit neden forvet oynamıyor? en iyi oyuncun o senin, bayern münih'de oynuyor, koysana adamı forvete" şeklinde fatih terim'e serzenişidir. görüldüğü üzere futboldan pek anladığı söylenemez ama usul erkan bilen, muhabbetşinas, deyim yerindeyse "kafa" bir abimiz olduğu her halinden belliydi. allah rahmet eylesin.**
lise öğretmenlerimizden biri hata yaptığımızda bize sürekli kazım kanat şeklinde seslenirdi.
bazense sadece kazım derdi..
başını dersten kaldıramayan bir sınıf olaraz biz mezun oluncaya kadar hiç tanımadık kazım kanat'ı, bilmedik.
belki soracak o kadar çok şey vardı ki bunu hiç sormak gelmedi aklımıza...
"kazım kanat" bizim için bir hakaretten çok eğlenceli bir dalga geçme ibaresi olarak kaldı.

aradan uzun seneler geçtikten sonra bir baltaya sap olmuş ve de spor programları izleme ve gazetelerin spor sayfalarına bakma lüksüne kavuşmuş bir bünye olarak şahsen ben ilk defa bir tartışma programında gördüm kendisini.

çok fazla dinlediğimi söyleyemem zira biraz silik bir karakter izlenimi vermişti bana.
onun yanındakiler çok daha fazla cazgırlardı.

aradan bir miktar zaman geçti.

istemeden kulak misafiri olduğum bir ana haber bülteninde kendisinin artık bir melek olduğunu öğrendim..

ölüm hakkında yazacak o kadar çok "boş" şey olduğunu düşündüğümde ise beni en fazla acıtan ifadesini paylaşmak geliyor içimden:

"hakem son düdüğü çalana kadar yaşamaya devam!"
ölümünden sonra bile ailesinin ''kazım kanserle savaşını kazanmıştı zatüreeden kaybettik onu'' açıklamalarıyla kanser hastalarına umut olmaya devam eden adam.
çoğu zaman yorumlarını izlerken kıl olsam da her daim kanserle olan mücadelesi ve hayata kendine özgü bir bakışı olduğu için saygı duyduğum ve futbol yorumcuları dünyasının kaybettiğinde gözümden yaş getiren 3. insanı diğerleri için (bkz: kenan onuk) (bkz: islam çupi)
--spoiler--
Gençliğimin en güzel yılları Beşiktaş Yenimahalle'de geçti...
O harika Abbas Ağa parkında unutulmaz günler..
Özellikle iki kişiyi hiç unutmam...
Galatasaraylı Tayfun hoca (sonradan TRT genel müdürü olan Prof. Tayfun Akkgüner...)
Fenerli Şenes...(UEFA As başkanı Sevgili Şenes Erzik)
Ne güzel günlerdi...
Askere oradan gittim..
Döndüm bu kez Kılıç Ali'ye taşındım.
Serencebeyli oldum.
Karım Sevinç tuz babalıdır.
Yani Beşiktaş'ın en koyusundan..
Oğlum oradan gitti, seçmelere katıldı torpilsiz Beşiktaş futbol okulunu kazandı.
Anlayacağınız ben Köy içiliyim.
Şimdi moda deyimle Çarşı'lıyım...
Beşiktaş'ı severim; forması için.
Rakiplere saygı duyarım: Beşiktaşlı olduğum için.
Beşiktaşlı duruşunun ne olduğunu bilirim. Çünkü; Hakkı Yeten'in terbiyesinden geçtim.
Mütevaziyim. Süleyman Seba'nın yanında büyüdüm.
Dostlar...
Kısaca Ben Beşiktaşlıyım ve Çarşılıyım...
Şimdi gelelim şu cinayet olayına:
Üzüldüm...
incindim...
Kırıldım...
O çocukları tanırım. Yeminle söylüyorum: karıncayı bile incitmezler.
Nasıl oldu, neden oldu orasını tanrı bilir.
Benim bildiğim şudur:
Bu üzücü olaydan sonra:
Çarşı'yı yok etmek var ya...
işte o olmadı dostlar.
Çünkü;
Çarşı bir felsefedir.
Çarşı bir yaşam biçimidir.
Buralara nasıl geldik, bu işler neden ve niçin oldu derseniz o zaman size iki adres gösteririm.
Bu olayı; Başkan Demirören'e sorun derim.
Menecer Sinan Engin'e sorun derim.
Diyeceğim hepsi budur.
--spoiler--
toprağın bol olsun.
ölmüş olması kafatascı olduğu gerçeğini değiştirmeyecek adam.
sert bir emir cümlesi.
biraz daha dayanabilseydin be büyük adam. keşke bu mutlu günde aramızda olsaydın bay başkan deseydin, ulusal takım deseydin, mösyö tigana deseydin.

özlenendir...
barış manço gibi ansızın özlenir en azından o pozitif yüzü aranır.

gözlerindeki o umut dolu bakışlar hayata dair ne varsa yaşama hevesi uyandırır.

insanı basitlik üzerinden vuran bu adam

belki barış gibi şarkılarla değil ama kazım abi olarak özlenir.

nur içinde yatasın ...
senol gunes e attigi iftiralar ve karalamalarin bedelini ilahi adaletin kestigi cezayla odedigini dusundugum, marjinal takilmak adina saga sola camur atan ilkesiz ve sig kisilik. olmus olmasa daha soylenecek cok sey var ama kendisine yoksa da olusune saygimiz var..