bugün

aslında doğru şekli kapoera olan kelimedir.
genellikle halı saha işletenlerle tartışma sebebi.
doğrusu kaparo olan kelimedir.
az önce bayan müşterimizin ağzından kaporta olarak çıkmış tezgahtarlık terimi. zannediyorum ki müşteri siparişini bile almaya gelmeyecek. çünkü gülerken kendimi tutamayıp kitaplıkları yumruklayarak istemeden de olsa bayanı yerin dibine soktum.
alınmaya karar verilen ürün için bi kısım yapılan ilk ödeme.
(bkz: güvenmelik)
abi bi gidiyim, hemen dönücem, yalanına uyup rus ruleti oynamak istemeyen kişinin yalancı adamdan istediği para.
karşısındakine senden bir yol olmaz, düzenbazın birisin, demenin en paralı yolu.
pismancalik.
sonradan vazgeçersen binbir yolla üstüne yatılan ve şimdiye kadar kavgasız geri alamadığım "sen tut akşama hemen geleceğim" parası.
kapora özel bir sözleşmedir. dolayısıyla mal sahibiyle alıcı arasında yapılabilir bu sözleşme. aracının kapora isteyebilmesi için mal sahibinin izni gereklidir.
sıklıkla "kaparo" şeklinde yanlış telaffuz edilen teminattır.
ihalelere katılım bedeli olarak yatırılması istenilen bedel. bir nev'i teminat.
erken bı'rakı'lmış bir şeyin 'belki sonra alırım' terazisinin çelik kaplı garantisi.. düşüktür miktar, yansa da olur.. düşük gelir işte kefe, ağır basar yaktığın senin, ağır roma'n..
(bkz: kapora yakmak)